23 Kasım 2024
  • Lefkoşa17°C
  • Mağusa17°C
  • Girne19°C
  • Güzelyurt15°C
  • İskele17°C
  • İstanbul5°C
  • Ankara8°C

SÜRECİ RUM BASININA SÜREKLİ SIZDIRMAK BİR POLİTİKANIN ÜRÜNÜDÜR.

Derviş DOĞAN

01 Kasım 2016 Salı 11:45

Yine Rum basını ve yine tamamen bilinçli bir politikanın ürünü olan haberler.

Doğru veyahut yanlış.

İsviçre öncesi Kuzey’de kafa karışıklığı yaratmaya yönelik.

Hoş bunu da başarıyorlar.

Geçtiğimiz gün yine bir liste yayınladılar.

Köy, kent mahalle isimleri.

Rumlara verilecek bölgeler falan.

Haliyle Kuzey’de yaşayan bizler huzursuz oluyoruz.

Bu doğal bir refleks.

Özellikle de  bu yerleşim yerlerinde yaşayan insanlar için.

Nihayetinde 40 yılı aşkın bir süredir bu insanlar verileceği iddia edilen bu toprak parçasının üzerinde bir düzen kurmuşlar.

Ev yapmışlar, iş kurmuşlar.

Çoluk çocuklarına buralarda bir gelecek hazırlamışlar.

Şimdi olası bir antlaşma ile birlikte onlara hade bakalım buraya kadarmış pılınızı pırtınızı toplayın ve gidin size uğurlar olsun diyecekler.

Öyle mi?

Öyle..

Öngörülen bu.

Peki bu listeler ne kadar doğru?

Ya da ne kadarı doğru.

Kuzey’de bunu bilen var mı?

Ya da şöyle soralım.

Kuzey’de verilecek bölgeleri kamuoyu tam olarak biliyor mu?

Görünüşe bakılırsa bu konuda Rum basınından çıkan haberler dışında doyurucu bir bilgiye kimse sahip değil.

İşte tam da bu nedenle kafalar karışıyor, tedirginlik hakim oluyor toplumda.

Ve bu durumu art niyetli gruplar tepe tepe kullanıyorlar.

Oysa bu böyle olmak zorunda değildi.

Kamuoyu bu nokta daha doyurucu bilgilendirilebilirdi.

Günün sonunda ortaya bir plan çıkacak.

Ve eğer taraflar arasında bu plan üzerinde mutabık kalınırsa, Garantörler de bunda hemfikir olacaklar işte o zaman konu halkların onayına getirilecek.

Kısaca izlenecek yol bu.

O zaman Rum basınında iddia ile sürekli  çıkan ve Kuzey’de verilecek bölgeleri gösteren haberlerde söz konusu bölgeler o plana yansıyacak.

Ve/ fakat eğer bu iddialar doğru ise buna  adanın Kuzey’inde yaşayan insanların çok daha önceden bilgilendirilerek hazırlanması sağlanmalıydı.

Bu bir politika olarak icra edilmeliydi.

Ama olmadı.

Ketumluk diplomasinin etik kuralı olarak Kuzey’de devam etti.

Aynı şeyi Güney için söylemek mümkün değil.

Zira onlar bu durumu bilinçli olarak uyguladıkları politika gereği Rum basını ile sürekli paylaştılar, ve istedikleri gibi psikolojik etkiyi Kuzey’de sağladılar.

Bu bugün de böyle..

Ve bizler toplum olarak bunun negatif etkilerini önümüzdeki günlerde hep birlikte  yaşayacağız!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.