SİYASET ÜZERİNE..
Arif Alasya
11 Kasım 2015 Çarşamba 10:46
Yıllar boyu bu küçücük ülkede iki ana siyasi eğilim ve zaman zaman bunlara katılan değişik görüşlü siyasi partiler politikada temsil edilmiştir.Edilmiştir diyorum çünkü Sağı temsil eden iki partiden biri ana parti olma özelliğini 976 tarihinden itibaren elinde tutma başarısını göstermiş ve her dönemde sağı ben temsil ederim diyebilen bir UBP siyasi yelpazedeki gücünü devam ettirmektedir.Zaten büyük ölçüde sermayenin güdümündeki bu parti aralarında gerekli üleşme düzenini kurarak koltuğunda oturmaya devam etmektedir.Zaman zaman çıkar çatışması nedeniyle bölünmeler yaşansa da yavrusu DP bunları yanına toplayıp günü geldiğinde geri döndürmektedir.UBP gerek iç politikada gerekse dış politikada kendine emredileni harfiyen yapan vede KKTC’yi devletim diye sadece söyleyen ancak hiçbir zaman sahip çıkıp tanınması için girişim yapmayan bir siyaseti yürütmektedir. Sosyalizm ve sosyal demokrasiyi savunan diğer partiler 1981 seçim sonuçlarında iktidara çok yaklaşmalarına rağmen başaramamışlar.çoğunluğu tansil eden TKP bu noktadan sonra birlikte yol aldıkları unsurların bölünmesiyle çok ciddi sıkıntılar yaşamış ve özellikle 2003 seçimlerinden sonra sol egemenliği CTP’ye bırakmıştır. CTP’nin özellikle 93-98 arası başarısız hükümet deneyiminden sonra 2003 yılında barış rüzgarı ile geldiği hükümette halkımıza ikinci bir hayal kırıklığı yaratmış ve erken seçim kararı ile hükümeti tek başına UBP’ye devretmiştir. 2013 yılında yapılan seçimlerde kendi iç hesaplaşmalarını tamamlamış vede hatalarını sorgulamış bir parti konumunda seçmen karşısına çıkan CTP’ye halkımız yine güvenerek oy vermiştir. İki yıllık dönemde CTP önce DPUG ile hükümet olmuş,başarılı bir dönem olmamıştır Sonra CTP’deki kurultay ve değişim ile birlikte M.A.Talat’ın DPUG hükümeti öncesi dillendirdiği UBP koalisyonunu ‘’Reform hükümeti’’altında gerçekleştirmiştir.UBP’ deki kurultay sonrası da bu hükümetin sorgulanma dönemi aşlayacaktır. Bu gelişmeler sürecinde Bir Cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleşmiş.Bu mecliste 39 milletvekili ile hükümet olanlar yarışta ikinci ve üçüncü olmuşlar nerdeyse bağımsız aday bu partilerin birinin adayı ile ayni oranda oy almıştır. İşte bu noktadan sonra bağımsız olarak bu gücü sağlayan bağımsız aday bu oylarını ve fazlasını hanesine yazmak için partileşme sürecine başlamış ve en uygun ortamı kollamaktadır.Tahminimce son UBP kurultayı bu oluşumu sonlandıracak ve siyasi oluşumunu tamamlayacaktır.Zannederdim bu oluşum UBP ve DPUG’ye ciddi bir alternatif olacaktır. Yerel seçimlerde siyasette Amiral gemisi olarak bilinen Lefkoşa belediye başkanlığını TDP’nin adayı Mehmet Harmancı’nın kazanması ,Cumhurbaşkanlığını kazanan Mustafa Akıncı TKP kökeninden gelmesi nedeniyle TDP haklı olarak kendine güvenini kazanmış ve yeni bir trent yakalamıştır. Ancak böylesi ortamlarda yakalanan trendi doğru kullanmak çok önemlidir 1981’de TKP böylesi bir trent yakalamış UBP Tumba sloganı ile ciddi bir başarı sağlamış ancak kazanımı iyi yönetememiştir.Sonraki yıllarda CTP ayni trendi iki kez yakalamış ilkini iyi yönetemediği için ilk seçimde yine UBP’yi tek başına iktidar yaparak bedel ödemiştir.İkinci kez yakaladığı hükümet olanağını da bu güne kadar iyi kullanamamıştır. Şimdi gerek Kudret Özersay’ın kuracağı partinin başkanlık kadrosu gerek yeni bir trend yakalayan TDP kadroları hata yapmamak zorundadırlar. Ben oldum havasına girip kendilerini halkın üzerinde görürlerse bırakın umduklarını bulmak hayal kırıklığına uğrarlar.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.