11 Temmuz 2025
  • Lefkoşa22°C
  • Mağusa23°C
  • Girne24°C
  • Güzelyurt21°C
  • İskele23°C
  • İstanbul20°C
  • Ankara22°C

TANER ULUTAŞ'TAN SAHİBİNE MESAJLAR

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

17 Şubat 2021 Çarşamba 08:02

Sn. Ersin Tatar, gündemde, Üniversite öğrencilerinin KKTC’ye geri dönmelerini sağlama çalışmaları var. Üniversiteler, öğrenciler gelir gelmez, yüz yüze eğitime geçecek hesapları yapılıyor. Kaptansız geminin, rotasından sapacağı gerekçesi ile yol alamayacağı çok bilinmeyenli bir denklem değil.  YÖDAK Transatlantiğinin 2 ay önce kaptanın görevi hitam bulmasına rağmen, henüz limanda kaptansız olarak bekliyor. Ülkenin lokomotif sektörü olan, üniversite eğitiminde, kaptansız geminin nasıl yol alacağı soruluyor. Bir başka deyişle trenin Lokomotifi bozuksa, vagonlar nasıl çekilecek? Sn. Tatar, sanırım 2 aydır Allah Kerim diyerek buraya kadar geldik. Ama geldiğimiz noktada indiğimiz ‘Kerim’in kuyusunun derin olduğunu gördük. 

**

Sn. Ersan Saner, şuanda kamu çalışanlarının maaşlarına dokunma gibi bir kararı bakanlar kurulunda almadık. Ama parayı toplayamazsak belli düzenlemeye gidebilir dediniz. Yani Türkçeden Türkçeye tercüme edersek, kollayın dütü yoksa sizi yaparız Abbas’ın sütü demeye getiriyorsunuz. Parasızlıktan, bazı insanların çöplerden yiyecek topladığı noktada, çarşının can suyu, kamu çalışanlarının maaşıdır. Can suyuna da androş korsanız sanırım o su nedeniyle sürünen ancak ölmeyen çarşıyı da mevta yapacaksınız.  Ayşaba, berberin solumazı, tellağın terlemezi, kahvecinin söylemezi, Başbakanın da sorun çözeni makbuldür. Sn. Başbakan, kelimeler bazen cam kırıkları gibidir. Kelimeler insanların ağzına dolar. Sussalar acıtıyor. Size yönelik sarf edeceği sözler nedeniyle kanatacağını biliyorlar.

**

Sn. Ali Pilli, aşı operasyonunu genişletirken, Nisan ayına kadar büyük çapta aşılama işini gerçekleştireceğinizi belirttiniz. Ancak sağlık ekibi, polis derken, ayni derecede insanlar ile bire bir temasta olan Belediye Zabıta ekipleri ile banka çalışanlarını sanırım unuttunuz. Zabıtalar ve banka memurları bir günde onlarca insan ile temas ederken, üvey evlat muamelesi görmemeleri gerektiğini belirtiliyor.  Sn. Pilli, Hiç bir canın acısı, diğerlerinin acından az değildir. Unutmayın.

**

Sn. Dursun Oğuz, millet pandemi sürecinde evine nasıl ekmek götüreceğini düşünürken, Lefkoşa Gümrük Dairesi’nde üst düzeydeki iki müdür ceplerini rüşvet ile nasıl dolduracaklarının hesaplarını yapıyormuş. Bir başka deyişle, keçi can derdine düşerken, kasap et derdindeymiş. Sn. Oğuz, kamunun belli noktalarına çöreklenen bazı insanlara hayat, rüşvet konusunda hep yeşil ışığını yaktı. Ancak bunlar yasaların kırmızı ışık yakmasına karşın kırmızı ışıkta hiç durmadılar ki.

**

Sn. Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanı Tatar öncülüğünde son günlerde “hainler, yama olmayı isteyenler” edebiyatı yapılmaya başlandığını belirttiniz. Ve biran önce taş devrinden kalan dilden, kendilerini arındırmaya çalışmaları gerektiğini çünkü bu dilin artık karşı çıkmanızı dahi gerektirmeyecek kadar komik olduğunu söylediniz. Tufan hocam tüy sıklet bir boksörün, ağır sıklet boksörü Muhammet Ali, Foreman veya Norton ile dövüşerek maçı kazandığı görüldü mü? Yani iş mucizelere kalır. Bu durumda tüy sıklet boksör, ya eldivenin içine at nalı yada ağır sıkletin gözüne atmak için tebeşir tozu koyar. Vallahi birileri zincirlerle sıkı sıkıya bağlı olan küfürlerimizin kilidi ile oynuyor. Kilit bir açılırsa Hanya’nın Girit’te Konya’nın da Türkiye’de olduğunu görecekler.

