UÇKURUNA SAHİP ÇIK!!!!!
Ayşegül Garabli
22 Şubat 2019 Cuma 08:30
Mehmet Kurum adlı bir zat 2015 yılında 5 yaşındaki yeğenine cinsel tacizde bulunuyor ve tecavüze kalkışıyor.
3 yıl hapis cezası alıyor ama 2017 yılında şartlı tahliye ile serbest kalıyor.
Serbest kalır kalmaz komşusunun bahçesine girip ,kadının iç çamaşırlarını çalıyor.
Hem de birkaç kez.
Çalmakla da kalmayıp, çamaşırların içerisine cinsel içerikli mektuplar yazıp kadının yatak odasının penceresine koyuyor.
Kadının şikayeti üzerine yakalanan sapığın üzerinde kadının iç çamaşırları çıkıyor.
Kimisini giymiş, kimisini de kazağının altına saklamış halde.
Bu denli hasta ruhlu, sapkın birisi “iyi halden” şartlı tahliye ile serbest bırakılabiliyor.
Nedir şartlı tahliye, diğer bir deyişle koşullu salıverilme?
Hapis cezasının bir kısmını cezaevinde geçirdikten sonra “iyi hal” gösteren hükümlünün cezasının kalan kısmını cezaevi dışında denetim altında tutulmak suretiyle şartlıolarak infaz etmesine demektir.
Yani yargı “Bu kişi bir hata yapmış ama cezaevinde kaldığı süre içerisinde, biz bu adamın düzeldiğine inandık. O yüzden dışarı çıkabilir ancak biz bunu gözlemleyeceğiz” diyor.
Peki bu 5 yaşındaki çocuğa cinsel tacizde bulunan sapkın kişi ,hangi iyi hali gösterdi ki, yargı şartlı olarak dışarı çıkabileceğine karar verdi?
Bu kişiye nasıl kefil oldu?
İyi hal nedir?
Cezaevinde ne taciz edebileceği çocuk vardı ne de kadın.
Öyleyse neye bakarak bu kişinin bir daha böyle bir sapkınlık yapmayacağına karar verdiler?
Mahkemede kravat mı takmıştı yoksa güzel mi konuşmuştu?
Bakın yakalanınca ne diyor bu sapık?
“Aşkımın kurbanı oldum” diyor.
Neden bunu söyleyebiliyor?
Çünkü alışmış bu tür söylemlerin arkasına sığınarak salıverilmeye.
Çünkü nedir genel bakış?
“Aşkının kurbanı oldu”, “şeytana uydu”, “erkektir yapar”, ”erkeğin elinin kiri”, ”kadın kuyruk sallamasa erkek yapar mı”, “öyle giyinmeseydi” v.s..v.s
Ne yazık ki Türkiye’de de KKTC’de de bu tür söylemler olayı normalleştirdiği kadar sapıklara da cesaret veriyor.
Bu da yetmezmiş gibi yargıda “iyi hal” sebebi oluyor.
Peki 5 yaşındaki kız çocuğu açık saçık mı giyinmişti yoksa “kuyruk mu allamıştı”.
Toplum bu şekilde olaylara sessiz kalıp normalleştirdik sonra, yargı da bu normalleşen sapkınlıkları meşru kabul eder hale geldik sonra taciz, tecavüzler de arttı, ölümler de.
Artık sekreteri gece işe çağırıp tecavüz ederek 20. Kattan atan sapık suçsuz da bulunuyor ve “kızın o saatte orada ne işi vardı”, “içki içiyordu” gibi ahlaksızca söylemlerle ölen de suçlu bulunabiliyor.
Hatta cinsel içerikli küfürler ile cinsellik erkek için bir hak ve bir güç olarak da kabul ediliyor.
Ancak yaratılan bu ucube toplumun her kadın ve her çocuk için büyüyen bir tehlike olduğu aklımıza bile gelmiyor.
Ya da umursamıyoruz.
Oysa tehlike yalnız taciz ve tecavüzle sınırlı değil.
Bu söylemlerle kadınların hiçbir hakkının olmadığı yargısı yerleşmeye başlıyor.
Kadın dışarı çıkmamalı.
Kadın içki içmemeli.
Kadın yalnız bir erkekle baş başa kalmamalı.
Kadın mini giymemeli.
Kadın kahkaha atmamalı.
v.s..v.s
Peki kardeşim kadınlardan özgürlüklerini kısıtlamasını bekleyene kadar sen uçkuruna sahip çıksan olmaz mı?
Kadını kilit altında tutmak yerine iradene sahip çıksan her şey düzelecek.
Vücudunda tek çalışan bölüm belden aşağısı mı?
Azıcık da belden yukarısını çalıştır.
Azıcık aklını kullan ve uçkuruna sahip çık.
Ya siz , adaleti sağlamakla yükümlü olanlar,
Siz nasıl böyle sapkınlıkları meşru görebilip, “iyi hal” gibi saçma sapan bir gerekçeye sığınarak bu sapıkları salabiliyorsunuz?
Yarın bu toplum bu sapıklardan geçilmezken sizin evlatlarınızı kim koruyacak?
Biz evlatlarımızı da canımızı da sizin adalet duygunuza emanet ettik.
Emanete ihanet etmeyin!!!!
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.