SORRY BE ANNEM DİYECEĞİM!…
Taner ULUTAŞ
04 Temmuz 2014 Cuma 14:38
Perşembenin geleceği, Çarşamba’dan bellidir derdi rahmetli anneciğim. Birde Karpuz alırken dikkat et kabuk kısmı yani üstündeki yeşil kısmını çiz kabuk çizilirse içi kan kırmızıdır. Yok, kolay çizilmezse ‘Gabaktır’ derdi. Dışı yeşil içi kırmızı karpuz bölündü. İçi gabak değil yaşadıklarını içine sindiremeyenlerin tepkisi nedeniyle ‘Kan kırmızı ‘ çıktı. Demek ki karpuz gabaktan bozma olanlardan değil çekirdekten yetişme olanlardandı. Hal böyle olunca birileri durun be efendiler biz daha ‘Kan kırmızıdan’ gabağa dönüşmedik dedi. Ve karşılığını sert bir şekilde verdi. Seçim gecesi AS TV’deydim.Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun Büyük belediyeleri kaybettik ama 14 belediye kazandık zafer bizim açıklamasına katıla katıla gülmedim ama yaptığım yorumda Sevgili Emin bu tarihi yaz Eylül, Ekim, hade Kasım da diyelim, CTP’de genel kurul yapılacak ve birilerine ‘Yolcudur Abbas bağlasan durmaz’ diyecekler dedim. Sen Amiral gemisini ve iki de Amiral Gemisi yardımcısını yani Uçak gemilerini kaybedeceksin ve ben savaşı hücumbotlar ile kazanacağım iddiasında bulunacaksın. Adama bir yerleri ile gülerler. Sen Estergon Kalesini almışsın ama Mohaç Meydan muharebesini kaybetmişsin. Ne yazar? Ve sen Tarentum Kralı Pirus’un Roma’ya saldırması ve ne pahasına olursa olsun savaşı kazanmak için her şeyini feda ederek ordusunu kaybettiği Pirus savaşını bile kazanamadın. Kral Pirus savaşı belki kazandı ama arkasına baktığı zaman arkasında koskoca ordudan üç – beş kişiden başka kimse kalmadığını gördü. Peki, Sayın Yorgancı arkasına baktığı zaman ordusundan kaç kişinin kaldığını gözlemledi mi? Sayın Yorgancı, çürük bir tohum gördüğü TDP ve Mehmet Harmancı’nın konumunu da tam algılayamadı. Nice çürük gibi gözüken tohumlardan çok güzel meyveler veren ağaçlar yetiştiğini düşünemedi. Harmancı’nın geçici hükümet döneminde de çok güzel meyveler vererek halkın gönlünde taht kurduğunu nedense hesaplayamadı. Yedi buçuk sekiz versiyonunun bir başka şekli olan Malum kişinin oyunu altında ezildik versiyonu sanırım çok büyük bir ‘Gaf’ oldu. Türkçeden Türkçeye tercüme edersek Sayın Başbakan, Eroğlu, İskele’de Hasan Sadıkoğlu’na sağladığı destek ile seçilmesi ‘Mucizelere’ bağlı Hasan Sadıkoğlu’nu seçtirdi. Sana sandıkta göstereceğim dediği Halil Orunu da Pandora'nın kutusunda bırakarak ‘İntikam’ın büyüğünü aldı. Kısacası İskele’de bir taş ile iki hatta üç kuşu yer indirdi. Mağusa’ya göz attığımız zaman ise orada yıkılmaz denilen. Zapt edilmez denilen Kayalp Kalesini yerle bir ederek Mağusa Kalesine ‘Silihtar’daki Beyaz Saray’ın bayrağını dikti. Bu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin küçük bir şekliydi. Cumhurbaşkanlığı seçimini de kaybedeceğiz demeye getirdi. Devrinin en büyük kumandanlarından Napolyon Belçika’nın Brüksel’in 2 Km. Yakınındaki Waterloo bölgesinde karşı karşıya geldiği İngiliz Welington karşısında büyük bozguna uğradıktan sonra Saint Helena adasına sürgüne gönderilmişti. Şimdi çok merak ediyorum. Belediye Başkanlığı seçimlerinde Waterloo’da bozguna uğrayıp tüm ordusunu kaybeden Napolyon’un sürgün edildiği gibi Sayın Yorgancıoğlu’da sürgüne gönderilecek mi? Gönderilecekse Göçmenköy’e mi? Yoksa Tarihin siyasi çöplüğüne mi gönderilecek? Eden bulur derdi rahmetli annem. Milletvekili seçimlerinde birilerinin nasırına basıp ağzına edenler ağzında bal olan arının kuyruğunda iğnesi olduğunu hatırlamalıydı. O birilerinin nasırına basıp canını yakanlar, CTP’nin yüz akı olan Sonay Adem’e, Ali Gulle’ye bir centilmenlik abidesi olan Dr. Arif Albayrak’a ve CTP’nin çok büyük değerlerinden birisi olan Ferdi Sabit Soyer’e sakın ola kızmasınlar. Sorry be annem diyeceğim ama Penguen de Tavukta uçamaz. Ama birisi kutuplarda yüzerken diğeri ise b.. denizinde eşelenir. İşte bu nedenle tavuklar sakın kutuplarda özgürce yüzen Penguenleri harcamaya kalkmasın. Sonra zararını CTP çeker.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.