SON ADIM..
Ayşegül Garabli
18 Aralık 2020 Cuma 08:05
18 Haziran 2012 tarihinde yazdığım köşe yazımda, özelleştirmenin nelere mal olacağına dikkat çekmeye çalışmışım.
Özelleştirme yapılmasına karşı çıkmak için çağrı yapmışım.
“Hani bir laf vardır; “ Ya şimdi konuşun ya da sonsuza dek susun” diye.
Sanırım bu günler de tam da bu lafa uygun günlerdeyiz.
Özelleştirme yine gündemde.
Gerçi “özelleşecek” pek bir şey de kalmadı elimizde ama yine de kalanlar için mücadele umudum var.
Günü kurtarma çabasında olan Sendikalar ve Halk ya bu gün şapkayı önüne koyup iyice düşünüp harekete geçmeli ya da suskunluğu tercih ederek köleliği sindirmeli..
Eğer halkın malı olan kurum ve kuruluşlar özelleştirilirse,
Yani Türkiye’deki işletme ve firmaların ellerine terk edilirse,
- İlk olarak kurumlarımız bilinçli bir şekilde zarar ettirilip, çalışanları itibarsızlaştırılıp zarar ettiği söylenerek yok pahasına satılacak…
- Halkın parasıyla alınanlar halka sorulmadan satılacak…
- Tek bir firmaya satıldığı için rekabet olmayacak ve özelin tekeline geçecek. Dolayısıyla alan firma istediği fiyatları uygulayabilecek. yani özelin tekeline bırakılacağız..
- Alan şirket, zarar ediyor gerekçesiyle az sayıda işçiyi ucuz ücretle çalıştıracak ve isterse elemanlarını dışarıdan da getirebilecek.. Yani işsizlik daha da artacak…
- Şu anda elektrik parası, telefon parası ödemeyip Elektrik kurumunu, Telekomünikasyon Dairesini v.s zarara uğratan Devlet dairelerinin şimdiye kadar kullandıklarından hariç bundan sonra kullanacağı elektrik ve telefon paraları da vergi olarak vatandaştan toplanacak.
- Siyasilerin işe adam alma kapılarından bir tanesi daha eksileceği için diğer kurumlara yığıp sonra onlar zarar ediyor deyip onları da özelleştirme yoluna gidilecek…
- Stratejik konumda olan elektrik ve telefon , özelin elinde olacağı için yasalar dahi hükümetin bir çok icraatı özeller tarafından şekillendirilecektir…Yani alan firmalar hükümeti yönetecek.
- Ayrıca eğitim ve sağlık özelleştirildiğinde hem halk arasında sosyal adaletsizlikte uçurum yaratılacak hem de sağlık ve eğitim gibi temel hak olan iki anayasal hak halkın elinden alınmış olacak. Parayla satılan eğitimin olumsuz sonuçları da hayatımızın her alanında kendini gösterecek..
- Paranın tekeline bırakılacak olan halk fikrini söyleyip haklarını arayamayacağı için sendikalar da ortadan kalkacak, demokrasi de, özgürlük de…
- Demokratik bir ortamda yönetilmediğimiz için hayatımızda özelleştirmeyle birlikte daha saymakla bitmeyecek bir çok olumsuzluk yaşanacak.
Kısacası her alanda Parayı veren Düdüğü çalacak…
Ya bu gün konuşacağız ya da sonsuza dek susarak modern köleler olarak yaşayacağız…. “ diye yazmışım.
Ancak o dönemde hükümet yetkilileri özelleştirmeyi o kadar allayıp, pullayıp anlattılar ki, halk da kaliteli hizmeti ucuza alacağını sandı ve karşı çıkmadı.
Sonuçta,
KTHY batırılıp, hava yolu özelin eline terk edildi neler olduğunu gördük.
Astronomik bilet fiyatları, keyfi rötarlar ya da seyahat iptalleri.
Uçakla seyahat etmek ızdırap haline geldi adeta.
Peki ya su?
Su özelleşti de çok mu iyi günler geldi ?
Bir arıza yüzünden yazı susuz geçirdik.
Suyun işletmesi özelde olmasına rağmen arızanın giderilmesinde kullanılan boru v.s nin parasını bile biz ödedik.
Eğitim ve sağlık deseniz, zaten özelin elinde ve parası olan yaşayıp okuyor, parası olmayana de “ ne haliniz varsa görsün” deniyor adeta.
Telekomünikasyon özel GSM operatörlerinin eline bırakıldı, maaşlarımızın yarısı telefon ve internete gidiyor.
Hava alanı özelleştirildi, bırakın park yeri eziyetini, yol kenarları yolcu bekleyen araba kuyruklarıyla doldu.
Kısacası ülkenin hemen hemen tüm kurumları, halkın öz varlıkları özelleştirildi, devlet hiçbir şey kazanmadı, halk ise sorun üstüne sorun, dert üstüne dert kazandı.
Mağduriyetler ve sosyal adaletsizlik hat safhada.
Elimizde kala kala elektrik kurumumuz KIB-TEK, limanlar, motorlu taşıtlar, vergi dairesi gibi gelir getiren birkaç kurum ve daire kaldı.
Şimdi bunlara göz dikildi ve sıra bunlarda.
Bu hükümet bile bunları özelleştirip, Türkiye firmalarına devredilmek üzere kuruldu.
Hükümetin niyeti ve görevi belli.
Peki ya biz?
Biz ne yapacağız?
Susmaya devam mı?
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.