28 Mart 2024
  • Lefkoşa23°C
  • Mağusa20°C
  • Girne20°C
  • Güzelyurt23°C
  • İskele20°C
  • İstanbul19°C
  • Ankara22°C

TANER ULUTAŞ'TAN MESAJINIZ VAR!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

16 Aralık 2019 Pazartesi 08:00

Sn. Meclisi Mebusan’ın aziz vekilleri, HalkMeclisi, sizin meclisin nasıl gittiğini soruyor. Oy verdiğimiz vekillerimiz, kürsüde arkadaşları ile konuşurken, ceylan derili koltuklarında, sosyal medyanın hangi bölümünde geziniyor? Hangi bilgisayar oyuncuklarını oynuyor diye soruyor. Ayşaba, yahu vekillerimizi boş verin. Onlar ‘Yes Sir’ eğitimlerini henüz tamamlamadı. Milletvekillerimiz ülke meselelerine kendilerini o kadar kaptırdık ki, kürsüde konuşan arkadaşlarının bile ne söylediklerinin farkında değiller diyor. Sn. Vekillerimiz, dünya kanseri yenmenin çaresini aşkta ve sevgide buldu. Kanseri, huzur ve sevgi ile yeniyor. Sizler ise alakaya maydanoz tavırlarınız ve neme lazım tavırlarınız  ile bizleri sinir ve öfkeden kanser ediyorsunuz.

**

Sn. Ersin Tatar, Türkiye’nin talebi üzerine, Geçitkale Havalimanı derhal İHA ve SİHA kullanımına tahsis edildi dediniz. Ayrıca,  Hak ve çıkarların korunması için Türkiye ile adımlar atılırken, Libya Anlaşması yeni harita ortaya çıkarmış, ezberleri bozmuştur. Bizim için esas aktör Türkiye Cumhuriyeti’dir ifadesinde bulundunuz. Vallahi ne yalan söyleyeyim, ben bugüne kadar, halkın oyları ile seçilmiş bir Başbakan olarak,  sizin için esas aktörün, KKTC olduğunu sanırdım. Bu yanlış anlaşılmadan dolayı halkın bir bireyi olarak sizden özür dilerim. Sn. Tatar, KKTC halkı olarak ‘Asgari Ücret’ gibi olduk. Seçtiklerimiz bile bizim ile geçinemiyor.

**

Sn. Kudret Özersay, ABD'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne uyguladığı silah ambargosunu kaldırmasının büyük bir hata olduğunu dile getirdiniz. Ve ABD'nin, 1987'den bu yana Güney Kıbrıs Rum Yönetimine uyguladığı silah ambargosunu kaldırma kararının, Kıbrıs ve genel anlamda Doğu Akdeniz'de barış ve istikrarı tehlikeye atacak nitelikte olduğunu kaydettiniz. Kudret hocam, Yankee’nin karnı aç. Ortadoğu’da ne bulursam yiyecek ve içeceğim ayaklarında hareket ediyor. Ancak ABD, Avustralyalıların kullandığı Bumerang’ı henüz kullanmasını öğrenmedi. O bumerang sanırım dönüp kafalarını patlatacak. Hocam, Hacı amca, çalım atmaya çalışanların arkasından sakın beddua etmeyin. Üç küfür, bir tükür, gittiği içinde çok şükür deyin diyor.

**

Sn. Tolga Atakan, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın 254 Milyon 622 bin 900 TL’lik bütçesi hayırlı ve uğurlu olsun. Sanırım bu para ile yırtık bohçaya dönüşen yollarımızın küçük bir bölümüne yama vurur, geriye kalan kısmını da geri tepmesiz top ile gönderilecek mermiler nedeniyle oluşacak olan sinir ve stresi yatıştırmak için  leblebi ve pasedombo alırsınız. Her ne kadar bu para leblebi ve pasadembonun ikisine bile yetmeyecek ama bence sen pasedembo ile yetin. Pasedemboyu Çıtlat çıtlak böyle başa böyle traş diyerek sana bu parayı münasip görenleri çatlat. Hatçe teyze be ama bunlar akıllarını peynir ekmekle mi yedi?  1500 ekmek yapılması istenirken 50 ekmeklik hamur verilmesi nerde görüldü diyor. Sn. Atakan, birilerine zorla güzellik olmayacağını, buna Ajda Pekkan istisna, Bülent Ersoy’un kanıt olduğunu söylesen diyoruz.

