19 Nisan 2024
  • Lefkoşa24°C
  • Mağusa25°C
  • Girne23°C
  • Güzelyurt22°C
  • İskele25°C
  • İstanbul16°C
  • Ankara24°C

TANER ULUTAŞ'TAN MESAJINIZ VAR!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

26 Mart 2019 Salı 08:12

Sn. Tolga Atakan, ülkemizde araç muayene hizmetlerinin uluslararası standartlarda hizmet verebilmesi amacıyla, trafik ve can güvenliğine katkı sağlayacak olan Türkiye'de uygulanmakta olan kamu-özel işbirliği modellerinin KKTC’ye getirilmesi yönünde güzel çalışmalarınız var. Bu tür çalışmalarınız çok olumlu bulunarak takdir toplarken, Mars’ın yüzeyini anımsatan birçok yolda, vatandaşların tepkisine neden oluyor. Taşkent Muhtarını bile çileden çıkartan ve güftesi tepkili hicaz faslından, bestesi Acemaşiyan sinir faslından beste sunmasına neden olan yollarımız, araba katili olarak Kıbrıs Literatüründeki yerini almış durumda. Lastik canavarı, rot balans düşmanı, makine aksamı ve susta mahvedicisi bu yolları, yol vergisi ile taçlandırmanıza yönelik tepkiler de giderek artıyor. Sn. Atakan, Hüsniye teyze, yollarımız arabamız ile ceplerimizin anasını ağlatırken, Tolga ovlucuğum da yolların bizlere yaşattıklarına bakarak, geridevokal ile play back yapmasın diyor.

**

Sn. Sunat Atun, son günlerin popüleritisi konumunda olan elektrik ile ilgili yaptığınız açıklamada, CTP ile bu iş olmaz. Elektrikte, Türkiye ile Enterkonnekte sistem şart. Eskiden dizel motorlar ile verimlilik artırılamaz. Son bir yılda dolar kuru ile petrol fiyatının seyri bu kadar büyük bir zam gerektirmezken, özellikle, Hükümetin elektrik fiyatlarına zam yaptığı geçen yılın Mayıs ve Ekim aylarında, hem dolar kuru hem de petrol fiyatları bugünkü seviyenin altıdaydı. Dolar kurundaki dalgalanmaya bakıldığında ise Temmuz-Ağustos 2018’de ne ise bugün aynı seviyelerde, hatta biraz altındadır. Peki bu tabloya baktığımızda Elektirik Kurumu’nun elektrik fiyatlarını düşürmesi gerekmiyor mu? dediniz. Sn. Atun, 1994 – 1995 yılında faizlerin ipini kopartıp başıboş bıraktıkları gibi çalışır yaparlar. ITEM yasasında olduğu gibi çalışır başarırlar. KDV yasasındaki gibi kuşkusuz çalışır, çabalar yaparlar. Ve 2007’de Yüksek İdare Mahkemesinin raporunda belirttiği, vatandaş-esnaf-iş adamı bu faiz yükünü kaldıramaz. Batar ikazını es geçerek, ekonomiyi çalışıp dibe vurmayı başarırlar. Gelinen noktada da vatandaşın boyununa ipi geçirip asarlar.

**

Sn. Özdil Nami enterkonnekte kablonun ülkeye ne zaman geleceğinin belli olmadığını belirterek, “mevcut jeneratörler çok eskidi, yenileri alındığı zaman tasarruf yapılacak ve halka yansımayacak. Dövizdeki hareketlenmenin bizi etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu söylerken, TL kullanımı nedeniyle Türkiye ile bir para birliği içinde olunduğunu ancak, AB ülkelerinde olduğu gibi bu para birliği konusunda bir takım önlemler alınması gerekmesine rağmen, yıllardır bunun yapılmadığını kaydettiniz. Vallahi Naciye Teyzeye göre de çok doğru söylediniz. Hüsrev abi, TL’nin dolar karşısında tokat, Euro karşısında evire çevrile dayak, Sterlin karşısında da eşek sudan gelinceye kadar dayak yediği bir dönemde, stabil para birimine geçmemiz şart diyor. Sn. Nami, uzun sürecek bir yolculuk,atacağınız tek bir adımla başlar.Yapmayı düşündüğünüz yolculukta karşınıza engel koyacak birileri mutlaka olacaktır. Engel koyacak kişilere karşı koyacak olanlar da çıkacaktır. Kimi bunu sert bakışıyla yapacak, kimi de yüze gülen bir sözcükle,cesur adam ise bir kılıçla.Hasibe Teyze, ülkenin menfaati için Özdil ovlucuğum kılıcını çeksin diyor.

