28 Mart 2024
  • Lefkoşa23°C
  • Mağusa23°C
  • Girne22°C
  • Güzelyurt24°C
  • İskele23°C
  • İstanbul21°C
  • Ankara18°C

SENDİKALAR: 1886’NIN GERİSİNDEYİZ!

Sendikalar: 1886’nın gerisindeyiz!

02 Mayıs 2014 Cuma 11:02

Ülkenin önde gelen sendika temsilcileri, tüm işçileri ve emekçileri, kazanılmış hakların ülkede uygulanması için, tek yürek ve tek yumruk olmaya çağırdılar.

1 Mayıs 1886’da verilen mücadele ile kazanılmış bir hak olan 8 saatlik mesai hakkının, ülkemizde özellikle özel sektörde ihlal edildiğinin ve işçi haklarının oldukça geri olduğunun altını çizdi.  

Rana SARRO

1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla ülkemizde sendikal mücadele veren sendikaların temsilcileri gazetemize konuştular.

Ülkenin önde gelen sendika temsilcileri, tüm işçileri ve emekçileri, kazanılmış hakların ülkede uygulanması için, tek yürek ve tek yumruk olmaya çağırdılar. Özellikle özel sektör çalışanı emekçi kesimin, emeklerinin sömürüldüğü düzenin son bulması temennisinde bulunan sendika yetkilileri, emeğin ve emekçinin yanında olduğunu savunan iktidar partisine de çağrıda bulundular. 1 Mayıs 1886’da verilen mücadele ile kazanılmış bir hak olan 8 saatlik mesai hakkının, ülkemizde ihlal edildiğini işaret eden sendika temsilcileri, sosyal haklarını alamayan emekçilerin düşük ücretlerle, fazla masai çalıştırıldıklarına da dikkati çekti. Özellikle özel sektördeki işçi haklarının oldukça geri olduğunun altını çizen sendika temsilcileri, ülkede işçi ve emekçi kesimin yaşadığı mağduriyette, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün temel neden olduğunu da söylediler.

Mehmet Seyis: Çalışan işçilerin katılımına olanak

mehmet seyis

Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (DEV-İŞ) Başkanı Mehmet Seyis, 1 Mayıs etkinliğine 54 örgütün resmen katılımcı olarak başvurduğunu belirterek, 60 civarı örgütün katılımının beklendiği etkinlik ile ilgili de şu bilgileri verdi:

“Kıbrıslı Türk örgütler çeşitli yerlerde toplanacak ama sonuçta 17.30’da Kuğulu Park’ta buluşacaklar. Kuğula Park’tan yürüyerek, Ledra Palas Kapısı’ndan bugün Taksim diye adlandırılan Çetinkaya Sahası’na yürünecek. Kıbrıslı Rumlar ise, saat 18.00’de toplanıp, Güney’deki Maliye Bakanlığı önünden yürüyüşe geçecekler ve Çetinkaya Sahası’nda buluşulacak. PEO Genel Sekreteri ve Genel Sekreteri Mehmet Seyis, orada birer konuşma yapacak. Müziklerle bir şenlik havası içerisinde geçecek. Müzikler; Grup Bariya, Arda Gündüz ve Sol Anahtarı, Rum grupların çeşitli müzikleri olacak. 1 Mayıs Mitingi’nin akşam saatlerinde olması, çalışan işçilerin katılmayı istemeleri halinde katılmalarına olanak sağlıyor.”

“Özel sektördeki haklar oldukça geri”

Mehmet Seyis, özel sektördeki hakların oldukça geri olduğunu vurguladı ve yasalarda var olan hakların dahi uygulanmaz konumda olduğunu söyledi. Burada en önemli faktörün, özel sektör çalışanlarının örgütsüzlüğü olduğunu işaret eden Seyis, esasen meydanlara inmesi gereken, hak talep etmesi gereken işçiler olduğunu söyledi ve “akşam saatlerinde olması da o olanağı verir, umarım o katılım olur” dedi.

“Çalışanlara ek mesai değil, eksik mesai veriliyor”

1 Mayıs’ın resmi tatil olduğunu söyleyen Seyis, özel sektörün işçileri çalıştırması halinde, resmi tatillerde ek mesai ödeme zorunluluğu olduğunu da vurguladı. İşçilerin 8 saat çalışma hakkı varken, günde 10 veya daha fazla saat çalıştırıldıklarını işaret eden Mehmet Seyis, “çalışana ek mesai değil, eksik mesai veriliyor” dedi. Örgütlenme ihtiyacının olan en yüksek olduğu yerin özel sektör olduğunu işaret eden Seyis, “çalışanların da birşeyleri göze alması ve mücadele etmeyi göze alması gerekir” dedi.

“Tüm işçileri meydana bekliyoruz”

“Herşeyden önce dünyamızda bugün hala daha işçi sınıfının kurtuluşu gerçekleşmiş değil. En çok ezilen kesim işçi sınıfıdır. Dolayısıyla tüm işçileri, 1 Mayıs akşamı saat 17.30’da Kuğulu Park’ta meydana çağırıyoruz. İşçi sıfını için istemlerimizi, daha iyi bir hayat geleceğini talep edelim ve yükseltelim diyoruz” diyen Mehmet Seyis, 1 Mayıs ile ilgili şunları söyledi:

“8 saatlik mesai mücadeleyle kazanıldı”

“1 Mayıs işçi sınıfı açısından önemli bir gündür. İşçilerin yüzyıllar önce verdikleri mücadeleler sonucu, bazı hakları elde etmelerindeki dönüm noktasından biridir. 1 Mayıs 1886’da; ‘8 saatlik iş günü’ istemiyle Şikago’da gerçekleşen grevlerde, bir kısım işçinin çıkan provokasyonlarda ölmesi, ardından, bazı işçi liderlerinin idam sehpasına gitmesi, tüm dünyada işçi sınıfının bu istemini daha da ileri taşımış ve sonunda da 8 saatlik iş günü hakkı uluslar arası anlamda tanınmıştı. 1 Mayıs da, sosyalist enternasyonal tarafından işçiler açısından, uluslarası birlik, mücadele, dayanışma günü ilan edilmişti. Bu açıdan, o günden bugüne dünyanın hemen hemen birçok yerinde İşçi Bayramı sokaklarda kutlanıyor. Burada işçiler o günlerdeki talepleri ve istemlerini ileriye taşıyor ve bu çerçevede miting yapılıyor. Dolayısıyla işçiler açısından ‘1 Mayıs’ çok önemlidir. 1 Mayıs İşçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Bir kısım insan ‘Bahar Bayramı’ dedi, bu tamamen 1 Mayıs’ı özünden saptırtmak amacını taşımaktadır.”

“56 yıl sonra ortak etkinlik”

“Kıbrıs’ta İngiliz Sömürge döneminden beri, resmi meydanlarda olmasa bile, 1 Mayıs’ları kendi grupları arasında kutlayan çeşitli gruplar vardı. Ancak, esas tam anlamıyla sokağa dökülmesi, Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türkler’in birlikte oldu. CMC Madeni’nde, işçiler çalışma koşullarının düzenlenmesi istemiyler, 1947 yılında Türk- Rum karışık iş bıraktılar ve Gemikonağı’ndan Lefke’ye kadar bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Bir yıl sonra da Kıbrıs tarihinde önemli bir grev olan; Maden Grevi gerçekleşti. Ondan sonraki yıllarda da, 1958 yılına kadar Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türkler birlikte meydana indiler. 1958 yılında Kıbrıslı Türk Liderler şöven güçlerin saldırısına uğradı. O günden sonra, Kıbrıslı Türkler 1977 yılına kadar 1 Mayıs Etkinliği yapmadılar. 1977 yılında, Dev-İş’in kuruluşuyla önce salonda, 77’de ise Kıbrıslı Türkler yeniden meydanlarda çıktı. Bu yıl ise, 56 yıl sonra Rum ve Türk sendikalar, ortak olarak tek bir ‘1 Mayıs’ etkinliğini Lefkoşa’da gerçekleştiriyoruz.”

