Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, yılların hatalı ve partizan uygulamaları nedeniyle Toprak Ürünleri Kurumu'nun (TÜK) batma noktasında getirildiğini belirterek, bunun esas sorumlularının son yıllarda ilgili bakanlığın yönetiminde bulunan UBP,  CTP ve DP olduğunu vurguladı.

         Başbakanlık Denetleme Kurulu'nun tespitlerine göre TÜK'ün 22 Milyon TL'lik görev zararı olduğuna, toplamda ise 26 Milyon TL'lik zarara uğratıldığına dikkat çeken Özyiğit, "UBP ile CTP'li yetkililer karşılıklı suçlamalarla topu birbirlerine atmaya çalışmaktadırlar, ancak ortada bir gerçek vardır, o da TÜK'ün bu iki partinin dönemindeki hatalı ve popülist karar ve uygulamalar sonucu batırıldığıdır" dedi. 

         Her gelen hükümetin kendinden önceki dönemi suçlama alışkanlık ve kolaycılığını sürdürdüğünü, TÜK olayında da benzer durumun yaşandığını belirten Özyiğit, "Sn. Bakan zararın sorumlusu olarak kendinden önceki dönemi işaret etmektedir. UBP bir önceki hükümet döneminde CTP ile ortak değil miydi? Ortak oldukları dönemle ilgili olumsuzluklarda ortak sorumlulukları yok mu? Yoksa kurumu kapatmak için bahane mi üretilmektedir" ifadelerine yer verdi.

         "Gelinen aşamada kurumun bu duruma nasıl getirildiği araştırılmalı, eğer suçlu varsa da gerekenler yapılmalıdır, ancak bu araştırma mutlaka iki partinin hükümette bulunduğu son 7 yılı kapsamalıdır" diyen Özyiğit, kurumun bu hale nasıl getirildiği araştırılırken, diğer yandan da yaşatılması için gerekenlerin yapılması gerektiğini kaydetti.

         Üreticiler için olmazsa olmaz konumunda bulunan, piyasada denge unsuru olan Toprak Ürünleri Kurumu'nun 'arpalık' olarak kullanılmaktan vazgeçilmesi gerektiğini kaydeden Özyiğit, TDP olarak TÜK'ün işlevsiz hale getirilerek kapatılmasına kesinlikle karşı olduklarını vurguladı.

         Her hükümet değişikliğinde TÜK'teki müdür ve yönetimin değiştiğini, üstelik bu değişikliklerin ve görevden almaların tamamen siyasi anlayışla etik dışı kutlamalara kadar vardığını anımsatan Özyiğit, "TÜK artık ehil ve uzman kişiler tarafından yönetilmelidir. Kurum siyasetten arındırılarak, üreticilerin yanında olacak ve piyasada denge unsurunu sağlayacak özerk bir kurum haline getirilmelidir" dedi.