**

Sn. Sadık Gardiyanoğlu, katıldığın bir programda, halkın seçimden yorulduğunu ve insanların dinlendirilmesi gerektiğini dile getirdin. Ancak HP’ne göndermede bulunarak, hükümeti bozma yönündeki hareketlere devam etmeleri halinde, UBP’nin alternatifsiz olmadığını belirttin. Ayrıca erken bir seçimin Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra olabileceği imasında bulundun. Kısacası sana söylüyorum kızım ama sözüm sanadır gelinim iması ile UBP’nin yükselen oyu sonrasında seçime gidilebileceğini bilinçaltına şiringa ederek güzel kızı yakaladık nikahı kıyacağız diyorsun. Sevgili Sadık, doğru sözlülüğün takdire şayandır. Kimisi maydanoz sevmez anlarım. Kimisi hummus çorbasını, kelle paça ve işkembe çorbasını da sevmez anlarım. Ama seni sevmeyecek birisini inan anlamam

**

Sn. Mehmet Karakız, Dingo’nun Hanın bir başka versiyonu şekline dönüşen sormadan gir, sormadan git hanına gelen, Arif Gökçek’in,  oğlunuz Halil Karakız’ı alacağınızı istediği için öldürüldüğünü dile getirdiniz. Arif’in babası Cengiz Gökçe’nin size olan borcu nedeniyle oğlunuzu öldürdüğünü, söylerken, Halil Karakız’ın yaz aylarında dondurma satarak hayatını kazandığını belirttiniz. Bir dondurma parasına öldürülen oğlunuza kıymaları gerçekten çok yazık oldu. Sn. Karakız, hayatta problemlerin en büyüğü, kolumuza takacak insanın çok, ama ömrümüze ömür katacak insanın olmamasıdır. Birkez daha başınız sağolsun.

**

Sn. Derlen Özgeç,Göğüs Hastalıkları Uzmanı bir Doktor olarak, halk arasında ince hastalık olarak bilinen tüberküloz yani verem hastalığının Kuzey Kıbrıs’ta yaygın olmamakla birlikte, artış yaşanabileceğine dikkat çektiniz. Sn. Özgeç, siyasilerin yalan makinesine dönüştüğü, dümeni iyi çevirmek için kaptan olduğu ülkede, sinir, stres, yaşam korkusunun yanısıra ne zaman silahlar konuşacak korkusu sonrasında, yalnız verem değil, kalp, kanser, diyabet gibi hastalıkların da Formula 1 yarışına katılarak, birincilik için yarıştığını görüyoruz. Ayşaba, siyasilerimiz, nişanlıyken ayağı taşa çarpan nişanlısına, ah canım iyimisin diyen ancak evlendikten sonra gözün körmüydü, önüne baksana diyebilen erkekleri örnek aldılar. Oy zamanı iş, arsa, sözleşme söz derken, sandıktan çıkınca, buda kimdir? Gene ne ister diyen vekile dönüşüyor. Bunlar insanı verem de eder kanser de dedi.

**

Sn. Ayfer Said Erkmen, Taşınmaz Mal Komisyonu Başkanı olarak yaptığınız açıklamada, 2014 yılından bugüne kadar, 203 dosya için tazminat ödenmesi kararı çıktığını, ödenecek miktarın da 750 milyon TL olduğunu belirttiniz. Cep delik, cepken hepten delik nedeniyle bu ödemelerin yapılamadığını ifade ettiniz. Bunlar yetmezmiş gibi ‘Maraş Vakıf Malıdır’ diyenlere nanik yaparcasına, Maraş ile ilgili olarak 280 müracaat olduğunu belirttiniz. Ve bunları koçanlar esas alınarak değerlendireceğinizi dile getirdiniz. Sn. Erken, Maraş bizim ise Urumcukları neden içeri sokalım? Yok bizim değilse, neden 8 defa minderden sırtı kalkmayan pehlivan gibi hadde erkeksen bir daha güreşelim diyoruz. Hatçe teyze, Teksas’ın vilayetine dönüşen bu ülkede gülmek istiyorsan, ya cebin ve kaderin güzel olacak. Yada, mangalda kül bırakmayanlara baktıkça güzelleşen kafan dedi.