**

Sn. Yaşar Ersoy, yazdığın yazıya birileri tahammül göstermeyerek androşu (Takoz) bastı ve yazını blokladı. Ama üstadım suç androş koyanda değil, sendedir. Kalktın, Kıbrıs’ta yaşananları, bizden daha iyi bildiğini sananalara ders vermeye çalıştın. Bir Cüneyt Tarçın’ın bir piyade tüfeği ile tanklı daramalı tüfekli bir orduya karşı geldiği filmin yerine, Kamuran Aziz’i, Çoroniği, Hasan Bulli’lerin, toplumları bir birine düşüren, Ya Taksim Ya Ölüm ile Zito Enosis’leri yaratanların kimler olduklarını bizden öğrenmeleri gerektiğini söyledin. Bir zamanlar kapı ve pencerelerim açık yatırdık, şimdi çift çifte kilit atarız diyerek nasıra bastın. Üstadım, bu yazın öncesinde dostun çoktu. Sanırım şimdi el pençe divancılar seni boşayacak. Olsun be ustam. Yıldızlar kadar sahte dostun olacağına, alaca karanlıkta, ay gibi parlayan dostların olsun yeter.  

**

Sn. Göksel Saydam, ülkenin önde gelen muhasebecisi ve eski Vergi Dairesi Müdürü olarak, Ersan Saner ya vatandaşın sıkıntılarını tam bilmiyor yada bilip de ekonomiye katkı koyacak bir niyeti yok dedin. Hükümetin, geleceği düşünmeden karar aldığını, faiz oranlarının mutlaka sınırlandırılması gerektiğini veya minimuma indirgenmesi gerektiğine vurgu yaptınız. Alınan tedbirlerin aspirin niyetinde bile olmadığını belirtirken, çalışan kesimin akıbetinin ne olacağını sordunuz. Göksel abi, bizler hadım bir kişinin çocuk yapmasını bekliyoruz. Bu iş televizyonlarda vaaz vermeye benzemez. Siyasette anestezi uzmanları çok. Karşısındakiler doktor olsa bile adamı öyle bir uyuturlar ki, ne olduğunu anlamadan ne apandisit ne böbrek nede karaciğer bırakırlar. Böbrek olmayınca da ‘Sidik uzmanı olup çıkarlar.

**

Sn. Erdoğan Sorakın, CTP’nin dünkü parti üst yönetimi ve tüm vekilleri ile birlikte toplum sorunlarına yönelik yaptığı basın toplantısının, BRT Ana Haberi Bülteni’nde yer almamasını sert bir dille eleştirdiniz. Devletin bir kurumu olan ve halkın vergileri ile varlığını sürdürmekte olan BRT’ye yazıklar olsun dediniz. Voice Master, bir başka deyişle sahibinin sesi konumuna dönüştürüldüğü imasında bulunduğunuz BRT’nin, objektif, demokratik ve üretken yayıncılık yapmayı ilke edinmesi beklenmezdi ifadesinde bulundunuz. Sn. Sorakın, çorak tarlada ürün olmayacağını bilmeniz gerekir. Hayatın bazı püf noktaları vardır. Eğer Ozon tabakasında gezindiğini sananlar, bunlara dikkat etmezse, ozon tabakasının delinmesi sonrasında burun üstü çakıldıkları zaman, ömürlerinin geri kalanını, ‘tüh’ noktalarında geçireceklerini unutmamaları gerekir.

**

Sn. Alkan Değirmencioğlu, dövizin en düşük seviyede olmasına karşın, marketteki fahiş fiyatların artmaya devam ettiğine vurgu yaptın. Ve  yokmu buna dur diyecek merci diye sordun. İlahi Alkan, bir kalbur samanı iki eşeğe taksim edemeyip, gelecek icazete göre eşekleri doyuracak olanlardan mı soyguna dur diyeceklerini sanıyorsun.  Sevgili Alkan, halk olarak siyasi ‘Fosilleri’ temizleme operasyonuna hız vermediğimiz ve yeni jenerasyonun önündeki ‘Androşu’ kaldırmadığımız müddet ısırdığımız bir parmağımızın acısını ayaklarımızdakiler de dahil 20’inde duyacağız.

**

Sn. Murat Küçüközdemir, Kuzey Kıbrıs Turkcell bünyesinde 4 yıldır Genel Müdürlük görevini yürüten Harun Maden'in görevinden ayrılması sonrasında vekâleten Genel Müdürlük görevine atandınız. Yaptığınız ilk açıklamada güzel bir ekip ruhuyla, pandemi döneminde özverili çalışacağınızı dile getirdiniz. Ancak günde 20 defa gidip gelen, gazeteme bir haberi göndermek için beni uğraştıran internetinizin yarattığı sıkıntıyı da siz Soyadınız gibi, küçük görebilirsiniz. Ama biz o sıkıntıyı zamanında işimizi yapamamamız nedeniyle büyük görüyoruz. Arkadaşlarım bana darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz demişti. Önce inanmamıştım. Ama Türkcell internet fıtığı çıkartınca bunu çok iyi anladım.

**

Sn. Erol Baycan sosyal medyadaki paylaşımınızda, Ersin biyi, iki bağımsız eşit devletten bahseder. Benda genne, bağımsız olup da eşit olmayan devlet mi var diye sorarım. Ha gene bana özelden "sen çok annan " diye da mesaj atma ha dedin. Sn. Baycan, hayat üç buçuk ile dört arasındadır. Birileri hayatı, Vatan, Millet, Nurlu Ufuklar edebiyatı sayesinde elde ettikleri ile dört dörtlük yaşar. Diğerlerinin ise ay sonunu getirmek için bir yerleri üç buçuk atar.

**

Sn. Hüseyin Alpan, yollar Türkiye'den gelen para ile yapılacaksa, bizim bu kadar senedir ödediğimiz seyrüseferler parası ne oldu diye birinin çıkıp da sorması gerekmezmi dediniz. Ah be Hüseyin gardaş yine birilerini dürttün ve uyandıracaksın. Geçen defa, Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst, seyrüsefer parası artık alınmayacak. Ama mazot ve benzine zam yapacağız demişti. Sanırım iki veya üç defa zammı yedik. Sonra vazgeçtik denilerek seyrüsefer gazıcığını da hart diye geçirdiler. Tarih tekerrürden ibaret değil, deneyimlerden ibarettir. Aman dürtme. 

**

Sn. Filiz Besim.,  Covid-19 Pozitif tedavinizi,  Acil Durum bir başka deyişle Pandemi Hastanesi'nde sürdürdüğünüzü biliyoruz. Sağlık eski Bakanı olarak yaptığınız paylaşımda, hastanenin klimalarının randıman vermemesi nedeniyle gündüzleri sağlık çalışanlarının iyileştiği hastaların, geceleri 18 derecede "donduğunu, sağlık çalışanları titrerken, hastaların donduğunu belirttiniz. İkaz yazılarınız sonrasında klimaların randımanlı çalıştırıldığın öğrendik. Sn. Besim, Covit ile tanışmanız sizin için kötü ama,  hastalar için sanırım bir lütuf oldu. Sayenizde donma ve titreme modundan çıkıp, rahat etme moduna geçtiler. Ayşaba, bu ülkede halk hem savcı hemde yargıçtır. Zamanı gelince cezayı o birilerine mutlaka keser dedi

**

Sn. Abdülkadir Kösedağ, Covit 19 nedeniyle karantinada olduğunu belirttin. Öncelikle geçmiş olsun. Ancak karantina süresince size Alman Nazi Kampındaki esirler gibi davranıldığını söyledin. Beyaz Melekler olarak nitelendirdiğimiz hemşirelerin bile buz kalıbına dönüşerek, sizi tavırları ile dondurduğunu dile getirdin. Karantinada çalışanların, sizlerin cüzzamlıymışınız gibi eşyalarınıza bile dokunmayarak, sizlere taşıttığını belirttiniz. Sn. Kösedağ, salgının getirdiği yoğun iş günü sanırım sağlık çalışanlarını yordu ve bezdirdi. Ancak, ne kadar yorgun ve bitkin olurlarsa olsunlar, insanların hayatlarının söz konusu olduğunu ve tevazunun topraktan, kibrin ise ateşe asıllı olarak geldiğini unutmamaları gerekir.

***

GÜNÜN FIKRASI

Yakalarsam benimsin

Adamın biri zayıflama merkezine gitmiş.

Bir kapıda ’10 dakikada 1 kilo’ yazısını görmüş

Ve hemen içeri girmiş. Birde bakmış

çok güzel bir kadın  boynunda 

‘Yakalarsan Seninim’ yazısı var. Adam

Kaçıyor adam kovalıyor. Ama yakalayamıyor ve

Dışarı çıkarak tartılıyor. Ve gerçekten 1 kilo verdiğini

Görüyor. Sonra bir kapı daha görüyor.

’10 dakikada 10 Kilo’ yazıyor. Adam oraya da giriyor.

Karanlık bir oda. İri kıyım hayvan gibi zenci,

boynunda da bir yazı

Yakalarsam benimsin’

GÜNÜN SÖZÜ

124090620_3519138461502695_9102036139276648403_n-001.jpg151080696_219913939862864_4140006102422412058_n.jpg

GÜNÜN FOTOSU

150570370_120082093354249_1013461837111875755_n.jpg151211134_170817774813016_4277917551380049738_n.jpg

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA

Yükleniyor...