SUUDİ ARABİSTAN'DA EN AZ 1200 BANKA HESABI DONDURULDU

Suudi Arabistan'da yolsuzlukla mücadele komitesinin aralarında 11 prens, dört bakan ve onlarca eski bakanın da bulunduğu çok sayıda kişiyi gözaltına alması sonrasında, Suudi bankaların aralarında şirket ve kişisel hesapların olduğu en az bin 200 hesabı dondurduğu bildirildi.

Reuters'ın bankacı ve hukukçulara dayandırdığı haberine göre bu sayı giderek artıyor. Hesabı dondurulanlar arasında farklı sektörlerden halka açık olan ve olmayan şirketlerin de bulunduğu bildirildi. Hesabı donrdurulacakların listesinin Merkez Bankası tarafından sürekli güncellendiği aktarıldı.

Haberde yolsuzlukla mücadele komitesi tarafından gözaltına alınan üst düzey yöneticilerin şirketlerinin hisselerinin borsada büyük değer kaybına uğradığı da belirtildi.

Diğer yandan Reuters Suudi veliaht prensi Muhammed bin Selman'ın bakanlarına, soruşturma açılan kişilere tam ya da kısmi olarak ait olan şirketlerin faaliyetlerinin yolsuzluk soruşturmasından etkilenmemesi yönünde talimat verdiğini bildirdi.

Yolsuzluk komitesinin başında Muhammed bin Selman var

Gözaltılar komitenin bir Krallık kararnamesiyle kurulmasından kısa bir süre sonra gerçekleşti. Komitenin başında ülkenin veliaht prensi Muhammed bin Selman var. Milyarder Prens El Velid Bin Tallal da gözaltına alınanalar arasında bulunuyor.

Kraliyet makamları geçen eylül ayında aralarında ülkede söz sahibi olan dini temsilcilerin de bulunduğu birçok kişiyi gözaltına almıştı.

Suudi Arabistan devlet haber ajansı SPA, hafta sonu Suudi Ulusal Muhafızları Bakanı Prens Miteb bin Abdullah, Ekonomi ve Planlama Bakanı Adil Fakih ve Donanma Komutanı Amiral Abdullah El Sultan'ın da görevden alındığını bildirmişti.

Yapılan resmi açıklamada "bazı zayıf ruhların yasadışı gelir elde etmek için" kendi çıkarlarını halkın çıkarlarının önüne koyduğu ifadesine yer verilmişti.

81 yaşındaki Kral Salman'ın oğlu Muhammed bin Selman bundan sadece birkaç ay önce veliaht olarak atanmıştı. Muhammed bin Selman ekim ayı sonunda katıldığı bir ekonomi forumunda ülkesinin aşırı muhafazakâr anlayıştan kurtularak "ılımlı İslam"a geçeceğini söylemişti.