TANER ULUTAŞ'TAN TAŞLAMALAR

TAŞLAMALAR

Ersin Tatar, egemen, bağımsız bağlantısız, KKTC’i tanıtmak için yiro yiro dolaşıyor

KKTC’yi Gaziantep, Urfa, Of ile ücra köy mezralarında tanıtım diyerek göbek atıyor.

KKTC’yi tanıyoruz diyen Erdoğan’ın çok hasta olduğu söylentisine yalan deniyor

Üniversite diploması iddiasını HAK partisi sürekli gurcalamadan da geri durmuyor.

Yahu bu iddianın kanıtı yok, atı alan Üsküdar’ı geçti, atın kaldırdığı tozu görüyoruz

Seçim ile değil sanal "HD" kalitesinde iddialar ile ayranı kabartmaya çalışıyoruz. 

KKTC bebemi Faiz amcam kuracağım hükümet ile ben kurtaracağım diyormuş
Kurtardıktan sonra talimatlar ile yanaktan makas alıp bizi öpeceğini söylüyormuş

Ben Sucununoğlu’yum solina delinse bile yapıştırıp su koyvermeyeceğim dedi.

Emir, solinayı kesince, Liste ve Nuray Hanım ile memleketi bataklığa dönüşüverdi

Oluşan bataklıktan kurtulmak isteyen halka, tutunması için zam kazıklarını attı

Kazıklar yağlı olduğu için bataklıktan kurtulmak isteyenlerin, başka yerlerine kaçtı

Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmayacağını bir türlü öğrenemedik

Solina patladıktan sonra suyun toprağı çamurlaştıracağını nedense belirleyemedik

UBP-DP seçim hükümeti 2 aylık sürede, Türkiye’den kabloyla elektrik getirecekmiş

Uyusunda büyüsün bebem masalına atma Recep din gardaşıyız dememiz gerekmiş

Oğuzhan Hasipoğlu, erken seçimde, bu hız ile tek başımıza iktidara geleceğiz diyor

Çorak tarlada bostan yetişmeyeceğini ve Loforiyoların müzelik olduğunu göremiyor

Köroğlu’nun tüfek icat oldu mertlik bozuldu sözüne Saner video ile katkı koydu

Türkan Şoray Yeşilçam’ın kanunlarını, Gönül Yazar tarihini, Saner’de Nü’ ile oydu .

İletişim çağından ışınlama çağına, sonrasında video çağına alabildiğince ilerliyoruz

 95’lik ihtiyar pipisine dönüşen bazı siyasetçilerimizi koltuklardan temizleyemiyoruz

KKTC bağımsız, egemen dedik ve koskoca ‘Yavru’yu yolgeçen hanına çevirdik

Salman Salman gibi tacizcilerin elinden ne uçan nede kaçanı kurtarmayı becerdik

AK Parti KKTC Kadın kolları başkanı Nurcan Yardımcı UBP PM’ye seçilmemişmiş

Olsun karnına vurulunca ah Faiz amcam yetiş sandıkta kaldım kurtar deyivermiş,  

UBP’de Malkoçoğlu’nun yerini, şimdilerde yeni türeyenlerden asan kesenler aldı

Liste elde, kesmeyen küt kılıç ile vurun ha diyerek kuru gürültü ile tozu dumana kattı

Tufan Erhürman, Lale devrini sonlandırmak için Kurtuluş savaşına hazırlanıyor

Pargalı Faiz Paşa’yı çıkmaz sokağa bırakıp, yolun açık olsun diyeceği söyleniyor

Ahmet Serdaroğlu ve Güven Bengihan, yaktınız viran eylediniz narasını bastı

Yaramızı görüp, tuzluğu kapıp gelen murkolar için sakın oy verme çağrısı yaptı

Yüzlerine tükürülecek onlarca surat varken, neden yerlere tükürülüyor anlamadım

Kazmir yerine ucuz kumaş oldukları anlaşılanların baş tacı edildiğini soramadım

Suyun çamurlaştırdığı siyasi arenada ne hikmetse birden Üstel’in ayağı kaydırıldı

Daha önce ayağı kaydırılan Pilli, bayrağı devraldım LAfonten’den masalları saydırdı

Tolga Atakan, uçuyoruz diyenler haklı çıktı insanımız gerçekten ruh olup uçuyor

Borç harç ve geçim sıkıntısı, insanımız ile Yükseköğrenimi Allah’ın katına çıkartıyor

Narin Şefik, 60 günlük seçim yasakları için seçim tarihi düğmesine basın diyor

Tarih erteledikçe tehlike çanları kulak tırmalıyor artık noktanın konmasını istiyor

Nihayet çözdük, beyler vicdan denince Ahmet dayının kızı ’vicdanı’  biliyormuş

Refah içinde yaşadıklarından, asgari ücretlinin halini FAGO ile bile göremiyormuş

Turgay Hilmi ve Cemal Tunceri, sanat ve kültür yönünden büyük prestij kazandırdı

İki değerli insanımızı görmeyenlere, ağzımla sövmüyor ama bir yerim ile gülüyorum

Serdar Denktaş, Orhan Gencebay’dan esinlendi ve batsın siyaset artık yokum dedi,

Eskiden para ile ona oy verenler, can hıraş içinde, harakiri yapacaklarını söyledi

Ayşaba yahu hemen bozulmayın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yanına gidersiniz

Bundonuza ne düşerse helalinden üç beş kuruşu oy için cebinize koyuverirsiniz

KKTC for Ever dedik, prematüre bebeği sorma gir, sormadan çık hanına çevirdik

Katil, uyuşturucu taciri ve mafya ile Suçluların güvenli sığınağı haline getirdik

Özersay, bizi yönettiğini sananlar, ekmek kadayıfının üstüne ekşiyi boca etti diyor

Hocam, ineğimiz yok, Allah’a şükür Koyun ve öküz sayımızın çok olduğu söyleniyor

.

Metin Marasali, tabloya bakarak, bu halka yapılanların az bile olduğunu söyledi

Meselenin, özgür sokak kedisi olup, koyun ve öküz olunmaması gerekir dedi

İzlem Gürçağ’a bakan yapılacağı sözü verildikten sonra soğuk su ikram edilmiş

Seçim ringinde ters bir yumruk alacak liderin nockaut olacağı unutuluvermiş

Ah be İzlem vekilim bazıları yeni koltuklarına sevdalandı gözleri kimseyi görmemekte

Söz vermelerine karşın kendinden başkasını gözü görmeyince kimseyi sevmemekte

Neyse bizler yeniden bindik bir ‘Seçim Alametine’ hep birlikte gidiyoruz felakete

Bilmem halka attıkları zam kazıkları sonrasında birileri kına yakar mı  münasip ete

Plümer Osman, davul zurna ile tavşan avuna gidilmeyeceğini bazıları öğrenecek

Halka yandım anam şarkısını koro halinde söyletmenin bedelini faizi ile ödeyecek

Ayhan Mahşeker, birileri mezardakilerin pişman oldukları şeyler için,birbirlerini yiyor

Koltuk hastaları çanağa ne doğrarsa kaşıklarına onun çıkacağını unutmasın diyor

Kaykay ile gidiyordu

Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar, "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar; "Evet, asla bir başka kadına bakmadım." Sorgu meleği, "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.." Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır; "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık." Bunun üzerine sorgu meleği, "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.." der ve üçüncü adama da sorar, "Karını hiç aldattın mı?" Adam yutkunur ve şöyle der; "itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm." Sorgu meleği; "Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın." Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar. "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?" "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam. Diğerleri; "Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?" diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur, "Kaykay'la dolaşıyordu..."