**

Sn. Yasemin Öztürk, UBP İskele Milletvekili olarak yapmış olduğunuz açıklamada, ülkede uyuşturucu kullanım oranının çok küçük yaşlara kadar düştüğüne dikkat çektiniz. Ciddi anlamda bu konularda denetim yapılmazsa işler daha da kötüleşecek dediniz. Uyuşturucu  kullanımının ve satışının hızla artmakta, hatta ilkokullara kadar düştüğünü, ciddi anlamda bu konularda denetim yapılmazsa işlerin daha da kötüleşeceğini ifade ettiniz. Ve etkili önlem için hükümete çağrıda bulunarak, giriş ve çıkışların pasaportla yapılması gerektiğini belirttiniz. Sn. Vekil, sizin çağrınıza kulaklarda pamuk olması nedeniyle ‘Yes be annem’ diyemeyecekler. Pamuk düşüp duyarlarsa ve kimlik ile giriş ve çıkışı yasaklayıp, pasaport ile ülkeye giriş yapılacak kararı alırlarsa, birilerinin kendilerine ‘Sory be Annem’ hadde mahalleye diyeceğinden korktukları için üzgünüm size ‘Haklısınız be annem’ diyemeyecekler. Ve böylece ‘Sükut altındır be annem’ modunda sessiz kalmayı tercih edecekler. Do you understand.

**

Sn. Dilara Topcan,  ülkenin önde gelen bir diyetisyeni olarak,  canınızın çektiğini tüketin. Diyetteki yada sağlıklı beslenmedeki amaç sizi özgürlüğünüzden kısıtlamak değildir. Canınız gerçekten o yiyeceği tüketmesini istiyorsa gönül rahatlığı ile tüketin çünkü canımızın ve vücudumuzun o konuda bir bildiği var. Çünkü zihin rahat değilse diyet de çalışmıyor. Diyet veya sağlıklı beslenmekteki amaç özgürlüğü kısıtlamak değildir. Diyet veya sağlıklı beslenme, yaşam yolunda daha kaliteli bir yaşam sürmek adına, bilimsel ışıkla, uygulanan önemli bir sağlık alanıdır dediniz. Sn. Topcan, bu ülkede futbola yöne veren, KTFF eski efsane başkanı Ahmet Sami Topcan’ın torunu olarak, sizde insanların daha kaliteli yaşam sürmesi için insan yaşamına yön veriyorsunuz. Hasibe Teyze can boğazdan gelir diyor ama ne bulursak serseri mayın gibi abur cuburlar ile o boğazdan geçirirsek, sonunda o boğaz o canı vücudumuzdan alır diyor. Dilara hanım, ben bugüne kadar abur cubur atıştırmalar ile hep Törkiş Kasta (Göbecik) “kusur” buldum. Ancak sağlıklı beslenme ile fazlalıklara ‘Barra ‘ diyerek “huzur” buldum. Geçmişte her ikisi birbirini tamamlamadı, biri tam, biri eksik derken, anlaşmazlıkları azdaha bu garibanın mezarını kazıyordu. Törkiş Kasa elveda, sağlıklı yaşama merhaba deyiverdim.

**

Sn. Tamay Soysan, Tel-Sen Başkanı  olarak, Hacı amcanın ‘Mahşerin 4 atlısı’ olarak nitelendirdiği ‘Zamtonlar’ olarak isimlendirdiği hükümetimizin,  Telefon Dairesinin özelleştirilmesine yönelik alt yapının oluşturulmasına tepki gösterttiğinizi gözlemledik. Telefon Dairesinin özelleştirilmesine asla müsaade etmeyeceğinizi bir milyon on yüz bin baloncuk ile sürekli gözler önüne sererken “Grev Kapıda” uyarısında da bulundunuz. Bakan Tolga Atakan’ın söylemlerinin kabul etmediğinizi dile getirirken ‘Yeniden Yapılandırma’ başlığı altındaki modeli peşkeş çekmekle eş anlamlı görüyoruz” dediniz. Sn. Soysan, bugünlerde eski alışkanlıklardan olan ‘Gandır çocuğu da Taksim istesin’ alışkanlığı tekrar hortladı. Lolipop ile önce Telefon Dairesi ve Tel- Sen kandırılıp öpülecek. Sonra Kıb-Tek ile El-Sen, çikulata ile kandırılıp, muah muah öpüldükten sonra ellenecek. Sonrasında sırası ile Mağusa Limanı, Girne Limanı, Kalecik derken, Afrodit’in kırmadık ceviz bırakmadığı ancak hayata veda etmeden önce kıramadığı birkaç ceviz de özelleştirme adı altında kırılıp, birilerine sunulacak. Tamay Başkan, Abdülmutallip amca, bugüne kadar emir demiri kesti. Demir kesilirken yürekli davranmayıp Sanayi Holding ve benzerlerini kaybettik. Ve üretimden kopartılarak, tüketen toplum durumuna getirildik. Ancak, bugünden sonra, yürekli insanlar olarak, çıkarsız yaşantılarımızın, menfaat peşinde olan emir erlerinin terazisine ağır geleceğini bilerek, gerekeni yapalım diyor.

