TANER ULUTAŞ'TAN SAHİBİNE MESAJLAR

Sn. Hasan Taçoy, UBP başkanlığı ile ilgili yarışın son düzlüğüne gelinirken, Gezici ile ilgili iddialar, Atmosferi geçti, Stratosferde yol almaya başladı. Törkiş Liralardan söz edilirken, ortada birde seks kasetleri sözcüğü dolaşmaya başladı. Gezici sizi‘% 53.8 oy bandında gösterirken,  en yakın rakibiniz Faiz Sucuoğlu’nu da, %21.1 bandında göstererek fark büyük. Bu uçurum kapanmaz demeye getirdi. Adrese gerek yok, biz neyin ne olduğunu biliriz. Ama yanlışları sile sile silgisi biten ve silginin bulunduğu yerin metal kısmı kalınca, yırtılan kâğıdı görenlerin, bu noktada beyni karıştı. Biz birilerine hep, ya av olacaksın ya da avcı. Ama asla avı, avcıya götüren köpek olmayacaksın diye diye dilimizde tüy bitti. Dinletemedik. Avı geçtik, avı avcıya götürmeye çalışanlar, avcıya da zarar vermeye başladı.

**

Sn. Nazım Çavuşoğlu, UBP Genel Başkan Adayı olarak çok ciddi bir iddiada bulunarak, Murat Gezici’nin başkanlık yarışında sizi ankette birinci göstererek destek vermesi karşılığında, sizden 185 bin TL talep ettiğini söylediniz. Bu parayı veremeyeceğinizi belirttikten sonra, indirim yaparak, bu kez 170 bin TL talep ettiğini öne sürdünüz. Keşke, bu parayı veremem demenin yerine, siz ona  Arif Hoca’yı ve onun o meşhur sözünü hatırlatmış olsaydınız.  Sn. bakan, çöreğin büyüğü, unun çoğundan olur sözüne iyi ki inanmadınız.  Vallahi o un kurtlu çıkacaktı. Mutluluğu çorba yapıp, elinize çatal verdikten sonra, sizi seçimin çıkmaz sokağına bırakıp, yolunuz açık olsun diyeceklerdi.

**

Sn. Ünal Üstel, UBP Başkanlığı yarışında, sanırım en güzel açıklama sizden geldi. Birlik beraberlik içinde UBP’yi iktidara taşıyacağı sözü verirken, son günlerde yaşananların UBP’ye zarar vermemesi için, tüm partililerin dikkatle olmasını, birlik ve beraberlikten ödün vermemesi gerektiğini belirttiniz. UBP ülkenin en büyük ve en güçlü partisidir. Bölünmesi için çok uğraşıldı ama başarılamadı. Başarılı olamayacaklarını da ifade ederken, para karşılığı yapılan anket sonuçlarına itibar edilmemesini istediniz.  Sn. Üstel, fotoğraf ne kadar büyültülürse kalitesi o kadar düşer. Bazı kişilerin fotoğrafları normal ölçülerinin, 5 katı büyütünce renkler işte böyle yalaşık bulaşık olur. Bakın dağ ne kadar sarp olursa olsun, yol mutlaka üstünden aşar. Sizde yol olup bu sarp dağın üzerinden aşarsınız.

 **

Sn. Murat Gezici, Milletvekili seçimleri, Cumhurbaşkanlığı seçimi derken, bukez UBP’ başkanlığı seçiminde, indira Gandi yaparak, 170 bin Törkiş Lira talep ettiğiniz iddia edildi. İlk seçimde sıçrayan çekirgeye, millet pek inanmamıştı. İkinci seçimde hımmm, acaba mı diyerek dudak bükmüştü. Ama üçüncüde, sanırım çekirgenin ayağı sakattı ve sıçramadan olduğu yere düştü.  Allah’tan değil, ama parti başkanlığı için yarışan adaylardan istediğiniz şeyler olmadı. Ama istek yerine getirilmediği için, sanırım surat yapacak değilsiniz. Seçimlerde oy oranlarını değiştirmem için bana şantaj yapıldı. 'Seks kasetlerini yayınlarız' diye tehdit aldım dediniz. Aman Murat Bey. Canım Murat Bey, insan ballı börekli, akideli ve şerbetli şeyleri yerken dikkat eder. Dikkat etseniz ve üstünüze, başınıza akide ve şerebetleri dökmemiş olsaydınız, şimdi sizi birileri üstünüzü kirlettiniz diye suçlamazdı. Hem insan bir halt yerken dikkat etmez mi? Filmin başrol oyuncusu olarak filmin kısa metrajlı filminin dedikodusunun başrol oyuncusu konumuna düşer mi? 

**

Sn. Sunat Atun, UBP başkanlık seçiminde galiba en şanslı UBP’li sizsiniz. Aday olmamanıza karşın, Gezici anketinde sizi adaymışsınız gibi göstererek listeye koydu. Hani aday olmadan ve hiçbir reklam veya seçim ile ilgili propaganda yapmadan %9.8 oy almak her baba yiğidin harcı değil. Birde aday olduğunuzu açıklamış olsaydınız, diğer adaylara yandı gülüm keten helva modunda nal toplatacaktın. Sn. Atun, senin bir kenara çekildiğini ve sessiz sakin durduğunu görenler, artık işi bitti. Allah rahmet eylesin, iyi bir bakan ve vekildi diye düşünüyordu. Ancak yere düşen meyvelerin, dışlarından çürümüş gözükseler dahi, içlerindeki çekirdeklerinden çok güzel bahçeler hasıl olacağını unutmuş olacaklar. Gezicinin anketinde, aday olmamanıza karşın almış olduğunuz oy bunu kanıtladı.

**

Sn. Faiz Sucuoğlu, Gezici’nin sizin kapıya da geldiğini, kapıyı 3 defa çaldıktan sonra açtığınız kapının eşiğinde ona soğuk su ikramında bulunduğunuzu ima ettiniz. Vallahi yanlış yaptınız. Verdiğiniz buz gibi soğuk su, adamın bademciklerinin şişmesine neden oldu. Felç olan ve yarım oktav bile çıkmayan sesinin intikamını sizden almaya kalkıştı.  Sn. Sucuoğlu, bugüne kadar, her seçim bağrınıza bastığınız  ‘ Gül’ sanırım çok dikenli çıktı. Bizler, gülü seven dikenine katlanır diye düşünürken, meğer siz gül yerine,  Kaktüsü sevmeye kalktınız. 

**

Sn. Asım Akansoy, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP)  partinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeliğinden istifa ettiğinizi öğrendik. İstifanızı doğruladığınızı ancak neden ve niçinini açıklamadığınız belirtildi.  Sn. Akansoy, kambersiz düğün, CTP MYK’sız da Asım’sız olmaz.  Sevgili Asım (Samimiyetimize güvenerek Sn. demedim) Türkan Şoray Yeşilçam’ın Kanunlarını, Taş bebek Gönül Yazar Yeşilçam’ın tarihini, Asım Akansoy’da CTP’de efendilik, mütevazilik ve adamlığın kitabını yazdı. Gel CTP MYK’sını öksüz ve garip koyma.

**

Sn. Kenan Akın, eski Tarım Bakanı olarak, geçtiğimiz günlerde bir TV programında yapmış olduğunuz paylaşımda, Yunanistan ile Rum lobisinin adada Kıbrıs Türk varlığını hazmedemediği noktada, zayıf olan kişileri para ile satın aldığını söylediniz. Ve Rum seviciliği denilen şeyin ortaya çıktığını belirttiniz. Artık Türkiye'ye gittiğim zaman, Ersin Tatar sayesinde çok şükür, Kıbrıs'ta yaşadığımı söyleyebileceğim ve Kıbrıslı olduğumuzu gizlemeyecem dediniz. Sn. Akın, ömrünü mevzilerde, elinde Piyade Tüfeği ile geçiren bizler, çok sevdiğimiz Kıbrıslı kimliğimizi, ne tahsil zamanımızda, nede zaman zaman iş icabı gittiğimiz Türkiye’de hiç gizlemedik. Şerefimizi ve onurumuzu simgeleyen kimliğimizi de para ile değil satmak, ‘S’ harfini bile aklımızdan geçirmedik. Bu sözleri sarf ederken, tükürük ile boğduğunuz yüzümüzde keşke, pişman olduktan sonra pardon diyerek öpecek yer bırakmış olsaydınız.

