TANER ULUTAŞ'TAN SAHİBİNE MESAJLAR

Sahibine Mesajlar

Sn. Sucuoğlu, Sn. Ataoğlu, Sn. Arıklı, Koalisyon Hükümetinizin Programını, yapcaz, edecez, cek cakları arasında Meclis’te okudunuz. Birçok hükümetin defalarca açıkladığı ‘Ekonomi reformu’ ile kamu reforumunu, sizde bir milyon ikiyüz elli bininci defa yapılacağını söylediniz. Dedemin doğduğu tarihte başlayan, ancak torunumun çocuğunun doğduğu gün, son harcın atılacağını tahmin ettiğimiz, 9 Ulaştırma, 8 Başbakan yiyen, Ercan Havaalanı tamamlanacak, vatandaşlık yasası düzenlenecek dediniz. Ayşaba, yalan paçalarından akar dediği noktada, tek inandığımız, elektriğe yapılacak zam oldu. Lidyalılar parayı, Para üstüne sakız vermeyi Türkler, Zam kazıklarını pembe bezlere sarıp sarmalamayı ve sevimli göstertmeyi de KKTC siyasetçileri buldu.

**

Sn. Oğuzhan Hasipoğlu, UBP Genel Sekreteri olarak partinizin, belediye reformunu bir an önce yaparak, belediye sayısını 12’ye düşürmek istediğini belirttiniz.  Bu nedenle kararın uygulanabilmesi için, partinizin bu konuda, henüz net bir karar üretmemesine karşın, CTP’ye kapıyı gındırarak, siyasi güzel bir tavır sergilediniz. CTP ile görüşerek konuyu kararlaştırdıktan sonra, gerekirse seçimi erteleyebileceğinizi dile getirdiniz. Sn. Hasipoğlu, yol yokuş ve uzun. Ayrıca çok uzak. Görevinizin cebinde, arzunuz dışında kalbinizden başka pusula da yok. Ama olsun, bu güne kadar siyasetteki hayat size yeşil Işığı hiç yakmasa dahi, sizler zaten kırmızıda bile hiç durmadınız.

**

Sn. Ahmet Yalçın Benli, yalçın kayalıkları aşıp Gönyeli’yi modern bir kent konumuna getirdik dediğiniz noktada, Sucuoğlu'nun "Belediye Reformu" açıklaması sonrasında, belediye sayısını 12’ye indirgeyeceğini, kapatmanın Gönyeli’yi de kapsayacağını belirtmesine kapat da görelim diyerek, sert tepki gösterttiniz. Mabet için can verilir taşları için değil düşüncesi ile Gönyeli Belediyesini kjapattırmayacağız ve  kenti siyasilerin dar görüşlerine heba etmeyeceğiz dediniz. Başkan, belediyeler birliği de belediye sayısının azaltılması görüşünün arkasında durarak, trip atılmasın. Dır dır edilmesin. Hep elimin altında dursun ve nazlı nazlı süzülsün diye düşünenler, balık alsınlar imasında bulundu.  Dert bir tane olsa ağlaması kolay olur başkan ne diyelim

**

Sn. Sahil Koruma Komutanlığı,  kuş dahi uçmaz dediğiniz sahillerimizden, henüz göçmen kuşların geri dönmemesi nedeniyle, doğrudur kuş bile uçmuyor. Özelde martılar, genelde göçmen kuşların geçemediği kara sularımız ile sahillerimizden, botlar ile mafyadan bozma Baykuşlar, elini kolunu sallayarak geçiyor. Sorma gir hanına çevirdikleri, sahillerimizden, Falya’lının cinayeti zanlısı tetikçilerin, iki kez Alanya’dan KKTC’ye gidip geri geldik diyerek sizi yalancı çıkartmasına inanın ifrit oldum. Bot, sandal ve geminin elini kolunu sallayarak geçmesine ya radalar kör, yada radarları idare edenler görme özürlü. Tetikçiler, be efendiler bu saatten sonra bizler tren gibi geçeriz, sizlerde öküz gibi bakarsınız imasında bulunuyorlar. Ört ki ölem modundayız.

**

Sn. Yonca Özdemir, ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi ve bir Doçent olarak, Halk TV‘ye verdiğiniz röportajda, mafya olarak anılan suç örgütlerinin, vatanseverlik, hayırseverlik ortamında yeşerdiğini belirttiniz. Dönüm noktasının Türkiye’de online bahis siteleri ile kumarhanelerin yasaklanması sonrasında,  ‘Kalın Barsağın’ KKTC’ye bağlanmak suretiyle buraların foseptik çukuruna dönüştüğü imasında bulundunuz. Çocuklarımın geleceğini buralarda görmüyorum dediniz. Hocanım aman dikkat edin. Yarın kan döktük aldık diyenlerden birisi, seni Güney’e göndereceğiz. Ondan sonra Rum ile denize dökeceğiz diyebilir. Sn. Özdemir, beddualarımız bu tiplere işlemiyor. Yediklerinden de zehirlenmiyor ve Virüs salgınından da etkilenmiyorlar. Vallahi ecelleri ile de ölmüyorlar. Bunlarla ne yapacağız dersiniz?

**

Sn. Okan Dağlı, CTP eski milletvekili olarak, Diplomatik Pasaport ile gittiğiniz Türkiye’den, Ananın gazabına uğrayarak, sana giriş ‘Yasah Hemşerim ‘ denildikten sonra eşiniz ile birlikte geri gönderildiniz. Tamam da geri gönderilme konusunda Türkiye’yi suçlamayın. Savaş naraları atıp, vurma, gırma, öldürmeyi savunma yerine, Mağusalı bir barış aktivisti olarak, özünde insan olan barışı savunmayı size kim söyledi? Bir gavur kellesi bir kin ödemez marşını söylemek varken, neden barış şarkıları söylüyorsun. Al eline fotoğraf makinesini, ‘Toros’ dağlarını, çiçek ve böceği çekerek sosyal medyada paylaş. Arasıra, Anaya biyat türküleri söyle işi kotar. Ana dediğimizin menfaatinin sürdüğü kadar değil, son nefesini verene kadar olduğunu birilerinin artık öğrenmesi gerekir. Sn Dağlı, bize ‘Yavru’ diye hitap eden ana, bize gerçek ‘Yavrusu’ gözü ile baksaydı  veya yıllar önce gebelik testi negatif çıksaydı. şimdi bizim hayatımız pozitif olacaktı.

 **

Sn. Lefke Bölgesi Sivil Toplum Örgütleri Platformu üyeleri, hadde Lefke’lilerin gözü aydın olsun diyelim.  Bakın Başbakan Sucuoğlu, Lefke’de yeni madencilik yapılacağı ve bu yolla ciddi gelir elde edileceğini müjdeledi. Türkçeden, Türkçeye tercüme edersem, hem devlet, hemde Lefke yöresi para içinde yüzecek demeye getirdi. Yıllardır CMC belasından, belini doğrultamayan Lefke bölgesinin başına, ikinci bir bela sarılacak. Bilirsiniz ben bela okumam, ancak 1. CMC belasından henüz kurtulmayan Lefke’nin, 2’nci CMC belası sonrasında Allah’ın selasını okuması kaçınılmaz olacak.  Alınması muhtemel karar için baktınız alınan kararı düzeltemiyorsunuz, iyice bozun. O dakikadan sonra dert etmez, pelt ederiz dediğinizi duyar gibiyiz.

**

Sn. Mehmet Harmancı, birçokları gibi, Cumhurbaşkanı’nın düzenlediği  ‘Aile Çalıştayı ‘ na tepki gösterttiniz. Halbuki bu çalıştay, özellikle besmele ve kuluvallahi çekerek her işimizi dua ile yapacağımız aile içerisinde ‘Eksik’ yönlerimizi  telafi edecekti. Koltuk yerine millet, Bakanlık yerine görev, torpil yerine adalet, rant yerine eşitlik veya ‘hükümet nasıl kurulur çalıştayı yapılsaydı sanırım daha uygun olurdu dediniz. Da, o işleri bizden daha iyi yapacak birisi olmadığı için ‘Gün göbeğimize düşmeden, kalkıp, çürük tahtaya basmadan halledelim diye düşünülmüş. Bak bu işlerin ustası ‘İslami Sosyal Hizmet Yaklaşımı’ ile ilgili yayınlarını izlediğimiz , Dr. Mehmet Gedik moderatörlüğünde yapıldı. Ayşaba, bazen aldığımız terbiyeyi bir kenara bırakıp, gereğini yapmalıyız ki, herkes haddini bilsin dedi.

**

Sn. Hasan Esendağlı, başbakan Sucuoğlu’nun, 28 olan belediyelerin sayısına su boca etmesi ve su lastiğini kısaltacağım demesinden sonra, Anayasa’nın ilgili maddesine değinilmeye başlandı. Anayasa’nın seçimlerin dört yılda bir yapılacağına ilişkin maddesine değinirken, başbakanın yüreğine su serptiniz. Yerel Seçim, Anayasaya aykırıdır derken, Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenememe ihtimali olduğunu ve emsal olarak 2020’de yapılan  Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini örnek gösterdiniz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi bir dava açılacaksa, emsal teşkil eden bir durum olduğu için açılacak davanın da iptal edilebileceği imasında bulundunuz. Sn. Esendağlı, Savcı da hükümet. Hakim de hükümet. eğer bir ceza veya karar verilecekse, anamızı öpen kadı, kime hesap soracağız noktasındayız.

**

Sn. Erdal Güryay, bir Ekonomist olarak,  Ukrayna – Rusya arasındaki savaş, ekonomik anlamda, anamıza tambura, babamıza döblek çaldıracak, imasında bulundunuz. Ve bu savaşın bize hayat pahalılığı olarak geri döneceğini söylediniz. Rusya savaşta olmasına karşın, Rus Rublesi, TL’den daha az değer kaybetti dediniz. Yakıt, gaz ve tahıl fiyatlarındaki pahalılık evimizin içindeki ateşi körüklerken, cebimizdeki yangın, ahlar ve vahlar nidalarını arşa yükselteceğini ima ettiniz. Sn. Güryay,  tek suçumuz TL kullanmaksa, adalet mülkün temelidir diyenlere, peki adaletin temeli nedir diye sormak gerekmezmi? Bizimkiler emir erliğinden öte gidemedikleri için başarının, hayata tapmakta değil, hayatın hakkını vermekte olduğunu bir türlü öğrenemediler.

**

Sn. Fezile Osum, bir Avukat ve İnsan Hakları Platformu, İnsan Ticaretiyle Mücadele ve Mülteci Hakları Programı Koordinatörü olarak suç örgütlerinin tam göbeğinde olduğumuzu dile getirdiniz. Kıbrıs’ın kuzeyinin uluslararası hukuktan kopuk olmasının yanısıra, suç örgütleriyle mücadelede yasalarda eksiklikler olması, bunun dışında, siyasi iradenin olmamasından dolayı, kriminal gruplar için “çok ideal” bir ada yarısı olduğunu belirttiniz. 350’nin üzerinde uzmanın,  2 yılda hazırladığı  raporda, be efendiler sizler suç örgütlerinin göbeğindesiniz. Türk organize suç örgütleri Kıbrıs’ın kuzeyinde giderek büyüyor yazdığını dile getirdiniz. Ancak mafiş denetim. Mafis sorumluluk. Sn. Osun, otorite boşluğunun yarattığı yarayı gören, tuzluğu kapıp geliyor. Batıda Covit ve Ukrayna savaşı, bizde de mafya ve işledikleri cinayetlerin telaşı

Astronot Temel

Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş.

Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş.

Maymunun görevleri:

"Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış: "Maymunu iyi besle!