TALAT: ÇÖZÜM İKİ TARAF ARASINDAKİ SİYASİ EŞİTLİK İLKESİNDE YATIYOR
LAÜ’de “Kıbrıs Görüşmelerinin Geleceği” konulu konferans gerçekleşti
07 Aralık 2018 Cuma 15:40
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümüile Kamu Yönetimi Bölümü tarafından “Kıbrıs Görüşmelerinin Geleceği” konulu konferans düzenlendi. Konferansa, KKTC İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat konuşmacı olarak katıldı.
Talat, Kıbrıs konusunun özü itibariyle zor bir konu olduğunu ve yakın geleceğin belirsizliğinden konunun daha da karmaşıklaştığını belirterek, Kıbrıs sorununun çözülebilmesi için sorunun ana sebeplerine bakılması gerektiğini ve bu kapsamda Kıbrıs sorununu özetlerken bazı dönüm noktalarına dikkat çekti.
Talat: 1963 yılında Kıbrıslı Rumlar anayasada değişiklik yaparak pek çok konuda üstün duruma gelmek istediler
Talat, 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilanının iki toplumun da bağımsızlığa hazır olmamasından dolayı hem Kıbrıslı Türkler hem de Kıbrıslı Rumlar tarafından aynı derecede şaşkınlıkla karşılandığını ve bir huzursuzluk kaynağı olarak görüldüğünü belirtti. Bu durumun 1963 yılına kadar sürdüğünü söyleyen Talat, 1963 yılında Kıbrıslı Rumların anayasada değişiklik talep ederek pekçok konuda üstün duruma gelmek istediklerini, ancak bunun reddedildiğini anlattı. Bunun üzerine silahlı güç kullanarak devleti ‘ele geçirdilerini’,Kıbrıslı Türklerin ise devletin tüm kurumlarından çıkarıldıklarını ve kendilerini temsil imkanından mahrum bırakıldıklarını vurgulayan Talat, bu durumun Rum ve Yunan asker ve milislerinin Türk bölgelerine düzenlediği saldırılarla 1967 yılına kadar devam ettiğinin altını çizdi. Türkiye’nin askeri müdahale tehdidi üzerine Yunan askerleri adadan ayrıldı ve 1968 yılında Makarios tarafından başlatılan ‘normalizasyon süreci’nde Kıbrıslı Türklere başta seyahat özgürlüğü olmak üzere bazı hak ve özgürlüklerin yeniden tanınmış olmasına rağmen, bu normalizasyon sürecinin Kıbrıslı Türklerin devlet kurumlarına geri dönmelerini kapsamadığını belirtti. “Bu tarihten itibaren iki taraf arasındaki mevcut sorunların çözümü için görüşmeler başladı ve zaman zaman taslak anlaşmalar da oluşturuldu” diyen Talat, bunların hiçbirisinin beklenen sonucu doğurmadığını dile getirdi.“1974’e gelindiğinde Yunan Cuntasının düzenlediği ve açıkça Enosis’i hedefleyen askeri darbe üzerine garantör devlet sıfatı ile Türkiye, diğer garantör devlet İngiltere ile istişarelerden sonra 1974 yılında adaya askeri müdahalede bulunmuştur” diyen Talat, 1974 yılının Kıbrıs sorununun tanımı dahil pek çok parametreyi değiştirdiğini belirtti. Talat, 1974’ten önceki tartışmaların Üniter Kıbrıs’ın farklı versiyonlarına yönelik olduğunu, ancak 1974 yılından sonra ana tartışma konusunun, iki-toplumlu, iki-bölgeli bir federasyonun nasıl oluşturulacağı temelinde olduğunuifade etti.
Bu kapsamda çözüm için görüşmelerin uzun yıllar Birleşmiş Milletler’in (BM) himayesi altında devam ettiğini ve farklı çözüm önerilerinin ortaya konulduğunu örneklerle anlatan Talat, birtakım somut gelişmelere vurgu yaparak konuşmasını sürdürdü. “Bu gelişmelerden ilki Güney Kıbrıs’ın 1990 yılındaki Avrupa Birliği (AB) üyeliği başvurusu, diğeri ise Türkiye ile AB arasından 1995 yılında yürürlüğe giren Gümrük Birliği ile 1999 yılında almış olduğu adaylık statüsüdür” diyen Talat, aynı dönemde BM çatısı altında gündeme gelen dolaylı görüşmelere ve devam etmekte olan Kıbrıs’ın AB üyelik müzakerelerine vurgu yaparak, BM’in AB’yi de Kıbrıs sorunuyla bağlayarak bunu bir fırsat olarak kullanmak istediğini belirtti.
Talat: Kıbrıslı Rumlar sahip oldukları hakları Kıbrıslı Türklerle paylaşmak istemediklerinden dolayı Annan Planı’nı reddetti
2002’de sunulan ve 2004 yılında referanduma sunulan Annan Planı’na da değinen Talat, dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın daha 1999 yılında ‘Kıbrıs sorununun kendine has bir sorun olduğunu ve bu sebeple çözümünün de kendine has olacağını ve başka hiçbir durumla karşılaştırılmaması’ gerektiğini vurguladığını anlattı.Talat, dolaylı ve yüz yüze görüşmelerde tıkanıklık yaşandığı 2000’lerin başında Annan Planı’nın nihai haline getirildiği, 2002’de taraflara sunulduğu, fakat sonuç alınamadığı gerçekleri hatırlanırsa planın referanduma sunulacağı dönemde, Güney Kıbrıs’ın -2003 yılında- AB üyeliği antlaşmasını çoktan imzalamış olduğunun altını çizdi. Talat, bu gelişmeler neticesinde 2004 yılında referanduma sunulan Annan Planı’nın Kıbrıslı Rumlar tarafından reddedilmesinin ve Kıbrıs sorununa çözüm bulunamamasının önündeki tek engel olarak sürekli suçlanan Kıbrıslı Türkler tarafından kabul edilmesinin uluslararası toplumda büyük bir şaşkınlık yarattığını anlattı. Talat, Kıbrıslı Rumların güçlerini ve sahip oldukları hakları Kıbrıslı Türklerle paylaşmak istemediklerinden dolayı Annan Planı’nı reddettiklerini dile getirdi.
Talat: Çözüm iki taraf arasındaki siyasi eşitlik ilkesinde yatıyor
Çözümün iki taraf arasındaki siyasi eşitlik ilkesinde yattığını söyleyen Talat,“Buna göre, Kıbrıs Rum tarafı siyasi eşitlik ilkesini ve Kıbrıslı Türklerin de yönetimde söz hakkına sahip olması gerçeğini kabul etmelidir” dedi. Kıbrıs Rum tarafının federalizmden ne anladığını da açık bir şekilde ortaya koyması gerektiğini ifade eden Talat,“An itibariyle bir çıkmaz içinde bulunan Kıbrıs görüşmelerinin geleceği öncelikle buna bağlıdır” dedi. Talat, aynı zamanda iki halkın da çözüm için ikna edilmesinin önemli olduğunu dile getirerek, bugün itibarıyla artık inisiyatifin BM’de olduğunu ve BM’nin iki tarafa da şimdiye kadar kabul edilen BM parametrelerine saygı duyması için çağrıda bulunmasının ve buna bağlı olarak Crans-Montana’da kesilen görüşmelerin Guterres’in son gece yaptığı öneriler çerçevesinde, sonuç odaklı ve takvimli olarak başlatılması gerektiğine dikkat çekti. Talat, aksi halde bu çıkmazın aşılmasının kolay olmayacağını belirterek sözlerine son verdi.
Soru- cevap bölümü ile devam eden konferans sonrasında,LAÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Ali Yükselen tarafından İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a plaket takdim edildi.
- Merkez Bankası’ndan faiz oranlarına %10 artış!Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Merkez Bankası Yönetim Kurulu, Merkez Bankası nezdindeki Türk Lirası mevduat hesaplarına uygulanan faiz oranı ile Türk Lirası reeskont iskonto ve avans işlemleri yıllık faiz oranlarını yeniden belirledi.28 Mart 2024 Perşembe 22:37PARA BORSA
- Instagram'dan yeni özellik: Blend ile Reels algoritması değişiyorInstagram, arkadaşlarınızla paylaştığınız Reels videolardan yola çıkarak karıştırma özelliğiyle birlikte yeni bir karıştırma seçeneği oluşturacağı ve böylelikle Reels videolarında bu algroitmaya bağlı olarak önerilerde bulunacağı kaydedildi.28 Mart 2024 Perşembe 22:26TEKNOLOJİ
- Zaroğlu: Basının Susturulması Demokrasiye Vurulmuş Ağır Bir DarbedirMilletin Partisi Genel Başkanı Bertan Zaroğlu, son günlerde halkı yakından ilgilendiren bazı yolsuzlukları gündeme getiren bir gazetecinin tutuklanmasıyla ilgili olarak kamuoyunu endişeyle takip ettiklerini belirtti.28 Mart 2024 Perşembe 22:21KIBRIS
- Erhürman'dan Maypa'nın tutuklanmasına ilk yorumMaypa'nın tutuklanmasının "muhalif bir sesin susturulmasına yönelik adil olmayan bir girişim" olduğunu ifade eden Erhürman, sürecin şeffaf bir şekilde aydınlatılması gerektiğini belirtti.28 Mart 2024 Perşembe 21:58KIBRIS
- Tayland meclisi, eşcinsel evlilik yasa tasarısını ezici çoğunlukla kabul ettiTayland'da meclisin alt kanadından geçen eşcinsel evlilik yasa tasarısının yürürlüğe girmesi için Senato'dan geçmesi ve Kral tarafından onaylanması gerekiyor.28 Mart 2024 Perşembe 21:24ASYA
- Serdinç Maypa tutuklandıPolisten de resmi açıklama yapıldı. Açıklama şöyle:28 Mart 2024 Perşembe 20:58KIBRIS
- Zaman değişiyor: Dünyadaki herkes bir saniyesini kaybedecekÖnümüzdeki birkaç yıl içinde bir gün dünyadaki herkes zamanının bir saniyesini kaybedecek. Yeni bir çalışmaya göre bunun tam olarak ne zaman gerçekleşeceği insanların etkilerine göre belirlenecek.28 Mart 2024 Perşembe 20:00TEKNOLOJİ
- Çinli akıllı telefon devi Tesla'ya rakip oluyorÇinli akıllı telefon üreticisi Xiaomi, ilk elektrikli aracını (EV) piyasaya sürecek ve bugünden itibaren sipariş almaya başlayacak.28 Mart 2024 Perşembe 19:07TEKNOLOJİ
- ABD, fidyeci hackerları arıyor: Bilgi sağlayana 10 milyon dolar ödül verilecekABD Dışişleri Bakanlığı ülkedeki birçok hastanenin sağlık ödemelerini kontrol eden UnitedHealt grubuna bağlı Change Healthcare kuruluşunu hackleyen The ALPHV BlackCat fidye yazılım grubu hakkında bilgi sağlayanlara 10 milyon dolar ödül vereceğini açıkladı28 Mart 2024 Perşembe 18:05AMERİKA
- DAÜ İşletme ve Ekonomi Fakültesi'nde "Etkili Yönetim" Konulu Seminer DüzenlendiDAÜ'de "Etkili Yönetim" Semineri: İşletmelerde Kriz Dönemlerinde Stratejik Planlama Üzerine Önemli Tartışmalar28 Mart 2024 Perşembe 16:52DAÜ - DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.