***********************************************************************

Arslan Bıçaklı: ‘Emek en yüce değerdir nutukları atan CTP…”

Arslan Bıçaklı

Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen) Başkanı Arslan Bıçaklı da, emek en yüce değerdir diye nutuk atan Cumhuriyetçi Türk Partisi’ni, emeğin ve emekçinin haklarını koruyacak yasal düzenlemeleri gerçekleştirmemekle suçladı. Türk-Sen’in bu yıl 1 Mayıs’ı Güney’deki SEK Federasyonu ile birlikte kutlayacağını belirten Bıçaklı, şunları söyledi:

“1 Mayıs’ı kutladığımız bugünlerde, özellikle özel sektördeki çalışanların sendikalaşmaları için yasal düzenlemelerin yapılmasını çok isterdim. Diğer yandan göç yasası dediğimiz yasanın iptal edilmiş olmasını beklerdim. Özelleştirme Yasası’nın iptal edilmesini çok isterdim. Ayrıca Özerkleştirme Yasası’nı muhalefetteyken mecliste sunan CTP ve DP’nin iktidar olduğu bu dönemde, Özerkleştirme Yasası’nın Meclis’ten geçirilmiş olmasını çok isterdim. Ama maalesef hiçbir şey yok, hiçbir şey yapılmadı. Bizim siyasetçilerimiz, muhalefette başka hükümete geldiklerinde başka olmaya alıştı. Asgari ücretin 4 kişilik bir ailenin insanca yaşamını sürdürebileceği bir düzeye getirilmesini, hele hele emek en yüce değerdir diye nutuk atanların hükümette olduğu bir dönemde bunları istemek ve beklemek en doğal hakkımızdı. Ayrıca Kıbrıs konusunun da küçücük adamızda bir barışa ulaşılmış olmasını çok isterdim. İnşallah bu umutlarım ve dileklerim, bir yıl sonraki 1 Mayıs’ta gerçekleşmiş olur. Tüm dünyada, işçiler, çalışanlar ve ülkemizdeki halkımız mutlu olabileceği, insanca yaşayabileceği bir düzen ve barış içerisinde bir sonuç olmasını isterim.”

“Türk-Sen, mitinge dışlanan SEK ile birlikte kutluyor”

“1 Mayıs, Rumlarla birlikte ilk defa bu sene kutlanmıyor. 4-5 yıldan beridir, Rum sendikacılarla birlikte zaten 1 Mayısı kutluyoruz. Ama ara bölgede değil, Sarayönü’nde kutluyorduk. Bunu tüm kamuoyu da biliyor. Türk-Sen, Dev-İş, PEO ve SEK Genel Başkanı son 4-5 yıldır birlikte kutluyordu. Yani Rumlarla ilk defa 1 Mayıs’ı kutlamıyoruz. Rumlarla birlikte daha geniş kapsamlı ilk defa Taksim sahasında kutlanıyor. Tüm işçilerin birleşmesini istiyoruz ve tüm işçiler ve sendikalar birlikte 1 Mayıs’ı kutlayalım istiyoruz. Ama ne yazık ki, üzülerek söylüyorum. Güney’deki PEO sendikası, SEK sendikasının bu mitinge katılamaz kotasını koydu. SEK’in katılması halinde onların katılmayacağını söylediler. Bizim dışımızdaki, Kuzey’deki sendikalar da bunu bu şekilde kabul etti. Ve işçiler birlikte kutlayalım çağrısını bir yandan yaparken, diğer yandan da bizim 49 yıldan beridir işbirliği yaptığımız SEK Federasyonu’nun dışlanması koşuluyla bizim ayrıca Türk-Sen olarak fiilen bu 1 Mayıs Mitingini kutlamamız doğru olmazdı, Türk-Sen’e de yakışmazdı. Dolayısıyla bu yıl diğer arkadaşlar 1 Mayıs’ı kendileri kutlayacak, biz de SEK ile kutlayacağız.”

*******************************************************************

Mehmet Özkardaş: Dünyadaki tüm emekçiler ve insanlar kardeştir

Özkardaş

Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) Başkanı Mehmet Özkardaş, 1 Mayıs’ın işçi ve emekçi bayramı olduğuna işaret ederek, bugüne özel şunları söyledi:

“1 Mayıs’ın aslında tüm emekçilerin haklarının korunduğu, sömürülmediği, çocuk işçilerin olmadığı, insanların işsiz kalmadığı, herşeyin eşit paylaşıldığı, sosyal devletin olduğu, herkesin sendikalı olduğu daha demokratik bir yaşam istiyoruz. İş güvenliğinin olduğu, emekçinin ve emeğin korunduğu bir düzen ve dünyada barış istiyoruz. İnsanların kardeşçe paylaşmasını istiyoruz. Kimsenin, dili, dini, ırkı, rengi ayrılmadan, tüm insanların kanı ve gözyaşlarının aynı olduğu düşünülerek, ayrım yapılmamasını istiyoruz. Dünyadaki tüm emekçiler ve insanlar kardeştir ve emek birleşmelidir.”

