"TASARRUF SÖYLEMLERİ KOCA BİR YALAN!"

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Türk Lirası'nın döviz karşısında değer kaybetmesiyle ekonomik zorluk yaşayan vatandaşların, UBP-DP hükümetinin yaptığı okkalı zamların ardından çok daha ciddi bir krizle  karşı karşıya bırakıldığını vurguladı.

UBP-DP hükümetinin elektrik, akaryakıt ve tüpgaza yaptığı okkalı zamların ardından harçlara %900'lere varan zamlar yaptığını anımsatan Özyiğit, bu zamların zincirleme zamlara neden olacağına, ulaşımdan, gıdaya birçok ürünün pahalılaşacağına, zaten pahalı olan yaşamın daha da pahalı hale geleceğine dikkat çekti. Hükümetlerin görevinin vatandaşlarını zora sokacak, fakirleşmesine neden olacak kararlar almak değil, tam tersine halkın yaşamını kolaylaştıracak ve refahını artıracak kararlar almak olduğunu belirten Özyiğit, ne yazık ki, UBP ile DP'den bunu beklemenin ölü gözünden yaş beklemekten farksız olduğunu kaydetti.  

Düzenli vergi toplayamayan, kayıt dışılığı önleyemeyen, kamuya ek yük bindirmeye devam eden hükümetin asli görevlerini unuttuğunu belirten Özyiğit, kendi sorumluluğunu yerine getirmekten aciz olan hükümetin en kolay yolu seçerek zamlarla vatandaşın sırtına yüklendiğini kaydetti ve "Toplumunu düşünmek bu mudur? diye sordu.

"KOCA BİR YALAN"

Hükümetin tasarruf söylemlerinin de koca bir yalandan öteye gitmediğini belirten Özyiğit, "Siz tasarruftan bahsedeceksiniz, sonra da lüks makam aracı alacaksınız. Sınavsız-münhalsiz partizanca istihdamlara devam edeceksiniz. Bu nasıl bir tasarruf anlayışıdır" diye konuştu.

"ACİL TEDBİR ŞART"

Ülkedeki resmi rakamların toplumun büyük çoğunluğunun günden güne fakirleştiğini, fakirleştikçe borçlandığını ortaya koyduğunu belirten Özyiğit, bu durumun sürmesi halinde özel sektörde iflasların, çek yasaklarının artabileceği uyarısında bulundu.

Özyiğit, Hükümetin acil tedbir olarak zam kararlarını geri alması ve dövizle ödenen borç ve harçların sabit kura endekslenmesi gerektiğini kaydetti.  

Hükümetin lüks harcamaları kısıtlaması, kamuda tasarrufa gitmesi, fazla mesailerle birlikte görev zararlarını azaltması, kayıt dışılığı önlemesi, bağış ve af getirmekten vazgeçmesi gerektiğini kaydeden Özyiğit, ekonominin canlanması için de gerçek hayat pahalılığı üzerinden, çalışan ve tüm emeklilere maaş artışı yapılması, asgari ücretin de hayat pahalılığı endeksi üzerinde refah payı ile birlikte artırılması gerektiğini kaydetti.