Türkiye’nin tavrının Doğu Akdeniz’deki tansiyonu yükselttiği, tansiyonun düşürülmesi için hararetli bir diplomatik hareketlilik yaşanmakta olduğu bildirildi.

Fileleftheros’un “Düşürmeye Koşuyorlar… Doğu Akdeniz’deki Krizin Yatıştırılması İçin Diplomatik Hareketler… Krize ABD’nin Müdahiliyeti” başlık ve spotlarıyla manşete çektiği habere göre, AB Dış Konular Konseyi Dışişleri Bakanları telekonferansı, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun da katılımıyla ABD’nin bölgeye müdahiliyetine damgasını vuracak.

Bugünkü toplantıyı “çok önemli” addeden diplomatik kaynaklara göre özellikle Libya’daki durum ve Rusya’nın müdahiliyeti nedeniyle ABD’nin ilgisinde artış oldu.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’un Savunma Bakanı eşliğinde dün yapması planlanan Türkiye ziyaretinin ertelendiğine de işaret edilen haberde, Ankara-Moskova yakınlaşmasının, Libya’da Suriye’dekine benzer bir sahne oluşmasını istemeyen Washington’u endişelendirdiğine dikkat çekildi.

Habere göre önceki günlerde AB Ortak Dış Siyaset ve Savunma Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell ile ABD Dışişleri Bakanı Pompeo arasında bölgedeki gelişmelerin değerlendirildiği bir telefon görüşmesi yaptı ve bu görüşmede Pompeo’nun bugünkü toplantıya katılması gerektiğine hükmedildi.

“ANKARA’YA BASKI ÇABALARINA” ABD’NİN DE AB’NİN DE MÜDAHİL OLMASINI İSTİYORLAR

Rum ve Yunan hükümetleri “Ankara’ya baskı çabasına” ABD’nin de AB’nin de müdahil olmasını istiyor, keza Yunanistan’ın talebi üzerine bugünkü telekonferansta Türkiye’nin “tehditleri” konusu da ele alınacak.

Brüksel tarafından bir inisiyatif alınmasını ve konuya daha çok müdahil olunmasını talep eden Rum ve Yunan hükümetleri dikkatlerini Temmuz ayında gerçekleşecek Avrupa Konseyi toplantısına odakladı ve bu yöndeki diplomatik çalışmalarını yoğunlaştırdı.

Bu çerçevede Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis dün Avurpa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile telefon görüşmesi yaptı. 1 Temmuz’da Almanya’nın dönem başkanlığı başlıyor ve Berlin’in bütün müdahil taraflarla teması olacak.

BÖLGE ÜLKELERİYLE TEMASLAR YOĞUNLAŞTIRILDI

Rum ve Yunan hükümetleri, Yunanistan’ın inisiyatifinde bölge ülkeleriyle de temaslarını yoğunlaştırdı. Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis yarın İsrail’e, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis de 23 Haziran’da İsrail’e gidecek. İsrail’le görüşmelerin ana konusunu Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri oluşturacak. Rum ve Yunan hükümetleri yeni İsrail hükümeti ile yeniden iş birliği ipinin ucunu bulmak istiyor.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias da Perşembe günü, kısmî Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlandırma (Meis hariç tutularak) anlaşması imzalamak üzere Kahire’ye gidiyor. Yunanistan, MEB konusunda Mısır hükümeti ile arasındaki görüş farklılıkların üzerine köprü kurmak istiyor, bu nedenle Dendias’ın Mısır ziyaretine de büyük önem veriliyor.

“MEİS’İN MEB’İ VAR”

Dendias dün röportaj verdiği “Proto Thema”nın, Mısır’la ortaya hat kuralının mı uygulanacağını ve Meis’te tam etki (MEB ve kıta sahanlığı) tanınmadan da Kahire ile mutabakat imzalanması gerekip gerekmediği sorusuna şu cevabı verdi:

“Meis’in MEB’i var. Hedefimiz, Mısır ile İtalya ile uzlaştığımız standartta bir anlaşma imzalamaya çalışacağız. Mısır’la müzakere kolay değil. Ancak İtalya ile de kolay olmadı. Yunan hükümeti proaktif diplomasi izliyor ve uzun yıllar önce kapanması gereken bir konuyu olumlu tamamladı.”

ANASTASİADİS-LEYEN TELEFON GÖRÜŞMESİ

Alithia haberi “Türk Meydan Okumaları Pompeo’nun Önüne… Avrupa Dışişleri Bakanları’nın Kritik Telekonferansına Katılacak… Başkan Leyen’e: AB Tarafından Türkiye’ye Karşı Daha Etkin Önlemler Alınması Şart” başlık ve spotlarıyla ikinci manşet olarak aktardı.

Habere göre Anastasiadis dün ile gerçekleşen planlı telefon görüşmesinde Leyen’e “Türkiye’nin sözde Rum MEB’i içerisindeki faaliyetlerinin “yasadışı olduğu, bölgedeki güvenlik ve istikrarı riske attığı” iddialarını yineledi ve “Türkiye’nin bölgeye dair taleplerinin engellenmesi, sondajlarını durdurmasının sağlanması için AB’nin çok daha etkin önlemler alması gerektiği” iddiasını ortaya koydu.

Leyen’e AB Başkanı ve Avrupa kurumlarının liderleriyle yaptığı ikili temaslar hakkında bilgi de veren Anastasiadis, “Türkiye’nin faaliyetlerinin kınanması ve bir sonraki adım için eşgüdüm ve kararlılık gereğinde” bir görüş birliği bulunduğunu savundu.