25 Temmuz 2025
  • Lefkoşa31°C
  • Mağusa30°C
  • Girne30°C
  • Güzelyurt30°C
  • İskele30°C
  • İstanbul26°C
  • Ankara26°C

TANER ULUTAŞ'TAN MESAJINIZ VAR!

31.10.2017 tarihli mesajlar şöyle;

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

31 Ekim 2017 Salı 08:38

Sn. Cemal Özyğit, Diyalog TV’de sevgili Çiğdem Aydın’ın programında, Mehmet Çakıcı, TDP’deki arkadaşlar benim çok sevdiğim, saygı duyduğum arkadaşlarımdır. Beni Milletvekili aday listesine korlarsa TDP’den Milletvekili adayı olarak seçime katılırım. Hatta beni 16’ncı sıradan bile koyarlarsa razıyım dedi. Yani TDP hatırı sayılır bir miktarda vekil çıkartacak bende arada kaynar giderim demeye getirdi. Sn. Başkan hatırına yap bir iyilik. Hatta sayın Çakıcı’nın hatırı büyük. 16’nci sıra yerine 15’nci sıraya senin kontenjandan koyuver. Sn. Özyiğit, insanlar iyilik ve hayır yapmaktan ziyade öç almaya daha yatkındırlar. İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. Koyuver listeye ve bir iyilik yap ve denize at balık bilmezse halik bilir.

**

Sn. Serdar Denktaş,  Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova ile partisinin yollarının ayrıldığını açıkladınız. 1 Kasım Çarşamba günü Berova’nın görevini iade etmesini isteyeceğini de belirttiniz. Bence bu konuda çok tevazuu gösterttiniz. Brutüslerin layığı, anlına 10 Törkiş Liralık pul yapıştırdıktan sonra ‘Hadde be Barra’dır. Sn. Denktaş, açıklamanızda, teşekkür ederim, kırılmam. Görevini tamamlamıştır dediniz de halkın, döndürek misali yanar döner siyasilerin tutumlarından dolayı, yere düşen porselen tabaklar gibi bin parçaya ayrıldığını görmüyormusunuz. Parlatıp vitrine koyduğunuz seçmece mangal kömürleri bir bir ‘Adios’ diyor. Affetmek ve unutmak iyi insanların intikamıdır. Tamam da, bence de İhanet edilen her insan intikamı sevmeli. Hatta İhanetin acısından daha fazla intikam acısı çektirmeli ki, döndürekler hadlerini bilsin.

**

Sn. Dursun Oğuz, Demokrasi dedikten sonra krallığı ilan etmek harakiri yapmak demektir. Ancak hatayı fark edip hatadan dönmek yüceliktir. Demokrasiyi özümseyip gereğini yapmakta bilgeliktir. Bu nedenle UBP PM toplanarak Milletvekili adaylarını Üyeleri belirleyecek olması Feodal sistemden demokrasiye geçmektir. UBP’de bunu başarmak okyanusu sandal ile geçmeye benzer. Bu nedenle Atlas Okyanusunu değil, Büyük Okyanusu sandal ile geçtiniz derim. Bizim Növber Teyzenin dediği gibi; şayet bu iş yarına kalsaydı sanırım birilerinin yanına kalmazdı.

**

Sn. Sadık Gardiyanoğlu, UBP PM hatadan döndü ve krallık rejiminden tekrar demokrasi rejimine U dönüşü yaparak cevahiri kurtardı. Şayet dönüş yapılmamış olsaydı senin gibi parti için ayakkabının köselesini eritenler hava alıp onlarda seçimde eriyip gidecekti. Sevgili Sadık, eşyalara fiyat, insanlara değer biçilir. Fiyatı olmayan eşyaya çöp, değeri olmayan insana giderken kapıyı ört denir. Senin gibi parti içerisinde değeri ölçülemeyenler ne çöp olur nede ona kapıyı ört de git denebilir.

**

Sn. Zeki Çeler, Milletvekili olarak konuşmaların ve çıkışların ile halkın gönlünde taht kurdun. Tamda bu kulvarda Ferrari gibi saniyede 100 Km’yi vururken kalktın Orient Ekspresi gibi ray değiştirmeye çalıştın. Orient Ekspresi ray değiştirirken ‘Tumba ‘ olmadı. Belki sende ‘Tumba ‘ olmazsın ama Belediye Başkanlığı, Parti Başkanlığı ve Milletvekili derken birde bakarsın üçünden de olursun. Gel sen bu üç tanenin birini seç. Ve biri ile yetin. Sevgili Zeki, sokak lambası olup, gibi sadece belli bir bölgeyi aydınlatmayı düşünme. Cadde lambası ol ki, ülkeyi aydınlatasın. Bilmem anlatabildim mi?

**

Sn. Olgun Amcaoğlu, UBP’den Milletvekili adayı olmayı düşünüyormuşsun. Vallahi bizim Tacettin amca, ay ovlucuğum, bizim Olgun ovlucuğumu çok iyi bilirim. Bu devletin eli ayağı oldu. Genç ve yakışıklıdır. Enerji doludur. Biraz da ahalinin eli ayağı olsun ve problemlerini çözsün diyor. Sevgili Olgun, full çeken bataryan ile milletin kapsama alanına girdin. Gönüllerindeki kapsama alanından çıkmıyorsun. Bırak ‘Pandoranın’ kutusundan çıkıp, çıkmamayı Pili bitip de arandıkları zaman kapsama alanı dışındadır. Lütfen tekrar arayın diyenler düşünsün.

**

Sn. Barış Tilki, Kanal T’de yayınlanan Ateş Hattı programında yaptığınız iddialı konuşmalar gündeme bomba gibi düştü. Bazı şoför okulları sahiplerine, yaptığınız numaraları yutuyorum sanmayın. Şimdilik sadece gargara yapıyorum. Günü gelince suratınıza tüküreceğim imalı sözlerinin yanısıra,  Çalışma izinleri olmadan şoför okulu çalıştıranların olduğu ve havadan ehliyet verildiği yönündeki iddiaların ‘Tsunami ‘ etkisi yaptı. Şoför okulları açıklamalarına karşı atak için toplanıyor. Kısacası Malazgirit Savaşı yeniden başlıyor. Haberin olsun.

**

Sn. Hasan Sadıkoğlu, İskele Bölgesi kurtarılmış bölgeye mi dönüştü ki, isteyen istediği gibi senin bölgede elini kolunu sallayarak bina yapabiliyor. Sonrasında ne izin ne hacı nede haber, Sondaj ve kazı çalışmalarında bulunabiliyor. Belediye ‘Bostan Bekçisi’ değil. Eeeee o zaman neyin nesi kimin fesi ki, elini sallayan bina, fesini sallayan sondaj yapma hakkını kendinde buluyor söylermisiniz? Sn. Sadıkoğlu, Merhamet, her zaman intikamdan daha asildir diye düşünüyor ve merhamet duygusu ile yapılanlara göz yumuluyorsa, . Hak, kulundan intikamını yine kulu ile alır unutmayın. Ve bir başka kulunu o koltuğa oturtarak böylelikle intikamını da almış olur.

**

Sn. Zorlu Töre 19 milletvekilinin federasyonun çözüm modeli olmaktan çıkarılması önerisini geçtiğimiz hafta Meclis’e sunmuştunuz.  “Bir karar önerisi hazırladık, ivedilik istedik, bunun arkasındayız. Parlamento bu konudaki tarihi sorumluluğunu yerine getirmeli” dediniz. Vallahi de billahi de haklısınız. KKTC For Ever yoluna devam etmeli. Federasyon öldürülmeli. Öldürülmeli ki, bizler Residanslarımıza yenisini ekleyelim. 950 bin Stg. Bir başka deyişle 5 Milyon Törkiş Lira ile nişanlıya aldığımız Saray Yavrularını, yavruluktan çıkartalım. 50 sene o koltukta sefamızı sürerken halka da cefa çektirtelim. Sn. Töre, bu yemeği ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorsunuz. Ancak çok sakladığımız bu yemek artık ekşidi. Ve yemek ekşimek suretiyle artık sizden ve midenizden intikam almaya başladı. Bu intikamı dikkat edin ne gittiğiniz cenaze törenleri nede evlilik törenleri önleyebilecek. Bizden söylemesi.

**

Sn. Kutlu Evren, Rum tarafı vatandaşlıklar konusunda sizi aklamak için elinden geleni ardına koymuyor. Bakın, onlarda Kıbrıs’ın nerede olduğunu bilmeyenlere vatandaşlık verme yarışı içerisine girmişler. Ne Nijeryalı, nede Çinli bırakıyorlarmış. Eeeee bu haberi öğrendikten sonra ben olsam günde 70 vatandaşlık yerine 170 vatandaşlık veririm. Nasıl olsa sandık ufukta belirdi. Bir el uzatın ve beni sandıktan çekin diye de tembihlerim. Sn. Evren, tembihlemenin yanında sandıktan çıkma günü için davetiye çıkartır ve ‘Hayatımızın en anlamlı gününde, siz sevgili vatandaş yaptıklarım ile birlikte olmaktan onur duyacağım. Sizin sayenizde var olmaya da devam edeceğim derim.

**

Sn. Fikri Ataoğlu Orman gözetleme kulelerindeki aşna fişnayı sizde bizim gibi seçim nedeniyle es geçtiniz. Tatil günlerinde bakanlığın lambalarını geçtik klimaların sonuna kadar açık bırakılmasını da boş verdiniz. Ama genç ağaçlardan oluşan ormanlık alanların Güngör çöplüğüne dönüştürülmesine de bir zahmet artık boş vermeyin. Sn. Bakan, bu umursamaz ve nemelazımcılık ile bu seçimde şans size gülmez. Ancak, sırıtır. Bilmiş olun.

 **

Sn. Levent Özadam  sosyal medyadaki paylaşımında,  üzerimde büyük baskı var yarın saat o7.00’de adaylığımı açıklayacağım diyorsun. Da, bende sen açıkla sana oy vermeyen namerttir. Ama ben senin adaylığını açıklamayacağından eminim. Çünkü siyaset çirkefinin içerisinde boğulmak istemiyor ve temiz kalmak istiyorsun da ondan Levent gardaşım diyorum. Sevgili Levent, ağacın kalitesi özünden, insanın kalitesi sözünden, gazetecinin düzgünlüğü de duruşundan belli olur. Sen bu duruşu hiç bozma emi.

**

Sn. Savaş Atakan ülkemizin tanınmış avukatlarından birisisiniz. Bu siyaset yollarından eski milletvekili olmanızdan dolayı çok geçtiniz. Ocak ayında yapılması planlanan Erken Genel Seçim’de yeniden aday olacağınızı belirttiniz. Sn. Atakan, yasama ve yürütmenin emrinde olan ve yasa çıkartmakla mükellef olan mecliste 16 civarında doktor olmasına karşın yeterli oranda hukukçu olmaması sanırım Meclis adına bir dezavantajdır. Tufan Erhürman’ın büyük uğraşları sonucu çıkartılan bazı yasalar Meclisin bu konuda ne kadar eksik olduğu da artık yadsınmaz bir gerçektir. Adalet mülkün temelidir deniyor. Ama temel çürük ve güçsüz ise yıkılan o mülkün altında kalacak olan Adalet abla hakkın rahmetine kavuşmaz mı? 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA

Yükleniyor...