Avcı yaptığı yazılı açıklamada, 2006 yılında takılan sabit görüntülü radar (kamera) sistemi ile ülkedeki sürat sebepli ölümlerin 28’den 15’e, sonraki yıllarda da 5’e kadar düştüğünü belirtti.

Kameralar nedeniyle ceza puanı alan sürücülerin, 100 puana çıkıp ehliyeti kaybetme endişesiyle süratini her yolda  kontrol etmek durumunda kaldığını söyleyen Avcı, “Kameradan gelen ceza puanı olan her sürücü, daha fazla puan cezasına maruz kalmamak için polisin yazacağı ceza puanlarından da çekinerek trafik kurallarına hassasiyet gösteriyordu” dedi.

Avcı, kamera sisteminin 2006’dan beri 18 yıl kesintisiz olarak çalıştırıldığını ve cezaların sürücülere ulaştırıldığını ancak son iki yıldır, "nedeni bilinmez şekilde" özel şirketler tarafından hiçbir ceza puanının sürücülere dağıtılmadığını belirtti.

Avcı açıklamasına şöyle devam etti;

“Trafik kazalarının bir kara leke olarak devam etmektedir. 2024 yılında süratten 28 ölümlü kaza olmuşken, 2025 yılında bugüne kadar 13 ölümlü kaza olmuştur. Bu da bize yıl sonuna kadar 25 civarında olabileceğini göstermektedir.

Süratli giden araçların sürücülerinin yollarda adeta 'savulun ben geliyorum' zihniyeti ile araç kullandıkları da görülmektedir.

Sağ şeridi alan süratli sürücüler 120-140 km/saat hızda giderek, önünde 100 km/saatte giden araca ışık yakarak, arkadan bagaja kadar yaklaşarak 'çekil yolumdan' tehdidi yaratmakta, adeta taciz etmektedirler. Ayrıca şeritler arasında zikzak yaparak araçların arasından süratle ilerlemektedirler. Süratle yaratılan bu tür tehlikeler gün geçtikçe yollarımızda daha çok görülmeye başlanmıştır. Süratten oluşan tehlikeleri, kazaları, ölümleri azaltan kameraların çalıştırılmaması, cezaların dağıtılmaması yollarımızdaki kazaların artmasına, son iki yılda 48 ve 51 ölü olmasına, kamera cezalarının dağıtılmamasının da katkısı olmuştur."

Avcı, kazaların sorunun büyümesine katkı koyarak azaltılamayacağını, önlem alınarak azaltılabileceğini kaydetti.