TANER ULUTAŞ'TAN SAHİBİNE MESAJLAR

Sahibine Mesajlar

Sn. Ersin Tatar, yeni yaşınız hayırlı olsun. ‘Çıkrık araba’ gibi neresinden tutsanız dökülen memleketin durumu mayfoşi  Kendi kendime yahu, diğer ülkeler son model araba ile giderken biz neden pedalı iki defa çevirdikten sonra bir defa boşa dönen velespit ile gidene kadar canımızı yerken çapıt oluyoruz dedim. Neden  Cumhurbaşkanı memleket meseleleri yerine bir generale birisi ile görüşmesi için yalvar yakar olur. ‘Nayır cevabı alınca Hulusi Akar’a şikayetçi olur. Ve çalmadık kapı bırakmıyor dedim. Ve yine bir videoya bakarken neden üst düzey bir  insanın bazı iddialara konu olan sürat motoruna  biner denizde volta atar diye düşündüm. Sn.Tatar,  dikkat edin ahenk telleri kopmaya başladı. Bir tel koparsa ahenk ebediyyen kesilir.

**

Sn. Faiz Sucuoğlu, eğer bir karar verilecekse hakimde benim, savcıda benim dediğiniz noktada, gece evinize gelen arkadaşlarınız size bunun böyle olmadığını göstertti. Sonra ya ben yada Sunat dediğiniz noktada size bu durum birkez daha hatırlatıldı, Allah’ın emri üçtür denildiği noktada parti başkanı olmanıza rağmen başbakan yapılmayarak bu durum size yine hatırlatıldı. Başbakanlıktan alaşağı edilince etrafınızın boşalmasından da bu durumları anlamalıyzınız. Anlamadınız. veya anlamak istemediniz. Eskiden hem fol hemde yumurta vardı. Ama civciv çıkmadı. Şimdi ne fol nede yumurta var ama istifa civcivi çıktı. Sn. Sucuoğlu, en çabuk kuruyan şey gözyaşıdır. Çabuk kuruduğu için mendili yetiştiremedik.Sorry

**

Sn. Ünal Üstel- Sn. Fikri Ataoğlu – Sn. Erhan Arıklı Koalisyon hükümeti olarak Fuat bey ile görüştünüz. Ayşaba Üçü bir arada derken nescafe’den bahseder sandım Meğer sizin otağa yüz sürmenizden bahsedermiş. Ayşaba durduk yerde yine tuz gavurdu.  incilerini dökerken dur bakalım gene başımıza ne gelecek dedi. Sahi dağarcıkta ne var? Halk olarak bu defa bolibif mi olacağız?  Sn. Haşmetmaaplarımız  Hayat tespih gibidir. Bazen çekmek, bazen sallamak gerekir. Maşallah  bazeni geçtik, siz sürekli olarak hem sallıyor hem çektiriyorsunuz.

**

Sn. Tufan Erhürman, eskiden çocuğu eline göre buldu döve döve pestilini çıkarttı derlerdi. Sen yok artık dedirttin.  Ve Beceri ve anlama yeteneği sınıfta kalanları dövizin TL’yi evire çevire dövüp süründürdüğü gibi siyaset meydanında evire çevire dövüyorsun. Ne göz, ne dudak ne kafa mosmor edip bırakıyorsun. Bu defa Frensiz giden hükümetin tekerine Anayasa Mahkemesi androşunu koydun. Araba tumba oldu. Gatriyaba bile eee şimdi ne yapacayık a ovlum dedi. Tufan hocam, ünlü düşünür, Mark Twain, Fransa’nın yazı da yoktur kışı da yoktur, ahlakı da yoktur. Bunların dışında şahane bir ülkedir. Ve genellikle fahişeler tarafından yönetilir demişti. İyiki Fransa gibi olmadık. Ya Fransa’ya benzeseydik.

**

Sn. Erhan Arıklı, Limanlar ve Telefon özelleştirilecek dedin. Bu söyleminden sonra fırtınalar kopacak sandım. Ama Telefon Dairesinin önde gelenleri, dut yemiş bülbül gibi konuşmamayı tercih etti. Ancak şu Özgür Gazeteye gıcık oluyorum. O Pınar kardeşimiz babasından mı getirdi diye soruyor. Sizin babanızdan getirmediğinizi bilmesine biliyor ama kan dökerek aldığınız bilmiyor. Kan dökerek aldınız. Bu nedenle etinden, sütünden, derisinden, tırnağından hatta tüylerinden faydalanmak hakkınızdır. Ayşaba arsız güçlü olunca haklı suçlu olurmuş dedi. Ne demek istedi anlamadım.

**

Sn. Kudet Özersay bizim dili sivri, kalemi Trabzon bıçağı gibi keskin Serhat’ın eski GKK Komutanı  Er ile yaptığı konuşmayı açıklamasından sonra Cumhurbaşkanı Tatar’ın cevap vermediğini belirttin. Ve  koskoca Cumhurbaşkanı Junalcı mı diye sordun. Kudret hocam sükut altındır. Bozarsan altın önce bakır, sonra teneke olur. İnsanda ise ağzına birileri biber sürebilir. Aç avcunu deyip cetvel ile dans edebilir. Kulak operasyonu sonrasında kulak çekilirken elde kalabilir. Kimse sükutu bozma deliliğini yaşamaz be hocam.

**

Sn. Ahmet Dargın fasariyalar diyarı Kıb-Tek’te, bir zaman siyaseti silah olarak kullananlar seni görevden almıştı. O  zaman sürecinde sana yapılanlara ağzım ile küfür etmedim. Ama bir yerim ile küfür edercesine gürültülü küfürlü hicaz faslından eserler sundum. El-Sen yeniden Genel Müdür olmanız için baskı yapıyor. Vallahi bana sorarsan çokta iyi yapıyor. Haksızlıkla elinden alınan müdürlüğün hakkın olarak sana verilmesi gerekir. Sn. Dargın insan olmayan, insanın değerini bilmez. Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır. Sen sana yapılan haksızlığa karşı sessiz kaldın. Ancak sessiz konuşmanda   si bemolden girdin fa diyezden çıktın sanırım. İnşallah Do majör gamı bu defa esere güzellik katarak hakkın olanı sana verir.

**

Sn Dr Fatma Tuğlu, bizim Minik Kuşlar Ahnet Sennaroğlu, Cenk Seren, Ali Ogdü ile birlikte Mehmetçik Belediyesine başkan adayı olmayı düşündüğünüzü söyledi. Bölge halkı isminizden övgü ile bahsediyor. Herhalde sizde inşallah seçilirim diye dua ediyorsunuz. Fatma hanım bence şu 'inşallah' meselesi suni ve zırva bir şeydir. Esas olan sizin sevilip sayılmanızdır. Bir atasözü derki, hele şu toz duman bir dağılsın birileri bindiği atmı eşek mi olduğunu anlarlar.

**

Sn.Orçun Kamalı, son model araba gibisin be oğlum. Futbolda, Tekerlekli Basketbol’da zirve derken, bu defa göz, gez, arpacık diyerek hedefe Girne Belediye Başkanlığı dedin. Sevgili Orçun, rakipler zorlu. Yaptığın başarılı ve güzel işlere bakarak bu iş bitti deme. Çünkü Güneşe bakarsan gölgeleri göremezsin be abim. Bu yarışta kazanmakta var kaybetmekte. Meyvesi çamura düştü diye ağaca lanet edimez. Unutma

**

Sn. Kemal Yılmaz, bölgedeki gücünüze ve kamudaki tecrübenize güvenerek bir ara Mehmetçik Belediyesine başkan adayı olmayı düşündüğünüz ileri sürüldü. Ancak Mersinlik, Kaplıca ve Tuzluca köylerinin İskele’ye bağlanması nedeniyle bu fikrinizden vazgeçmek üzere olduğunuz söyleniyor.  Sn. Yılmaz, özgür bir insansınız. İnsanın özgürlüğü istediği herşeyi yapabilmesinde değil. İstemediği hiçbirşeyi yapmak zorunda olmamasındandır. Yinede başkan adaylığı konusunu bir düşünün derim

**

Sn. Dalman Aydın, Kıb-Tek müdürlüğünüz vekaleten bile olsa hayırlı olsun .5 ayda 5 yönetim kurulu başkanının, 3 genel müdürün değiştiği Kıb-Tek değirmeninde kimse değirmenin gazabına uğramayacayım diyemez. Yüzüne gülerken ‘Brütüs’ gibi arkadan hançeri saplayan çok olur. Özünde çok iyi bir insansın. İnsan güven duygusu en yüksek olduğu noktada yanlış imzalar atarak hata yapabilir. Cilalı Taş devrinde yapılan hatalar, Uzay çağında tekerine androş olarak konmaz. Sn. Aydın, geceden sonra sabah mutlaka olur. Her kışın baharı var. Ama sabır gerektirir unutma

Fıkra

Bu olsa olsa bir yaşında sinek olur

İlk defa helikopter gören Temel, Dursun' a sormuş;

- Dursun, bu nedur da? Dursun, gayet sakin cevap vermiş;

- Haçan, bu olsa olsa bin yaşında bir sinek dur.