24 Kasım 2024
  • Lefkoşa12°C
  • Mağusa12°C
  • Girne14°C
  • Güzelyurt11°C
  • İskele12°C
  • İstanbul6°C
  • Ankara0°C

TEHLİKELİ SÖZLER…

Arif Alasya

01 Şubat 2017 Çarşamba 09:02

KKTC’de dileyen herkesin siyaset yapma özgürlüğü vardır.

Siyasi partiler belli bir felsefe ve ideoloji etrafında yoğunlaşmış kitlelerden oluşur. Her partinin sosyal, siyasal ve ekonomik görüşleri vardır. Halka bunları anlatmak için gayret sarf ederler.

Toplumsal ayrılığı körükleyen siyasi partiler da faşist, ırkcı parti olarak adlandırılırlar.

Yıllar önce ülkemizde de bu tip partiler kurulmuş fakat yaşamamıştır.

Yıllar önce kurulan bu partiler daha yerli Kıbrıs’lı Türkler ile kaynaşmaya başlamadığından sosyal ve kültürel farklılıklardan faydalanmak isteyen bana göre istimrarcı bireyler tarafından kurulmuşlardı. Buna rağmen o dönemde bunların yaşama şansları olmamış ve tabanları ile birlikte büyük ölçüde UBP ve DP içerinde erimişlerdir.

Aradan bunca yıl geçmiş ve neredeyse 1974 yılında gelen nüfus üçüncü neslini yaşamaktadır.

Nesilden nesile hem eğitim hemde sosyal ve kültürel yaşantı açısından artık onlar da Kıbrıs’lı olmuşlardır. Hatta tanıdığım birçok Türkiye’li göçmenin biz Kıbrıslılardan farklı olmadığını görmekteyim.

Belki yolun başında eğitim seviyesi düşüklüğünde olsa gerek Devlet kadrolarında yer bulamayan bu nüfus zaman aşamasında en üst makamlara kadar ulaşabildikleri gibi birçok Üniversitemizde Profösör seviyesine kadar yükselerek saygın birer öğretim üyesi olmuşlardır.

Radyo kanallarımızda program yapan ,TV ekranlarında program yapan,yöneticilik yapan hatta sahip olan TC kökenli insanımız vardır.

Bizler hiçbir zaman onların artık toplumuzla barışık olarak yaşamalarını takdir ediyoruz.

Ayırımcılığın ırkçı bir yaklaşım olduğunun bilincindeyiz.

Son zamanlarda özellikle son Cumhurbaşkanı seçimleri sonrası başlayan çözüm sürecinde birtakım köşe yazarlarının da gündeme getirip öncülük yaptığı bu dönemde Prof.Ünvanına sahip bir kardeşimiz Kendi gibi düşünen ve kendilerini Kıbrıs’lı hissetmeyen kişilerle ayırımcı, ırkçı bir parti kurmuştur.

Neyi savunmaktadır:

“Türkiye kökenli vatandaşları Devlet yönetimine layık görmeyenler YDP İktidarına hazır olsun. Zamanı geldi. Artık bu ülkeyi birlikte yöneteceğiz. Biz, bize lütfedilene razı olmayacağız. Hakkımız ne ise ona talibiz”

Bu profesöre ve çevresindekilere hiç yakıştırmadım. Kim kimi dışlamış Kıbrıslı Türkiyeli göçmenleri mi dışlamış.

Herhalde Devlet kadrolarında çalışanlarla ilgili herhangi istatistik bilgiye sahip değildir.

Belli sektörler var ki çoğunluğu bu vatandaşlar oluşturmaktadır.

KKTC’deki sermaye yapısının % kaçı bu vatandaşlarımızındır. Başta Turizm sektöründe sermaye ve çalışan %leri nedir?

Bu göç eden vatandaşlara Hem ev hem işyeri hem de ekmek için yeterince arazı bu Devlet tarafından verilmedi mi? Bunlar için Devlet herhangi bir bedel talep etti mi? Güneyden göçmen gelen Kıbrıslı Türklere eşdeğer karşılığı mal veren Devlet göçmen gelen vatandaşlara karşılıksız mal verirken mi onlar aleyhine ayırımcılık yapmıştır.

Bu memleketi yönetmeye talip olan bu parti lütfedilene razı olmadıklarına göre elimizdeki malımıza da mı taliptir.

Yazık böylesi söylemlerle ve politikalarla ancak toplumu bölmüş olursunuz.Ne size ne de kimsesine faydası olmaz.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.