TANER ULUTAŞ'TAN SAHİBİNE MESAJLAR (11 OCAK 2023)

Sahibine Mesajlar

Sn. Ünal Üstel, Ankara yolculuğunuz hayırlara vesile olsun. Fuat abim gel şu hükümet değişikliğini görüşelim.  Sana hangi bakanları değiştireceğini söyleyeceyim. Bizim burada seçimimiz var. Sıçanın sidiğinin denize katkısı olduğu kadar bile seçimde bize katkısı olmayanlar Out, yüreğini bizim yolumuza serecek olanları In yapalım. Bizim bir DUA’mız var bir de seçimde heyecan duyanımız. Gerisi çok da mühim değil diyecek sanırım. Haaa soran olursa bütçe ve protokülü görüşeceğiz dersin dediğini duyar gibiyim. Sn. Başbakan, Anamız defterini dürdüğü insanların muhasebesini tutmuyor. İade faturasını kesip, hatalı mal olarak iade ediyor. Aman dikkatli olun.

**

Sn. Hasan Taçoy, ma be ama bu emeklilik yaşının 55 olmasını nerden çıkarttınız? Dünya Mersine biz tersine gidersek halimiz nice olur. Sağlam temeller üzerine oturtulmayan 55 yaş sistemine selam, 60 yaş sistemimiz ile yola devam dediniz. Sağlam temeller üzerine oturtulan Anayasa’nın bile ellenmedik yeri bırakılmayarak ‘’Anniş yasası’’ yapılmak istenmesi noktasında haklısınız. Pişmiş aşa su katılmaz. Sistemler ve kararlar aynen az alana az, çok alana çok hayat pahalılığı ödeneğinde olduğu gibi değiştirilmez. Örtülü ödeneklerin örtüsü kesinlikle kaldırılmaz. Siyasilere tanınan haklar budanmaz. Sisteme el atılırsa halimiz nice olur değilmi? Sn. Taçoy Unutmayın, siz sistem martavalı eylemi yaparsanız, unutmayın zamanı gelince bizde sandıktan silme  devrimi yaparız.

**

Sn. Erhan Arıklı, insanın dili hem onun serveti, hem felaketidir. Onu mutlu ve bahtiyar edende berbat edende odur. CTP devleti idare edebilme şansı ve ihtimali yoktur.  CTP’li vekiller Meclis’te aynı kelimeleri tekrarlayıp duruyor dediniz. Vallahi haklısınız, onların dilleri 2021’den beridir Ercan açılacak diyor.  Kuracağız dedikleri KKTC’nin Milli Havayolu şirketi, Rusya’da kar fırtınasına tutuldu uçak pisten havalanamadı. 4.5-5 G’yi, 2.5 G’ye yenik düşürdüler,  yerden kalkamıyor. Yolları Amerikan asfaltı yapacağız dediler, luggoları bile dolduramadılar. Freni patlayan dilleri duvara tosladı. Onların dilleri servet yerine felaketleri oluyor. Tüm bu saydığım şeyleri yapabilecek birtek siz varsınız. Siz servetimiz CTP felaketimiz oldu..

**

Sn. Dursun Oğuz Süt Ürünleri İmalatçıları Birliğine göre, Tarım bakanlığı olarak, kuraklığı bahane ederek  çiğ süte zam yapmayı düşünüyormuşsunuz  Vallahi alışkanlıklar insanlara mahsustur. 7 defa muah muah yaptığınız bizleri 8’nci defa öpebilirsiniz. İnanın bir süredir bir yerlerimiz kaşınıyordu. Acaba bir yerlerimizi süte bulandırılmış zam kazığı ile bakanlık ne zaman kaşıyacak diye düşünüyorduk. Kaşınan kaba yerimizi koltuğa sürte sürte koltuğu koltuk olmaktan çıkarttık. Sn. Bakan, teşbihte hata olmaz. Karanlığın pezosunun bizi yalnızlığa satmasına, yalnızlığın fahişe olup bizle yattıktan sonra bizi sövüşlemeye çalışmasına alıştık.