**

Sn. Hasan Esendağlı, Barolar Birliği başkanı olarak yapmış olduğun açıklamada, mahkemedeki davaların günden güne artış göstererek ‘Adeta toplumsal cinnet halindeyiz ‘ dediniz. Toplumsal sorunlarda, tedbir alabilmek, toplumu tanıyabilmeniz, kategorize ve analiz edebilmeniz gerekir. Bunun için de nüfusu bilmeniz gerekir. İcra konusu suistimale hileye açık diyorsunuz. Da, bizim Ayşaba, Hasan ovlucuğum çok bazı konularda çok doğru konuşuyor. Ama konuştukları yamalı bohça gibidir. Yama patlayınca bazı şeyler patlayan yerden akıp gidiyor. Mesela icradan bahsederken, milleti cinnet haline sokan, o uçan gezen faizlerden hiç ama hiç dem vurmuyor. Eski Barolar Birliği Başkanı Ünver Bedevi’den Allah razı olsun. O mendebur faizin yüzündeki maskeyi çekip alırken, kirli yüzünü millete göstertmişti. Hasan evladım da 966 bin davanın dörtte üç buçuğunu kapsayan bu davalara değinsin diyor.

**

Sn. Seniha Birand Çınar,İstanbul Başkonsolosluğu’na 2 Ekim 2019’dan geçerli olmak suretiyleatandığınızı öğrendik.Halen bu görevde bulunan Fahri Yönlüer’in ise, 1 Ağustos 2019 itibarıyla Dışişleri Dairesi Merkez Örgütü’ne görevlendirildiği belirtildi. Hayırlısı olsun dileklerimizi iletirken, Hasibe Teyze’de inşallah Seniha Hanımefendi kızımız, Fahri ovlucuğum gibi oralarda başarılı olur diyor. Ancak Hacı amcanın, çok bilinmeyenli denklem olmasada çözemediği bir problem var. 1 Ağustos 2019 ile 2 Ekim 2019 tarihleri arasında Başkonsolosluk görevini kimin ifa edeceği sorusu Hacı amcanın kafasını gurcalayıp duruyor. Hacı amcanın mızmızlanmasına sinirlenen Abdülmecit dayımız ise Hacı, boş ver o güne kadar ‘Allah Kerim’ diyorsun. Güzel de Kerim’in kuyusu derin. İnilirse çıkılması çok zor. Kuyuda kalmayalım Hacı diyor. 

**

Sn. Gülizar Eroğlu, Karpaz Derneği Dostları Derneği Başkanı olarak,Pamuklu’da bulunan Karpaz Dostları Derneği binasının sürekli kendini bilmez kişilerce saldırıya uğradığını belirttiniz. Dernek Binasının uğradığı son saldırının ardından binanın savaş alanına döndüğünü dile getirdiniz. Yapılan saldırıların ardından İskele Polis Müdürlüğü’ne bağlı Ziyamet Karakoluna şikayette bulunduğunuzu, ancak saldırganların bulunamadığı için dosyanın kapatıldığını belirtirken, polis ise derneğin saldırıya uğradığına dair herhangi bir şikayet kaydının bulunmadığını açıkladınız. Sn. Eroğlu, bütün insanlar “orijinal” olarak doğarlar. Ancak bir çoğu, yaptıkları akıl almaz pislikler nedeniyle insan müsvettesi olarak “kopyalığa” dönüşür ve ‘Kopya ‘ olarak ölür.Bu nedenle yapmış olduğunuz ulvi işe ekşi sıkan, bu tür kopyalara asla sabır göstermeyin. Çünkü bu tiplere gösterilecek sabrın adı yüzsüzlük, fedakarlığın adı eziklik, hoşgörünün adı ise kişiliksizlik olur.

**

Sn. Tamer Tayanç, Aydınköy Muhtarı olarak köyünüzde çözülmesi gereken birçok sorun olduğunu dile getirerek, sorunları bilgisine getirmek için ulaşmaya çalıştığınız İçişleri Bakanına ulaşamadığınızı belirttiniz. Bakan hanıma ulaşamıyoruz iddianız sonrasında 6 aydan beri İçişleri Bakanlığı’ndan randevu alamadığınızı söylediniz. Muhtar, köydeki eksikler ve sorunlar giderilmedi. Sadece yağmurlar fazla yağdığı zaman göle dönen alt geçidin yolu ile ilgili çalışma yapılarak yola stabilize döşendi. “Ciddi sıkıntılarımızdan biri de hükümetle anlaşamıyor olmamızdır. Hiç kimse köye gelmiyor dediniz. Aliye Teyze, Tamer muhtarıma selam söyleyin. Seçim bitti. Herkes ununu eleyip, eleğini de duvardaki mıh üzerine astı. Sonrasında da evli evine, köylü köyüne denildi. Bu sıralar kimseyi beklemesinler. 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, bir ellerinde yağ, bir ellerinde bal, dudaklara bal sürerken, bir yerleri yağlama işi o zaman yapılacak. Bekleyen derviş muradına, uzun yıllar alsada, muradına o zaman erecek dedi.

**

Sn. Arslan Bıçaklı, Telefon Dairesinin, süslenip, püslenip, pudra ve ruj takviyesi yapıldıktan sonra görücü usülü ile birilerine peşkeş çekilmesi sonrasında yine nasırına bastılar. Basılan nasır sonrasında, tepen iyice atatı. Açıklaman sonrasında, siyasilerin bir kısmının uzun süreden beri, halkın malı olan kurumları özelleştirmek için kurumlar üzerinde çeşitli oyunlar oynayarak hiçbir yatırım yapmadığını ve topluma kurumları kötü göstermek suretiyle özelleştirmeye zemin hazırlamak istediğini kaydederek, “Telefon Dairesini sattırmayacağız” dediniz. Başkan, atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti. Beykoz sırtlarında dört nala giden atın sadece kaldırdığı tozu görüyoruz. Süsledikleri, allayıp, pulladıkları kıza, kocayı da buldular. İş sadece gerdek gecesi işi pişirmede kaldı. Hasibe Teyze, iş buraya kadar geldi tamam. Ama Arslan ovlucuğumun nasırına bastılarsa, yakında Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olacağını görürler dedi.

**

Sn. Ediz Tuncel, 20 yılda oluşturduğunuz fotoğraf arşivinden seçilerek sulu ve yağlı boya efektleriyle yeniden resmedilen 100 fotoğraf ve resimden oluşan “Köşe Bucak Kuzey Kıbrıs Foto-Resim Sergisi” vatandaşın görseline açılıyor. Açılışın, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali tarafından yapılacağı açıklandı. Sergide, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türkü’nün Dip-karpaz’dan Yeşilırmak’a kadar doğal, kültürel ve tarihi değerlerinin yansıtılacağı belirtiliyor. Ediz Hoca, 10 parmaktaki 10 hünerinden sadece birisini, vatandaşa sunma uğraşı içerisinde olduğunuzu görüyoruz. Haklı bir gurur kaynağı olan, fırçası göz nuru, boyası ülke kültürünün renkleri olan resim serginiz milletin gözlerindeki pası silecek. Gözlerdeki pası silerkende, ülkenin birçok kültürel güzelliğini gözler önüne serecek. Ediz Hoca, sürekli ‘Karamsar tablo’ resmedip, bataklıkta gülistanlık olmaz diyenlere, nannik yaparak, gülistanlıkta al benisi yüksek, görenleri hayran bırakacak güzellikte ‘Vitrini’ olan ‘Gülistanlığın’ olabileceğini gözlerin içine taaaa ninnisine kadar soktun. Kutlarız.

**

GÜNÜN FIKRASI

Akordeuon Ustası

Adam son derece gururlanarak kendinden bahsediyordu:

- "Ben akordeonu alıp çalmaya başlayınca herkesi ayağa kaldırırım."

Arkadaşı şaşırır:

- "Demek o kadar ustasınız bu enstrümanda!"

- "Yok canım, ben sadece milli marşı çalmasını bilirim"

Günün Fotosu

gunun-fotosu-139.jpg

Günün Sözü

gunun-sozu-052.jpg

Etiketler: , ,
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA