SU VE UBP KURULTAYINA DOĞRU HÜKÜMET..
Arif Alasya
09 Ekim 2015 Cuma 10:30
Gidişat adım adım UBP kurultayı öncesinde adım adım büyük ümitlerle kurulan ve adına reform hükümeti denilen hükümetin sonuna geliyoruz diyebiliriz.. Bu hükümet kurulurken en ciddi uzlaşma konusu Kıbrıs görüşmeleri konusu idi.Bu konuyu yuvarlak bir yazılım ile geçiştirerek koalisyonu gerçekleştirdiler. Yasalar konusunda meclis komitelerinde hazırda olan yasaları da takvim yaparak öteleyerek bir uzlaşı sağladılar. Şimdi ortaya iki ciddi sorun çıktı 1-Kıbrıs görüşmeleri 2- Su konusu Kıbrıs konusunda Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı CTP-BG kanadı desteklerken UBP kanadında başkan Hüseyin Özgürgün hiç konuşmamakta sıkıştırılırsa da protokolü işaret etmektedir.UBP başkanı dışındaki milletvekilleri ve bakanları çözüme karşı duruşlarını Radyoları ve Televizyonları dolaşarak halka anlatmaktadırlar.Düşünün elindeki tutanak ve haritaların gerçek olmadığını söyleyenlere bunlar benim savunma argümanlarımdır.siz de kendinize istediğiniz argümanı hazırlayın diyerek halkı kandırmaya çalışmaktadır. Bütün bu tezada rağmen görüşmeler ilerlemekte ve iki Lider arasında varılacak sonuç belgesi tam olarak netleşmediği için bu konuda hükümetin bozulma noktasın gelebilmesi düşük bir ihtimal olarak görülmektedir.Yine de UBP kurultayını Sn. Özgürgün’ün dışında bir adayın kazanması halinde bu hükümetin bozulma yüzdesi çok çok fazladır. Su konusu bu hükümeti çatlatacak en büyük konu olarak karşımızda durmaktadır ve bu olasılık UBP kurultayından önce gerçekleşebilir. Su konusunda UBP kanadı tamamen İrsen Küçük döneminde imzalanan protokolün arkasında durmakta ve bu protokole bağlı olarak KKTC’de kullanım borularının geçtiği yerleri da dahil TC’ye devretmeye bunun yanında mevcut yer altı sularının denetimini da TC’ye devretmeye olumlu bakmakta ve de bunu radyo ve TV’lerde dillendirmektedir. Buna karşı CTP-BG Başkanı,bakanları,vekilleri ve yetkilileri tam tersini savunmakta ne boruların geçtiği yerlerin nede yer altı sularının devrinin mümkün olmadığını su gibi hayati bir konunun yerli kuruluşlarla yönetilmesini savunmaktadır. Milletvekili Sn.Akansoy bu konuda şu görüşlerle konuyu özetledi.: “Su konusunda dönemin Başbakanı İrsen Küçük ve Türkiye Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek arasında imzalanan protokol elimizi bağlamaktadır. Türkiye'nin suyun geçtiği toprakların mülkiyetini almasıyla birlikte kuzey ve güney arasında bir idari sınır olacaktır. CTP'nin parti tüzüğünde dahi stratejik konuların özelleştirilemeyeceği yazıyor, su da bu konulardandır.” CTP-UBP Hükümeti’nin ‘su’dan sebeplerle bozulmayacağını da söyleyen Akansoy, “Hükümeti bekleyen tek risk UBP Kurultayı’dır” dedi. Birçok saptamasına katıldığım Akansoy’un bu konudaki tespitine katılmıyorum.Tam tersine UBP kurultayından önce CTP- UBP hükümeti ‘’Su’dan sebeple bozulma ihtimali UBP kurultayından daha büyük bir neden olacaktır.. Bu arada Bir TV programında Sn.Talat’ın ‘’Türkiye’ye çağrılan Belediye başkanları ile görüşmedim’’ demesi ve bunda da ısrarcı olmasını olumlu bulmadım..Sağır sultanın bildiklerini bilmemesi bence mümkün değil. Sonuç olarak bu su benim geçeceği toprak da benim,yerin altındaki su da benim denecekse bu işler çözülmez..
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.