 **

Sn. Ahmet Ünsal, iyiki Türkiye sizi KKTC’ye Din İşleri Başkanı olarak atadı. Yoksa eskiden 4 kadın alma fikrini bize  kim aşılayacaktı. 4 kadın alma hakkımızın yanısıra işaret parmağımız ile hadde yatağa dediğimizde dudak büken kadına bunu kim hatırlatacaktı. Madem bizi yönettiğini sanan efendilerin ses telleri arızalı, birde Cemaat mensuplarının yaptığı gibi kadınların erkeklerin 5-6 metre arkasından gelmesi fetvasını verin. Burka ile Kara Çarşaf meselesini bu işler halledildikten sonrada olur. Bir grup erkek size destek vermek için önce Meclisin sonra Başbakanlığın önünde eylem yapacağız. Sayenizde istikamet Afganistan, bonus İran olacak.

**

Sn. Doğuş Derya, Adam baktı, merdiven altlarında Kuran Kursları aldı başını gidiyor. Bunun içinde cemaatler cirit atıyor, Ne hükümetten nede Eğitim Nazırından tısss yok o da dini ulema olarak kadınlara evlilikteki sorumluluklarını hatırlatma gereğini duydu. Dini ulemamıza göre kadın, kaç çocuk doğuracağını, boşanıp boşanmayacağını tabiki erkeğe soracak. Erkek yatağı gösterince tıpış tıpış  gidecek. Tabiki erkeğin 4 kadın alma hakkı olacak. Erkek iki şahit önünde 3 defa boş ol boş ol dediğinde boş olacak. Anamızın dini uleması öyle diyo.  Sevgili Derya, çok konuşarak bir şey olunsaydı, ormanın kralı aslan değil papağan olurdu. Sen konuşana değil,  dut yemiş bülbül gibi susanlara bak.

**

Sn. Çağlayan Cesurer, Saray-ı Külliye’nin yapılmasına asla izin vermeyeceğiz denildikten sonra gün yüzü hariç, tüm yüzleri gördük. Ve pisi kedi gibi sessizliğe büründük. Kıb-Tek’in özelleştirilmez. Halk olarak izin vermeyiz böbürlenmesinden sonra  Elektrik Üretiminin %60’ı alım garantisi verilen Aksa’ya, direk ve hat çekme işi özel şirketlere devredildi.Kuzunun etli butlu kısmı onlara, kuyruk kısmı Kıb-Tek’e. Faturalar anamıza vay anam, bubamıza yandım anam türküsü söyletiyor  Ama biz hala daha Kıb-Tek son kalemiz özelleştirilemez diye nara atıyoruz. Sn. Cesurer, Perişan cebimize hayat, karışan aklımıza doğru istikamet ver Rabbim dedik. O bile ben artık yaşayan ölülere yardım etmem dedi.

 **

Sn. Ahmet Serdaroğlu, bir sendika başkanı olarak bu ülkede at binenin kılıç kuşananın olduğunu herhalde unuttunuz. Müsteşar şirket kuruyor. Şirketi okullara hademe görevlendiriyor. Bakan andilla koyarak yaşananlara sus makamında bakarken, gönderilen hademe, öğrenci kızların kıçlarına bakarak güftesi uffff dütlere bak, bu akşam bana gel bestesinden eserler düzenliyor. Bakanımızda müsteşarın şirketine bakarak soğuk suyu fon deep yapıyor. Sn. Serdaroğlu, Halk Ozanı Yunus Emre, Girdim ilim meclisine eyledim talep, dediler. ilim geride illa edep illa edep demişti. Bazıları ne Adalet ablayı nede Edep teyzeyi bıraktı. Hepsini kılıçtan geçirdi.

**

Sn. Murat Şenkul, kolları sıvadın ve çivileme değil balıklama işlerin içine daldın. Ayşaba dur be Murat ovlucuğum  siyaset derin. Ama yüzme bilmelerine karşın bilmeme ayaklarına yatarak, ense büyütüp gerdan büyüten ‘Tembel Hasan’lara kötü örnek oluyorsun. Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez tamam. Ama sende 100 metre yarışına katılan sporcular gibisin. Muhtarlar, çevre ve Antik liman derken dur durak bilmiyorsun dedi. Sevgili Murat yalnız evdekilerini aydınlatmak iöin yanan ev lambası olmak yerine sokakları geçtim, caddeleri aydınlatmak için ‘’Cadde projektörü ‘ oldun ve ülkeyi aydınlatıyorsun. Yola devam

**

Sn. Pınar Barut, Mevlana  “Bozuk Olunca Maya, Ne Ar Tanır, Ne De Haya” demişti. Maşallah sen barut olup perdeyi yıktın viran eyledin. Perde arkasındaki  Cemaatlerin, dinci derneklerin küçük çocuklarımızı din adı altında nasıl istismar ettiklerini gözlerimizin içine taaaa ninnisine kadar soktun. Yalnız sokmakla kalmadın,  3 Maymunların bonus olarak yanına konan ‘Sinde gulle geçsin’ maymununu görmek istemeyenleri ‘Utandırdın’ yerin dibine soktun. Anamızın öz çocukları olarak gördüğü cemaatlere yanlış yapmayın yoksa  hepsimiz biteriz. Görmezden geleceğiz demiştik sonra yalancıya düşeriz. Ve koltuksuz boşa geçen zamana ömür deriz diyenlerin ipliğini pazara çıkarttın.  Sevgili Pınar, kimi insan girdiğinde odayı aydınlatır, kimi de çıktığında. Sen girdiğin odayı aydınlatmaya devam et abim.

**

Sn. KKTC Merkez Bankası yöneticileri,  çözümü zor çok bilinmeyenli bir denklemin bir problemine takıldım. Nedense bir türlü çözemiyorum. Kredi borcunu ödeyen, kapandı dekontunu size getirmesine karşın bize ilgili bankadan yazı gelmediği için seni ‘Kara listeden ‘ çıkartamıyoruz açıklamanıza alıştık. Onu geçtim. Ama kredi kartı borcu 14 dolar olan ve 39 bin TL istenmesine, durumun size iletilmesine karşın karışmayız, demenize alışamadık. Sizden umudunu kesen vatandaş araya böyük böyük birilerini koyunca dekontunu ‘’AL ve BANKADAN’ çık diyenlerin 24 dolara borcu kapatmasını sizinde hemen vatandaşı ‘’Garamuza ‘ listenizden silmenizi inanın hiç anlayamadım. Birde sizin nasıl KKTC Merkez Bankası  olduğunuzu inanın hiç anlayamadım.

Titanik batmışmıydı yanmışmıydı

Amerika'da zencinin biri pasaportunu kaybetmis.

Tam da Türkiye'ye tatile gidecegi gün. aksilik bu ya...

Uçağı kaçıracak, kara kara düsünürken

 yolda bir pasaport bulmasın mı ?!..

hemen almış yerden, bir bakmiş ki leanardo di caprio'nun pasaportu..

"ne olursa olsun" demis ve sansini denemeye karar vermis.

Çıkarmış leonardo'nun fotografını , kendi fotografini yapıştırmış.  uçmus türkiye'ye.

Atatürk hava limaninda görevli gümrük memurunun karşısına geçmiş..

kim olabilir memur.. tabi ki temel... almis pasaportu eline temel adamin ismine bakmış :

''leonardo di caprio", fotografa bakmış, bir zenci.

adama bakmis ayni zenci.. bir kaç saskın bakıştan sonra

temel obur masaya seslenmis,

ula cemal, bu titanik batmis miydi, yanmis miydi?"