TAVİZ VERMEK ÜZERİNE…
Oshan SABIRLI
25 Ağustos 2015 Salı 13:12
Tabularımız vardır. Aslında bugünkü köşe yazımda Türk Dil Kurumu’nun (TDK) sözlüğünü kullanarak taviz ve müzakereleri biraz da işin felsefesini paylaşmak istedim. Söze ‘tabu’ ile başladık. TDK ‘tabu’ sözcüğünü “Kutsal sayılan bazı insanlara, hayvanlara, nesnelere dokunulmasını, kullanılmasını yasaklayan, aksi yapıldığında zararı dokunacağı düşünülen dinî inanç” şeklinde tanımlıyor. Bizim konumuzda din olmadığına göre 2’nci anlama geçmek gerek “tekinsiz” sözcüğü tabunun bir diğer anlamı olarak karşımıza çıkıyor. Yok bunu da sevmedim. “Yasaklanarak korunan (nesne, kelime, davranış)” açıklaması ise ‘tabu’nun anlamını sözlük ile tanımlıyor. Evet tabularımız var. Özellikle Kıbrıs Müzakere süreci ile ilgili “Yasaklanarak korunan” yaklaşımlar sergiliyoruz. Peki ‘müzakere’ nedir? Müzakereyi yeterince iyi biliyor muyuz? TDK ‘müzakere’ sözcüğünü ise “Bir konuyla ilgili fikir alışverişinde bulunma, oylaşma” şeklinde ifade ediyor. Bu 1’nci anlam bizi tam da anlatıyor. Tabulu bu müzakere sürecinde ortaya atılan en önemli iddia “taviz” verileceği, verilmesi gerekebileceği doğrultusunda. Peki TDK ‘taviz’ kelimesini nasıl tanımlıyor ona da bakmak gerek. TDK’ya göre ‘taviz’ bir diğer eş anlamlı kelime ile yani ‘ödün’ ile ifade ediliyor. TDK ‘ödün’ kelimesini ise “Uzlaşmaya varabilmek için hak, istek veya savlarının bir bölümünden, karşı taraf yararına vazgeçme, ödünleme, ivaz, taviz” şeklinde ifade ediyor. Bu kez ‘uzlaşı’ kelimesinin anlamına takılıyorum sözlük yaprakları içerisinde. “Uzlaşmak durumu, uyuşma (II), uzlaşı, uzlaşım, mutabakat, konsensüs” diye ifade edilince sözlük tarafından ampül yanıyor kafamın içinde. Arapça kökenli bir sözcük olan ‘mutabakat’ın aslında kafamdan geçeni tam olarak anlattığını fark ediyorum. İş dönüp, dolaşıp ‘uyum’ kelimesine bağlanıyor. Son olarak ‘uyum’ kelimesinin anlamına bakmaya yelteniyorum. TDK ‘uyum’ için ise “Bir bütünün parçaları arasında bulunan uygunluk, ahenk” açıklamasında bulunuyor. Yani, müzakere demek tabu olmamalı, tabumuz tavizden geçebilir, taviz uyumun bir parçasıdır. Uyuma ulaşmak için “bir bütünün parçaları arasında bulunan o ahenge ulaşabiliriz” Yıllar önce duyduğum bir fikrada Temel aklıma geldi. Tıpkı benim müzakereden yola çıkmam gibi felsefe de bu şekilde anlatılıyordu. Anlayana… *** Felsefe Temel Dursun’u arayıp bulur. Dursun kitap okumaktadır. Temelle hiç ilgilenmemiş… Temel’in ısrarlarına dayanamamış ve “oğlum Temel, felsefe okuyorum demiş. Temel, “felsefe nedir?” diye sormuş. “Sen anlamazsın” demiş Dursun. Temel ısrar edince, “tamam sana felsefeyi anlatayım” demiş. - Sizin evde akvaryum var mı? - Var. - Peki akvaryumda neler yasar? - Balık - Aferin, peki balıklar başka nerde yasar? - Denizde - Peki denizin kenarında ne olur? - Kumsal. - Peki kumsalda güzel bikinili bayanlar olmaz mı? - Tabi ki olur - Peki sen o bayanlarla birlikte olmak istemez misin? - Elbette olmaz olur muyum? “Bak” demiş Dursun, “nerden nereye geldik. Felsefe budur işte. Anladın mı?” Tamam demiş Temel, Dursun’a teşekkür etmiş. O da felsefe kitabı okumaya başlamış. O sırada orda İlyas geçiyormuş. Temel’e “Temel ne okuyorsun?” demiş. Temel, “felsefe sen anlamazsın”. İlyas ısrar edince Temel anlatmaya başlamış. İlyas’a “sizin evde akvaryum var mı?” diye sormuş. İlyas “yok” deyince. “Ulan İlyas sen ibnemisun?”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.