24 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa12°C
  • Girne20°C
  • Güzelyurt13°C
  • İskele12°C
  • İstanbul3°C
  • Ankara0°C

TALÂT HALMAN’LI DÜŞÜNCELER...“VE İLERİ YAŞ İÇİN HALMAN ANDI”…

Mesut GÜNSEV

15 Aralık 2014 Pazartesi 14:26

mesutGeçtiğimiz haftaki pazartesi öyküsünü 5 aralıkta yitirdiğimiz Türkiye ‘nin önde gelen kültür adamlarından ve ilk Kültür Bakanı da olan Talat Sait Halman’a ayırmış, babası ünlü denizci, Amiral Sait Halman’ ın güzel bir anısı ile de baba- oğlu anmıştım.. Halman,9 aralık Salı günü İstanbul’da toprağa verildi. Halman için İBB Şehir Tiyatroları Muhsin Ertuğrul Sahnesinde kızı tiyatro sanatçısı Defne Halman ve dostlarının katıldığı bir tören düzenlendi.Ailesi adına konuşan kızı Defne Halman,babasının pek çok alanda çalıştığını,ama hep şair olarak anılmak istediğini söyleyerek onun ”Belki ölüm/Hiç ölmeyecek bir umut/Cehennemi sezmeyerek/İncecikten büyüyen görkemli tohum” dizeleriyle biten ”Belki Ölüm” şiirini okudu ve “babacığım kızın olmaktan gurur duyuyorum” diyerek naaşını selamladı…Daha sonra ardından Zeynep Oral ,Cumhuriyet Gazetesindeki köşesinde ,10 aralıkta “Talat Halman’lı Düşünceler “… başlıklı yazısını yayınladı…Zeynep Oral, Milliyet Sanat Dergisinin çıktığı 1970 li yıllardan beri takip ettiğim bir imza.,Dergiden ayrılınca –veya ayrılmak zorunda bırakılınca -o çok sevdiğim yayının sihrini kaybettiği hissine kapılmış sonra da giderek bir sadık okuru olarak dergiden kopmuştum .Halen benim için Türk tiyatro eleştirmenlerinin ve kültür –sanat yazılarının en önde gelen isimlerinden biri olan Zeynep Oral ‘ın yazısını bu pazartesi paylaşıyorum sizlerle…Bu arada ilk defa Oral’ ın satırlarından öğrendiğim Halman’ın kaleme aldığı“İleri Yaş Andı “ da bana ayrı bir sürpriz oldu!…Şimdi söz Oral ‘da: “Günlerdir Talât Halman’lı düşüncelerle doluyum. Onu ve yazdıklarını, yaptıklarını, söylediklerini düşünürken ister istemez yüzüme kocaman bir gülümseme yerleşiyor. Bir yandan gülüyorum, bir yandan gözyaşlarıma egemen olmaya çalışıyorum... Ne mutlu bana ki, bu kültür neferinin arkadaşı, hayranı, takipçisi, “öğrencisi”, kimi yıllar aynı gazetenin yazarı, sayfa komşusu olmanın muhteşem zenginliğini yaşadım. Hakkında birbirinden güzel yazılar yazıldı, sözler söylendi. Benim vurgulamak istediğim başlıklar şöyle: - Kendini değil, yaptığı işi ciddiye alan şair. - Türkiye’nin çok katmanlı kültür ve edebiyat değerlerini dünyaya tanıtma şampiyonu. (İngilizceye çevirip yayımlattığı Türk edebiyatı, şiiri, tiyatrosu ve YunusEmre’den Orhan Veli’ye, Sait Faik, Melih Cevdet’ten Yaşar Kemal üzerine yazdığı kitapların sadece adları bile bu köşeye sığmaz.) - Öğrencisine kapıyı açıp yol veren, önünde ceketinin düğmesini ilikleyen yeryüzünün en saygılı insanı. - Atatürk sevgisi, aydınlatmacı tutkusuyla yanıp tutuşan; “Aydın kafa, aydınlığını heryere taşır” diyen... - Eleştiri bilincini, ironiyle, mizahla ve kültür birikimiyle harmanlaması; yaşam dinamiğini ve kültürü bütüncül ele alması... - Konferanslarını “aktör gibi” vermesiyle, olayı bir şölene dönüştürmesi... - Türkiye’nin aydınlık yüzünü yansıtan; içe dönük hüznünü gizlemeyi bilen, dışavurduğu ironisini ve neşesiyle, her yaşta öğrenmeyi savunan ve hep genç kalan“kahkaha ve kültür yoldaşım...” ‘Öğrenmek genç kalmaktır’ Birkaç yıl önce Altınoluk’ta “Yaşama Saygı” Konferansı’nda Talât Halman da, ben de konuşmacıydık. Orada yaptığı ileri yaşa övgü konuşmaları beni hiç ama hiç terk etmedi. Önce Demokritos’un ünlü sözünü hatırlattı: “İhtiyarlıyorum ama öğreniyorum.”Öğrenmek, genç kalmaktır diyordu. Sonra Sokrates’i anlattı. 71 yaşında ölüme mahkûm Sokrates baldıran otu içerek yaşamını bitirecek. Bir öğrencisi, elinde sazıyla, Sokrates’e veda ziyaretine gelmiş. Sokrates demiş ki: “Bana şunu çalmayı öğretsene.” Öğrenci, “Hocam” demiş “ölmek üzeresiniz. Saz çalıp da n’olacak?”Sokrates, “Zevk” demiş, “çalmakta değil, öğrenmekte.” Her yaşın gücü olduğuna inanıyordu Talât Halman. Yaşı ilerleyenleri gönüllü sivil toplum kuruluşlarında çalışmaya çağırıyordu. (Kendisi UNICEF Türkiye Başkanı’ydı.) “Nüfusu bizimkinin dört katı olan ABD’deki sivil toplum örgütlerine, hayır etkinliklerinekatılanların oranı bizdekinin 4 bin katıdır. Türkiye’de de, aktif yaşamak isteyen, maddi karşılık beklemeden gönüllü çalışmalar yapmaya talip olan yüz binlerce emekli ve yaşlı var. Ama onlara böyle bir olanak sağlanmıyor” diyordu. “Bize ‘geriatri’ reva görülmesin. İdeallerimizle, iyimserliğimizle bizim konumumuz ‘ileriatri’ olmalıdır. Biz yaşlılar, biz ihtiyar olmayan gençler, geride kalmıyoruz, ileriye yöneliyoruz, ilericiyiz” diyordu. Ve işte sevgili Talât Halman’ın umutlu, yararlı ve mutlu yaşama kılavuzu için verdiği ipucu. Sizinle paylaşıyorum: ‘İleri yaş için Halman andı’ 1. Yaşama dört elle, bin yürekle sarılacağım. 2. Aklımı ve aşkımı taptaze tutacağım. 3. Düne inanacağım, bugünü seveceğim, yarına güveneceğim. 4. Aynalara küsmeyeceğim. 5. Varlığımı yararlılığa, yaratıcılığa adayacağım. 6. Hastalığa direneceğim, yorgunluğa teslim olmayacağım. 7. Topluma, insanlığa, doğaya hizmeti sürdüreceğim. 8. Âtıldan ve bâtıldan uzak duracağım. 9. Zevki ve şevki baş tacı edeceğim. 10. Zamanı etkenlikle, üretkenlikle değerlendireceğim. 11. Karanlığa ve karamsarlığa yenik düşmeyeceğim; keyif ve kahkahadan vazgeçmeyeceğim. 12. Son ana kadar sevgiyle, inançla, haysiyetle, iyimserlikle, umutla genç ve dinç yaşayacağım. Söz veriyorum Sevgili Talât Halman, bu andınızı yaşı ileri olsun ya da olmasın tüm sevdiklerime yayacağım!” Halman Bilkent Üniversitesinde kürsüde dersini verirken hayatını kaybetti…Andı ve eserleri kaldı yadigar.Adı hep yaşayacak…Selam olsun Kıbrıs’ tan …

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.