**

Sn. Ahmet Tolgay, sosyal medyadaki paylaşımınızda, ‘Bay dinamitçi’ olarak nitelendirdiğiniz, CTP Milletvekili Erkut Şahali’nin, hükümet modeli arayışlarının sürdüğü ve herkesin umut bağladığı UBP-CTP koalisyonuna giden yolları, tahrip gücü S 400’ü, andıran sıra dışı hırçın demeçler ile tahrip etmeye çalıştığını belirttiniz. CTP’nin sanki siyaset sahnesinde, sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi Şahali’nin "UBP yıkansın da gelsin" dediğine vurgu yaparak, Erdoğan'ın "Maraş'ta piknik yapacağız" esprisini diline doladığına vurgu yaptınız. Sn. Tolgay, bu nişan zaten olmazdı. Bizler olmayacak duaya amin dememiştik. UBP’nin, mahallenin güzeller güzeli kızı CTP’yi, istemek için annemi gönderiyorum dediği noktada, anne benim zampara ve çapkın birine verecek kızım yok. Böyle bir damadı da kapıma koymam. Geçen defa nişan kesmiştik, Eroin gibi, varlığı ölüm, yokluğu kriz yaratmıştı dedi.

**

Sn. Hakan Gündüz, Sosyolog ve Siyasal Bilgiler Uzmanı olarak, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, özellikle sosyal medyada, bazı kişiler Si Majör’den barıları da Mi Minör ‘den küfürlü hicaz faslından beste düzenlemeleri nedeniyle iç barışın yara aldığını dile getirdiniz. Düzenlenen beste ve güfteleri hayata geçirenler, detone, çalgı aletlerinin de akordu bozuk olduğu için, toplumsal irade tehlikeye girdi. Toplum belki komaya girmedi ama uykuda gezen uyurgezere dönüştü. Öfkeyle kalkarsam, zarar vermeden oturmam diyenler ile biz bu alemde racon değil, vakitsiz ötenin kafasını keseriz diyenler saflara bölündü. Sn. Gündüz, ülkeyi idare ettiğini sananlar bu noktada gece olup, toplumun karanlıklar içerisinde yüzdürme yerine, toplumu aydınlatan ışık olup, geceyi gündüze dönüştürmelidir. Dolu olup tangur tungur zarar vererek yağma yerine, kar taneleri olup, birbirine zarar vermeden yol almasını becermelidir. Değil mi ?

**

Sn. Koral Aşam, Dev-İş Başkanı olarak, Türk Lirasının, döviz karşısında, eşek sudan gelinceye kadar dayak yediği, ağzının burnunun kırıldığını, yerlerde sürünürken, asgari ücreti de erittiği imasında bulundunuz. Eriyen ve bulamaç olan asgari ücretin, aylardır masaya bile konulmadığından dem vururken, UBP-HP hükümeti döneminde, döviz karşısında dört motoru da duran, tayyare gibi yere çakıldığını belirtmeye çalıştınız.  Sn. Aşam, unutmayın memleketin Cumhurbaşkanlığı seçimi, UBP’nin başkanlık seçimi, koalisyonu kim ve nasıl kuracak gibi asgari ücretten daha önemli meseleleri vardır. Önce can sonra canan denilen noktada, asgari ücretli aç kalırsa, her evin önünde çöp konteynerleri var. Cepte para kalmadığı zaman dalarsın konteynerin içine günlük yövmiyeyi çıkartırsın, ne gam nede keder kalır değil mi?  Başkan, bu efendiler, küfürlerimizi sıkı sıkı sarıp sarmalayan zincirin, kilidi ile oynuyorlar. Kilit açıldım, açılıyorum diyor. Açılmaya ramak kaldı. O zaman Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu öğrenecekler.

 **

Sn. Girne Avcılık Atıcılık Birliği Yönetim Kurulu üyeleri, bir buçuk yıl önce Bakanlar Kurulu tarafından poligonunuza sınır olan ve atışlarınıza emniyet alanı teşkil eden bir arazinin, bir spor kulübüne verilmesine tepki göstererek eylem kararı aldınız. İskan Bakanlığından  alınıp, Spor Dairesi’ne devredilen, 9 dönüm civarındaki arazinin, kişisel tanışıklık, torpil ve nüfus nedeniyle, Doğan Türk Birliği Futbol Kulübüne verildiğini iddia ettiniz. Arkadaşlar, dostlar, unutmayın at binenin, kılıç kuşananındır. Ama bizim ülkede at da kılıçta karnına vurunca ah karnım diyenin değil ah arkam diyenindir. Herhalde siz gücün yaydığı ışığın peşinden değil, siyasi mevta olmuş cismi gitmiş, ismi kalmış gölge peşinde koşturdunuz. Bakın, bu yapılan ihanetin nedeni olmaz. Ama bedeli olur. Seçim zamanı bedeli ödetirsiniz olur biter.

 **

Sn. Güven Bengihan, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı olarak yapmış olduğunuz açıklamada, Ulusal Birlik Partisi’nin kurulduğu günden bugüne kadar, varlığını ve iktidarını sürdürmek için kullandığı en güçlü silahının partizanlık olduğunu dile getirdin. Her seçim döneminde yandaşlara ganimet dağıtarak, vatandaşlık vererek, kamuya partizanca istihdamlar yaparak bugünlere geldiğini söyledin. Ayni yemeği, buzdolabından çıkartarak, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde ısıtarak masaya koyduğunu belirttin. Ve geçici işçi adı altına adaletsizce kamuya yüzlerce istihdam yaptı dediniz. Teşbihte hata olmaz dinsizin hakkından imansız gelir düşüncesi ile konuyu mahkemeye taşıdığınız. Güven başkan, toplumlar layık oldukları şekilde yönetilir. Gıccacığın işe girmesi için, oğlancığın sözleşmesinin uzatılması için kapılarda kapı kulu görevi yapanlar, kapı kulu yaptıklarına ses çıkartamamanın dayanılmaz hafifliğini yaşama durumunda kalır. Onlar analarını ağlatırken, geride sadece auvvv diyerek vokal yapma durumunda kalır.

***

GÜNÜN FIKRASI

PAPAZIN KIZI

En önemli yerleşim birimlerinden birisindeki kilisenin Papazının çok güzel bir kızı varmış. Papazın kızını gören ona bakmaktan kendini alamıyormuş. Kızda gördüğü bu ilgiden oldukça memnun kırıttıkça kırıtıyor ve kalça sallayarak bel kıvırarak gezmekten de son derece keyif alıyormuş.

Bu durumu gören Papaz efendi kızını erkeklerden korumak için ona erkek düşmanlığı aşılayarak aman kızım erkekler şeytandır. Erkekler aklını çeldimi sana çok kötü şeyler yapar. Sakın onların süslü laflarına kanarak altına yatma sonra iş işten geçer diyormuş.

Papazın telkinleri ile erkek düşmanı olan Papazın kızı, birgün koşarak babasına gelmiş. Baba demiş müjdemi isterim diyerek avuç açmış. Papaz merakla ne oldu kızım diye sormuş. Papazın kızı büyük bir keyifle, baba demiş erkeklerden bugün intikamımızı aldım demiş. Papaz şaşkınlıkla o nasıl oldu kızım diye sormuş. Baba demiş bir erkeği sır üstü yatırdım. Bu defa ben üstüne çıktım. O alta ben üste o altta kaldığı için öyle bir intikam aldım ki baba sorma demiş. Papaz başını elleri arasına alırken kendisinin duyabileceği bir ses tonu ile ahhh kızım alt da bir üste de bir demiş.

GÜNÜN SÖZÜ

GÜNÜN FOTOSU