TANER ULUTAŞ'TAN SAHİBİNE MESAJLAR

Sn. Recep Tayyip Erdoğan, Libya’da ve İdlip’te şehit olan Mehmetçiklerimize üzülüyoruz. Her şehit haberi yüreğimize hançer gibi saplanıyor. Şehitlerin naaşlarının defin işlemi, hepsimizin yüreklerini dağlarken, gözlerimizdeki yaşın sele dönüşmesine neden oluyor. Ve tabiLibya'da şehit düşen 1 Albay 1 Binbaşı ve2 kıdemli Yüzbaşı’nın, askeri tören yapılmadan gizli gizli gömülmesi, eleştiri oklarının size yönelmesine neden oldu.Sanırım bu konuda size haksızlık yapıldı. Çünkü istihbarat birimlerinin bireyleri olan bu şehitlerin, askeri bir tören ile defin işlemlerinin yapılması, ailelerini de tehlikeye atacağı ve hedef haline getireceği, kanaatindeyim. Herhalde eleştiri yapanlar bu durumu düşünmemiş olacaklarki eleştirinin dozunu kaçırdı. İstihbarat birimi şehitlerin, okula giden çocukları, eşleri, kardeşleri var. Şehitlerin kimliklerinin açıklanması bu kesimi hedef tahtasına dönüştürecekti.Sn. Erdoğan, dipsiz kuyu dolmadığı gibi bazıları da bilmeden yerli yersiz eleştiri yapmaya doymaz.

**

Sn. Hasan Taçoy, yapmış olduğunuz açıklamada, kapalı Maraş’ın bir Dubai, bir Monte Carlo ve bir Monaco olacağını dile getirdiniz. Aman, Sn. Bakan free feel gitmekten vaz geçip, lütfen gazı biraz kısın. Bahsettiğiniz gibi bir Dubai,Monte Carlo ve Monaco olmayı herkes canı yürekten ister. Bunu konuşmak bile güzel. Ancak dilin kemiği yok demek yerine, biz önce bir Bafra olalım, sonrasında Allah Kerim diyelim. Meral Teyze, Ali babanın bir ÇİFTliği,Veli babanın bir TEKliği, ambargolardan muzdarip gariban Kıbrıslı Türklerin de Allah Kerim deyince,inince çıkamadığı Kerim’in kuyusu var.

**

Sn. Tufan Erhürman, yaptığınız açıklamada,  şekilde Maraş’ı açmanız mümkün değil. Amacımız çözüme henüz ulaşamadığımız koşullarda, kendi halkımızı uluslararası toplumla ve uluslararası hukukla buluşturmak istiyoruz. Maraş’tan bir ekonomik fayda da edilecekse, bunun uluslararası hukuk içerisinde bir formülle gerçekleşmesi gerekiyor. Maraş ezelden beridir, kapsamlı çözümün parçası olarak ve kapsamlı çözümün gerçekleşemediği koşullarda, bizi adım adım çözüme yaklaştıracak olan bir adım olarak görülüyor dediniz. Ve Maraş’ın yanında, Lefkoşa Havaalanı’nın açılmasını da konuşmalıyız ifadesinde bulundunuz. Yani konuyu haklı olarak Win to Win konusuna getirerek verirken, almak da gerekir imasında bulundunuz. Sn. Erhürman, bugüne kadar hep Maraş ve Abdullah Paşa vakfı dile getirilirken, sizin haricinizde hiç kimse, Lefkoşa Havaalanını dile getirmedi. Hele hele Kalkanlı Bölgesinden Güzelyurt’a kadar bir bölgeye sahip Memiş Paşa’nın toprakları hiç dile getirilmedi. Ah Tufan başkan,İçimizdeki akıl, kiminle savaşması gerektiğini bir bilse, büyük bir kuvvet olurdu. Eskiden ekmek aslanın ağzındaydı. Ama yetenek düşmanları sayesinde şimdi aslanda aç.

