TANER ULUTAŞ'TAN MESAJINIZ VAR!

Sn. Mustafa Akıncı, Tohum yasasının önünüze geldiğini öğrendik. Ancak sizin önünüze gelen yasanın, mutasyona uğrayarak değiştiğini ve meclisten geçen yasa ile ilgisi kalmadığı söyleniyor. GDO’lu yiyecekleri yiye yiye Kanserde dünya birincisi. Sıkıntı ve stresten kalp rahatsızlığından dünya ikincisi, Şeker ve benzeri hastalıklarda da dünya üçüncüsü olduğumuzu söylüyorlar. Mavro yerimo kalsın bu tohum yasası ne menem birşeydir ki, Meclisten, sizin Saraya gelene kadar, yani 1 Km.’lik yolda şekil ve içerik değiştiriyor? Sn. Akıncı, bu değişikliğin altında bize ‘İcaaa’ diyen birşeyler var. Beytambalı geri gönderin gitsin.

**

Sn. Kudret Özersay, eski Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün dosyasını inleyen Başsavcı Yardımcısı Ergül Kızılokgül’ün hastalanması sonrasında yapmış olduğunuz kinayeli açıklamada, birilerinin kalbi tam da bugünlerde tekledi diye bizim yolsuzluğa karşı mücadelemiz teklemeyecek dediniz. Sn. Özersay, bugüne kadar gördükleri, duydukları ve elinden bir şey gelmediği için sinirden tansiyonu yükselerek sağ tarafına inme inen ve baston ile yürüme durumunda kalan  Adalet ablanın elindeki bastonu inşallah alırsınız. Adalet ablanın tekleyerek veya titreyerek yürümesinin de önüne geçmiş olursunuz. Kudret hocam, bir işe nokta koyduysan bir kere, çevirmeyeceksin virgüle. Noktayı koyunca ne soru kalmalı, ne de tek bir soru işareti geriye.

**

Sn. Ergül Kızılokgül öncelikle rahatsızlığınız nedeniyle size geçmiş olsun dileklerimizi iletmek istiyoruz. UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün'ün dokunulmazlık dosyasının, rahatsızlığınız nedeniyle UBP Kurultayı sonrasına kalacağını tahmin ediyoruz. Dosyanın, mal beyanı ve buna bağlantılı hesap hareketleri ile ilgili soruşturmayı Başsavcı yardımcı muavini olarak sizin yürütmeniz nedeniyle şimdilik askıya alındığı söyleniyor. Sn. Kızılokgül, bu beytambal dosyalar insanı hep sıkıntıya sokuyor. Aşağı tükürsen sakal. Yukarı tükürsen bıyık. Bu durum insanı strese sokuyor. Göğüs ağrısı, kalp ritmi bozukluğu derken soluğu hastanede almamıza neden oluyor. Sn. Kızılokgül, kurultay geçer geçmez sanırım sizin kalp ağrılarınız da geçecek. Habibe Teyze, bu alemde en mühim şey adaletin terazisini doğru tutmaktır. Ama yapılanlara baktıkça sinir olan ve stresten rahmetli olan Adalet abla sonrasında, terazi nasıl doğru tutulacak o da meçhul diyor.

**

Sn. Selma Eylem Sendikal Platform adına yaptığınız basın açıklamasında, “son üç yıldır maaş ve ücretlerimizde döviz bazında erime yüzde 63’e ulaşmıştır. Buna borç faizlerinin ikiye katlanması da eklenince TL kullanımının yarattığı yıkımın boyutları ortaya çıkıyor. KKTC bankalarının, Türkiye’deki bankacılık sistemine bağlı olduğunu, ekonominin de Türkiye ekonomisine bağımlı olduğunu, bu nedenlerden dolayı da halkın cebindeki paranın Türkiye’ye taşındığını belirttiniz. Hocanım, halk olarak biz hep ‘Anamızı öpen kadı’ halimizi kime şikayet edeceğiz diyoruz. Seçtiğimiz emir erlerinin, ‘Dikili Taş’ altında tırnak kontrolüne tabi tutulmaları nedeniyle, sürekli olarak öpülen anamız kevgiri bıraktık ‘Eleğe’ döndü. Taş ocaklarındaki o büyük eleklere dönmemesi siz ve sizin gibi sendikalar sayesinde oluyor. Sn. Eylem, zirvede kartallarda, yılanlarda bulunur. Ancak birisi o zirveye süzülerek diğeri sürünerek çıkar. Siz ve sizin gibi 5-6 sendikamız o zirveye süzülerek çıkarken, emir erlerimiz ile bazı sendikalarımız da o zirveye sürünerek çıkmaya çalışıyor. 

**

Sn. Aslı Reçber,  bu devirde ne değişti ki yine değişecek. Hepsi aynı bizim sırtımızdan geçiniyor. Sıkıntı halkta. Halk koyun gibi hesap sorup hakkını aramıyor. Sendikalarda ikiyüzlüdür. Peşkeşçekeceklerve ayni zamanda halkında yanındayız diyebilsinler diye 15 -20 dakikalık göstermelik grev yapıyorlar.Nezaman silkelenip kendilerine gelecekler? Diye soruyorsun. Sevgili Aslı, yılan ve köylü hikâyesini sanırım biliyorsun. Hani her tas süte karşılık bir altın veren yılan köylünün çocuğunun altınlara sahip olmak için kendisini öldürmeye kalkıştığında dönüp onu sokup öldürmüştü ya işte bizde de o durum yaşanıyor. Oy verdiğimiz siyasiler oy toplama işi bitip hükümet koltuğuna oturunca zam ve zumlar ile bizi zehirliyorlar.

**

Sn. Olgun Amcaoğlu, Gönyeli alt geçidi ile yaptığın Meclis konuşmasında, ahalinin halen yapımı devam eden ve insanlara büyük rahatsızlık veren alt geçit yapımının büyük paralara ulaştığını dile getirdin. İhale ile ilgili bazı açıklamaların da imalar ile dolu olduğu için kafaların karışmasına neden oldu. Sevgili Olgun, KKTC bir ara Kooperatif cennetiydi. Gerçi son zamanlarda onların dibine de darı ekildi. Ama son zamanlarda bazı yardımlaşma Kooperatiflerinin kurulmakta olduğunu ve bu iki –üç kişilik kooperatiflerin bir birlerini aydınlatmaya çalıştıklarını duyduk. Eee vallahi bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez diye düşünen arkadaşlar, bir birlerinin mumunu tutuşturmakla meşgul oluyor. Maksat bizim taraflar aydınlık olsun diyorlar. Nasıl aydınlanma ama değil mi?

**

Sn. Erhan TünayOnun psikolojisi bozuldu elleme. Öbürünün hanımı hamile dokunma. Diğerinin çocukları çok üzüldü yapmayın. Hadde be garagözler siz da. Sizinki aile, sizinki evlat, sizinki piskoloji.de bizimkiler evlat değil mi? Diyorsun. Sevgili Erhan, evet onlarınki evlat ama bizimkisi üvey. Onlar Milliyetçi ama biz lilliyetçi. Onlar vatanını en çok seven ama bizler terk eden. İspatı mı? Bak bunların askerlik yapan çocuklarına ve ne kadar milliyetçi olduklarını gör. Maşallah hepsi Gülseren’in kapısını ve resimlerine bakmaktan canları çıktı. Bizimkiler Gülseren’de alçak sürünmeyken onlarınki dışardan sürünme işi ile meşgul olmaktan öldüler. Sevgili Erhan, balta, ağaca kardeş,ben senin beni kestiğine değil, sapının benden olduğuna üzülüyorum demişti hatırlarsan. Vallahi bende sayın böyük böyük efendiler, ben ensemizde lingiri oynamanıza üzülmüyorum. Sizleri oraya bizlerin getirdiğine kahroluyorum diyorum.

**

Sn. Djengiz Lionstone Kıbrıs’ın kuzeyinde, sesi sonunakadar açılmış ezan seslerinden dolayı,, Hristiyan olmaya karar verdim. Ya bu sesi kısarsınız yada bu milleti Hiristiyan yapacaksınız diyorsun, sosyal medyadaki paylaşımında. Cengiz, bak abim. Bu ülkede Müslümanlığı bize birileri öğretmek için kolları sıvadı. Ben sizi kafanıza vura vura Müslüman yapacağım diyor. Her sabah yataktan kalkmadan saat 05.00’de bangır bangır minareden yayılan ses ile yataktan fırlayacaksınız, yatarken de o sesi birden duyunca benileyceksiniz başka yolu yok diyor. Sevgili Cengiz bazıları kendini bu ülkenin Kanuni Sultan Süleyman’ı sanıp kibir yapıyor. HâlbukiKibirin, bele bağlanmış taş olduğunu onunla ne yüzülüp ne de uçulduğunu bu efendiler bilmiyor. Haaa birde eğri okun doğru yol almayacağını da herhalde anlamıyorlar.

**

Sn. Mehmet Sıddık Kaçar, Salamis Otelde çalışırken, sırf midenin gurultusunu önlemek için mutfaktan aldığın 2 kaşık kısır, 200 gr hellim ve 2 adet limon hırsızlığa girer be oğlum.  Bu memlekette, sırf açlığını gidermek için çalıştığı yerin mutfağından  2 kaşık kısır, bir dilim ekmek, biraz hellim alanlar büyük suç işlemiş olurlar. Onlar ağır cezada yargılanırlar. Haaaa, sen milyonları götürmüş olsaydın. İhalelerde endek göndek yapsaydın. Hesaplarında milyon Sterlin, milyon Euro ve dolarlar olsaydı ve bunları şaibeli olarak kazanmış olsaydın, sana Mehmet Efendi diyecekler ve baş tacı yapacaklardı. Sen iki kaşık kısır ve bir dilim hellimin yer aldığı büyük hırsızlık olayına karıştın ve Mehmet Efendi olamadın be oğlum. Sana bir kaşık kısırı reva görmeyenlerin varlığı parmağına yüzük olmadı.  Bırak yoklukları kulağına küpe olsun.

**

Sn. Seyhan Yıldırım,Hüseyin Özgürgün hakkında tanzim edilen dosyalara görüş yazmasın diye bir kalp krizi geçirdi bahanesine başvurduğu makul derecede şüphe oluşturan bir Kıdemli Savcı’nın görev ifa ettiği bir ülkede adalet yapmaya çalışıyoruz Durum farklı ise de acil şifalar diliyorum. Ne yazık ki gün boyu Hukuk Dairesinden gelen bilgiler ciddi makul şüpheleri desteklemektedir.. Sadece bu örnek olsa belki halen ümit vardı ancak bu birçok örneğin belki de en masumane halidir. Sanırım cezai adalette yolun bittiği noktadayız açıklamasında bulundun. Sevgili Seyhan, Adalet abla tüm bunları gördüğü için sinirden kalp krizi geçirerek hayata veda etti. Adil bir ceza ve yargılama diyerek çıktığımız yolda, Adilin, adilliğini gören Adil amca öfkeden geçirdiği travma sonucunda yoğun bakımda ha gitti ha gidiyor. Vicdan muhasebesi diyenlere kızan Vicdan abladan maalesef kötü haber aldık. Onu da hakkın rahmetine teslim ettik.  Seyhan gardaş ‘Umut ‘ mu diyorsun. O da tomofilin altında kaldı. Garibimin kırılmadık kemiği kalmadı.

**

Sn. Metin Atan, Kamu-Sen başkanı olarak yaptığın açıklamada, Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ı ‘Tinyozluk’ ile suçladın. Açıklamanda,  hayat pahalılığının yüzde 35-40 civarında olması gerektiğinin altını çizerek, bu rakamları telaffuz etmeyen Maliye Bakanının tinyozluk yaparak son üç ayı vermeyeceğini belirttiniz. Sn. Atan, elimiz ile yaptıklarımızı şimdi boynumuz ile çekiyoruz. Serdar Denktaş, Roma’yı yakan Neron’a sen Roma’yı yakarsan, bende Maliye ile KKTC’yi yakarım diyerek kibriti çaktı.Başkan, ahalinin altın kaplama olduğunu sandığı bazı siyasilerin, aslında çinko kaplamalı denyo olduklarını anlamaları biraz uzun sürdü. Unutmaması gereken bir şey var. O da siyasetçinin yarattığı olayların değil,  kişilerin tarih olduğudur.

**

Fıkra

Tecavüz

Limon kes

Genç rahibelerden biri koşarak gelir ve başrahibenin önünde diz çökerek;

- "Değerli hemşire, sormayın başıma neler geldi ..."

- "Neler geldi kızım ???"

- "Arka bahçede çiçek topluyordum, nerden geldi bahçıvanın oğlu ortaya çıktı ve maalesef bana,,,,,"

- "Tecavüz mü etti?"

- "Evet..."

- "Hımmmm, peki kızım sen şimdi git, mutfaktan bir limon al, kes ve suyunu iç.."

- "Aaa, limon hamileliği önler mi ???"

- "Hamileliği önlemez de, en azından sırıtmanı engeller..."

**

Günün sözü

Topal ol, sağır ol, duygusuz ol

Hissiz ol, kör ol ama

Asla ve asla

‘NANKÖR’

olma

**

Günün fotosu