Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Yılmaz Bora,  Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum lider Nikos Anastasiadis arasındaki görüşmenin temennilerle sona erdiğini belirterek, “Rumların gücü ve zenginliği paylaşmak istemedikleri ve sonuçta Federasyon yapılmasını reddederek Ada’nın bölünmesini istedikleri anlaşılmaktadır” dedi.

Yılmaz Bora yaptığı yazılı açıklamada,  Rumlarla yapılan görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamayacağını her fırsatta yinelediklerini kaydederek, “Bundan  böyle Anastasiadis’in oyalama taktiğine fırsat vermemek için açık tavrımızı ortaya koymalıyız. Zira Onların yaklaşımlarında zerrece bir değişiklik yoktur ve bu konuda olumlu bir gelişmenin gerçekleşemeyeceği gün gibi ortadadır” dedi.

Kıbrıs Türkü’nü  eşitleri olarak görmeyip, azınlık olarak gören  zihniyetin öne çıkardığı;“garantiler kalkacak, asker tamamen çekilecek, müdahale hakkı olmayacak” gibi 3 temel şartı kabul etmenin asla mümkün olmayacağını vurgulayan Bora, “O zaman masada 50 yıldan beri değişmeyen bu zihniyetle görüşmenin hiçbir haklı dayanağı kalmamıştır. Bugünkü varlığımız Garantiler sayesindedir” dedi.

BM parametreleri çerçevesinde 50 yıldan beri sürdürülen görüşmelerde bir çözüme ulaşılamadığını belirten Bora, Türk tarafının iyi niyetli davranışlarına hep olumsuz tavırlar sergileyen Rum ile kurulacak ortak bir idarenin yaşama şansı olamayacağını kaydetti.

Bora, şöyle devam etti:
“Crans Montana başarısızlığından sonra Anavatanımız Dışişleri Bakanı Sayın Mevlut Çavuşoğlu’nun da ifade ettiği gibi BM parametrelerinde ısrar etmenin bir anlamı kalmamıştır. 50 yıl çözüm arayışları ile insanlarımız belirsizlik içinde ömürlerinden çalınmış yıllardır.  Türk Milleti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşuna destek verirken Kıbrıs Türk halkının da ezici çoğunluğunun onayı alınmıştır. Kıbrıs’taki gerçek çözüm Ada’daki gerçekleri dikkate alan çözümdür. Sürdürülebilir bir çözüm için Ada’da Türk askeri varlığı ve Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü vazgeçilmez unsurlardır.”

Bora, adada 1974’ten beri iki ayrı halk, iki ayrı egemen ve bağımsız devlet olduğunu vurgulayarak, bu iki devletin  yaşamlarını barış, huzur ve güven içerisinde devam ettirmekte olduklarını,  Rumların da ileri sürdükleri koşullar dolayısı ile bir federasyon mümkün olmadığına göre yegane kalıcı ve yaşayabilir çözümün iki devletli çözüm olduğunu vurguladı.