**

Sn. Mehmet Ali Talat, her konuşmaya başladığınız zaman çamlar bir bir devriliyor. Önce Avrupa’nın en güzel ormanlarına sahip Finlandiya’nın güzelim çam ağaçları ile ormanını bitirdiniz. Susmadınız ve konuştukça bukez dünyanın en görkemli ormanı Amazonlardaki ağaçları bir bir devirmeye başladınız. Konuşmaya devam ederseniz dünyanın oksijen merkezi Ormanlarda yok olacak. Ayşaba, Mehmet Ali ovlucuğuma bi susmasını söyleyin. Susmayacaksa ben onu o emirname ile, AKP’ye vereceğim dediği oy pusulası ile sustururum. Yetmezse Satrazam köyündeki 4 villayı ağzına tıkar ve sustururum. Onu emirnamedeki 7 kattan sonra 10’nuncu kata çıkartır oradan aşağı atarım. O konuştukça Tufan ovlucuğumdan parça kopuyor dedi. Sn. Talat, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olduğunuz sürede size bel bağlamıştık. Fakat bütün umutlarımızı suya düşürmüştünüz.Ama boğulmadılar.Çünkü sizin dümeni iyi çevirmek için ‘Kaptan’ olduğunuzu bildiğimizden onlara yüzme öğretmiş can yeleklerini de giydirmiştik.

**

Sn. Erdal Onurhan ve Sn. Mehmet Özçelik, sosyal yardım alan engelli Aygün Yınal’ın ekonomik nedenlerden ödeyemediği elektriği kesildi. Elektrik kesilince engelli çocuğunun, oksijen maskesi de elektrikten nasibini aldığı için hizmet dışı kaldı. Durumu tarafınıza bildirdikten ve durumun ciddiyetini söyledikten sonra Aygün Yınal’ın elektriğini bağlattığınızı ve muhtemel ikinci bir engelli ölümünü önlediğinize tanık olduk. Sn. Onurhan, Sn. Özçelik, bir insan için yatsı namazında edilen duanın en hayırlı dua olduğu öne sürülüyor. Sanırım dün yaptıklarınız sonrasında bu duada yer almış oldunuz.

**

Sn. Ahmet Sennaroğlu, KKTC’deki ekonomik kriz sanırım Büyükkonuk Belediyesini de sardı. Bir süredir maaşları ödeyemediğin ve bu nedenle milletin grev için kapıda beklediğini öğrendik. Ne oldu? Aşkı 1 ömür Seninle Yaşayıp önce el ele hisar üstündeki Cumhurun evinin önünde nişan dansımızı yapalım sonra 2. Ömürde balayını, göz göze el ele Meclis-i Mebusan’ın ceylan derili koltuklarında geçirelim istiyorum bebeğim dediğin büyük aşkın seni terk mi etti? Leyla ile Mecnun, Romeo ile Jüliyetin aşkı denilen aşk, bir ömürlük yerine yoksa bir anlıkmıydı? Ah be başkan, yazık İnsanlık öldü. Katili MENFAAT.

**

Sn. E.D.Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanlığınızın yanısıra, Yrd. Doç. Dr.’sunuz. Yani yıllarca mürekkep yalayarak belli bir yere gelmişsiniz. Ama yardımcı doçent olmanıza karşın kadına şiddetin yanlış olduğunu öğrenememişsiniz. Lefkoşa’da eşinizin yüzüne tabak atarak ciddi şekilde darp etmenizin yanısıra eşinize karşı birçok kez ciddi darp suçu işlemeniz sizin bu işe iyice alıştığınızı gösteriyor. Sn.E.D. alışkanlıklar insanların kölesi olabilir ama ciddi darp sonucu sizde hapishanelerin kölesi olursunuz. Geçen yıl yargılanıp 3 bin TL para cezası alırken sanırım bu defa 15 günü geçmeyecek şekilde hükümsüz tutukluluğun arkasından daha büyük hapislik cezasına çarptırılabilirsiniz. Sen avea gibi hayatını hapishanede yaşarken, eşinizher yerde çeken turkcell gibi, duygusal insanların çekim alanındaki kapsama alanından çekim alanından çıkmaz.

**

Sn. Cemil Karzaoğlu, Orman Dairesinin stoklarında odun tükenince, fırsatçılara gün doğdu. Eline baltağı nacağı kapan, ağaç katliamına girişti.  Dolayısıyle, avuç içi kadar kalan ormanlarımızda, kaçak ağaç kesimleri arttı. Geçtiğimiz gün Lapta Kemerli Dere’deki asırlık ağaçlar kesilirken, Tatlısu, Büyükkonuk, Mehmetçik, Çayırova, Lapta ve Taşkent’te orman arazilerindeki zeytin ağaçları katledildi. Sn. Karzaoğlu, yeşile birbaşka deyişle ormana verdiğiniz değeri bilenlerdeniz. Bal demekle ağızın tadlılanmayacağını da bildiğimizden, bu durumun önüne geçmek için belediyelerin ve polisin desteğinin şart olduğunu da biliyoruz. Hatalı doğan ve gaz kaçıran tüp bebek gibi, sanırım bizim bazı birimlerimizde gaz kaçırma yarışına girdi. Etraf kokudan geçilmiyor. Hatçe Teyze, biz böyle umursuz ve vurduymazları başımızda tuttukça başımız beladan, burnumuz b....tan kalkmaz inanın diyor.

**

Sn. İbrahim Kanat BAY-SEN Başkanı olarak ‘’BRTK’ Yönetimine yaptığınız çağrıda, çalışanların haklarına halel gelmemesini istiyorsanız, Sendika ile mutabık kalınan ve karşılıklı imzalanan kararın arkasında durmalısınız dediniz. Ve BRTK Müdür’ünün bir an önce Toplu İş Sözleşmesi’ni imzalayarak, yasallaşmasını talep ediyoruz ifadesinde bulundunuz. Tabi, Toplu İş Sözleşmesi’nin imzalanmadığı gerekçesiyle başlattığınız eylemler çerçevesinde dün sabah BRTK ana giriş kapısına pankart astınız. Sn. Kanat, bu ülkenin, idare yeteneğinden yoksunların elinde anası ağlıyor. Halkın anası ağlarken, bazı siyasetçiler ile üst düzey bürokratlar geride, akordu bozuk gitar iledetone olmalarına karşın play back yapıyor.Babam sevdi annemi aldı. Mecnun sevdi Leyla’yı aldı.Eh bizde bunları sevdik ve seçtik ama babayı aldık.

**

Sn. Lale Bicim paylaşımında, olumlu bir tavır, banka hesabı gibidir.Hesaba hiçbir şey yatırmazsanız, bir süre sonra çekecek hiçbir şeyde bulamazsınız dedin.Bu İşçinin emeğinin vebali boynunuza dolansın.İşçiye emekçiye çalışana değer veriniz.Hani bazılarının göz yumalım geçiştirelim ve bir kısım işçimizi feda edelim dediği varya, biz kazanılmış haklarımızı peşkeş çekmeyiz ifadesinde bulundun. Ve yok öyle bir dünya beyler bundan sonra ne ekerseniz onu biçeceksiniz dedin. Sevgili Lale, tavuğun da, Penguenin de kanatları var. Ancak ikiside uçamaz. Ancak birisi yüzerken Kuzey Kutbunun tertemiz sularında, diğerinin gagası sürekli gezinir mok çukurunda. Hacı amca, kanat vardır kartalı padişaha götürür, kanat vardır kuzgunu leşe götürür. Bazılarının kanatlarının onları nerelere götürdüğünü henüz çözemedik.

**

Sn. Meryem Özkurt, BRTK Kurumu Müdürü olarak yaptığınız açıklamada, Bay Sen’in yaptığı eylemi sendikalaşmanın popülizme yenildiğinin göstergesi olarak gösterttiniz. Eğer sendikaların varlık sebeplerinin çalışanların hak ve hukukunu gözetmekse bu eylemlerin anlamsız olduğunu belirttiniz.Eğer sendikaların varlık sebebi çalışanın hak ve hukukunu gözetmekse bu eylemler baştan anlamsızlaşmıştır dediniz. Ve konuya alakaya maydanoz bir konuyu dile getirerek müdür olarak bu göreve zembille inmediğinizi, asistanlıkla başladığınızı belirttiniz. Sn. Özkurt, o koltuğa bugüne kadar istisnalar dışında alın teri ile gelinmediği, havadan zembille, siyasetin ittirme ve kaktırma ile gelindiği çok bilinmeyenli bir denklem değil. O koltuğa oturanların çoğu, koltuğa birinci durak yerine ‘ Yağcılar’ durağında oturdu. Bakın BRT’nin verimli tarlasında Ürün güzel olsun diye o tarla itina ile sürülmeli. Ve ekinin ustaca ekilmesi için usta tarlada çalışanı ile kol kola girmeli. Ayşaba müdür sözlüden sıfır αldı. Eylemden on.Ekilen tohum başak verdi. Amα büyüyen başağın boynu fena eğildi dedi.

**

Günün Fıkrası

Günün Sözü

Günün Fotosu