Türkiye Emekli Subaylar Derneği’nin düzenlediği 21 Aralık Şehitlerini Anma etkinliğine katılan Başbakan Tatar, Doğu Akdeniz’deki gelişmelere işaret etti ve bu açıdan KKTC’nin "önemine" değindi.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de attığı adımlarla Rum-Yunan ikilisinin ezberini bozduğunu iddia eden Tatar, “biz ulusal davadan sırf anlaşma olsun diye taviz vermeyeceğiz” dedi.

Tatar, Kıbrıs davasının ulusal bir dava olduğuna ifade ederek, "Anavatan Türkiye’nin her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olmasından" duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Tatar, geleceği planlarken geçmişte yaşananların da dikkate alınması gerektiğini dile getirerek, Türk ulusunun bu coğrafyada güvenli bir şekilde yoluna devam edebilmesi için KKTC’ye sahip çıkılması gerektiğini öne sürdü.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu stratejinin bir parçası olarak Tunus’u ziyaret ettiğini ileri süren Tatar, “Doğu Akdeniz’deki bütün zenginliklerin paylaşımında, hak ve çıkarların korunmasında ilk önce KKTC ile imzalanan ruhsatlandırma faaliyetleri ve bilahare Libya ile ardından da Tunus’taki hamlelerle Rum-Yunan ikilisinin ezberi bozulmuştur. Çünkü Rum-Yunan ikilisi Kıbrıs ve Ege’de yaptıklarından sonra haksızca ve hukuku işgal ederek Doğu Akdeniz’deki haklarımızı ve çıkarlarımızı gasp ederek kendi bencil politikalarını inşaa etmeye çalışıyorlar. Ama güçlü Türkiye, geleceği iyi gören Türkiye geleceğe bakarken doğru hamle ve stratejilerle Doğu Akdeniz’deki bu gelişmeler KKTC’nin ne kadar isabetli bir devlet olduğunu göstermiştir” dedi.

Başbakan Tatar, “KKTC varsa ve KKTC sayesinde Doğu Akdeniz’deki bütün zengiliklerde hak iddia edebiliyorsak bunu bedel ödeyen şehitlere borçluyuz” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş’ı anan Tatar, "soykırıma uğrağan Kıbrıs Türkü’nün Türkiye’nin desteğiyle devlet kurduğunu, ekonomik olarak geliştiğini ve Türkiye ile birlikte büyük projelere imza attığını" söyledi.

Tek çözüm modelinin federasyon olmadığını ileri süren Tatar, 50 yıldır aynı temelde devam eden müzakerelerle bir yere varılamadığını iddia etti.

Tatar, “oynanan oyun baskı ile federal temelde bir anlaşma; Türkiye ile bizi kopartmak ve AB içinde Kıbrıs Türkü’nü eritmektir. Kıbrıs Türkü ve Türkiye asla bu oyuna gelmeyecektir. Biz de anlaşma istiyoruz. Ama ‘barış’ 1974’te geldi. Hem Türklere hem Rumlara barış geldi. İstikrar ve gelişim için barışın devam etmesi gerekir” dedi.

İzolasyonlara rağmen ekonominin bir noktaya getirildiğini iddia eden Tatar, daha da iyi politikalarla ve yönetim anlayışıyla çıtayı daha da yükseklere çıkarmak için çalıştıklarını öne sürdü.

Tatar, “biz ulusal davadan sırf anlaşma olsun diye taviz vermeyeceğiz. Halk olarak direndik, bugünlere geldik bundan sonra da aynı azimle ve mücadeleyle bunu taçlandırmak zorundayız. Dünyanın tanımadığı ancak kabul ettiği bir noktadır. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet vardır. Anlaşma da olacaksa egemen eşitlik temelinde olacaktır. Kimse bizi Türkiye’den koparamayacaktır” dedi.