26 Nisan 2024
  • Lefkoşa19°C
  • Mağusa22°C
  • Girne20°C
  • Güzelyurt18°C
  • İskele22°C
  • İstanbul15°C
  • Ankara17°C

TANER ULUTAŞ'TAN SAHİBİNE MESAJLAR

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

Taner Ulutaş'tan sahibine mesajlar

21 Mart 2019 Perşembe 07:30

Sn. Serdar Denktaş, Yenicami’nin geçtiğimiz akşam Kaptan Erbay’ın yerinde düzenlediği dayanışma gecesinde, Ersin Tatar’a yönelik sen Başbakan olursan ben Cumhurbaşkanı olacağım sözleriniz, gündeme bomba gibi düşerken, içinizdeki arslanı da ortaya çıkarttı. Ayşaba, Serdarcığımın özgüvenine maşallah diyelim. Seçimi kazanacağından emin gibi konuşuyor. Vallahi,  Serdar ovlucuğumun, politik deneyimi full, tomofilinin lastikleri gıcır. Politik kariyerin makinesi rayma oldu. Tabiki benzin pedalını topuklayıp ipi göğüsleyecek diyor. Sn. Denktaş, seçimi kazanma ihtimaliniz yüksektir. Ancak gerçek, esrarengizdir, kaypaktır ve her zaman yakın ilgi ister. Güven ise tehlikelidir. Ne kadar heyecan verici ise, onunla birlikte yaşamakta o kadar güçtür. Bu nedenle yüzünüze gülenlere güvenmemek bence daha iyi olur.

**

Sn. Süleyman Manavoğlu, basında son günlerde, Poliste, FETÖ ile ilgili haberler çıkıyor. Hatta 3 kişinin 5 kişinin Nisan ayı başında işten el çektirileceği söyleniyor. Basında ismi geçen iki Çavuş, bir veya iki Polis Memuru ile bir Polis Subayının da FETÖ ile ilişkilendirildiğine yönelik iddialar arşı geçti, Uzayda Huble Teleskobu gibi yol almayı sürdürüyor. Halbuki ismi geçen polis subayının dün nöbetçi subayı olduğu, mesai saatleri dışında Polis Müdürüne vekalet ettiği ve tüm bilgilerin onun eline veya masasına geldiği, şübelerden gelen bilgileri onun ilgili yerlere dağıttığı çok bilinmeyenli bir denklem değil. Halen görevde olan polis çavuşları ile polis subayı ile ilgili iddia varsa neden bu arkadaşlar hala daha görevlerini sürdürüyor? Yok suçsuz oldukları kaantinde olduğum bu arkadaşlar ile ilgili olarak neden çıkıp bir açıklama yapmadığınız da merak konusu oldu. Susmak, suç olmadığı hallerde bile suçu kabullenmektir. Buda polisin karizmasını çizerken, güvenirliğinin de sorgulanmasına neden oluyor. Sanırım polislerinizin arkasında durarak bir açıklama yapmanın zamanı geldi de geçiyor. Sn. Manavoğlu, polis kndini sahipsiz hissediyor. Bu nedenle üzgün. Polis şamar oğlanına döndürülmenin sıkıntısını yaşıyor ve bu nedenle kırgın.  Genel Müdürüm, bir insanın veya insanların, kalbini kırdıktan sonra gelecek olan özür, doyduktan sonra sofraya gelen tuz, yemek bittikten sonra gelen salata gibidir. İhtiyaç kalmaz.

**

Sn. Koral Bozkurt, MTG Başkanı olarak yaptığınız açıklamada, Pile'de gerçekleşen Mağusa Türk Gücü ve NEA Salamina takımlarının dostluk maçı ile futbolda bizlere uygulanan ambargoya dikkat çektik. Haksız bir spor ambargosunun kıskacında, Nea Salamina maçı bizim için sırf bu anlamda bile önemlidir. Ve UEFA lisanslı bir takımla karşılaştık. 'Buradayız, varız, futbol oynuyoruz, iyi takımlarımız var' deme adına bu karşılaşmaya önem verdik. Bugüne kadar Bir Türkiye futbol takımı Uluslararası bir maç yapacağı zaman Ercandan gelip Güney’e geçemezken bugün bu maça Ercan’dan gelen TC ve yabancı uyruklu oyuncularımızı getirebildik dediniz. Başkanvallahi çokta iyi ettiniz. Ayağımıza vurulan spor ambargosu prangasını, gözlerimize çekilen pası, bir nebzecik olsun hafiflettiniz.  Koral başkan, Yenicami’den sonra Nea Salamina takımı ile maç yapmanız, birilerinin gözüne çöpü geçtim, merteği sokmakla eş anlamlıdır. Abdulvahap amca, Koral ovlucuğum, sporun evrensel boyutta olduğunu, birlik beraberlik ve insanların kardeşlik bağını pekiştirdiğini gözlerin içine soktu diyor.

**

Sn. Erhan Arıklı , bir dönem dövizle borçlanmalarda kur sabitlemesine gidilmesinin o dönemde alınması gereken acil bir tedbir olduğunu kaydettiniz.  Ancak öngörülen 4000 doların hangi kritere göre belirlendiğinin ise hala muamma olduğunu ifade ettiniz. Bunun dışında ekonomistlerin Türkiye’de 31 Mart seçimlerinin ardından yeni bir krizin geleceğine yönelik uyarılarda bulunduğunu söyleyeyrek, hükümetin bu konuda bir çalışması olup, olmadığını sordunuz. Başkan, 4000 doların üstündeki örtüyü kaldırırsanız altından dökülecekleri görürsünüz. Krize gelince, şu sıralar hükümet atama ve görevden almalar ile meşgul. Ayrıca yeni zam kazıklarına sürmek için Karpaz’dan zeytin yağı getirme derdinde. Kapılarına iliştirilen ‘Lütfen rahatsız etmeyin’ notunu herhalde görmediniz. Ayşaba, Erhan evladıma söyleyin, kış henüz tam anlamı ile bitmedi. Hükümeti dürtükleyip durmasın. Dürtükle dürtükle garbimi uyandıracak diyor.

**

Sn. Gülşah Sanver Manavoğlu, Halkın Partisi tek başına iktidar olmuş olsaydı hedefler çok daha hızlı gerçekleşirdi, doğru kişiler tek başına iktidar olabildiği zaman hedefler ivme kazanır. bu konuda eski sistemin içinden gelenlerin geri duruş sergilediklerini, çünkü “Ben ona dokunmayayım o da bana dokunmasın“ anlayışının tüm sistemi sardığını kaydettiniz  Nüfusumuzu bilmediğimiz söylemleri üzerinden siyaset yapmayı ben samimi bulmuyorum  dediniz. Ayşaba Gülşah gızım madem nüfus ile ilgili rakamlar doğru değil milletvekildir doğrusunu o söylesin öğrenelim diyor.  Hıfsıye Teyze ise doğrucu Davut, Gülşah hanım, HP hükümettedir o zaman neden bu hırsızlıkları deşifre etmiyor. Da, bir iki tane dışında stop pedalına bastılar diyor. Hacı amca ise dilin kemiği yok. Salla gitsin.  Hele hele içenin midesini, içmeyenin salyalarını akıttığı siyaset turşu suyu, birşeyleri sallarken, mideyi de bulandırırsa işte böyle ne mide nede dil bırakır dedi. Sn. Vekilim, sizin bu söylediklerinizden sonra bana da sallama ilhamı geldi. Bu nedenle bir itirafta bulunacağım. Roma’yı Neron değil, ben yaktım.

**

Sn. Hasan Taçoy, Mecliste yaptığınız konuşmada, geçen yıl yapılan sözleşmeleri incelediğinizi ve dövizle yapılan sözleşmelerde artış gördüğünüzü, bunun sebebinin de hayat pahalılığıyla birlikte TL sözleşmelere yüzde 30 zam yapıldığını gözlemlediğinizi söylediniz.  Ve bu klararnamenin vatandaşlar arasında eşitsizlik yarattığını dile getirdiniz. Sn. Taçoy, hükümetin şanındandır. Kaşık ile verdiğini kepçe ile geri alması alışkanlıkları arasındadır. %20 hayat pahalılığına karşın tabiki %30 zam ile verdiğini karı ile geri alacaktır. Hacı amca, debisi yüksek, akıntısı şiddetli nehirde iki kere yıkanılmaz. Bir defa yıkandık, Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu gördük. Zamanı gelince, sol gösterip sağ vuran bazı arkadaşlara mandalin ayıklarken elimizi kestik. Elimiz mühürü tutmuyor. Ve maalesef diyeceğiz diyor.

**

Sn. Mehmet Hulusioğlu, son zamanlardaki icraatların ile bazı Belediye başkanlarını kıskandıracak, bazılarını da çatlatacaksın. Kültür-Tiyatro festivalinden sonra bölgede yaşayan halk için düzenlediğin geziler vallahi yeme de yanında yat modelindeydi. Bölge halkı memnun, kültüre hizmet edenler keyifli, bu ülkde bir bal olmaz diyenler, sana baktıkça yüreklerindeki umut rüzgarları fırtınaya dönüşüyor. Başkan, senin bu insanların refahına dönük çalışmaların bana, bazı insanlar dua gibidir. Görünmez ama dokunur sana. Duyulmaz ama bırakmaz seni diyen Hz. Mevlana’yı hatırlattı. Bu nedenle duaların en hayırlısı olan yatmadan önce edilen duada yer almaya başladığınızı söylemek durumundayım.

**

Sn. Levent Yuksek sosyal medyadaki paylaşımınızda, MTG Başkanı Koral Bozkurt, Organizasyondan elde ettiğimiz geliri, Yenicami alt yapısında futbol oynayan ve geçtiğimiz günlerde lösemi teşhisi konulan Demir’in tedavi masraflarına bağışlama kararı aldık. Tüm sürecin de siyaset üstü, sporun birleştirici gücü, barışa olan katlısı ve ülkemiz gençliğinin uluslararası organizasyonlara duyduğu ilgi kapsamında değerlendirilmesi en büyük isteğimizdir denilmesine vurgu yaptınız. Levent gardaş, Bazı şeyler çabuk biter. Sigara, çay, uyku, sevdiğin şarkı. Hepsi çabuk biter. Hızlı yaşarsan ömür, Çok seversen aşk çabuk biter. Ancak bitmeyen MTG ile Koral Bozkurt’un alacağı dua ve kalplerdeki sevgidir.

**

Sn. Mehmet Kayra, birisi şimdiki elektrik tarifesi ile yeni tarifeyi yan yana koysun. Ve yontulan kazığın boyu ortaya çıksın diyorsun. Mehmet gardaş, Zeytin ve Harnup ağacından mamül. Halis Kıbrıs Zeytinyağına bulandırılmış bir metre boyundaki ‘Zam Kazığı’ hart diye geçirilirken herhalde kimse bunu sezmedi. Sadece bir ahhh, birazda vahh sesinden başka birşey duyulmadı. 25 krş. Ekmek zammı nedeniyle yer ile gökyüzünü birleştiren kahkahalar ile güldüğümüz geri kalmış ülke dediklerimizin yaptıklarını bile görmeyen ülke insanımın, ensesinde İstanbul’un Vefa bölgesinde pişirilen ‘Boza’dan daha alası pişirilme işlemi devam edecek. Sonrasında zam kazığı biraz daha büyütülecek. Ayşaba, ülkeler layık oldukları şekilde yönetilirler. Kimisi zam kazığını yedikçe sessiz kalmayı, kimisi de tecavüz edilen bazı kadınlar gibi yaşanan andan haz duymayı seçer. Nedense bizler hem sessiz kalmayı hemde kazıktan haz duymayı seçtik.    

**

Sn. Merter Refkoğlu, yaptığınız açıklamada2018 yılının sonunda masaya yatırılan Mağusa-İskele-Yeniboğaziçi imar planı öncesindeki süreçte müteahhit, emlak ve buna benzer çıkar çevrelerinin büyük baskı uygulayıp hayata geçirilen emirname ile 500’e yakın irili ufaklı ‘Naylon’ olarak isimlendirdiğin dosyanın eski mevzuata göre izinlendirilmek suretiyle birilerine hak kazandırıldığını öne sürdünüz. 3 aylık uzatılan süreçte dağ gibi büyüyen dosyalar nedeniyle imar planının kararlarının sağlıklı oluşturulmasına engel teşkil ettiğini belirttiniz. Sn. Refikoğlu, KKTC bol kepçe lokantasında, bu efendilerin aşçılık yaptıkları, lokantanın da müdavimlerinin ensesi kalın, gerdanı sarkık ve arkasına vurduğun zaman ah arkam diyenlerin olduğu müddet, çukur tabaklar kepçe kepçe dolmaya devam edecek.

**

Sn.  Oğuzhan Hasipoğlu, açıklamanızda, spor kazandı, siyaset kaybetti diyerek Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın dostluk karşılaşmasını izlemeye gitmemesini eleştirdiniz. Ayrıca, MTG – Nea Salamina dostluk maçının  “siyaseten önce bir krize, sonrada  Rum tarafının siyasi şovuna” döndüğünü ifade ettiniz. Akıncı’nın ara bölgede bile güvenliği sağlayamayan BM’nin işlevini sorgulamasını da haklı buldunuz. Ve Kudret Özersay’ın birkaç ay önce  BM’nin görev süresini sorgulamak ve uzatılmaması için Amerikalara kadar giderken, keşke gerekli hassasiyeti orada gösterseydiifadesinde bulundunuz. Sn. Hasipoğlu, meydanı boş bırakırsan dolduran çok olur. Nitekim meydanı boş bulan develerde, buldukları yüz nedeniyle oradaki herşeyin şovunu da yaparak, yerinan yeksan etti. Hurşidiye Teyze, özelde futbol, genelde spor birlik, beraberlik ve insanlar arasındaki kardeşliktir. Ayni zamanda evrensel boyutu da vardır. Ama biz egolarımız nedeniyle bunları göremiyoruz dedi. Hatçe Teyze, yıllardır ‘Ambargo’ denilen sert dalgalar ile ülke insanı olarak boğuşuyoruz. Ancak kimse bizim 10 metreyi aşan azgın dalgalarla nasıl boğuştuğuna bakmaz. Bizim kaptanın gemiyi limana salimen getirip getirmediğine bakar. Maalesef geminin lastiği patladı. Patlayan lastik nedeniyle kaptan geminin alabora olmasını önleyemedi diyor.

**

Günün sözü

gunun-sozu-049.jpg

Günün Fotosu

gunun-fotosu-136.jpg

Etiketler: , ,
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA