Esnaf Odası açıklama yayınladı.

Aynen aktarıyoruz;

Mart ayından bu güne neredeyse on ay geçti. Geçen bu sürede esnaf zanaatkar iş kollarının birçoğunda, sur içlerinde, çarşılarda iş kayıpları %100’lere dayandı. Çalışanlar işsiz ve aç kaldı. Borç yükü ile baş başa kalarak ezim ezim oldu.  Resmi rapor ve açıklamalarla da bu durum ortaya kondu. 10.000 işyerinin kapandığı 50.000’e yakın çalışanın işsiz kaldığı açıklandı. Kısacası salgın kırdı geçti, taş üstünde taş bırakmadı. 

Dünyayı kırıp geçiren salgının, bizim gibi hizmet sektörünün ekonomiyi belirlediği bir ülkede daha fazla etkili olduğu inkar edilemez. Dünya %15 dolaylarında daraldıysa KKTC %60 daraldı. Bu kadar farklı, bu kadar açık... 

Bu kadarla kalsa neyse... Bu kadar büyük bir açığın oluşmasında hükümet politikalarının yanlışlarının belirleyici olduğunu  üzülerek ifade etmek zorundayız. 

Öğrencinin ekonomiye yaptığı katkı bilindiği halde, bazı etkili çevrelerin dayatması ile casinolara öncelik verildi. Karantinasız girişlerle salgının toplum içerisinde paniğe yol açacak düzeyde çoğalmasına neden olundu. Artan panik nedeniyle  resmi kapatmaya gerek kalmadan insanlar kendilerini kapattılar, sokağa çıkmaktan korkar oldular. Daha da önemlisi ekonomide ciddi bir avantaj olan öğrenci girişleri durdu. Bu yanlış kararın yol açtığı yıkım neredeyse salgının üzerinde oldu. 

Birkaç gündür Milli Eğitim Bakanlığı ile Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin Şubat ayı itibari ile yükseköğrenimin yüz yüze yapılmasında bir sakınca olmayacağı yönünde açıklamalar yapmaya başladığı görülüyor. 

 Mayıs ayından itibaren Odamız bu konuda uyarıcı olmuş ve yapılabilirliğini defalarca ortaya koymuştur. O dönemde  yalnız kalma pahasına,  kontrolü güç, kısa dönemli karantinasız, casino turizmine yol açacak kararlara şiddetle karşı çıktık . Kapanmaya devam ederek ülkenin temiz kalmasının devam etmesi, sonra da karantina ile öğrencilerin , salgından temizlenmiş bir adaya gelişlerinin sağlanması için mücadele ettik. Böylece uzun süre ülkede kalacak öğrencilerin gelişi ve sağlığı garanti altına alınırken, başka kesimler gözünde de ülkemiz cezp edici olabilecekti.    

Bu yapılmadı ve bedeli topluma ve ekonomiye çok ağır bir şekilde ödettirildi... 

Alınacak akılcı ve toplum sağlığını gözeten tedbirler çerçevesinde dün olduğu gibi bugün de öğrencilerin gelişini sağlamak mümkündür ve gereklidir. 

Burada salgınla ilgili gerekli tedbirler çerçevesinde toplumsal ve ekonomik faydayı en üst noktada gözetmeyi dert edinmek yeterli olacaktır. 

KTEZO Yönetim Kurulu