25 Nisan 2024
  • Lefkoşa21°C
  • Mağusa19°C
  • Girne24°C
  • Güzelyurt23°C
  • İskele19°C
  • İstanbul18°C
  • Ankara20°C

TANER ULUTAŞ'TAN MESAJINIZ VAR!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

18 Şubat 2019 Pazartesi 08:00

Sn. Tufan Erhürman, Ankara’da protokol ile ilgili kulak çekme operasyonu sanırım bitti. İçte Kıb-Tek belası ve partide yenilenebilir enerji pastasındaki büyük pasta diliminin dağıtılmasındaki kavga ve baskı sanırım sizi bunalttı. Angara’nın şu bizim AKSA’yı da işi aksatmadan görün ve pasta diliminin büyükçe bir kısmını ona da verin baskısı, partide kazma kürek koltuğun altını oymaya sinir sara olurken, bizim Serhat’ın önerisi olan Ankara’dan dönerken uçağı kaçırın. Uçak korsanı olarak uçağı yakın bir yer yerine Avusturalya’ya götürün tavsiyesine bence uyun derim. Ancak ben hem kulağı kurtarma, hemde sinir ve saranın bir yerlerinize vurmaması için uçağı Avustralya yerine Antartika’ya indirmenizi öneririm. Böylece siz sağ, bizlerde ‘Zamtonlar’ diyarında selamete ereriz. Sn. Başbakan, Hurşide teyze, sizin daha önce ‘Yurdumuzdan umudumuzu kesmeyeceyik. Çalışır yaparız’ sözünüze atıfta bulunarak merak etmeyin, başbakanımız ‘Çalışır veKKTC’yi 82 vilayet yapar’ diyor. Asiye teyze, ise aslında bizler zaman yolcularıyız. Tufan ovlucuğuma bakarak anıları ve söyledikleri ile geçmişe, yaptıkları ile vilayet olacağımız geleceğe gideriz diyor.

**

Sn. Kudret Özersay, öncelikle geçmiş olsun. Hiçbir şiddet olayı, kimden gelirse gelsin, nedeni ne olursa olsun kabul görmez. Size yapılan saldırıda bu çerçevede kabul edilmez. Ancak, önce izin verilen, bankadan yüklü bir borç alarak faiz yükünün altına giren. Binasını yapıp tam rahata erdim dediği anda, kaşının üzerinde gözün var denilerek izni iptal edilen insanlara yapılanlarda maruz görülmez. Bence bu iptal noktasında önce iğneyi kendinize daha sonra çuvaldızı bu insanlara batıracaktınız. İnsanların hayatını yaz, boz tahtasına çevirmek de kabul görmeyen bir davranış şeklidir. Ancak iki yanlış bir doğru etmez. Ve yaptığınız yanlışa, bir başka yanlış ile cevap verilmemesi gerekirdi. Sn. Özersay, asalet boyda değil soyda. İncelik belde değil özde. Güzellik yüzde değil yürekte. Ekmekleri ile oynandığı için tepki gösterten insanları affetmekte dilde değil gönüldedir. 

**

Sn. Tolga Atakan, Güzelyurt Eylem Komitesi sözcüleri, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı olarak sizin bölgedeki bazı konut ve iş yeri sahiplerinin uğradığı mağduriyete kayıtsız kaldığınızı dile getiriyor. Komite sözcüleri önceleri Gönyeli alt geçit inşaatının izinsiz olduğu nedeniyle yapılmayacağını söylerken, şimdi ise telefonları cevapsız bıraktığınızı eleştiriyor. Sn. Atakan, herne kadar mahkemede olan ve mahkeme tarafından ara emri alınan bir konuda bir bakan olarak söz söyleme durumunda olmamanıza rağmen, en azından telefonlara cevap vererek bu eleştirilerin önünü almak durumunda kalabilirdiniz. Cevap vermemek sanırım bir hata. Ancak hata yaptığınızda üç ana unsura dikkat etmeniz gerekir. Kabul et. Ders al. Tekrarlama.

**

Sn. Selma Eylem, yaptığınız konuşma ile fincancı katırlarını ürküttünüz. Ne fincan nede katır kaldı. Hocanım konuşmanız çok yanlıştı. İncir çekirdeğini doldurmayan şeyleri sıralayıp durdunuz. Başbakanımız bile buna kızarak, Abilerine nasıl izahat vereceğim diye neredeyse kalp krizi geçirecekti. Sonra bu ülkede meydana gelen taciz, hırsızlık, uyuşturucu, heryerin birilerine peşkeş çekilmesi, kaçakçılık, mafya düzeni her ülkede var. Haaaa bizde bu işler bayağı abartılmışsa, hükümetimize ve anamıza söz söylemek olurmu? Bak Soylu bile kızarak, soylarını, soplarını kurutur oraya yeni nüfus aktarırım. Onları da İngiltere, Avusturalya ve Güney’e gönderirim pisikozuna girdi. Hocanım, siz ve sizin yüzünüzden, ciğercinin kedisi, camdaki ciğere bakarken, ciğerciden bir yerine on tane oggalı tekme yiyecek. Onlara acıyın ve yapmayın lütfen. Çünkü siz açıklamalarınız ile kaz derken onlar koz anlıyor ve ellerindeki damda gezer takyanoz vur beline kazmayı kitabını okumaya devam ediyorlar. Selma hocanım, bizleri yönettiğini zannedenler, bizim nezdimizde artık yabancı şarkı gibidirler. Dinleyenleri çoktur ama ne dediklerini anlayan yoktur.

**

Sn. Özdil Nami,hayat pahalılığı anamıza döblek, babamıza zurna çaldırtırken, sizin elinizdeki ‘zam yapacağım’ endüstürmanı ile play back yapmanız ses kirliliğine neden oluyor. Ses düzenine akort vermeye çalışan Kıb-Tek Yönetim Kurulu başkanı ile yönetimini AKSA ve parti içindeki yenilenebilir enerji pastasına parmak basmak isteyenleri başkanı görevden alarak hizaya getirmeye çalışmanız ülkede yeniden ‘Mum’ stoklarının tükenmesine neden olacak. Nurettin Hacıbulgur amca ma bizim Özdil neden santral alımına karşı çıkıyor? Uyumsuzluk tek teraflı bir fiil değil diyor. Necibe Teyze, be çocuklar, biz Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesine halk olarak karşı değiliz. Santral alınsın, kablo ile elektrik de gelsin yeterki ceryan faturaları bizi tepmesin. Özdil oğlucuğum da bunların önüne androş (Takoz) koymasın. Andorş koyacaksa, kumarhanelere verilen teşviklere, bazı büyük patronların iş yerlerine sağlanan toleransların önüne androş koysun dedi.Hacı amca, yatırım ve indirimlerin önüne konulan androşlar nedeniyle, mantığım sessiz kal desede, dilim yapılanlara sövme taraftarıdır diyor.

**

Sn. Nazım Çavuşoğlu,Meclisi Mebusan’ın kürsüsünden, bence UBP milletvekilliğiniz dışında, Tarım Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı yapan, kısacası bulunmaz hint kumaşı tezgahında dokunan bir ‘Süper Bakan’ olarak yapmış olduğunuz konuşmada, bizim muhalefette olmaktan sıkıntımız yok. Marazımız, endişemiz, hükümette uzun süre kalırsanız ülkenin tamamen enkaza döneceği yönünde dediniz. Ayşaba’nın size çok selamı var. Ayşaba, aman bizim Çavuş efendinin oğlu Nazım, oturduğu yerde otursun. Onun muhalefette olmasından dolayı bizim de bir marazımız yok. Tekrardan bir ‘Süper Enkaz’ yaratmasına ne benim nede halkın mecali var dedi.Sn. Çavuşoğlu, Dürüye abla, eskiler çok güzeldi. Kadınlar utanır. Erkekler kıskanırdı. Şimdi mecnun küpeli, Leyla şüpheli, Siyasetçi ise 10’nuncu yüzünü gizlemek için maskeli diyor.

**

Sn. Ahmet Hüdaoğlu, sosyal demokrat, halkçı ve yurdundan umudundan kesmeyen. Tam aksine çalışarak yaparız diyen bir hükümettarafından, çalışanlarınız ile sırf toplu iş sözleşmesi imzaladınız ve çalışanı biraz rahatlatmaya çalıştığınız için görevden alındınız. ‘ Çalışır yaparız’ diyen hükümet çalıştı ve gerekeni de yaptı. Sn. Hüdaoğlu, Zamtonlar diyarında, aileler zam kazığını yedikçe can hıraş yandım Alllahhh diye feryat ederek ağlıyor. Bizim iktidarda iktidarsızlık çeken hükümet ne hikmetse andilla koyarak seyreyliyor. Çalışanını biraz olsun rahatlatmak isteyen ve elektrik zammına karşı çıkanlara ise kapıyı gösteriyor. Hepsinin maaşları atmosferde geziyor, karınları tok,aç ve borçlunun halinden anlamazlar. Yakındır geliyor erken seçim, yolcudur Abbas bağlasan durduramazlar

**

Sn. Metin Bilen, Yol Geçen hanı KKTCMerkezi cezaevindeki işlerin dört tambura beş ogga modunda gittiği söyleniyor. Bizim Hacı amca, bir mahkumun duvara merdiven dayadıktan sonra nasıl firar ettiğini merak ediyor. Yahu orada bir denetleme mekanizması yokmu? Hapishanede özellikle duvarların yanında merdivenin işi ne? Bir mahkum merdiveni duvara dayadıktan sonra el sallayıp bay bay nasıl diyebiliyor? Hadde bir duvarı aştı, başka oto kontrol yapacak önlemler ve duvarlar yokmu? Oralarda disiplin Out, disiplinsizlik In mi oldu? Sorumluluk ise tatile mi çıktı diye soruyor. Vallahi bana çok bilinmeyenli denklem gibi çözülmesi çok zor sorular gibi geldi ve cevap veremedim. Siz ne dersiniz? Müdürüm, kadının huyu para yokken, erkeğin huyu para çokken, mahpushane yöneticilerinin huyu da bir mahpusun, Allahaısmarladık, By by, Adios, deyip yüksek atlama rekoru kırmak için merdivenle duvardan atlarken anlaşılır.Müdürüm, bizim Necibe teyze, ne mapushaneymiş be firarlardan usanıp bıkmadı. Suçluların, gülerek bay bay diyerek firar etmesini seyretmeye doyamadı diyor.

**

Sn. Barış Göktaş,  Güney Kıbrıs’ta, Larnaka İlçesinin Tuzla bölgesinde, 18 senedir yaşadığını öğrendik. Ancak 4 çocuğun ve eşinle birlikte yaşadığın Güney’de kalacak bir evinin olmadığı,  Türk evlerinin bir tanesine yerleşmen ve sana tahsis edilmesi için yaptığın müracaatlara Rum hükümeti tarafından hep red cevabının verildiğini söyledin. Sn. Göktaş, ahlak örtüsü olmayan insanları ve hükümet yetkililerini baş örtüsü ne dindar nede adam yapmaz. Birde kiminle yaşadığınıza, kiminle birlikte olduğunuza dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür.

**

Sn. Sibel Siber, son günlerde açıklama trafiğini yoğunlaştırdığınızı gözlemledik. Yaptığınız açıklamalara bakarsak ağır ağır Cumhurbaşkanlığı adaylığının rüzgârlarının hafiften esmeye başladığını anlarız. Hükümetin icraatlarına yönelik tek laf edilmezken, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ağzınıza sakız edilmesi de manidardır. Ben aday değilim açıklamalarınıza bizim Ayşeaba, doğrudur Sibel gızım kattiyen aday olmayı istemez. Ama siz çok ısrar ederseniz, istemem ama yan cebime koy diyebilir dedi.Sn. Siber, hayat yaşayamadığınız belkiler. Yaşadığınız keşkeler. Ve niyet ettiğiniz Cumhurbaşkanlığı adaylığının sizi yiyip bitirdiği ‘Neyseler’ den ibarettir. Siz belkiler ve keşkeleri bir kenara fırlatın, içinizdeki neyseleri ortaya çıkartarak adaylığınızı açıklayın. Bu iş olsun bitsin.

**

Sn. Erkut Yılmabaşar, sosyal medyada yaptığın paylaşımında, Sosyalistler ile Sosyal Demokratların ve de Halkçıların ağırlıkta olduğu bir hükumette TİS (Toplu İş Sözleşmesi) imzalandı diye bir Kurumun Yönetim Kurulu başkanını görevden almak tarihe geçecek bir olay.Yazları kuru, son dönemlerde kışları ise sert geçtiğinden yolda sokakta karmaşa yaşanan yerdir buralar diyorsun. Sevgili Erkut, başak olgunlaşıp, tanelerin içi dolunca boyunu bükülür. Soğuk vurunca, boynu bükülen başakların taneleri kurur. Hasat zamanı kuruyan ve büzüşen başaklar halkın elinde oyuncak olur. Erkut, nasıl bir Türk Erkeği, hiç cümle kurmadan ‘eyvallah’ ‘bakarız’ ‘ hayırlısı ‘ ‘ Kısmet’ diyerek en az tam 5 yıl yaşayabiliyorsa, bizim sosyal demokrat hükümet de ‘Ülkeyi halkla birlikte yöneteceğiz’  ‘Çalışır yaparız’ diyerek, çalışanı ve halkı düşünenleri kapı önüne koyarak tam 5 yıl yaşayabilir.

**

Sn. İrem Uygun,sosyal medyadaki paylaşımınızda, arkadaşlar bu yağmurlu havalarda yayalara, motorsiklet sürücülerine ve bisikletlilere karşı lütfen daha dikkatli olalım. En azından yanlarından geçerken biraz yavaşlarsak ıslanmamış olurlar. O esnada frene basıp yavaşlamak çok zor olmasa gerek dediniz. Da anlama özürlü bazı Hanzoların, insan sevgisinden yoksunKıroların ve saygı özürlüMagandaların bunu anlayacaklarını sanmıyorum. Sn. Uygun bunlara ne söylersen söyle, anlama yetenekleri, damda gezer takyanoz, vur beline kazmayı cümlesinden öte anlam ifade etmez.

**

Sn. Ali Kismir, yaklaşık 13 ay önce gerçekleşen seçimler sırasında mevcut Başbakan Tufan Erhürman için “Tufan geliyor” yakıştırması yapılmasına rağmen ne yazık ki Sayın Başbakan Erhürman bırakınız tufanı, küçük bir esinti dahi yaratamamış durumdadır. Her geçen gün aldığı veya alamadığı kararlar ile ortaya koyduğu veya koyamadığı görüşlerle kendisine oy verip destekleyen kesimlerin tepkisini çoğaltan Erhürman, diğer yandan ise başta Yeniden Doğuş Partisi olmak üzere önceliği bu toplumun geleceği olmayan kesimlerin alkışını toplamaktadır diyorsun. Da, Aliye abla, Ali ovlucuğum Tufan geliyor ama esinti bile yaratmadı sözünün yanlış olduğunu söyledi. Ve Tufan gelince, esinti yerine, yerli yersiz çıkışları ile 7 bufor şiddetinde rüzgâr estirtti. Koltuğa oturunca yaptığı zeytin yağına bulandırılmış zam kazıkları ile şiddetli rüzgarı fırtınaya, çalışanlar ile toplu iş sözleşmesi yaptığı gerekçesi ile görevden aldığı Yönetim Kurulu Başkanı ile Fırtınayı da Karayel’e çevirdi. Şimdi hangi icraatı ile Karayel’i, Tayfuna çevireceğini merak ediyoruz diyor.

**

Fıkra

Baban rahat vermiyor

Adamın biri önünde eğilen herkesin arkasına geçip işini bitiriyormuş.

Birgün yine aynı şeyi tekrarlamış melekler gök yüzünden yer yüzüne inip birdaha eğilen birisinin arkasına geçip işini halledersen seni cehenneme atarız demişler.

Adam bir hafta boyunca kimseye dokunmamış ama artık dayanamamış bir hafta sonra önünde eğilen bir hanımın hemen arkasına geçerek işini görmüş. Bunu melekler cehenneme atmışlar. İşini gördüğü bir kadından da çocugu olmuş .ocuk aynı babası gibi o da yolda gördüğü herkesin arkasına geçip iş görüyormuş. Bunada aynı şekilde melekler birdaha kimseye bunu yaparsan seni cehenneme atarız demişler ve buda babası gibi bir hafta dayanmış ve yolda gördüğü kişinin arkasına geçerek işini bitirmiş. ve tabiki melekler gelip onuda cehenneme götürmüşler. Çocuk cehennemin sıcak oldugunu bildiğinden meleklere neden burası bu kadar soğuk diye sormuş.

Melekler hemen cevap vererek a, oğlum baban rahat vermiyorki eğilip iki odun atalım demiş.

**

gunun-sozu-038.jpg

**

gunun-fotosu-128.jpg

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA