24 Nisan 2024
  • Lefkoşa31°C
  • Mağusa28°C
  • Girne26°C
  • Güzelyurt30°C
  • İskele28°C
  • İstanbul23°C
  • Ankara27°C

SUÇLUNUN, DÜZELTENİ SUÇLU İLAN ETME KOMEDİSİ !!!

Ayşegül Garabli

28 Eylül 2020 Pazartesi 08:12

EL_SEN'in borcunu ödemeyen devlet dairelerinin ve büyük patronların elektriğini kesmesi yasal değilmiş.!!!

Yani devletin ödemeyenlerden para toplamaması, beleş elektrik kullanılmasına göz yumması, bu borçların halkın faturalarına yansıtılması YASAL (!) ama eylem yaparak kurumuna, halkın malına sahip çıkan EL-SEN'in eylemi yasal değil öyle mi??

O zaman bu algıyı yaratarak, EL-SEN’in eylemini itibarsızlaştırmaya çalışan Hükümet yetkililerine sormazlar mı, “Yasal yetkisi olanlar neden kesmeyip, göz yumdu?” diye.

Madem yasal yetki , hükümetin atadığı KIB-TEK Yönetim kurulunda ise, yani başka bir deyişle hükümette ise, neden bu borçlar tahsil edilmedi ve ödemeyenlerin elektrikleri kesilmedi?

Aslında bunun cevabı belli.

Amaç daha önceden KTHY, Havaalanı işletmeleri, Su ile ilgili kurum ve kuruluşlar gibi, kısacası halka ait tüm kurum ve kuruluşlarda olduğu gibi, kurumları batırıp, sonrasında da, Türkiye’deki sermaye guruplarına peşkeş çekmek.

Amaç bu!!!

İstenilen, KIB-TEK zarar etsin, batsın ve özelleştirilsin.

Bu yeni bir mevzu değil ki.

AKSA’yı bu ülkeye sokarak, KIB-TEK’e ait santraller devre dışı bırakılıp AKSA’ya alım garantisi verilerek başlamadı mı bu kirli plan.

AKSA’dan  pahalıya elektrik alıp, sonrasında halkın öfkesi  KIB-TEK üzerine çekilmedi mi?

Amaç baştan beri aynıydı, KIB-TEK’in de peşkeş çekilmesi.

Çünkü bu halk ayakları üzerinde durursa istenildiği gibi yönetilemeyecekti.,

O yüzden de üretimi bitirilmeliydi ve Türkiye’ye bağımlı hale gelmeliydi.

Bir çok konuda da amaçlanan oldu.

Geriye KIB-TEK dahil bir , iki değerimiz kaldı.

Ve kabul edelim ki , bu güne kadar kaybettiklerimiz her ne varsa ,amacı bildiğimiz halde, ya tembelliğimizden, ya duyarsızlığımızdan, ya da bize öğretilen “Biz ne yaparsak yapalım sonuç değişmez” çaresizliğimizden dolayı boş vermişliğimizle ve direnmeyişimizle kaybettik.

Çünkü gerçekten sendikalar bu konuda öncü olamadı, halkın desteğini alamadı.

Dik duran sendikalar da hükümetler tarafından oluşturulan algılarla halktan koparıldı, yalnızlaştırıldı ve eylemleri de itibarsızlaştırıldı.

Öyle bir hale geldi ki, grevin yapılmasına sebep olan hükümetler değil, grevi yapanlar suçlu gösterildi ve halk grevlerin bir hak arayışı olduğunu görmeyip, hak gaspı diye nitelendirdi.

Sendikalar da kendini yeterince anlatamadı.

Dolayısıyla kendi ellerimizle neyimiz var neyimiz yok teslim ettik.

Ama EL-SEN hep direndi.

Kurumlarına sahip çıkmaktan da, halka kendilerini anlatmaktan da hiç vazgeçmedi.

O yüzdendir hala daha kaybedilmemiş olması.

Eyleme çıktıklarında “elektrikleri keserek halkı mağdur ediyorlar” mı denmedi.

Çalışanların maaşları üzerinden manipülasyon mu yapılmadı.

Ancak EL-SEN hep direndi.

Bu gün ise çok stratejik ve çok etkili bir eylem yolu seçti.

Aslında sorunun temelini oluşturan yerden konuya el attı.

Neydi KIB-TEK i batıracak olan?

Devlet daireleri, belediyeler, oteller ve büyük işletmelerin bazılarının çok yüksek miktardaki borçlarının ödenmemesi ve hükümetlerin buna göz yummasıydı.

Öyleyse çözüm de belliydi.

Ödemeyenlerin elektriği kesilecekti.

Hem kurum zarar etmekten kurtulacaktı.

Hem devletin bu kuruma yatırım yapması sağlanacaktı.

Hem de adalet sağlanacaktı.

Halkın minicik borcundan dolayı otomatik elektriklerinin kesilmesi, büyük sermaye guruplarının elektriğinin kesilmemesi adaletsizliği.

Bu yüzden de EL-SEN’in eylemi her bakımdan çok kıymetli bir eylemdir.

Her şeyden öte halkın umutsuzluğunu, umuda çevirebilecek bir ışıktır bu eylem.

Ancak hala daha halk üzerinde bir algı yaratılıp, yaptıkları eylem itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.

Önce “neden seçim öncesi yapıldı? Politiktir” dendi.

Halk buna itibar etmeyince , şimdi de “EL-SEN’in bu kesintileri yapması yasal değildir” söylemi ile yapılan eylem itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.

Öncelikle zaten tahsil edilmesi gereken bu paraları tahsil etmeyenlerin işledikleri suçu düzeltmek suçlular tarafından nasıl yasal bakımdan sorgulanabilir?

“Ben yasal olarak yapmam gerekeni yapmıyorum ama senin yapman yasal değil” demek en hafif şekli ile bu halka hakarettir.

“Biz bu insanların ödemediği paraları almayarak sizin sırtınıza yüklüyoruz ama sendikanın sizi bu yükten kurtarması yasal değildir” demek halka ihanettir, halkın aklıyla alay etmektir.

Kaldı ki yapılan bir EYLEMDİR.

Hem de devlet ve halk yararına bir eylemdir.

Bir öğretmenin, bir doktorun ya da bir işçinin normal şartlarda mazeretsiz işe gitmemesi, ya da işini yapmaması evet yasal bir suçtur.

Ancak sendikası eylem ya da grev kararı almışsa öğretmenin derse girmemesi, ya da doktorun hastaya bakmaması bir suç mudur?

Ne zamandan beri eylem bir suç oldu?

Şiddet olsa, vurma, kırma, zarar verme olsa anlarım.

Ancak bırakın zararı, yararlı bir eylem.

O yüzden de halk olarak bu eylemlere sahip çıkılmalıdır ve EL-SEN yalnız bırakılmamalıdır.

Evet belki KIB-TEK EL-SEN’in ekmek kapısı ancak çocuklarımızın da geleceğidir.

Dolayısıyla bu dava sadece EL-SEN’in değil ,hepimizin davasıdır.

Bu vesile ile çocuklarımın öz değerine ve geleceğine sahip çıkan  EL-SEN’i de eylemini de selamlıyorum, ayakta alkışlıyorum.

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.