SÜPER BİLGİSAYARLAR COVİD-19'A AŞI VEYA TEDAVİ YÖNTEMİ BULABİLİR Mİ?

Bilgisayar ile biyoloji bilimlerini harmanlayarak Covid-19'a çare bulmak mümkün mü? Avrupa'da biyomoleküler alanda çalışmalar yürüten çok sayıda merkez, salgının başlamasının ardından bu soruya odaklandı.

İspanya'nın Barselona kentindeki Araştırma Enstitüsü de Covid-19'a neden olan SarsCoV-2 adlı koronavirüsün zayıf yönlerini tespit edip hastalığın tedavisi ve aşısı için çalışmalar yürütüyor.

Hastalık yeni ortaya çıktığından, virüsün yapısı, enfekte ettiği kişilere verdiği hasar ve nasıl ilerleyeceği gibi bilinmezlerin aydınlatılması da zaman alacak.

Bilim insanları, bu ve benzeri karmaşık soruların yanıtları için MareNostrum adı verilen süper bilgisayar üzerinde çalışıyor. Halihazırda iklim krizi ve kütleçekimsel dalga gibi alanlarında araştırmalara faydası dokunan MareNostrum'un 4'üncü nesli, saniyede 11 katrilyon kadar işlem yapabiliyor.

Şimdi görev listesinde ise koronavirüse çare bulmak var.

Barselona Süper Bilgisayar Merkezi'nden Rosa Badia, bilgisayar sayesinde uzmanların çözmeye çalıştığı soruları netleştirebildiğini ve aynı anda birden fazla kaynağa erişebildikleri için daha hızlı çözüme ulaşabildiklerini söylüyor.

"Henüz o aşamada değiliz, bir 5-10 yılı var"

İsveç'teki Stokholm Üniversitesi de süper bilgisayarlardan yararlanan diğer bir kurum. Profesör Erik Lindahl, yapılan deneylerde bilgisayarların kullanılmaması halinde görülemeyecek bulguların bilgisayarlar sayesinde elde edilebildiğini söylüyor. Örnek olarak da sıvıların protein etrafında nasıl dağıldığını anlayabilmenin ancak bilgisayarlar sayesinde mümkün oluşunu gösteriyor.

Ancak bu bilgisayarların işletimi için yine insan elinden çıkma algoritmalara ihtiyaç duyuluyor. Bilimsel konuların derinliği göze alındığında ihtiyaç duyulan algoritmalar da bir o kadar karmaşık oluyor.

Henüz süper bilgisayarlar aşı veya tedavi yöntemi geliştirme de ancak yardımcı araç olarak kullanılsa da bilim insanları yakın zamanda yeni nesil bilgisayarların ilaç ve aşı keşfi için ana unsur olacağı görüşünde.

Profesör Erik Lindahl, bu süre zarfının 5-10 sene gibi kısa olabileceğine inanıyor: "Beş on sene sonra, bir kaç hafta ya da aylar içinde bir ilaç bulunması gerektiğinde, bilgisayarlar araştırmaların itici gücü olacak. Ancak henüz o aşamada değiliz".