SEKSAPEL VE UCUZ ŞÖHRET

[caption id="attachment_24474" align="alignleft" width="100"] OSHAN SABIRLI[/caption] Ben hayatım boyunca playboy olamadım. Onun bahsettiği “bitli playboy” olmadığıma da eminim. Bu konuya girip onun reklamını da yapmamayı düşünüyordum. Ancak iş uzayınca ve sık sık mini etekli, bacak şovlu Arzum Uzun fotoğrafları karşıma çıkmaya başlayınca konuya değinmek elzem oldu. Ne demişler “başarıya giden tüm yollar mübahtır”. Bu hanım kızımız ise anlaşılan başarı için ya sansasyon, ya da bacak şov yaparak gündem olmaya çalışıyor. Seksapel ve şöhretin üzerine bir de sınırlarını bilemeyen bir şahıs çıkınca her şey daha da karışıyor. Kıbrıs ile ilgili söylediği şeylerin ise “nereden reklam yapabilirim” yaklaşımından başka bir şey olmadığı ortada. Hürriyet’in Kıbrıs Temsilcisi Ömer Bilge ile ilk tanışıklığım zaman, 2003 – 2004 yıllarına denk geliyordu. Doğan Haber Ajansı’nın Kıbrıs Temsilcisi olmuştum. Dağınıklığım ve can sıkar derecede rahatlığım ile sevgili Hüseyin Altan’a benzetiliyordum. Hüseyin ise Hürriyet’ten, BBC Türkçe Servisi’ne transfer olmuştu. Ömer, Kıbrıs’a alışmaya çalışıyordu. Kıbrıs’a dair ilk nasihatleri kendisine Hüseyin Altan vermişti. İlk nasihatte Kıbrıs insanının hoşgörüsü ve samimiyeti anlatılmıştı. Tabu olarak ise, Kıbrıs ağzı konusuna eleştiri yapılmaması öğütlenmişti. Ömer bu nasihati çok sevdiğini ve ne kadar doğru olduğunu birçok kez ifade etti. Birçok Türkiyeli’nin “komik” bulduğu Kıbrıs ağzının eleştirilmesi ülkenin tabusu sayılırken, konuşma şeklimizin, ülkemizin renklerinden olduğunu kabul edemeyenler, hassasiyeti bilmeyenler, zaman içerisinde büyük tepki gördü. Gelelim Arzum Uzun’a. O Kıbrıs inanını ne kadar tanıyor bilmiyorum. Türkiye’de bir kitap çıkarmış ve Kıbrıs’ın kızlarına da değinmiş. Gece hayatına dair farklı taktikler ve jargonları öğretmiş kitabında. Üstelik şahit olduğu şeyleri yazmış. Kitapta ‘Kıbrıslı kız’ deyimini de anlatmış ve “Uzaktan görürsün, aa ne güzel dersin, ağzını bir açar gapçez, gitcez, domatçık der. Uzaktan sevmek en güzeli dersin” diyormuş. Başka ne söylüyor bilmiyorum. Kitabı henüz okumadım. Kıbrıs insanının başarısını gördü mü, Kıbrıs’ın çalışan kadınını, üreten kadını, çiftçi kadınını, savaşmış kadınını gördü mü merak ettim. Yok iş Kıbrıs kadınını tavlamak ise onun “kültürünü” sorguluyorum. Ülkemizde de lezbiyen ilişkilerin olduğu gerçeği var. Homofobik değilim, saygım sonsuz. Arzum hanımın cinsel tercihlerini de bilmiyorum ama onun kadınlar hakkında deneyimleri varsa ve tavlama sanatı üzerine yazmışsa verebileceği tek kişisel yorumu, lezbiyenlik üzerine olabilir. Kıbrıs’ın “Bitli playboyları”na da değinmek isterse, kendisine ülkemizde ülkenin farklı kesimlerinden faydası olabileceğine inandığım Kıbrıs erkekleri var. Onlarla ilgili yazması sanıyorum daha doğru olacak.

  GÖZE ÇARPANLAR Sayın Kıymet Karabiber, Festival Komitesi Başkanı olarak size, Kıbrıs Tiyatro Festivali ile ilgili şikayetlerimizi, hem gazeteci hem de vatandaş olarak erkenden iletmek arzusundayız. Festival için endişemiz biletlerin yeniden erkenden tükenmesi olacak. Umarız bu yıl tiyatro severler festivali eksiksiz takip edebilirler. Sayın Ersin Tatar, akıllı sayaç ihalesinde yaşanan krizlerin en sonunda tatlıya bağlanması sizin gibi deneyimli bir ekonomist tarafından da onay alınca anlaşılan bu kez iyi bir iş başarıldı. UBP’de en çok çalışan ve neredeyse tek çalışan vekil izlenimi veriyorsunuz, umarız bu diğer partilileri rahatsız etmiyordur. Sayın Ahmet Benli, hayvan severlerin heyecanla beklediği hayvan barınağı projesi ile tüm ülke belediye başkanlarına örnek olacağınızı görüyoruz. CTP’nin amiral gemisi konumundaki Gönyeli’nin başarılı icraatlarını merakla bekliyoruz. Sayın Teberrüken Uluçay, ülkede binlerce kişinin gözü İçişleri Bakanlığında. Yeni aflar ile ilgili yapılan çalışmaların bir an önce sonuçlandırılması bekleniyor. Af konusuna uygun bir çözüm bulmanız durumunda kabinenin en çok takdir gören bakanı olacağınızdan şüphe yok. Sayın Ali Çıralı, hellim tartışmalarını sanıyoruz daha çok yapacağız. Baklava, Türk kahvesi, Türk Hamamı gibi lokasyon bazlı ürünlerdeki krizlerden sonra, Rumların girişimlerine karşın kendimizi de sorgulamalıyız. Bizim devletimizin bu ürün hakkında yeterince çalışma yapmadığını gayet net ortada. Umarız sanayicilerimiz, ürünlerine bundan sonrası için baskı unsuru oluşturur. Sayın Haşim Volkan, bu güne kadar yapılan aptalca su, buz ve şov oyunlarına çok güzel bir cevap verdiniz. Ülkede susuzluktan kıvranan binlerce sokak hayvanı varken, kova, su ve buzun şovdan ziyade sokak hayvanlarına faydalı olduğunu görebiliyoruz. ALS hastalarına parasal yardım yapılsın, hayvanları ise bizce de susuz bırakmayalım.  

  ESKİ FOTOĞAFLAR Bir zamanlar Köfünye ve Köfünye’nin gençleri 1960’lı yıların 2’inci yarısı. (Vasfi Baybora’nın arşivinden)          

  ÖDÜLLÜ FOTOĞRAF Oded Balilty, 1 Şubat 2006 Bu fotoğraf İsrail’in Batı Şeria bölgesindeki Amona şehrinde çekildi. İsrail hükümeti bölgeye izinsiz yerleşen halkı çıkarmak için silahlı kuvvetlerini Amona’ya yolluyor. Yalnız bir Yahudi kadın ise tek başına tüm gücü ile polis kuvvetlerine karşı koymaya çalışıyor.