**

Sn. İbrahim Benter, Maraş vakıf malıdır. Abdullah Paşa parası ile aldı ve bizimdir diyorsunuz. Ancak, Başbakan Ersin Tatar, bizim olduğunu iddia ettiğiniz Maraş için, Rumlara çağrı yaparak mal sahibi olanlar gelip bizim idaremizde malına otursun. Gelmezseniz malınızı satın diyor. Başbakanın yanısıra Taşınmaz Mal Komisyonu Başkanı Ayfer Said Erkmen’de, Rumlar koçanlarını getirsin ve ibraz ederek mallarına yerleşsin açıklamasını yapıyor. Vallahi bu iş çok bilinmeyenli denkleme dönüştü. Maraş bizim ise neden malımıza sahip çıkmıyoruz. Yok bizim değilse neden başkasının malına benimdir diyoruz?  Ayşaba, Maraş Abdullah Paşa’dan bize miras kaldı ve bizimdir derken hep mutluluktan uçuyorduk. Galiba Kalahari’de serap olarak aniden ortaya çıkan vaha olayını görenler gibi fazla mutlu olduk ve uçtuk gittik dedi.

**

Sn. Lica Şemmedi sosyal medyadaki paylaşımınızda "barış dili" adım adım savaşa götürür dediniz. Adım adım durumu çoktan geçti ve bitti. Geçitkale, insansız hava araçlarına açıldı. Bu savaş kapıyı çaldı ve içeri giriyor demektir. Bir kadını ağlattıktan sonra kendini ateşe atan tek varlık soğandır. Bu coğrafyada, gülmemizi isteyen tek insan fotoğrafçıdır. O da parasını aldığı içindir. Ananız olsa bile sizi ağlatanın soğan gibi kendini ateşe atmasını beklemek safdilliktir. Ama sizin mutluluğunuz ve refahınız için bölgedeki yeraltı kaynaklarını elinin tersi ile itmesini beklemekte, ancak enayiliktir.

**

Sn. Atfiye Soybiredinmiş olduğun tecrübeye istinaden yeni anne ve babaların veya adayların ciddi derecede bebeğin beslenmesiyle ilgili eğitim alması gerektiğini belirttin. Sevgili Atfiye, çocuklarımız, ülkenin geleceğidir. Gözümüzün bebeği, evimizin nurudur. Bu konuda çok doğru söyledin. Gözümüze çöp batsa ağrısından bakamayız, evimizin ışığı kesilse o evde duramayız.  Yalnız bazı insanlardaki ana tema, doğurduğun kadar doğur. Allah rızkını verir. Mevla’n verdikten sonra, sal bayıra mantığıdır. Ayşaba, çocuklar doğduktan sonra önce şeker küpü, bir zaman sonra iyi çalıştırılırsa zeka küpü olurlar. Derken onlar büyürken bizler önce sabır küpü, sonrasında şımarıklıkları ile yaparlar sinir küpü. Ama vazgeçilmezlerimizdir dedi.

**

Sn. Mehmet Bicen, sosyal medyada fırtına gibi esip, Karayel gibi kükrerkensahte milliyetçi dediklerine de fırçayı attın. Sahte Milliyetçi dediklerine fırçayı atarken, sizin sayenizde, 17 Temmuz 1994 de ABAT kararları ile hem limanlarımızdan, hem de spor müsabakalarından olduğumuzu unutmadık dedin. Bu duruma gelmemizin baş mimarı sahte milliyetçilerin olduğu bir türlü yazılmazken, Akıncı’ya karşı sürdürdüğünüz kalemşörlüğü, bunlara karşı gösteremiyorsunuz ifadesinde bulundun. Sevgili Mehmet, bu sahte milliyetçiler klavyedeki boşluk gibidirler. Çok yer kaplıyorlar ama ne diyelim. Boşturlar işte.

**

Günün Fıkrası61569144_2057635964363859_9223132966090178560_n.jpg

Günün Sözü78984774_890675151330534_2326009151978733568_n.jpg

Günün Fotosu79381312_518017039071208_671586890566074368_n.jpg79997396_444688779508262_4610483152706600960_n.jpg

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA