18 Nisan 2024
  • Lefkoşa19°C
  • Mağusa19°C
  • Girne20°C
  • Güzelyurt18°C
  • İskele19°C
  • İstanbul15°C
  • Ankara20°C

TANER ULUTAŞ'TAN SAHİBİNE MESAJLAR

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

20 Ekim 2020 Salı 08:02

Sn. Ersin Tatar, Cumhurbaşkanlığınız ülke için hayırlı olsun. Tereciye tere satmayayım. Ancak Cumhur demek halk demektir. Yani Cumhurbaşkanı, halkın başkan demektir. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak, halk Türkiye’yi sevenler bir başka deyişle ayrı devletçiler ve Federasyoncular olarak ikiye ayrıldı. Kutuplaşmalar, küfürleri ve tehditleri de beraberinde getirdi. Damat, kayınpedere, gelin kaynanaya, kız alıp kız veren dünürler neredeyse kanlı bıçaklı oldu. Cumhurun başı olarak, bu durumu önlemek ve birlikteliği yeniden tesis etmek için barıştırıcı, ötekileştirmeden uzak, ayrı ayrı görüşlere sahip partileri de ayrımcılık gözetmeden bir çatı altında toplamanız gerekir. İzleyeceğiniz politika tangur tungur yağan ve etrafı darmadağın eden dolu yerine,  yol alırken, bir birine zarar vermeden yol almasını beceren kar taneleri gibi olmalı.  Olmalı ki, bir birine zarar vermeden, ne varsa yıkasın. Ne küfür ne kin, nede kalplerdeki kini bıraksın.   

**

Sn. Mustafa Akıncı, Grek kolonisi Tarentum Kralı Pirus’un, Roma’ya saldırıp, ne pahasına olursa olsun savaşı kazanmak için her şeyini feda ettiği gibi Cumhurbaşkanlığı Meydan Muharebesinde de saldırılar büyük oldu. Sonunda Pirus, 50 filin desteklediği ordusu ile savaşı kazanırken, ordusunun tamamını kaybetti. Cumhurbaşkanlığı Pirus savaşı sonrasında da, kazanan taraf, bölünen halkın %50’sini ve birlik ve beraberliğini kaybetti. Kral Pirus zaferin ardından “Tanrım, bir daha böyle bir zafer verme” derken, sanırım birileri de bir müddet sonra Allah’ım, bir daha bize böyle zafer nasip etme diyecek. Akıl sizi A noktasından B noktasına getirir der ünlü düşünürler. Birileri de bu yolu takip ederse, sizin bir kenara çekilmenize izin vermez ve AB ile olan ilişkileriniz ile deneyimlerinizden faydalanma yolunu seçer. Sn. Akıncı önceden de türlü türlü, ruh halimiz vardı. Bu Aralar ne ruhumuz, nede hali kaldı.

**

Sn. Meclis-i Mebusan’ın mümtaz üyeleri, yorucu ve bitmek bilmeyen, yoğun bir tatil döneminden sonra, başlayan seçim, Meclisin ceylan derili koltuklar yerine sizleri yollara düşürdü. Daha önce ‘Kaplumbağa hızı’ ve Salyangoz sürati ile hazırladığınız yasaların, makinesi mangos ederken, defransiyesi de fazla yağdan Allah’lık oldu. Yollarda ve kahvehane köşelerinde ‘Sakkonuzun’ ütüsü bozulurken.  koltuğa oturamamaktan dolayı pantolonuzun arka tarafı da nazeninlenmekten kurtuldu. Yılın 365 günün 118 gününü, Meclisin kapısını görmeden tamamlayanların yanı sıra haftanın iki günü yaptığınız meclisteki toplantıların yoğunluğundan bitap düşenlerin bazıları, yakında yapılması muhtemel erken seçim sonrasında kurtulacaklar.  Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz modundaki bu arkadaşların, Çalışma aşkı ile dolu yürekleri ve ceylan derili koltuklardan kalkacak olan mübarek popolarına yazık olacak. Sn. vekiller, değişime imza atılmazsa, be arkadaşlar, bana bugüne kadar Allah Kerim dediniz. Ve beni Kerim’in derin kuyusunda bıraktınız. Ben artık soru sormam. Panoranın kutusunda, hesap soracağım diyemeyecek olan halkta suç olacak..    

**

Sn. Hasan Taçoy, seçim bitti. Ersin Tatar, Saraya taşınıyor. Kısacası yeni bir koltuğu var. Ve onun başbakanlık koltuğu boşalıyor. Bizim Minik Kuşlar, etraftaki söylentileri aktarırken, senin o koltuğu dolduracağını ve yeni kurulan hükümetin de Başbakanı olacağını söylüyor. Ayşaba da eeee vallahi Hasan ovlucuğuma, birçok bakanlıktan ve siyasetteki bu kadar deneyimden sonra yakışır diyor. Sn. Taçoy, şuanda un var.  Şekerde var. Kadayıf için şerbette var. Eh, kadayıfı kıvamında pişirecek olan Taçoy soy isimli birde usta var diyorlar.    Aman, Kadayıfın üstü kızarırken, koltuğa bakarken, ağzının suyu akanlara dikkat et.  Kızaran kadayıfın üzerine bir tencere suyu boca etmesinler. Unutmayınız, her insan yağmur damlası gibidir; kimisi çamura, kimisi gül yaprağına düşer. Siz gül yaprağına düşerken çamura düşecek olanlara dikkat edin. Gülü damlalarınız ile yeşertirken, güzel kokmasını da sağlayın. Haaa Hatçe Teyzenin de selamı var ve hayırlı olsun diyor.

**

Sn. Faiz Sucuoğlu, kişiliğinize ve dürüstlüğünüze bu güne kadar kimse dil uzatmayı bırakın, tek kelime bile edemez. Parti başkanlığı ve dolayısıyla, muhtemel bir hükümet oluşumunda, başbakan olarak sizin de adınız geçiyor. Ancak bizim Hacı amca rahat durmayıp, işkembe-i kübrasından, yok be oğlum, Sucuoğlu, başbakan olmaz. Çünkü çalışma bakanlığından aldığı zaman, tekrar göreve iade edilirsem geri dönmem. Ben Zurnanın zırrttt diyen son deliği olmam imasında bulunmuştu. Sonra gel denince, koşa koşa koltuğa sarılmıştı. Bakın, Onurunu kaybeden birçok şey kaybetmiştir. Cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiştir. Ama dik duruşunu kaybedenin hiçbirşeyi kalmamıştır. Sucuoğlu, bu duruş kaybetmekle, yalnız koltuğu kaybetmekle kalmadı, güven denilen duyguyu da kaybetti dedi.

**

Sn. Sunat Atun, gözlerimiz seni hem yerde, hemd gökte ararken, birden Ersin Tatar’ın zafer konuşmasını yaptığı platformun üstünde gördü. Küskündür. Dargındır ve seçime tuz tanesi kadar katkısı olmaz derken, bir iki tane tuz taneciklerinin, yemeğe ve salataya müthiş tat verdiğini unutmuşuz. İskele’nin yanı sıra bölgen olan, Mağusa’da da, Ersin Tatar’ın seçimi önde kapatması, sanırım o tuz taneciklerinin büyük etkisi oldu ve bu yemeğe tat verdi. Sn. Atun, bizim minik kuşlar, kurulması muhtemel bir hükümette, boşalacak olan Ekonomi Bakanlığının koltuğunun, bu görevi yıllarca başarılı bir şekilde yürüttüğünüz için size gülücükler gönderdiğini söylüyor. Geçmişteki kırgınlıklar, dargınlıklar sonrasında yaşanan ne varsa geride kaldı. Dolu kırar geçirir tamam. Ama yağmur, toprağı sevindirip, yeşertir. Hatta kiraz çiçekleri bile açtırır. Hatçe Teyze, bataryası zayıf hayalleri ile başarının kapsama alanı dışında kalanların aksine, Sunat ovlucuğum, full çeken hattı ve kolay kolay boşalmayan pili ile başarının kapsama alanından çıkmadı çıkmaz diyor. Yaaaa!..

**

Sn. Tolga Atakan, seçim bitti. Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı olunca, Halkın Partisinin çekildim veya istifa ettim demesine bile gerek kalmadan hükümetin lastiği ekris yaptı. Millet çeşitli hükümet koalisyonu ile ilgili yorumlar yaparken, UBP’nin sayı bazında, diğer partiler ile dörtlü koalisyon yapması yerine, daha az bakanlık vereceği Halkın Partisi ile el sıkışıp yoluna devam edeceğini söylüyor. Sevgili Tolga, çağrılmayan yere çörekçi ile börekçinin yanı sıra davulcu ile zurnacı gider. Tamam da, dörtlü koalisyonda kaybedeceği bakanlıklar yerine daha az kaybederek seçime gitmek için Halkın Partisini tercih etmeyeceğini kim söyleyebilir? Tabi böyle bir durumda, Kudret Hoca’nın, geri dönmesi zor olacağından, hükümetin kurulması aşamasında, bazı kaynaklar Tolga Atakan’ın görev alacağını söylüyor. Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmaz derler. Tamam da, milletin anası ağlarken, ağızları kulaklarında ‘Play Back’ yapanların aksine,  Tolga gibilerinden de iyi bir orkestra şefi olacağını neden söylemiyorlar dersin?

**

Sn. Nazım Çavuşoğlu, yapmış olduğunuz açıklamada, siyasette çok iyi bir noktaya geldiğinizi düşündüğünüzü ve 5 sene önceki Nazım ile şu anki Nazım’ın aynı olmadığını söylediniz. Ve sürekli olarak kendinize öz eleştiri yaptığınızı dile getirdiniz. Yani 5 sene önce, size eleştiri getiren programcılara ‘Bu itleri televizyonunuzdan atın’ diyerek baskı yaptığınız programcılara artık ‘İtler’ demeyeceğinizi mi söylemek istiyorsunuz. Sn. Çavuşoğlu, guduz kalsın. Huy insan ölmedikçe değişmez diyen Hacı amca, dil başka söylerken, kalp başka şey söylemez. Çalma elin kapısını, çalarlar kapını, diyor. İçinizin, parti başkanlığı için birilerine ‘ hadde ama ben buradayım’ derken, duygularınız, olmayacak duaya amin demem diyor. İstemem ama yan cebime koy diyen İsminizin yanına UBP genel başkanı yazılmasının sizin için şeref olacağını söylüyorsunuz Duygularınız, şeref ve onur edebiyatından nağmeler sunarken, UBP’liler almaz be Annem bu haritayı diyor.

**

Sn. Cemil Karzaoğlu, orman dairesi müdürü olarak, yanan ormanların yerine yenilerini oluşturup, KKTC genelinde yeşili korumaya özen gösterirken, bunun dışında medyum yönünüzü bilmiyorduk. Cumhurbaşkanlığı öncesinde yaptığınız tahminde Ersin Tatar, %51,8 ile Cumhurbaşkanı seçilir tahmininde bulunurken, Tatar’ın 51.74 ile Cumhurbaşkanı seçilmesi, tahmininizin ne kadar isabetli olduğunu göstertti. Sn. Karzaoğlu,  Doğayı sevmek. Doğa sevgisini içinde hissedip, yasalarının öğrenilmesine bilim denir. İlim, aşağıdakileri yükseltir, doğa cahilliği de yüksektekileri alçaltır. Sanırım bu sevgi ve bilgi sizi yükseltirken, Mikroskop ile göremeyeceğimiz insanları da alçaltacak.

**

Sn. Kantara Orman Dairesi Şefliği, Yeniboğaziçi Bölgesindeki, Koca Reis karavan alanın, hemen telleri yanındaki ağaçları kesen ve şömine malzemesi haline dönüştürmeye çalışan karı-kocayı tespit ettiniz. Görevinize bağlılığınız nedeniyle, bizim kitabımız, ağaçları katleden ve küle dönüştürmeye çalışanlara gerekli maddi cezayı verdiğinizi öğrendik. Bir avuç kalan yeşilimizi, gözünüz gibi koruyarak, onu yok etmeye çalışanlara göz açtırmamanız takdir topladı.  Arkadaşlar,  yeşili sevip ormanı koruyan, siz ormanın gerçek dostlarının menfaatleri bitene kadar değil, yürekleri yetene kadar ormanı ve yeşili seveceğinizi bilenlerdeniz. Bu nedenle başarılı olan sizler gibi görev aşkı ile dolu arkadaşların, aynaya ihtiyacı yoktur. Halkın gönlündeki sevgi alanındaki kapsama alanında olmanız kafidir.

**

Sn. Yusuf Korhan sosyal medyadaki paylaşımınızda, seçimi kastederek, öyle veya böyle bitti. Ama esas şimdi başlar diyerek, Ülkenin hükümetsiz kaldığını, bonus olarak da 8,000’ e yakın iş yerinin, faaliyetine ara vererek, birçoğunun da kapandığını belirttiniz. 10,000 civarı işsiz ordusu hazır kıta beklerken, otellerin durumunu iç açıcı olmadığına vurgu yaptınız. Öğrencisiz üniversitelerin yanı sıra, 3.5 milyar TL açık veren bütçemiz ile Pandemi sonrasında 2021 yılının da elden gitmekte olduğunu hatırlattınız. Sn. Korhan, çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar. Kaşığımıza bir göz atarsan, tabağımıza neyi doğradığımızı da görmüş olursunuz. Biz Tanzimat Mahallesinde hisar üstünde Büyüdük. Tek pirili için göz yaşları döktük..Neron Roma’yı yakmış. Anasını satayım biz o pirili için sandıkları yakarız diyerek bölücülük yapanlara, inan ben ağzım ile sövmüyorum. Ama küfür edercesine kahkahalar ile gülüyorum.

**

Sn. Cenk Özdağ, Between the eyebrow and eye diye başlattığın sosyal medyadaki paylaşımında, B grubuna 3 gün karantina muafiyeti diyerek, yaşasın halkların ve devletlerin kumar dayanışması dedin. İlahi Cenk, adamın karnına vurulunca ah arkam dediğini sanırım sen hatırlayamadın. Kendini ağırdan satmaya çalışanların, dünyalarının, kendisini yeni gelin gibi gösteren, ciIveIer eden, kokmuş bir kocakarı olduğunu unuttun. KKTC’de ‘3 K’ nın baş tacı, 3 K’nın bir ayağı olan Kara para, diğer ayağı Kadın Ticareti ve 3’ncü ayağı olan ‘Kumarın’ KKTC’nin kralı olduğunu sanırım göremedin. Sevgili Cenk,  Çatal kazık, beton gibi sert yere batmaz. Fukaranın tavuğu tek tek yumurtlarken, GDO’lu, tam destekli, g…ne çifte turbo takılan tavuğun maşallah yumurtası hem bolca hemde çifte sarılı oluyor.

**

Sn. Nezihi Beyaz, ilk turda yerlerde sürünen 3 partinin seçmeninin yazdıklarına bakınca, gülmemek elde değil. Hadi YDP'yi anlıyorum. Emir gereği UBP adayına oy verdiler. DP ile Halkın Partisi taraftarlarına ne oluyor? Ilk turda düşman gördüğünüz partinin adayına oy verip, sanki kendiniz kazandırmış gibi pay çıkarmak da neyin nesi dedin. Ve ilk seçimde iki partinin de silinip gideceğini, muhtemelen bu desteği, UBP'ye kapılanmak için yapmış olabileceklerini söyledin. Ve UBP’de yerlerin tutulduğunu boşuna yalakalık yapmamalarını, çünkü yerlerin tutulduğunu belirttin. Sevgili Nezihi, giden kağnının gölgesinde oturulmayacağını sanırım o kast ettiğin kişilerde biliyor. Dünya bile dönüyorsa, gemi batarken, kendini kurtarmaya çalışanların da ‘Gökkuşağı’ renklerine bürünüp renkten renge dönüşebileceğinden hiç şüphen olmasın.

**

Sayın Cenk Şeren,UBP’nin, Mehmetçim ( Galatya) örgüt başkanı olarak yaptığınız çalışmada, İskele Bölgesinden Tatar’a çok büyük oy sağladınız. %71’lik oy sonrasında Ersin Tatar’ın, Cumhurbaşkanı olmasına aracılık ettiniz. Lefkoşa, Girne, LEfke, Güzelyurt, UBP liginde Süper Ligden, Amatör kümeye düşerken, sizin bölge UBP liginde ‘Süper Lige ‘ çıktı. Sanırım bu başarı sonrasında sizin bölge örgütlerini baş tacı yapacaklar. Sevgili Cenk, göz nereye bakarsa, gönül oraya akar. Gönül nereye akarsa da ayak oraya koşar. Sizin gönlünüzün aktığı yere ayaklarız koşarak, büyük bir başarıya imza attınız. Sıra, Lefkoşa’daki gönüllerin de, size doğru akarak, ayakların sizin Belediye başkanlığı için oraya koşmasına kaldı.

**

Günün Fıkrası

Uçağın arka koltuğu New York’a gidiyor !...

Newyork seferini yapmak için uçaga binen güzel sarışın, firstclas koltuğa oturur.

Bilet kontrolünde hostes yerinin arkada ekonomik sınıfta olduğunu söyler.

Sarışın buna itiraz eder ve: ” ben güzelim sarışınım istediğim yere otururum” der.

Hostes başa çıkamayınca kaptana haber verir, kaptan gelir ve sarışının kulağına bişeyler fısıldar.

Bunun üzerine sarışın kalkar ve arkada bir yere oturur.

Hostes hayretle kaptana sorar: “Efendim ne söylediniz kulağına??”

Kaptan:” uçağın sadece arka tarafının newyorka gittiğini söyledim” der.

Günün Sözü

122001218_396833511486416_7868426359803815059_n.jpg

Günün Fotosu121966720_357164765357366_3217984690101091221_n.jpg121965835_3449338045105192_3346123836231549977_n.png

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA