SARAYBOSNA - Faruk Vele Sırbistan'ın eski  Cumhurbaşkanı Boris Tadiç, ülkesinin Türkiye ile işbirliğini geliştirmesi gerektiğini söyledi. Boris Tadiç, Türkiye-Sırbistan ilişkileri ve ülkesinde 16 Mart'ta yapılacak erken seçimle ilgi AA muhabirine açıklama yaptı. Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç'in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kosova'nın Prizren şehrinde katıldığı miting sırasında kullandığı ''Kosova Türkiye, Türkiye Kosova'dır'' ifadelerinin ardından Türkiye-Sırbistan-Bosna Hersek Üçlü Balkan Zirvesi'nin gerçekleşmesini engellediğini belirten Tadiç, Kosova'daki sözlerin bir ''diplomatik kaza'' olduğunu ve bunun üzerinde ısrarcı bir şekilde durulmaması gerektiğini belirtti. Tadiç, ''Bu diplomatik kazanın üzerinde çok fazla durulması gerektiğini düşünmüyorum. Uzlaşma sağlanmadığı sürece, bölgede hiçbir sorunu çözemezsiniz. Sırbistan'daki yöneticilere tavsiyem, Türkiye ile işbirliğini geliştirmeleri olacak. Türkiye, Sırbistan ve Bosna Hersek, bir işbirliği örneğidir'' diye konuştu. Sırbistan ile Kosova arasındaki sorunun, çözüme doğru ilerlediğini belirten Tadiç, ancak bu konunun halen içten içe yandığını da öne sürdü. Bosna Hersek'in ise son derece hassas ve iç uzlaşmazlıkların bulunduğu bir ülke olduğunu söyleyen Tadiç, bir diğer bölge ülkesi Makedonya'nın da yıllardır isim sorununu çözemediğini ifade etti. Tadiç, şöyle konuştu: ''Tüm bu sorunlar, gelecek zaman içerisinde çözülmelidir. Bu sebeple, Avrupa Birliği (AB) entegrasyon sürecinin, bu ülkeler için kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Ancak, her ülke AB entegrasyonu için katkıda bulunmalıdır. Entegrasyon sürecinde durağan olmak tehlikedir. AB entegrasyonu sürecindeki durağanlıklar, bu ülkelerin istikrarı için büyük tehlikedir.'' Son günlerde, Sırbistan'daki yargı organlarının Bosna'daki savaş sırasında Srebrenitsa'da komutanlık yapan Naser Oriç hakkında uluslararası yakalama emri çıkarılması talebinde bulunmasının ardından gerginleşen Sırbistan-Bosna Hersek ilişkilerini de değerlendiren Tadiç, şunları söyledi: ''Biz, özellikle çatışma konusunda çok aceleciyiz. Oysa, ben görevde olduğum sürece, kalıcı barışın sağlanması, işbirliğinin geliştirilmesi ve karşılıklı ilişkilerin daha rasyonelleşmesini destekledim. Bizim hedeflerimiz ortak. Karayollarımız, demiryollarımız, iletişim ve telekomünikasyon sistemlerimiz birbirine bağlı. Halklarımız, her ne kadar isimleri farklı olsa da aynı dili konuşuyor. Birbirimizle ticaret yapıyoruz. Yakın ya da aynı kültürlere sahibiz. Tüm bunları, birer kalkınma potansiyeli olarak görüyorum. Ancak, her çatışmaya ve her kavgaya hazır olma potansiyelimiz de var. Siyasi ilişkilerdeki sahtekarlıklar her zaman olmuştur, gelecekte de olacaktır. Önemli olan nokta, terazinin ortaklaşa çözüm üretebileceğimiz tarafında olmasıdır. Ben, 2012 yılına kadar bu husuta büyük adımlar attığımızı düşünüyorum. Tanrı'ya şükür, savaş tehlikesinden uzaklaştık. Ancak hala çözülmesi gereken meseleler var.'' ''Sırbistan'ın güçlü bir muhalefete ihtiyacı var'' Ülkesinde 16 Mart'ta yapılacak genel seçimlere katılacağını açıklayan Tadiç, Sırbistan'ın güçlü bir muhalefete ihtiyacı olduğunu ve söz konu bu muhalefetin lideri olma konusunu düşündüğünü dile getirdi. Tadiç, Sırbistan'daki iktidar ile muhalefet arasındaki asimetrinin tüm diğer politik sistemlerde olduğu gibi Sırbistan için de büyük bir sorun olduğunu belirterek, ''Eğer iktidarın gücü, muhalefetin gücüne oranla çok fazla ise bu, sistemin istikrarına zarar verir. Bu nedenle muhalefetin rolü son derece önemlidir'' dedi.