14 Temmuz 2025
  • Lefkoşa23°C
  • Mağusa25°C
  • Girne23°C
  • Güzelyurt21°C
  • İskele25°C
  • İstanbul23°C
  • Ankara21°C

TANER ULUTAŞ'TAN SAHİBİNE MESAJLAR

Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar

Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar

01 Haziran 2021 Salı 08:30

Sahibine Mesajlar

Sn. Ersan Saner, insanları bu krizde biraz esenlendirecek olan hayat pahalığı ödeneğini 4 ay süre ile buzdolabına koyma ve sonrasında da modern dosyalama sistemi ile çöp tenekesine yerleştirme düşünceniz bence çok yerinde bir davranıştı. Akaryakıta, tüp gaza yaptığınız zam sonrasında elektriğe yapacağınız zam, yüksek sürünme modundaki milleti, alçak sürünme modunda taşıyacağı için iki kakma, bir tekme ve iki punyo (yumruk) ile tekrar yüksek sürünme modunu ortadan kaldırdınız.. Atalarımızın çok giydirme arsız, çok yedirme hırsız olur derdi. Sn. Başbakan,  85 pozitif vakayı, Sağlık Bakanı açıklamadan, açıklamanız, her şeye maydanoz olanların, sesini, selengini çıkartmayan, kovanında ve ağzında bal olan arılar kümesini andıran, halka da laf yetiştirme alışkanlıklarınızı sürdürdünüz yorumuna neden oldu. Yalnız ağzında bal olan Arının kuyruğunda iğnesi olduğunu unutmayınız. Ayşaba, acıkan yanağından, susayan da dudağından belli olur. Ama süresini doldurduğu için ‘Mahalleye’ Angoniciklerin ‘ yanına gitmek isteyenler de bir yerlerini sürekli kaşımasından belli olur dedi.

**

Sn. Tufan Erhürman, Meclisteki konuşmanızda, iktidarda, iktidarsızlık yaşayanları ima ederek, hukuka aykırılığın dibine vurduklarını belirttiniz. Ve iktidarda iktidarsızlık yaşayanlara, be ama, Mart, Nisan, Mayıs’ı içeren Hayat Pahalılığını buzdolabına koyarsanız, Mayıs ayı bittiğinde, geriye dönük yasanın çalışmayacağına göre, bir zamanların meşhur fahişesi Abbas’ın şerif gibi, Anayasa’yı da kevgire dönüştüreceksiniz imasında bulundunuz. Sn. Erhürman, iktidara gelirken hak ve hukuktan bahsedenlerin yaptıklarını gören Hakkı dayı sinirden kalp krizi geçirdi. Adaletin kevgire döndüğünü gören Adalet abla, başınızdan mavro beytambal galsın diyerek kapısının önüne çektiği sandalyede müşteri bekliyor. Adil bir düzen diyerek koltuğa yerleşenlere baktıkça sinirden kalp krizi geçiren Adil amca yoğun bakımda ölüm ile pençeleşiyor. Vicdan ablayı hiç sorma. O son yolculuğunda ‘Hocanın’ merhumeyi nasıl bilirdiniz sorusuna milletin verdiği cevabı takip ediyor.

**

Sn. Dursun Oğuz, hayat pahalılığı ödeneğinin buzdolabına konulmasında ısrar ederek, ünlü kâhinler, Baba Vanga ve Nostradamus gibi kâhin olmaya soyunarak, muhalefete siz olsanız aynisini yapacaktınız dediniz. Akaryakıt zammı ‘kaçınılmazdı’ hükümet bu kararı alırken eylem yapılmayacak mıydı, yapılacaktı diyerek biz bilgimizi yaparız eylem yapanda yapsın demeye getirdiniz. Ayrıca bu bir tasarruf tedbiridir derken 3 aylık durdurma konusunda ısrarcı olduğunuzu ve 1 haftalığına komiteye çekilirse çekilsin sonra yine pilavı ısırtır masaya koyarız imasında bulundunuz. Sn. Oğuz, yaralı vücuda kan vermek yerine kan çekmekte ısrarcı olduğunuzu belirtiyorsunuz. Unutmayın, bahar çiçeğiyle güzeldir. Halk olarak bizlerde çiçekleri seven bir toplumuz. Ama gülü sevelim derken, yanlışlıkla kaktüsü sevdik. Şimdi dikenlerini temizlemek için canımızı yiyoruz.

**

Sn. Erhan Arıklı, hayat pahalılığı ödeneğinin buzdolabına kaldırılmasını eleştirenlere cevap vererek ilginç bir manzara ile karşı karşıya olduğunuzu belirttiniz. Ve hiçbir hükümetin zam yaparken zevk almadığını şartlar onu gerektirdiği için yaptığını dile getirdiniz. Bebeler birbirinden huy kaparak, birbirlerinin ayranlarına su kattığı gibi iktidara gelip de iktidarsızlık yaşayanlarda bir birlerinden kaptıkları huy sonrasında düşen ahaliye bir tekme attıktan sonra ‘Zam kazıklarını ‘ hart diye geçiriyor. Zam kazıkları acıtıyor acıtmasına da, zam kazıklarını kaldırdım. Halkın yaşam standardını sürünme modundan uçma moduna getireceğim dedikten sonra, üstüne geçirdiği Robin Hood elbisesinin altından çıkarttığı kıynıksız kazıkları hart diye geçirenlerinki çok daha fena acıtıyor. Ayşaba, her tecrübe, saflığımızdan yararlanan insanların, bize bıraktığı bir ürünüdür. Verdiği umudu geri alanlara, merak etmeyin, bir gün vereceğimiz ahı da güle güle kullandırırız dedi.

**

Sn. Ünal Üstel, Perşembe günü, sosyal medyada, Ercan olduğu ileri sürülen bir şantiyede, pozitif vakalara rastlandığı açıklandı. önce 166 olduğu ileri sürülen, ancak daha sonra 80 olduğu belirtilen Pozitif vakaları, siz açıklamadan, Başbakan ortaya çıkarak ‘Yok öyle ‘ bir şey diyerek yalanladı. Daha sonra yapılan açıklamalardan bahse konu şantiyede, 166 işçinin karantinaya alındığı, hafta sonu yapılan taramalarda 80 civarı pozitif vakaya rastlandığı belirtildi. Yalnız ayni yerde kalan işçiler arasında rastlanan pozitif vakalar, nedense bakanlığın listesine dâhil edilmedi. Sn. Üstel, her konuya maydanoz olup balıklama atladıktan sonra ‘Gabak’ doğrayanlar birçok şeyi muk ediyor. Siz bağı ve bostanı düzeltmeye çalışırken, gabak doğrayanlar bağı da, bostanı da bozuyor.  Ahh sayın bakan ah. Babam sevmiş almış anamı. Bizlerde sevdik ve seçtik bazı siyasileri ama aldık babayı.

**

Sn. Binali Yıldırım, Reis Sedat Peker, esti yağdı gürledi ama yağamaz diyenlerin aksine, yağmur değil, yıldırımlar eşliğinde dolu olup yağdı. Yağmaya da devam ediyor. Şimşek olarak çakıp, dolu ile karışık yıldırım olarak yere düşerken, ne çatı, nede çatıda kiremit bıraktı. Dolu kiremitleri darmadağın ederken, saray yavrularının içi su ile doldu. Paraya para demeyip para içerisinde yüzen, 17 şirket, 28 gemi ile 2 süper yat sahibi oğlunuz Erkan Yıldırım’ın, Venezuellaya gittiğine de vurgu yapıldı. Siz açıklamanızda oğlunuzun Covit 19 ile ilgili hayrına kit götürdüğünü tarih belirterek belirtirken, yavşak Venezuella gümrük görevlileri, yok be yahu Binali Yıldırım’ın oğlu o tarihte buralara gelmedi diyerek sizi yalancı çıkartmaya çalıştı. Fotoğraf ne kadar büyütülürse, görsel kalitesi o kadar düşer diyenler halt etmiş. Bir zamanlar Lefkoşa’nın zenginlerinden Salim için Fi tarihinde kahvehane duvarına Salim……dur yazmışlardı. Kahvehaneye giren Salim, cebinden çıkarttığı bir deste Kıbrıs Parası ile o yazıyı kapatmış ve gülerek kahveden çıkıp gitmişti. Sn. Yıldırım, yazılanları örtmek için siz bir tomar parayı çıkartıp yazıların üzerini örtmeyin. Eğer bir yalan var ise ve bir ceza verilecekse, güç sizdedir. Hâkim de siz, yargıçta sizsiniz. Şeriatın kestiği parmak acımaz diyerek o parmağı kesin. Tabi kesebilseniz.

**

Sn. Olgun Amcaoğlu Eğitim Bakanı olarak,  “Üst Kurul’un ‘okullar açılabilir’ kararından haberimiz yoktu açıklamanıza ağzım bir karış açık. Gözlerim şaşkın. Ve kulaklarım bu şaşkınlıktan dolayı uğuldayarak baktım. Sağlık Bakanı ameliyat olmuştu, ulaşamadık. Müsteşarını da aradık, ulaşamadık ve açıkladılar demeniz, KKTC tomofilinin, aksona gardasının kırık. Makinesinin mangos. Tekerlek rulemalarının yıpranması nedeniyle yampuri yampuri gittiğini gösterir. Direksiyondaki‘One man show’ meraklısı zat*ı muhterem yüzünden bu tomofil çok gitmez tumba olur. Sevgili Olgun, herkesin kaşık yaptığını ama sapını yapamadığını birilerinin kulağına fısılda. Bugüne kadar yapılan yanlışlıklara halk olarak hep Allah Kerim düzelir dedik. Ama indirildiğimiz Kerim’in kuyusu çok derin çıktı. İpte kısa geldiği için bir türlü Kerim’in kuyusundan çıkamıyoruz be abim.

**

Sn. Mehmet Ağar, Kutlu Adalı cinayeti ile ilgili olarak adınız telaffuz edilmeye başlamasından itibaren, başınızdan bela eksik olmuyor. Rahmetli babam, bak oğlum bu etme bulma dünyasıdır. Ve ah yerde kalmaz. Döner dolaşır sahibini bulur derdi. Herhalde bir ah vardı ki, döndü dolaştı ve taaaa Kıbrıs’tan kalkıp, İstanbul Yalıkavak Marina'da sizi buldu. Yalıkavak Marinasının, yönetim kurulu başkanlığını da elinizden aldı. Sn. Ağar ağaç ne kadar yüksek olursa olsun, birgün yaprakları yere düşer. Yere düşen ve kuruyan yapraklar rüzgarın önünde savrulur durur. Aman dikkat edin. Bir zamanlar erişilmez olarak nitelendirilen ağacın yaprakları yere düştü ve kuruyor. Hafif de esinti var. Dikkatli olun.

**

Sn. Özer Kanlı Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a sürekli göndermelerde bulunup, özellikle Kutlu Adalı cinayeti ile eleştiri yapan eski Cumhur Mehmet Ali Talat’a, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile iç siyasete dair samimi telefon görüşmesi yaptığını söyleyerek, O zaman neden Adalı cinayetinin aydınlanması için yardım isteyip yeterince eğilmediğini sordun. Ayrıca o devirde Talat’ın Bakan, Başbakan Yardımcı ve Parti Başkanı olduğuna vurgu yaparken, Cumhurbaşkanı Tatar ile Başbakan Saner’in o dönemlerde politikacı olmadığını belirttin. Sevgili Özer, dün dündür bugün de bugün. Gülün dikeni, minnetle gül koklayanı fena acıttığını unutma. Hem o zamanlar Sn. Tatar, o zamanlar benim Anavatanım Kıbrıs’tır. Atavatanım Türkiye’dir noktasından Anavatanım Türkiye’dir noktasına taşındığından çok yoğundu. Türkiye vatandaşı olsaydım AKP’ye oy verirdim çalışmasından kafasını kaldırmaya fırsat bulamamıştı. Bazı siyasilerimizi geri dönüşüm kutusunda koyup bekletsen bile sistemi yavaşlatacakları için ya Mahalleye gönderme ceza verip, Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu anlatacaksın.Yada doğrudan fabrika hatası defoludur deyip geri dönüşüm kutusuna bile koymayıp doğrudan çöp bidonuna atacaksın.

**

Sn. Mustafa Naimoğluları, kriz döneminde hayvan üreticini, hipermetrop ve miyop olduğu için göremeyen Tarım Bakanının sizleri görmesi için araçlarınız ile eylem yaptınız. Tarım Bakanının sizi iyice görmesi için bakanlığın önünde bazı araçlarınızı bırakarak yolu kapattıktan sonra, nasihat ile akıllanmayanın hakkı kötektir diyerek, 100 den fazla araç ile polis ile arbede yaşama pahasına Meclis önüne gittiniz. Önlerindeki kaliteli irmik, şeker ve una rağmen helvayı kıvamında pişiremeyen ve altını cıvık, ortasını hamur bırakan yarı buçuk ustalara para istemediğinizi ve kıynıklı zam kazıklarını geri almaları talebinizi ilettiniz. Başkan darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz. Hele hele zamanı geçmiş ustaların elinden, irmik kaliteli de olsa ağız tadı ile yenecek helva çıkmaz. Çıksa çıksa ‘Ölü helvası ‘ çıkar.

**

Sn. Çimen Ünlücan, yıllardır emek verdiğin ve haklı bir üne kavuştuğun spor arenasındaki kulvarından, göl dibinden su eksik olmadığı gibi benim kalitemde de eksiklik olmaz diyerek, geçtiğin siyaset kulvarında da ağız tadında yazılar yazdığını gözlemledim. Geçen günkü köşe yazında, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son günlerde özellikle Sedat Peker tarafından ortaya dökülenlere nasıl izin verdiğini sorguladın. Ve acaba ABD Başkanı Biden, Erdoğan’a Kıbrıs konusunda rest mi çekti? Yoksa amacı, Kıbrıs’ta büyük kaos ortamı yaratıp, askerin geri çekilmesini sağladıktan sonra bir çözüm ortamı yaratılmak mı dedin.  Sevgili Çimen, fil ile yatağa giren ezilmeyi de göze almalıdır. Berberin solumazı, tellağın terlemezi, kahvecinin söylemezi, ülkeyi kılık kırk yararak yöneteni makbuldür. İyi idare edemez ve  ezilirse de bestesi acem aşiyan, güftesi bay bay makamındaki şarkı ile ‘Tarihin Siyasi Çöplüğündeki’ yerin alır.

YAMYAMLAR

 KKTC Meslisinde  5 tane yamyam, programcı olarak görevlendirilirler. Müdürleri onlara hitaben:

 - "Şimdi burada çalışabilirsiniz. Burada iyi para kazanabilirsiniz. Ama yemek yemek icin Meclisin kafeteryasına gideceksiniz ve diğer çalışanları rahat bırakacaksınız" der. Yamyamlar hiç bir çalışanı rahatsız etmeyeceklerine söz verirler. İki hafta sonra müdürleri gelir:

 - "Çok iyi çalışıyorsunuz. Yalnız üst kattaki temizlikçi kız kayıp. Ona ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sorar. Yamyamlarin hepsi hayır derler ve bu işle hiç bir ilgilerinin olmadığını söylerler. Müdür gidince yamyamların şefi yamyamlara döner:

 - "Aranızdan hangi maymun temizlikçi kızı yedi?" diye sorar. En arkadaki yamyam alçak bir sesle cevap verir:

 - "Ben yedim" Bunun üzerine şef söyle cevap verir.

 - "Ulan aptal! Biz 4 haftadır önce bakanlardan birkaçını. Sonra 3-5 tane Milletvekilini. Daha sonra bazı müdürleri, üst düzey bürokratları, ve bazı meclis amirlerini  yiyip duruyoruz. Kimse de boş gezenin boş kalfalarının ortada olmadığının farkına varmadı. Nasıl olsa onların bir işe yaradıkları yoktu. Bakanları, Milletvekilleri yememiz anlaşılmadı ama senin durup dururken temizlikçi kızı yemen şart mıydı?!" Ortalık allem gallem oldu. Karıştı be akılsız. Diğerlerinin farkında değillerdi. onları boş ver. Fakat temizlikçi kızın kaybolduğunu millete nasıl izah edeceğiz.

193647286_872680559954692_3664032272890078220_n.jpg194267866_4414685345232930_138194645672655623_n.jpg194815803_388344835793707_2451958376970072261_n.jpg193251160_150354943745950_9008772732233455096_n.jpg

Etiketler: , ,
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA

Yükleniyor...