22 Kasım 2024
  • Lefkoşa21°C
  • Mağusa23°C
  • Girne22°C
  • Güzelyurt20°C
  • İskele23°C
  • İstanbul13°C
  • Ankara13°C

“SUSTURMA YASASINI” SAVUNANLAR NEREDESİNİZ???

Ayşegül Garabli

17 Temmuz 2020 Cuma 08:05

Evet Sn Doğuş Derya, sosyal medya üzerinden cinsiyetçi en çirkin saldırıya uğradı.

Ancak KKTC’ de hala daha yargının bağımsızlığına el atılmadığı için açtığı tazminat davasını kazandı.

Ama ne yazık ki bu kokuşmuş siyasi yapı, kadını ve ifade özgürlüğünü hazmedemeyip en çirkin şekilde saldırıda bulunan kişiyi de vekil olarak Meclise taşıdı.

Oysaki işlediği suç, o kişinin, topluma yarar yerine zarar veren bir zihniyet taşıdığının kanıtıydı.

Yine aynı şekilde Sn. Mustafa akıncı, bir cumhurbaşkanı olarak  halkına ve ülkesine sahip çıkan tavırlarından dolayı sosyal medya üzerinden ağıza alınmayacak küfürlere ve hakaretlere maruz kaldı ve adeta  linç edilmeye kalkışıldı.

Bu gibi tavırlardan dolayı bir Bilişim suçları yasasına ihtiyaç vardı elbet.

Sanırım sırf bu yüzden de CTP bu yasaya koşulsuz sahip çıktı ve Sn. Akıncı ‘da onayladı.

Oysa CTP de Sn. Akıncı’da siyasette yeterince tecrübe sahibiydiler.

İleriyi görmeliydiler ve özellikle içinden geçtiğimiz bu süreçte bu yasanın hangi amaçlara hizmet edeceğini önceden kestirmeliydiler.

Özellikle aynı yasanın Türkiye’de hangi amaçlarla kullanıldığı ortadayken.

Bir yasa istenildiği kadar doğru argümanlar kullanılarak istediği kadar güzel cümlelerle yazılmış olsun, eğer adalet duygusu ile kullanılmazsa, “insanları korumak” adına çıkarılan yasa, insanların boynuna ilmik olarak da geçirilebilir.

Bir kılıç ne kadar süslü olurlarsa olsunlar, ne kadar değerli taşlarla süslenmiş kın içerisinde saklanmış olurlarsa olsun sadece savunmak amaçlı kullanılmaz.

Yasa tasarısı hazırlandığı günden beri kaygılarımızı ortaya koyduk ve olabileceklere  dikkat çekmeye çalıştık.

Özellikle sağlık yasası gibi bir çok elzem yasaya ihtiyaç varken, yangından mal kaçırır gibi bu yasanın çıkarılmasının manidar olduğunu söyledik.

Amacın kişilerin haklarını korumaktan çok ifade özgürlüğünü, haber alma özgürlüğünü ortadan kaldırmak olduğunu söyledik.

Ancak ne yazık ki, CTP vekilleri bu yasayı çıkarmakla övündü, Cumhurbaşkanımız sorgusuz sualsiz onayladı.

Bir çok CTPli de eleştirenleri, “Yasayı okumadan muhalefet eden bilinçsizler ve cahiller “olarak suçlayarak partilerinin yaptığına koşulsuz sahip çıktı.

Ama ne yazık ki, yasa resmi gazetede yayınlanıp resmileşir resmileşmez amacını belli etti.

UBP-HP Hükümetinin yasalara aykırı olarak sınavsız öğretmen alma kararını protesto eden KTOEÖS’nın  paylaşımlarını paylaşan bir öğretmen, Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı tarafından polise şikayet edildi.

Çıkarılan yasa kapsamında cezalandırılması istendi.
Bu güne kadar hiç bir haksızlık ve hiçbir sosyal sorun karşısında duyarsız kalmayan bir öğretmen susturulmak istendi.

Öğretmen üzerinden ülkede en etkili olduğu bilinen bir sendikaya ve dolayısıyla halka göz dağı verilmek istendi.

Oysa ne paylaşılan görsellerde ne de paylaşıma not düşen öğretmenin ifadelerinde en ufak bir suç unsuru yoktu.

Kemal öğretmen ne paylaşmış?

"Kamu Hizmeti Komisyonu “elimizde soru yok” diyerek öğretmenlik sınavlarını yapmamak için BAHANELER üretiyor. Peki neden öğretmenlik sınavları şimdi, seçim yasaklarından önce yapılmıyor?
Sebebi açık! Eğitim Bakanlığının görevlendirmeleri “istedikleri gibi” yapmaları için!”

Kemal öğretmenin bu paylaşımında hakaret ya da yalan, hatta suç içeriği var mı?

YOK.

Şikayet sebebi, bu gerçeklerin ortaya çıkmaması için olsa gerek.

Yani amaç belli.

“Biz istediğimizi yasalara aykırı da olsa yaparız . Ancak siz bunu dile getiremezsiniz”

 

KTOEÖS’nın konu ile ilgili basın açıklaması yapacağını duyurmasının ardından şikayetin geri çekilmesi  de amacı açıkça ortaya koyuyor.

Amaç aba altından sopa göstermek…

 

Şimdi bu yasayı yapmakla övünen CTP’ ye,

Onaylamakta hiçbir sakınca görmeyen Cumhurbaşkanımıza  ve

Bu yasayı sırf partisi istiyor diye koşulsuzca   savunanlara soruyorum!
 

Bu yasa için "Susturma yasası" demiştik haksızmıymışız?


Konuşan, halkı ve ülkesi için mücadele eden kalmayana kadar savunacak mısınız bu yasayı?


Ya da bu yasaya sığınılarak yapılan  şikayetler karşısında susacak mısınız?


Sizin tavrınız ne olacak bilmem ama bilin ki Kemal Degirmencioglu da , bu ülke de, mücadele eden örgütlerimiz de yalnız değildir!!
Sizin için bir slogan olarak kalsa da "Kurtulmak yok tek başına, ye hep beraber, ya hiç birimiz "  kalbi bu ülke için, adalet ve demokrasi için çarpanlar için hala mücadele felsefesidir !!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.