27 Kasım 2024
  • Lefkoşa9°C
  • Mağusa6°C
  • Girne11°C
  • Güzelyurt6°C
  • İskele6°C
  • İstanbul8°C
  • Ankara0°C

TC DIŞ POLİTİKASI VE KIBRIS

Oshan SABIRLI

08 Mayıs 2015 Cuma 09:09

Kıbrıs’ta bulunan Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği önemli bir eşikten geçiyor. Bu eşik KKTC’ye atanacak yeni büyükelçi ile ve Kıbrıs’ta yaşananların Türkiye’ye aktarılması hususunda daha da önem arz ediyor. Yani buradaki halkın talepleri, beklentileri, özlemleri, hassasiyetleri TC Lefkoşa Büyükelçiliği tarafından iyi analiz edilip, Türkiye’ye doğru aktarılma noktasında yaşanan noksanlıklar olduğu düşüncesindeyim. Şu anki büyükelçi Halil İbrahim Akça’nın görev süresi sona ermek üzere. Kıbrıs’ta yeni bir dönemece girildiğini hissettiğimiz bir aşamada, bu görev değişikliği isabetli bir değişiklik olacak. 1959’dan bu yana Kıbrıs’a, tam 20 kez elçilik ataması yapıldığını görüyoruz. Bu zaman zarfında, Kıbrıs’tan efsaneleşen birçok TC Lefkoşa Büyükelçisi gelip geçti. Tam 56 yıl boyunca, 19 farklı elçi ile buluştu (Aydan Karahan 1995-1996 yılları arasında ve 2004-2006 yılları arasında 2 kez görev aldı) Kıbrıs Türk halkı. 1995’ten bu yana medyada farklı görevlerde bulunmam ve 2003 yılından beri ise profesyonel anlamda gazetecilik yapmama karşın, Kıbrıs ile Türkiye arasında yaşanan ilişkilerde, ilk kez bu dönemde bir elçinin toplumdan çok uzak olduğunu gördüm. Medya ile ilişkiler bağlamında da TC Lefkoşa Büyükelçiliği başarısız bir dönem geçiriyor. Halkın algısında da elçilik para dağıtan, toplumu yönlendirmeye çalışan ve bürokratik işlemlerle uğraşan bir kurumun ötesine geçemedi. Brüksel’de, Lüksemburg’ta, Washington’da Türkiye elçileri ile çok yakın temasım oldu. Elçilik binalarında birçok kez basına özel yapılan resmiyet kalıplarından uzakta, karşılıklı fikir alışverişleri gerçekleştirdim. Bu elçiler ile görüşmelerimde ise hiçbir zaman siyasetin ağırlığını hissettiğimi hatırlamıyorum. Hatta bazı elçiler ile çimlerde oturup, barda içki içtiğim, birlikte eğlence mekanlarına gittiğim de olmuştur. Öte yandan ülkemizde, Çatalköy’de Villa Fırtına’da yaptığımız barbekü sohbetlerinde elçinin bir telefon kadar uzağımızda olduğu güvencesi şahsen eski TC Lefkoşa büyükelçileri tarafından da defalarca tüm samimiyet ile dile getirildi. Ne olduysa, 2011 yılında Kıbrıs’ta bir şeyler değişti. Kötü bir girişle, hatta “Persona Non Grata” ilan edilen Halil İbrahim Akça, geçen bu süre zarfında dışa odaklanamadı. Başta medya olmak üzere toplumu ve sivil toplum kuruluşlarını kucaklayamadı. Ben bir gazeteci olarak, bu dönemde TC elçiliğine hiç yakın hissedemedim kendimi. ABD elçisi ile birçok kez bir araya gelmeme, Kıbrıs’ın güneyindeki elçiler ile görüşüp konuşmama karşın, maalesef o sıcak ortamı hissedemedim Akça’nın elçiliği döneminde. KKTC – TC ilişkilerinde de elçiliğin uzlaştırıcı bir misyonu olduğunu bu dönemde ne acıdır ki hissedemedim. Çok kısa bir süre sonra Derya Kanbay yeni TC Lefkoşa Büyükelçisi olarak adaya gelecek. Kanbay’ın büyükelçilik konusunda Akça’ya oranla ciddi tecrübeleri var.  Slovenya Cumhuriyeti nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği, Bağdat Büyükelçiliği gibi görevlerde de bulunan Kanbay’ın Kıbrıs ile Türkiye arasında daha güçlü ilişkiler kurması ve burada olup bitenin tüm netliği ile Türkiye Dışişlerine aktarması sanıyorum yeni dönemde çok daha güçlü ilişkiler kurulmasında her iki topluma da büyük yarar sağlayacak.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.