29 Mart 2024
  • Lefkoşa27°C
  • Mağusa26°C
  • Girne22°C
  • Güzelyurt27°C
  • İskele26°C
  • İstanbul21°C
  • Ankara21°C

"TÜRKİYE'NİN GARANTÖRLÜĞÜ, KIBRISLI TÜRKLER İÇİN DE İYİ BİR GELİŞME OLMAYACAK"

Rum hükumet sözcüsünden farklı bir garantör açıklaması...

"Türkiye'nin garantörlüğü, Kıbrıslı Türkler için de iyi bir gelişme olmayacak"

28 Ağustos 2016 Pazar 14:32

Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Rum kesimi ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis için Kıbrıs sorununun altı başlığının da önemli olduğunu, bununla birlikte, liderlerin gerçekleştireceği altı görüşmede, altı başlığın haricinde, çözümün uygulanması, çözümün ilk günü ve yeniden birleşmenin ekonomik boyutunun da ele alınacağını söyledi.

Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak Alithia gazetesine geniş kapsamlı bir demeç veren Hristodulidis, demecinde “Türk garantilerinin varlığının Kıbrıslı Türkler için de iyi bir gelişmeden ibaret olmayacağını” öne sürdü.

LİDERLERİN YAPACAĞI ALTI GÖRÜŞME

Gazeteye göre, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis arasında gerçekleştirilecek altı görüşmede ele alınacak konuların gündemiyle ilgili bir soruya karşılık Rum sözcü, bu görüşmeler süresince, Kıbrıs sorununun bütün boyutlarının ele alınacağını ve daha da somut olarak, müzakerenin, bugüne kadar detaylı bir görüşme yapılmayan konulara, aynı zamanda bugüne kadarki görüşmelerde, taraflar arasında farklı yaklaşımların ortaya çıktığı konulara odaklanacağını dile getirdi.

Rum sözcü, “bunun oldukça esaslı ve belirleyici bir aşama olduğunu, çünkü bunun sonuçlarından, nasıl ilerlediğimiz ve sürecin nasıl gelişme göstereceği veya göstermesi gerektiğine dair çok önemli sonuçların ortaya çıkacağını” dile getirdi.

Hristodulidis, bu görüşmelerin konu akışı hususunda, liderlerin üzerinde hem fikir olduğu şeyler göz önünde bulundurularak, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin de kamuoyu önünde ifade ettiği gibi, Kıbrıs sorunu prosedüründe muhtemelen ilk kez, “tabular olmaksızın” bütün konuların Kıbrıs’ta ele alınacağını ve bunlarla ilgili fikir alışverişinde bulunulacağını dile getirdi.

Rum kesimi ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis için Kıbrıs sorununun altı başlığının da önemli olduğunu yineleyen Hristodulidis, olası bir anlaşmanın bütünüyle incelenmesi ve neredeyse bütün konuların birbirine bağlı olması ve müzakereleri bütünlüklü olarak etkilemesinden ötürü, altı başlığın da kendileri için önemli olduğunu izah etti.

Bazı örnekler de veren Hristodulidis, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bazıları tarafından Kıbrıs sorununun dönüşümü konusunun belirleyici öneme sahip olduğu ve Kıbrıs sorununun çözümü çerçevesinde böyle bir şeyin tam anlamıyla netleştirilmesi gerektiği söyleniyor. Aynı zamanda bizzat bu kişilerin kendisi, müzakereler çerçevesinde, yalnızca Kıbrıs Türk tarafını ilgilendiren bir başlık olan Yönetim başlığını esaslı olarak ele aldığımızı söylüyor. Bu kişilerin hepsi, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dönüşümünün, Yönetim başlığının ele alınması çerçevesinde üzerinde mutabakata varılacak olan maddeler zarfında sağlanacağını unutuyor. Yine bazıları, aynı çerçeve içerisinde, AB ve Ekonomi başlıklarının önemli olmadığını söylüyor. AB başlığı, başka çok önemli konular arasında, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin uluslararası temsiliyeti, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dönüşümü ve Kıbrıs sorununun olası bir çözümünün birçok başka belirleyici boyutuna dokunmaktadır. Aynı mantıktan hareketle, ekonomi başlığı ve genel olarak da ekonomi yönetimi, devletin sürdürülebilirliği olduğu kadar, işlevselliği açısından belirleyici öneme sahiptir.”

TÜRKİYE’DEKİ BAŞARISIZ DARBE GİRİŞİMİ VE BUNUN KIBRIS’A ETKİLERİ

Türkiye’deki başarısız darbe girişimi olaylarının akabinde, Ankara’nın ABD ve AB ile olan ilişkilerinde bazı krizler yaşandığı söylenip bu durumun “Kıbrıs’ı” nasıl etkilediğinin kendisine sorulması üzerine ise Hristodulidis, genel olarak, Türkiye’deki gelişmelerin ve daha spesifik olarak başarısız darbe girişiminin, şüphesiz Kıbrıs sorunuyla ilgili kulis faaliyetlerini etkilediğini söyledi.

Bu etkinin, özellikle de Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili görüşmelerde çok aşamalı olduğuna dikkati çeken Rum sözcü, “Kıbrıs’ın” bölgedeki dengeleyici rolünün vurgulanmakta olduğunu belirtti.

Türkiye’deki başarısız darbe girişiminin, Kıbrıs sorunundaki kulis faaliyetlerini nasıl etkilediği konusunda ise Rum sözcü, bu gelişmenin, hem kendileri hem de Kıbrıslı Türkler için, Kıbrıs sorununun bir an önce çözülmesi ihtiyacını güçlendirdiğini, çünkü bu tarz bir gelişmenin, ileri sürülen işgalin sona ermesi, vatanın yeniden birleşmesi ve Türkiye’nin Kıbrıs’tan uzaklaşmasının tek yolu olduğunu iddia etti.

Hristodulidis, Türkiye’deki gelişmelerin, Kıbrıs sorununun çözümü çerçevesinde Türkiye için Kıbrıs’ta garantör veya başka bir rol öngörülmemesi gerektiğini güçlendirdiğini de savundu.

GÜVENLİK VE GARANTİLER KONUSU

Güvenlik ve garantiler konusunda ise, bugünkü koşulların 1960’da olduğundan çok farklı olduğunu, şu an 2016 yılında olduğumuzu ve uluslar arası koşullar ile uygulamaların çok farklı olduğunu dile getiren Hristodulidis, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” Avrupa Birliği üyesi olduğunu ve bu özelliğin, Kıbrıs sorununun çözümünün maddeleriyle bağlantılı olarak, “Kıbrıslı halkının” bütünü için en iyi emniyet sübabı olduğunu ileri sürdü.

Türk garantilerinin varlığının, yalnızca Kıbrıslı Rumlar için değil, bizzat Kıbrıslı Türkler için de olumsuz bir gelişmeden ibaret olacağını iddia eden Rum sözcü, bu değerlendirmesinin, şu an KKTC’de neler olduğu ve Kıbrıslı Türklerin Türkiye’nin müdahalelerinden ötürü neler yaşadıklarına dayandığını savundu.

Bu konunun ele alınması için emniyet sübabları bulunabileceğine güçlü bir şekilde inanmakta olduğunu dile getiren Hristodulidis, Kıbrıs halkının tamamının güvenliğini garantiye alacak olan tatmin edici bir formülün bulunmasının, tam anlamıyla mümkün olduğunu iddia etti.

BM GENEL SEKRETERİYLE ÜÇLÜ GÖRÜŞME

BM Genel Sekreteriyle gerçekleştirilmesi planlanan üçlü görüşme konusunda ise Rum sözcü, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in de söylediği gibi, BM Genel Sekreteriyle üçlü görüşme gerçekleştirilmesine, liderlerin yapacağı görüşmenin tamamlanmasından sonra, 14 Eylül’de karar verileceğini söyledi.

Hristodulidis, eğer gerçekleştirilecekse, bunun BM Genel Kurul çalışmalarının tamamlanacağı 24–25 Eylül tarihlerinden sonra olacağını da yineledi.

Hristodulidis, beşli değil uluslararası konferans gerçekleştirilmesi olasılığı konusunda ise, bunun çözüme çok yakın olunduğunda, güncelliğini yitirmiş garantiler sisteminin ortadan kaldırılması konusuna odaklanarak gerçekleştirilebileceğini söyledi.

ÇÖZÜMÜN EKONOMİSİ

Çözümün ekonomisiyle ilgili araştırmalar konusunda ise Rum sözcü, bunlarla ilgili hazırlıkların ileri bir safhada bulunduğunu ve ilgili metinlerin Eylül sonu ile Ekim ayı başında tamamlanmasının beklendiğini dile getirdi.

Bu tarz çalışmalar yapılmasının kuşkusuz çok önemli bir gelişmeden ibaret olduğunu dile getiren Rum sözcü, bunun, Kıbrıs sorununun çözümü amacıyla gerçekleştirilen müzakereler tarihinde ilk olduğuna dikkati çekti.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA