TANER ULUTAŞ'TAN MESAJINIZ VAR!

Sn. Tufan Erhürman öncelikle KKTC ile ilgili gerçekleri dile getirdiğin için sanırım sana bir teşekkür borçluyuz. Ülkenin yönetimi kayıtsız şartsız milletindir diyenlere, yok efendim ben Başbakan olarak Askeri Kantinler ile ilgili emri bile verme durumunda değilim. Yani yetkisizim. Onun emrini bile Türkiye verir diyerek açıklık getirdiniz.Sn. Erhürman yalnız bir noktayı anlamadım. Ekonomi Bakanınız bu konuyu askeri yetkililer ile görüştüğünüzü ve topun sizde olduğunu söyledi. Bir başka deyişle inceden inceye sizi yalan söylemek ile suçladı. Ne diyelim, bazı insanlar,ulaşamadığı her şeyin delisi, ulaştığı her şeyin nankörüdür. Eh birilerinin size karşı nankörlük etmesi de sanırım normaldir.

**

Sn. Narin Şefik, son günlerde yaptığınız açıklamalarda büyük sempati toplamaya başladınız. Polisi eleştirerek Afrika gazetesine yapılan saldırıda polisin neden tiyatro seyircisi gibi sessiz kaldığını sordunuz. Polis cop ve biber gazı dışında sınırlı güç kullanarak bunu önleyebilirdi ifadesinde bulundunuz. Narin hanım, bakmayın Başbakanın polis bana bağlıdır demesine. Başkomutan olan Cumhurbaşkanının direktifine rağmen polisin, dikili taş gibi neden yerinden kımıldamadığı da sanırım çok bilinmeyenli bir denklem değil. Narin hanım, tekme yemesine rağmen camdaki ciğere bakıp, miyav demekten vaz geçmeyen ciğercinin kedisinden, özgürlüğü kendisine görev addeden sokak kedisine dönüşmezsek ciğerciden daha çok tekme yemeye devam edeceğiz.

**

Sn. Atinç Yağızsoy paylaşımınızda,  Kamuda Çalışma saatleri değişti.Haftalık Çalışma saatleri vardiya çalışanlarda 40 saati aşmayacak. Bu saatler sayın Savcı hanımefendinin değişiyle Kamu görevlisi polisler için de mi geçerlidir diye sordunuz. Ve Savcı bilmezse öğrensin.Mesai çalışan polisler yaz kış 48 saat çalışır.Vardiya çalışan polisler ise yaz kış 60 saat çalışır. Hükümet de öğrensin ama işlerine gelmez bu beceriksizlerin diyorsun. Sevgili Atınç, polisi, gözlerindeki FAGO’ya rağmen bu ülkede huzur veren kurum olarak görmeyip onu huzursuz eden zihniyetten ne beklersin ki? Söz verip de dereyi geçince Arap gibi mafiş kurban diyenleri Allah bile affetmeyecek. Ve affetmediğini de sanırım gösteriyor. Atınç, kadınlar sadece sözleriyle değil. Gözleriyle de konuşur. Bu yüzden sadece dinlemek yetmez. İzlemek de Lazım der ünlü düşünürler. Ancak bizi yönettiğini zannedenleri, ne dinlesen, ne de izlesen ve nede gözlerini takip etsen anlayabilirsin.

**

Sn. Özdil Nami; "Askeri kantinlerle ilgili konuyu doğrudan Başbakan ele aldı ve ilgili askeri makamlarla birkaç kere değerlendirdi. Askeri kantinlerin kime açık olabileceği ile ilgili yasal düzenleme var. Bunun uygulanmasına yönelik herkesin dikkatli ve daha hassas olmasını talep etti Sayın Başbakan. Sanırım bu konu Başbakan'ın girişimleri üzerine olan gelişmeler olabilir diye düşünüyorum" dediniz. Da Başbakan benim bu konuda yetkim yok. Ne diye görüşeyim diyor. Bu açıklamanız doğruysa Başbakan yalancı durumuna düşüyor. Yok Başbakan doğru söylüyorsa sanırım bukez siz yalan söylüyorsunuz. Ve Hacı Mutallip amca, bakan yalan söylüyorsa, başbakan ile ilgili başka hesaplar yapıyor demektir diyor.

**

Sn. Hasan Ulaş Altıok paylaşımınızda, Tufan hoca bizzat bana ve sonra da yaklaşık 25 Sendikal Platform temsilcisinin kendisini ziyaretinde herkesin önünde açıkça “kablo ile ilgili elimizde bir çalışma yok.Hatta bu konuda çalışan bir komite de yok” derken Enerji Bakanı “biz kablo ile elektrik getireceğiz diyor. Bu partinin ve hükümetin sözcüsü bağımlılığa bağımlı Özdil Nami mi?Muhalefette bu konuda söylediklerinin arkasında durduğunu hala söyleyen Tufan Erhürman mı? Diyorsun. Hasan hocam, kırmızı ile yeşil karışınca CTP’ye bir haller oldu. Söylemler ve yapılanlar duruşu ile ilgili tezat teşkil ediyor. Emek ve sermaye kılıçları çekmiş durumda. Hocam bu duruma baktıkça inan bazılarına ağzımla sövmüyorum. Ama küfür edercesine katıla katıla gülüyorum..

**

Sn. Cenk Seren, bininin bir paraya satıldığı Ali Cengiz oyunları nedeniyle, kaybettiğin Mehmetçik Belediye Başkanlığından sonra müthiş bir geri dönüş ile Mehmetçik UBP Örgüt Başkanlığını kazandın. Kurulan bubi tuzaklarına rağmen 33 oy ile ipi göğüslemen sanırım birilerine yama oldu. Sevgili Cenk, Peygamberimizin bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir sözü sanırım birkez daha gerçek oldu. Ve o iyilikler Örgüt Başkanı tacı olarak başına kondu.

**

Sn. Mahmut Anayasa,senin Mandra Time’da yaptığın hiciv ve eleştiri ile bu dalın ustası olduğunu birkez daha ispat etmiş oldun. Yalnız fotoğrafı yayınlarken,  Adnan Oktar’ın kediciklerini koymaya unuttun. Adnan Hoca’nın kedicikleri gibi olmasa bile bizde de çok kedicikler var. Koltuk aşkı ile yanan kedicikler, ciğercinin kedisi gibi camdaki ciğer yerine, koltuğa bakıp duruyor. Sevgili Mahmut Anayasa, Abdulmutallip amca, bizim kediciklere verilen brifinglerde, koltuğa oturursanız verilen direktiflere ‘Emredersiniz’, istenenlere karşı ‘Başüstüne’ diyeceksiniz. Şayet bize sormadan bir açıklama yaparsanız, kulağınızı çektikten sonra 180 derece dönüş yaparak yanlış anlaşıldık diyeceksiniz denildiğini söyledi.  Ve sözlerine de oyuncak ayıya bile ‘Aşkım ‘ diyen bir kızın lafına kanmayacağınız gibi bu kediciklerin de herşey ‘KKTC’ için lafına kanmayın dedi. Ne dersin? 

*

Sn. Kubiay Özkıraç, öncelikle eylem ve grevinizin olgunluk içerisinde geçmesi nedeniyle seni ve üyelerinizi yürekten kutuluyorum. Grev ve eylemin nasıl olması gerektiğini birçok kişiye ve kuruma göstertmiş oldunuz. Bunun yanısıra Başbakan’ın enterkonnekte sistem ile başka, Ekonomi Başkanının başka telden çaldığını da sanırım fark ettiniz. Başkan ben Başbakana, insanları, onları size nankörlük yapmaya mecbur bırakacak kadar büyük iyiliklerde bulunmayınız demiştim. Ne yapayım dinletemedim. Kalktı iyilik yaparak koltuk sahibi yaptı. Şimdi ödeme alıyor.

**

Sn. Ziya Emir, Hayvancılar Birliği isyan edeceğine, hayvancılar kooperatifi kurup her ilçede satış noktası açsa, hem halk ucuza et, süt ve süt ürünleri alacak, hem de bu köylüden okka ile alıp kilo ile satıyorlar muhabbeti bitecek dedin. Hacı amca, Ziya ovlucuğum çok doğru söyledi. Ama hayvancılar bunu yaparsa, arpa, kuzu, bilmem ne teşvikini sonra nasıl alacak? Çiftçi kuraklık veya fazla yağmur yağarsa çürüme parasını açtığı musluktan aldığı gibi, hayvancı bu çeşmeyi kapatacak mı diyor.  Sevgili Ziya, Neron Roma’yı sırf seyir zevki için yakmıştı. Hayvancı gelecek teşvikler için Neron gibi seyir keyfi için değil, alınan teşvikler için önce Lefkoşa’nın anasını satar sonrasında da KKTC’yi yakar diyor.

**

Sn. Ali Kişmir,Komutanlar, Başbakan’a öyle bir kızmış olacaklar ki, sözlü olarak “Talimat verme gibi bir yetkim yok” açıklaması ile yetinmedi, dönüp bir de yazılı olarak gene bunu dile getirdi ve “GKK komutanımızın veya Kolordu Komutanımızın talimat alması söz konusu değildir” dedi... Ne gorku be gardaş!.. Tamam, tamam sen talimat falan vermedin, biz öyle sanmak istedik. Sakin biraz.Bardon dedin. Sevgili Ali, Penguen’in de tavuğun da kanatları vardır. Ancak her ikisi de uçamaz. Fakat birisi yüzerken Kuzey kutbunun tertemiz sularında, diğerinin burnu kalkmaz emirin kestiği demir nedeniyle kalkmaz ‘Yes SİR’ çukurundan.

**

Sn. Özcan Ölmeztaksi ile yolcu taşırken Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan’ın Beyarmudu köyünde denetim yaparken taksimetrenizin açık olmadığını fark ettiğini ve polise direktif vererek rapor etmesini istediğini belirttin.yaptığın açıklamada da bakan herşeyi bırakarak taksicilerin peşine düştü diyorsun. Mazot ve benzin zammı ile çok kritik günler yaşadığınızı biliyoruz. Evinize ekmek götürmekte zorlandığınıza da tanık oluyoruz. Seçmen seçtiği kişiyi vatandaşa hizmet etmek için seçer, vatandaşa hakaret ve tehdit etsin diye seçmez sayın bakan diyorsun. Ancak Sevgili Özcan bu ülkede yasaların olduğunu da unutmamak gerek. Taksimetre sanırım müşteri için açılır. Açılmazsa da yanlış yapılmış olur. İki yanlış bir doğru etmez sanırım. Kriz büyük ve büyük yara açtı tamam. Yaramızı gören yetkililer zam zumtuzluğunualıp geliyor o da tamam ama bizde yara bandımızı yanımızda taşıyarak onlara tuz dökme şansını vermeyelim be abim.

**

Sn. Alihan Pehlivan, dün yine tavla maçında dayak yiyerek tavlayı koltuğunun altına verdiklerini öğrendik. Be Alihan, önceleri Gürkan Kara seni tavlada evire çevire dövüyordu. Sonra bu işi Yalçın Koçyiğit yapmaya başladı. Bak oğlum, yarın sana tavla nasıl oynanır kitabını getirip hediye edeceğim. Alihan büyük tavlacıdır diyen bizleri rezil ettin be Alihan. Ülkede, yaptığı zamlar ve yontmakta olduğu zam kazıkları ile başımıza hükümet düşerken, senin başına da tavladaYalçın Koçyiğit düşüyor. Artık dikkatli ol.

**

Sn. Emir A Bulut, Anafartalar lisesi müdürü beleş olması gereken Kamu okullarında 560 TL.Okul kıyafeti, 50 TL.Okul kayıt parası, 100 TL.Bağışalmadan Kayıt yapmam diyor. Duy sayın Eğitim Bakanı Cemal Özyigit hoca, Eğitim değil özel okullar gibi Ticaret hane oldu kamu okulları dedin. Apo, kamu okulları meccanidir. Yani beleştir. Kesinlikle para ödenmemesi gerekir. Tabi, Müdürün istediği paraları ödedikten sonra beleş kısmı başlar.  Son zamanlarda hayata geçirilen politikalar içerisinde hayat ve eğitim bir oyun oldu. Ama bu oyunun inangrafikleri hiçmiç hiçhoşuma gitmedi be Apo.

**

Fıkra

Şerefsiz Kedi

Adamın birinin evine bir kedi musallat olmuş. Adam ne yaptıysa kediyi evden uzaklaştıramamış. Bunun üzerine kediyi alıp uzak bir yere götürmeye karar vermiş. Kediyi götürmüş götürmesine ama 5 saat sonra kedi geri gelmiş. Bunun üzerine adam daha uzak bir yere götürmüş kediyi. Kedi bu sefer geç te olsa 7-8 saat sonra çıkagelmiş. Adam iyice sinirlenmiş. Almış kediyi mesafesi uzak, yolları karmakarışık bir yere götürmüş ve bırakmış. Fakat bu sefer dönüş yolunda kendisi kaybolmuş. Bunun üzerine adam evi aramış ve karısına sormuş.

– Hanım kedi eve geldi mi?

– Geldi bey, çok oldu sen nerelerdesin?

– Söyle o şerefsize gelsin beni alsın :)

**

Günün sözü

Edepli edebinden susar,

 edepsiz de ben susturdum zanneder."

Mevlana