23 Kasım 2024
  • Lefkoşa17°C
  • Mağusa17°C
  • Girne19°C
  • Güzelyurt15°C
  • İskele17°C
  • İstanbul5°C
  • Ankara8°C

SUSMAK BİZE YAKIŞIYOR…

Kıvanç BUHARA

15 Ocak 2016 Cuma 09:24

En miskin korku hangisi diye sorsanız… Cesurluğa yatıp “ ben korkmuyorum” deseniz de; Korkuların en adisi ve en miskini “ ölüm korkusudur!” İnsanın acı çekmeden ölmek istemesi de bu yüzdendir aslında… Acıların en büyüğü, en dayanılmazı ise, evlat acısıdır! Yüz yaşından fazla bir ömür yaşayan rahmetli babaannem(*) kendi rahmetlik olmadan ölen evlatlarını ağlarken… …” keşke ben öleydim de, evlatlarım yaşasaydı! Bir ana için en dayanılmaz acı evladının kendinden önce ölmesidir” derdi… *** Ölüm korkusunu, şiddeti ve işkenceyi bir topluma sistematik olarak… Her saat, Her gün, Ve her yerde korku salarsanız, toplumu teslim alır, sindirir, susturur, yalaka hale getirirsiniz! İnsanoğlu bunu niye yapsın? Hitler, Musolini, Stalin, Pinochet, Saddam ve daha bir sürü diktatör niye halklarına karşı diktatörleştiler? Diktatörlerin ortak yanları çok zengin olmalarıdır… Hepsinin yurt dışı bankalarında milyarlarca doları vardı/vardır! Peki, bu zenginlik nereden kaynaklanır? Halklarını soyup soğan cücüğüne çevirdikleri için… Yani, hepsi birer soyguncu… Hiçbiri o kadar serveti babalarından miras getirmemiştir! Bu şunu gösterir: Bir gün yargılanıp cezalandırılacağını bilen diktatörün ruhunun derinliklerinde “ipten gitme” korkusu vardır! ABD Başkanı Obama, “ bir gün beni elektrikli sandalyede idam edecekler!” Veya; “ zehirli iğne ile mi ölmek istersin?” diye soracak yargıç… Böyle bir korkusu var mı? Amerika’yı soyup milyar dolarları İsviçre bankalarına kaçırttıysa, korkar elbette! *** Kurtuluş çaresi var mı? Var! Nedir? Korku sal, sindir, kafasını kaldıranı ez… Merhamet etmek, acımak, vicdanlı olmak mı? Gerekirse “ oluk oluk kan akıtacaksın ve akan o kanda duş alacaksın!” Ne diyorsun sen ey ademoğlu? Akıttığın kanda banyo yapacağına, kana kana içsen olmaz mı? *** Şaşkınlık ve ibretle izlemekteyiz olan biteni… Aklımız, bilincimiz almıyor! Yetersiz kalıyor, bunalıyor ve şuursuz bir uyku halinde yaşıyoruz… Zorla, şiddetle, cebirle, tecavüzle kim neyi elde etti ve elde ettiklerini kalıcılaştırabildi mi? Yoksa, “ haydan gelen huya mı gitti?” Durulun, sakinleşin, dinlenin, soluklanın biraz… Bir zaman hiç konuşmayın… Susun artık! (*) Vretçalı Dudu Mehmet Veli…

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.