SİZ BUNUN ADINA DEVLET Mİ DİYORSUNUZ?
Taner ULUTAŞ
05 Nisan 2015 Pazar 08:30
KOP’a üyelik tartışması ile kopma noktasına gelen koalisyon hükümeti bünyesinde meğersem saman altından çok sular akıtılmış da hiçbirimizin haberi olmamış. Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu hakkında ‘Kadı’nın bile fikri sorulmadan kırk katır mı kırk satır mı sorusuna cevap bile beklemeden kesün ‘Kellesün’ fermanı sanırım biraz abuk kaçtı. Nedense olan hep çok sevene oluyor. Sevilen ise egosunu tatmin ediyor. Hasan Sertoğlu’da sporcu gençliği sevdi ancak egosunu tatmin etmek isteyenler nedense onu pek sevemedi ve hedef adam yapmaktan da çekinmedi. Kısa bir süre önce “Gençlik ve Spor Koordinasyon Ofisi Kordinatörü”lüğü ile ilgili tartışma büyürken meselenin özüne has ‘Detay’larında dudak uçuklatan önemli gelişmelerin yaşandığını öğrendik. Bakanlar Kurulundan geçen Gençlik ve Spor Koordinasyon komitesi ile ilgili karardan sonra yaşanan tartışmalara açıklık getirmek isteyen Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Başsavcılıktan görüş aldık. Koordinasyon kurulu ile ilgili karar Mecliste alınacak. Konuyu Meclise taşıyacağız sözlerinden sonra Cumhurbaşkanı adaylarından Sibel Siber’den de benzer açıklamaların geldiğini gördük. KKTC siyasetinin iki önemli figüründen gelen açıklamadan sonra bukez ‘İkbal’dan çıkmış gibi ortaya Müsteşar Hüda Hüdaverdi çıktı. Piyangodan çıkar gibi ortaya çıkan ve tren yolları gibi uzayıp giden 5 bakanlığın yani Başbakan Yardımcılığı, Gençlik, Spor ve Turizm Bakanlığı, Müsteşarı Hüda Hüdaverdi, “Gençlik ve Spor Koordinasyon Ofisi Kordinatörü”nün 1 yıldır görevde olduğunu başkanlığını da Semaattin Öztürk’ün yaptığını açıkladı. Bu açıklamayı bir sepete koyduktan sonra isterseniz diğer açıklamalara da bir göz atalım dedik. Sibel Siber, TC Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ülkemizde ‘Koordinasyon Ofisi’ açması yönündeki protokol yasal değil. Bu konuda Başsavcılık’tan görüş istedik ve yanıt geldi. “Uluslararası anlaşmaların Meclis’ten onay gerektiği ve söz konusu protokol yasal değildir ve gereği için takipçisi olacağım” demesi bu ne lahana bu ne turşu sözcüğünü bize hatırlattı. Ya koordinasyon kurulu bir yıldır görevdedir. Yada siz konuyu meclise taşıyarak bu konuda onay isteyeceksiniz? Hangisi? Kanal T’de Dilek Kırıcı’nın programında Cumhurbaşkanı adayımız Sibel Siber’in bu önemli açıklamayı yapması, koalisyon hükümetinin bir birinden bir haber olduğunu da ispat etmiş oldu. Siyasete girdiği 3 yıl içerisinde DP’den CTP’ye transfer olduktan sonra Milletvekili, bilahare Başbakan ve sonrasında da Meclis Başkanı olup bir dakikada 100 Km. sürate çıkabilen Ferari gibi basamakları füze hızında çıkan Sibel hanımın açıklaması bu ülkede siyasetçinin düştüğü bu zavallı durumu da halkın birkez daha görmesine vesile oldu. Ünlü düşünürler insanlar eğIenebiIdikIeriyIe arkadaş oIurlar. anIatabiIdikIeriyIe dost, ağIayabiIdikIeriyIe kardeş olur der. Biz ne Sayın Hüdaverdi ile ne Sibel Siber ile nede Sayın Yorgancıoğlu ile kardeş olabildik. Çünkü bizimle ağlamayı değil yaptıkları ile güldürüp eğlendirdikleri için onlar ile hep arkadaş olduk. Şimdi bu noktada doğru oturalım ama isterseniz doğru da konuşalım. Meclisin kararı olmadan. Başsavcılıktan görüş alınmadan. Kanaatimce Bakanlar Kurulu Kararından da önce sporumuza yön verecek. Gençlik Kamplarını düzenleyecek ve Yurt ile öğrenci hareketlerini zaptı rapt altına alacağı öne sürülen ancak bunun bir vesayet olduğu görülen koordinasyon kurulu kurulacak. Başına da Semaattin Öztürk isimli bir zat getirilecek ve Başbakan ve Meclis Başkanının bundan haberi olmayacak. Ve siz buna ‘Devlet’ diyeceksiniz. Yes be annem dediler anamızı öptüler. Sonra Sorry be annem dediler sorry ile birlikte çıramıza üflediler. Şimdi de pardon be annem dediler. Dediler ama galiba bu defa bu pardon fazla geldi sanırım. ***** Spor Nostalji KOP’a üyeliğin ve Spor Koordinasyon Kurulunun gündemi oluşturduğu ve tartışmalarının büyük boyutlara taşındığı bu günlerde biz biraz eski sporcularımızdan bahsedelim istedik. Efsanevi Başkan Ahmet Sami Topcan Kıbrıs Türk Futboluna sayısız hizmetleri geçen KTFF’nin kurucularından Ahmet Sami Topcan 5 Mayıs 1921’de Lefkoşa’da doğdu. İlk ve orta eğitimini Lefkoşa’da aldıktan sonra 1941’de Larnaka’da Amerikan Akademisi’nden mezun oldu. 1936-1955 yılları arasında futbol, hokey ve masa tenisi oynadı. Kıbrıs Futboluna yön vermesinin yanı sıra Futbol antrenörlüğü, Futbol hakemliği, Spor yazarlığı, Kulüp başkanlığı Kıbrıs Futbol Federasyonu Asbaşkanı sonrasında Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı KTFF Ceza Kurulu Başkanı ve Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı görevlerini üstlendi. 1984’te Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği’nin Spor Üstün Hizmet Ödülü’nü aldı. 18 Mayıs 2005’te Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun Toplantı Salonu’na “Ahmet Sami Topcan Toplantı Salonu” ismi verildi. 17 Haziran 2005’ten itibaren Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği, Üstün Hizmet Ödülü’nü, “Ahmet Sami Topcan” adıyla vermeye başladı. 4 Mayıs 2005’te Lefkoşa’da vefat etti. OSMAN UÇANER 3 YIL GALATASARAY’DA 12 YIL BURSA’DA Kıbrıs Türk Futbolunun yetiştirdiği en iyi kalecilerinden birisidir. Doğan Türk Birliğinde başladığı futbol hayatını Galatasaray ve Bursasporda sürdürdü. Türk spor kamuoyu onu “Bursaspor’lu Osman” diye tanır. Kıbrıs’ta ‘Gurra’ lakabı ile anılan Osman Uçaner 1.90’ı geçen boyu ve sağlam fiziği ile 12 yıl Bursaspor’un, 2 yıl da Galatasaray’ın kalesini kordu. 1974 yılında ve Kıbrıs Barış Harekâtı’nın başlamasından kısa bir süre önce eşi ve çocukları ile tatil için gittiği Limasol’da Rum Milli Muhafız Ordusu askerleri tarafından tutuklanarak esir edildi. Bursasporlu yöneticilerin FİFA neznindeki girişimleri ile serbest bırakılan Osman Uçaner bir daha Rum tarafına dönmemek üzere Türkiye’ye dönüp Bursaspor’un file bekçiliğini yaptı. 1978 yılında çok sevdiği yeşil sahalardan ve meşin yuvarlaktan ayrılan Osman Uçaner’e Bursasporlu yöneticiler 1979 yılında jübile yaptılar. Türkiye’de 14 yıl Türkiye’ de futbol oynamış hiçbir yabancı futbolcunun olmaması Osman Uçaner’i bu konuda ayrı bir yere taşır. Osman Uçaner 1964 yılında Galatasaray’a transfer olduktan ve üç yıl Galatasaray’ da efsanevi kaleci Turgay Şeren ile kalecilik yaptıktan sonra 1966 yılında transfer olduğu Bursaspor’u o yıl Türkiye 1. Lige çıkarttı. Tam 12 yıl başarıyla Bursaspor’un kalesini kordu. Bursa’da çok sevildi ve hala daha da seviliyor.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.