“Emek dünyanın her yerinde tek yürek olmalı!”

“1 Mayıs’ın Rumlar ile birlikte “İşçi ve emeğin hakkı evrenseldir. Sermayenin dini, milliyeti, ırkı yoktur. Sermaye sermayedir. Dünyanın her yerinde sermayenin tek amacı; çok daha az ücretle, çok daha fazla saat, çok az haklarla, çok daha fazla insan çalıştırmaktır. Onun için emek dünyanın her yerinde birlik olmalı, tek yürek olmalı, beraber olmalıdır. Biz Türkler, zaten biliyorsunuz, kin tutmayan daha sevecen, daha çabuk affeden insanlarız. Umarız Rum komşularımız da bizler gibi düşünsün.”

******************************************************************

Ahmet Kaptan: CTP döneminde emekçilerin ihmal edilmesi…

Ahmet Kaptann

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Ahmet Kaptan, 1 Mayıs’ın, emekçilerin ve işçilerin, kanla ve ezilmenin getirdiği mücadeleyle dolu kazanılmış önemli bir günü olduğuna dikkati çekti ve emeğe değer verdiğini söyleyen iktidardaki Cumhuriyetçi Türk Partisi’ni göreve çağırdı. Kaptan, 1 Mayıs İşçi Bayramı ile ilgili şunları söyledi:

“Bu önemli günün, 56 yıldan sonra Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar’ın birlikte, bölünemeyecek kadar küçük hepimize yetecek Kıbrıs’ımızda birlikte kutlayacağımız bir gün olması bakımından çok önemlidir. KTAMS olarak biz buna çok önem veriyoruz. Bu karışık ve önemli duygularla 1 Mayıs’ı kutlayacağız. Umarım emeğe değer verdiğini söyleyen CTP’nin iktidarda olduğu bir dönemde, emekçilerin bu kadar ihmal altına alınmış olan kazanılmış hakları ve yasalara rağmen çalıştırıldıkları çok uzun süreler ve 1 Mayıs’ta çalıştırılmaları bir an önce son bulur. Ve bu ülkede emekçilerin hak ettikleri değerin yaşandığı bir yıl yaşarız.”

“Bizim için çok önemli bir farktır”

“Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların 1 Mayıs’ı birlikte kutlamaları, bizim için çok önemli bir farktır. Çünkü yıllarca dedelerimizden başlayan mücadeleyle ve başaramadıkları ama büyük önem verdikleri bu sorunun bizler tarafından el birliğiyle anlaşılmış olması ve mücadeleye yeni bir ivme kazandırması ve Kıbrıs sorununun çözümünde çok önemli ışıkların görüldüğü bugünlerde bu etkinliğin yapılmış olması bir o kadar önem taşımaktadır.”

“CTP artık bu soruna bir nokta koymalıdır”

“Özel sektörün 1 Mayıs’ta çalışmış olması, toplumun ve ülkemizin bir utancıdır. Yasalara rağmen bunların yapılmış olması çok önemlidir. Emeğin partisi olduğu söyleyen CTP’nin artık bu soruna bir nokta koyup bu sorunu çözmesidir. Bugüne kadar pek ışık tutmadı. Emeklerin budandığı dönemlerde sokaklara dökülenler, bugün bu sorunları çözmek için cimri davranmaktadır, bu da bizi üzmektedir. Umarım CTP, bir umut partisi iken umutların devam etmesi ve emekçilere değer verilen günlerin yaşatılması anlamında bir değer kazanır.”

********************************************************************

Sami Dilek: Sonuna kadar bu uğurda mücadele vereceğizsami-dilek

Kıbrıs Türk Kamu İşçileri Sendikası (KAMU-İŞ) Başkanı Sami Dilek, işçilerin hakları ile kazanımlarını daha ileriye götürme uğruna sonuna kadar onurlu, gururlu ve şerefli bir mücadele vereceklerini söyledi ve şöyle konuştu:

“Amerika’da işçilerin haklarını alması ile ilgili büyük bir mücadele verilmiştir. O mücadelede işçi hakları ölüm pahasına korunmuştur. O günün anısına, 1 Mayıs’ı işçi bayramı olarak her yıl kutluyoruz. İşçilerin haklarını iyi bir noktaya getirebilmek, çağdaş çalışma ortamını yaratabilmek çok önemlidir. Sendikaların yapmış olduğu mücadele de bu noktadadır. Sendikalarımıza, Allah ve çalışanlarımız inşallah güç verir ve daha da güçlenilerek, dünyanın ekonomik sıkıntılar içerisinde boğuştuğu bu dönemde, daha birlik beraberlik içerisinde mücadelemize devam ederiz ve sıkıtılarımızı da minimum noktaya getiririz. 1 Mayıs işçi bayramı, işçilerimize, dünya çalışanına hayırlı olsun diyorum. Kamu-İş olarak, bu uğurda sonuna kadar onurumuzla, gururumuzla, şerefimizle işçilerimizin haklarını, kazanımlarını daha ileriye götürme noktasında mücadele verecektir. Yıllardan beri, kazanımlarımız da ülke şartlarında en iyisi noktasındadır, bundan dolayı da gurur duyuyoruz. 1 Mayıs da, tüm işçilerimize, emekçilerimize hayırlı olsun diyoruz.”

“1 Mayıs’ın dini, ırkı olamaz”

“Rumlar ile birlikte kutlanacak olması nedeniyle, çalışan çalışandır, bunun dini, ırkı yoktur. 1 Mayıs tüm çalışanların bayramıdır. Bu yıl sözleşmelerimizden dolayı, bu konuyla ilgili bir program yapamadık. Bunu seneye bıraktık. Ya da yıl içerisinde çalışanlarımız için gereken etkinliği düzenleyeceğiz. Dolayısıyla bu yıl maruz görülmek istiyoruz.”

*************************************************************

Şener Elcil: Emek güçleri güçlerini birleştirmeliŞener Elcil..

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Başkanı Şener Elcil, emek güçlerinin çözüm ve barış adına güçlerini birleştirmesi gerektiğini söyleyerek, Kıbrıs sorununun çözümünün özel sektörde çalışan kesimlerin örgütlenmesinin önünü açacağını söyledi. Şener Elcil şöyle konuştu:

“Bizim temel sorunumuz Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğüdür. Bu sorununun varlığından özellikle emekçi kesimler çok büyük bir ızdırap duymaktadır. Bu Kıbrıslı Rumlar için de aynıdır. Tüm emek güçlerinin biraraya gelerek, çözüm, barış ve bu adanın birleştirilmesi için uğraş verilmesi mesajı vermek istiyorum. Ben inanıyorum ki, tüm emekçi kesimler ekonomik, sosyal ve çalışma yaşamı itibariyle çok iyi bir noktaya gelecektir. Kıbrıs sorununun varlığı özellikle emekçi kesimlerin milli duygularının sömürülmesini ve insanların çatışmasını getiren önemli bir olaydır. Siyasiler her iki halkın birbirine düşmesi için uğraş verirken, bunun sıkıntısını hep emekçi kesimler kanı ve gözyaşıyla ödemiştir. Bu yüzden 2014, 1 Mayısının neoliberal politikalara karşı mücadele ederken, aynı zamanda Kıbrıs’ın birleştirilmesi için çözüm ve barışın gelmesi için önemli bir dönüm noktası olduğuna inanıyorum. Özellikle 1958’den sonra ilk kez Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar ortak olarak 1 Mayıs’ta etkinlik yapıyorlar. Bu da bu ülkede yaşayan insanların çözüm ve barış istediğini beraber yaşamak istediğini ortaya koymak için önemli bir mesaj vermektedir diye düşünüyorum. Emek güçlerinin çözüm ve barış adına güçlerini birleştirmesi gerektiğini düşünüyorum.”

“Sermaye, emek sömürüsünü devam ettirmektedir”

“Ülkenin içinde bulunduğu konum itibariyle, sendikalaşmak ciddi bir takım engellerle karşılaşmaktadır. Özellikle adamızın kuzeyinin Türkiye tarafından kontrol edilmesi, adanın Kuzeyine iş gücünün kaçak olarak gelmesinin temel sebebidir. Maalesef, Kıbrıslı Türklerin siyasel iradesine bağlı bir yönetim anlayışı kurulmadığından dolayı, ülkedeki ganimetten nemalanan sermaye, ucuz emek sömürüsünü devam ettirmektedir. Kıbrıs sorununun çözümü özel sektörde çalışan kesimlerin de örgütlenmesinin de önünü açacaktır diye düşünüyorum. Emek piyasasının denetim altına girmesine sebep olacağını düşünüyorum.”

“Temel sebep Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğüdür”

“Bunu da temel sebebi Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğüdür. Çünkü mevcut duruma TC makamları göz yumuluyor. Türkiye’den buraya ucuz işgücü gelmesine göz yumuyorlar. Burada kaçak iş gücünün olmasına göz yumuyorlar. Tamamen siyasi sebeplerden dolayıdır. Kaçak iş gücüne ve emeğin örgütsüz olmasına göz yumuyorlar, sırf buradaki yerli sermayenin daha gelişmesi açısından buna önem veriyorlar.”

*****************************************************************

Hüseyin Güven: Tüm basın emekçilerini meydana bekliyoruzHüseyin GÜVEN

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB) Başkanı Hüseyin Güven ise, günün öneminden bahsederek, tüm basın emekçilerini, yıllar sonra bu yıl ilk kez iki toplumlu bir şekilde düzenlenecek mitinge katılmaya davet etti ve şöyle konuştu:

“1 Mayıs uluslar arası işçi, emekçi, çalışanların bir dayanışma günüdür. Bugün de çalışanlar, emekçiler hangi sektörde olursa olsun, basın sektörü de dahil, biraraya gelerek taleplerini ilgililere yönetenlere aktarır. Dolayısıyla 1 Mayıs’a basın emekçilerinin de yoğun bir şekilde katılması gerekir. Hatta belki bir gelenek haline getirilerek, 2 Mayıs’ta gazetelerin çıkmaması, dolayısıyla 1 Mayıs etkinliğine basın emekçilerinin katılmasına da olanak sağlanması doğru bir tavır olacaktır. 1 Mayıs’ta tüm basın emekçilerini, yıllar sonra bu yıl ilk kez iki toplumlu bir şekilde düzenlenecek mitinge katılmaya davet ederim.”

***********************************************************************

Tahir Gökçebel: Haklarımızı geri almanın bir başlangıcı

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Başkanı Tahir Gökçebel de, ilk kez Türk ve Rum sendikaların, 56 yıl sonra Taksim Sahasında ortak bir mücadele günü düzenleyeceğinin önemini vurgulayarak, 1 Mayıs ile ilgili şöyle konuştu:gökçebel4 (1)

“Olağan üstü şartlarda olan bir ülkede yaşıyoruz. Kıbrıs’ta çözüm ve barışın momentinin yakalandığına inandığımız bu dönemde, işçi sınıfının demokrasi, barış mücadelesini öne çıkartması bir gelenektir. Bunun yanında özellikle de neoliberalizmin büyük kitlelere dayattığı acımasızca sömürü, hak budama, insanca yaşam koşullarını ortadan kaldırma, özellikle etnik temelden uzak, ulusal ve uluslar arası dayanışmayla karşılık verme kaçınılmaz bir mücadele sürecidir. Çünkü bu dönemde bakıldığında, birçok hak budanmıştır, insanların yaşam kalitesi düşürülmüş, sosyal devlet ortadan kaldırılmıştır. Bunu ancak işçi sınıfının ortak mücadelesi ile geriletebiliriz. Sendikaların, etnik temelde ayrışmasından sonra, Kıbrıs’ta ciddi anlamda ortak mücadele yapılamadı, haklar da geliştirilemedi. Bu anlamda da, bunun başlangıcının yapılması, ileride güçlenerek, tüm dünyada hareketlenen bu karşı cevabın burada da örgütlenmesi önemlidir. Özel sektörde çalışanları ve tüm kesim işçileri Taksim alanına bekliyorum. Sözleşmesiz, iş ve maaş garantisi olmayan, sosyal yatırımları yatmayan tüm çalışanlara bu mücadele gününde sonsuz başarılar ve dayanışmalar dilerim. Örgütlenmenin ve bu hakları geri almanın bir başlangıcı olarak almaları ve sesimizi daha yüksek çıkarmanın çağrısını yaparız.”

“Heyecanlı olmamız gerekir”

“Neoliberalizmin, uluslar arası sermayenin yaptığı saldırılara, ancak ulusal temelde ve uluslar arası temelde çok güçlü dayanışmalarla cevap verebiliriz. Irkçılığı ve şövanizmin yükseldiği bir dönemde, mücadeleyi zehirleyen, prespektifini daraltan bir biçimdi. Bu nedenle heyecanlı olmamız gerektiğini düşünürüm. Çünkü birlikte mücadele edilmediği sürece, bu ülkede koşulların değişmeyeceğini düşünürüm. Bu açıdan heyecanlıyım ve 58 yıl sonra ortak mücadele günü olarak bunu birlikte organize etmeyi çok olumlu görürüm.”

****************************************************************

Savaş Bozat: Utanılacak bir durumdur  bozat

Belediye Emekçileri Sendikası (BES) Başkanı Savaş Bozat, memleketi idare ettiğini savunduğu sayıştaylık ve savcılığın, emekçileri mahkeme koridorlarında süründürmesinin utanılacak bir durum olduğunu söyledi ve şöyle konuştu:

“1 Mayıs’ın doğuşundan bugüne kadar yaşanan süreçte bugün itibariyle biz hala daha o doğuş yıllarını yaşar durumdayız. Bu süreçte de gelin görün ki memleketi idare edenler, ne siyasi partiler ne de yasalara uyan bakanlıklar değildir. Bilhassa belediyecilik anlamında; savcılık ve sayıştaylık idare etmektedir. Halkın seçtiği bu insanların, emekçiyi mahkeme koridorlarında süründürmesi gerçekten utanılacak bir durumdur. Bunların biran önce düzeltilmesi için de en kısa zamanda bu barış sorununun giderilip, birleşik bir Kıbrıs’ta elele vereceğimiz daha nice 1 Mayıslar demekten başka bir çarem yoktur. 56 yıldan sonra ilk defa kutlayacağımız bu 1 Mayıs’ın bu şekilde bir anlam ifade etmesi ve Kıbrıs Türkü’nün önünün açılmasını diliyoruz.”

“Seneye birleşik bir Kıbrıs çatısı altında kutlanılsın”

“Kıbrıslı Türkler’in Kıbrıslı Rumlar ile birlikte kutlanması konusunda ise, dünya sendikalar federasyonunun içinde bulunan 5 sendikadan biriyiz. Bunun organizasyonunun da içinde bulunma şerefine erdik. İnşallah bundan sonraki süreçte hep birlikte kutlarız. Seneye inşallah birleşik bir Kıbrıs çatısı altında kutlanılır. Sendikamız da tüm üyeleri ile birlikte, Kuğulu Park’ta buluşup Taksim Sahası’na gideceğiz”

*******************************************************************

Hürrem Tulga: Bugüne kadarki ayıbı gidermiş oluyoruzHürrem Tulga

Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO) Başkanı Hürrem Tulga da, 1 Mayıs’ların anlamının her geçen gün biraz daha artacağını söyleyerek, şöyle konuştu:

1 Mayıs, 18’inci yüzyıldaki gibi anlamını korumaya devam ediyor ve anlamını korumaya da devam edecek. Eşitlik, adalet daha iyi koşullarda yaşama arzusu içerisinde 1 Mayıs her yıl olduğu gibi bu koşullarda olmaya devam edecek. Tüm dünyada 1 Mayıs uluslar arası bir gün olduğu düşünülürse, en azından bugüne kadarki ayıbı gidermiş oluyoruz. Türkiye, Avrupa, Amerika, Afrika halklarıyla birlikte kutlanan bir gün olan 1 Mayıs, Kıbrıs’ta Kıbrıslı Rum ezilenlerle de birlikte niye kutlanmasın ve birlikte mücadele edilmesin? Ülkede yoksullar, üreticiler açısından bakıldığı zaman giderek sorunun büyüdüğü ortada. Düzenlemelerin olmamış olması, çalışanların haklarını talep etmemiş olması büyük bir sorun. Çalışanlar tarafından yeterince dile getirilmeyen sorunlarda sonuç alınamamıştır. Esnaf Zanaatkârlar Odası olarak bu konudaki ısrarımız geçmişte olduğu gibi sürecek. Devletler, genellikle zayıf ve yoksul olan kesimlerin yanında durmaz, güç odaklarının çerçevesinde politika yapar. Bu da devam ettiği sürece, 1 Mayıs’ların anlamı her geçen gün biraz daha artacak.”

*****************************************************************

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA