“TÜM SANIKLAR BERAAT ETTİ”

19 Temmuz davasında karar açıklandı

19 Temmuz 2011’de dönemin TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkemize gelişini protesto etmek için KTHY binası önünde toplanan eylemciler ile polise arasında yaşanan arbedede, 6 vatandaşın göz altına alınmasının ardından eylemcilere yönelik “polisi darp ve görevinden men” suçlamasının görüşüldüğü dava sonuçlandı. Davalılar suçsuz bulundu.

(Kamalı Haber)

Lefkoşa’da 19 Temmuz 2011 tarihinde KTHY önünde dönemin TC Başbakanı şimdinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıslı Türkler’e yönelik hakaretlerini ve dayatma paketleri protesto etmek amacı ile toplanan guruba polisin müdahale etmesi üzerine çıkan arbede sonrasında tutuklanan “Şevki Yoldaş, Salih Batak, Bülent Kurt, Ahmet Cenkler, Mustafa Keleşzade ve Nevzat Hami” oluşan toplam 6 eylemci aleyhine açılan polisi darp ve görevinden men davaları dün karara bağlandı.

Lefkoşa Kaza Mahkemesi Ceza Davaları Yargıcı Hale Ahmet Raşit’in huzurunda görüşülen karar duruşmasında, iddia makamı başsavcılık adına Savcı Emine Taşkın ve sanıkların avukatı Öncel Polili hazır bulundu.

6 sanık iddia makamı tarafından 9 davadan itham edilmiş ve hiçbir davayı kabul etmedikleri için duruşma yapılmıştı. Duruşma sırasında iddia makamı mahkemeye, 15 tanık dinletirken savunma makamı ise mahkeme 7 tanık dinletmişti. İddia makamının dinletmiş olduğu tanıkların mahkemede verdikleri ifadelerinde çelişkiler olduğuna bulgu yaparak, polisin olay tarihinde, yasal yetki çerçevesinde görevini yapmadığına ve bu müdahalenin tam olarak neden yapıldığının ispatlanamadığını belirtti.

ÇELİŞKİ VAR

Yargıç Hale Ahmet  Raşit, yaşanan olayın ardından, tutuklanan ve yaklaşık 20 saat polis gözetiminde kalan sanıklara, tahkikat memuru tarafından yapılan yazılı dava tebliğinde, “elleri, ayaklarıyla polisi darp ve görevinden men etme” suçuyla ilgili dava okunduğunu ancak mahkeme sürecinde sanıklar aleyhine , “pet şişe atarak, polisi darp etme ve görevinden men” davası başta olmak üzere 9 farklı dava getirildiğini belirterek burada dahi çelişki olduğunu söyledi.

Mahkemede verilen iddia makamı tanıkları ifadeleri arasında birçok çelişki olmasının yanında darp edildiği iddia edilen polis memurlarından birinin de olay yerinde olmadığının ortaya çıktığını söyledi.

Meselenin tahkikatını yürüten polis memurunun olay yerinde olmayan bir polisin darp edildiği ile ilgili olarak dava okumasının tahkikata gereken ilginin gösterilmediğinin göstergesi olduğunu söyleyen Yargıç  son olarak, iddia makamının, davayı makul şüpheden ayır ispat edemediğine bulgu yaptı ve 6 sanığın tüm davalardan beraatına karar verdi.

DERS VERİCİ KARAR

Kararın ardından Avukat Öncel Polili,  “Mahkeme kararıyla ifade ve gösteri özgürlüğü konusunda polise ders verici bir karar olduğunu belirterek, bu kararla polisin kamunun kaynaklarını, insan hak ve özgürlüklerini korumak için değil, insan hak ve özgürlüklerini ihlal etmek için kullandığını gösterdiğini vurguladı. Yapılan bu ithamların devamlarında sanıkların polise tahta ve pet şişe gibi cisimler atmak olarak verildi. Mahkeme bugün gösteri ve ifade özgürlüğü konusunda ders verici bir karar vermiştir. İlgili tüm kesimlerin bu kararı önemle okuması ve dikkate alması gerekmektedir. Bu davada sanıklar dayak yedi, tutuklandı ve yasaya aykırı hiçbir şey yapmadı. Ancak geldiler mahkemede yargılandılar ve beraat ettiler.  Ama biz beraat ettik, burada duracak değiliz ve bunun hesabını yine mahkemelerde soracağız” dedi.

KARAR DİKKATE DEĞER

Münür Rahvancıoğlu ise “Bu karar satır satır kamuoyunun bilgisine getirilmelidir. Çünkü gösteri ve eylem yapma hakkına dair, polisin görevlerine dair, bireyin haklarına dair, eylemcilerin korunması gerektiğine dair, mahkemenin verdiği ve almış olduğu karar gerçekten herkesin bilmesi ve özellikle polisin uygulaması gereken hususlar içermektedir” dedi.

DAVA SÜRECİ DEVAM EDİYOR

Murat Kanatlı ise kararın önemine dikkat çekti ve “Bu karar önemliydi. Bir süredir yaşadığımız olumsuzluklar içerisinde ciddi bir ileri adım idame etmektedir. Tabi henüz daha henüz bitmedi çünkü ortada bir karar var, başsavcılığın tavrı vardır. Bu aşamadan sonra zarar gören arkadaşlarımız, haksız yere özgürlüğü elinden alınan arkadaşlarımız vardır. Bu konuda dava süreci devam ediyor. Bu bakımdan bizlerin gösteri ve toplanma hakkımız elimizden alma konusunda polis teşkilatı daha dikkatli olması gerekir. Daha bir hafta önce yapılan eylemede önümüz kesilerek engellenmeye çalışıldık. Mahkeme bu yönde ciddi bir karar verdi. Başsavcılık en azından bu kararla bir şeyler öğrenir ve kendi içerisinde bir iç eğitim sürecine girer. Ve insan hakları ve özgürlüğüne dikkat eder.”