ŞEHİTLİK ZİYARETİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Kıbrıs Sorunu, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rumlarının acıları üzerine kemikleşen bir sorundur.  Üstelik savaşlarda ölenlerin, kaybolanların, bu acılarla büyüyen çocukların ve eşlerin de sorunudur Kıbrıs Sorunu. Kıbrıs Sorunu’na çözüm bulmak için müzakereciler düzeyinde çalışmalar yapılırken, dün farklı bir tartışma gündeme damgasını vurdu. BKP ile AKEL heyetleri, Muratağa Sandallar ve Atlılar Şehitlikleri’ne ziyaret gerçekleştirmeye çalıştılar. Aslında bu ziyaret ile kafalara yeni sorular takıldı, tansiyon yükseldi ve gerginlik yaşandı. Sabah saatlerinde sınırın öte yanında da ziyaretler vardı. Ortak düzenlenen etkinlikte, Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan ve AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianou önderliğinde, her iki partinin gençlik örgütleri ve üyeleri hazır bulundu. Heyetler, ilk olarak Kıbrıs’ın güneyindeki Lefkoşa Constantiniou ve Eleni Mezarlığı’nda bulunan ve 20 Temmuz’da hayatlarını kaybeden Kıbrıslı Rumların mezarlarını ziyaret ederek çiçek bıraktı ve basına açıklamada bulundular. Daha sonra ise Atlılar Toplu Mezarlığı ziyaret edilerek, mezara çiçekler bırakıldı ve saygı duruşunda bulunuldu. İşte bu noktadan sonra gerginlik yaşandı, heyet, bazı köylülerin tepkisi ile buluştu. Üstelik göz göre göre gerginliğin tırmandığını gördük. Aslında amaçlanan tepki görmek ve bu şekilde medyada yer bulmak değildi belki ama ortaya doğal bir tepki çıktı. Ancak amaç eğer iddia edildiği gibi ortak acılara dikkat çekmek ve Kıbrıs’ta bir barışa katkı yapmak iseydi beceriksiz bir organizasyonda, o bölgede yaşayan insanlarımızın, BKP ve AKEL tarafından provoke edildiğini tüm samimiyetimle söyleyebilirim. Bu ziyaret, gözlem amacı ile olsa, gazetecilere haber verilmeden, sessiz sedasız da yapılabilirdi. Benim de defalarca gittiğim, defalarca önünden geçtiğim bu şehitliklerde bir anda bu kadar çok tepkili insanının buluşması böylece mümkün olmayacaktı. Ötesinde, amaç kameralar önünde açıklama yapılması ise onun yöntemi belli ki bu değildi, bu şekilde olmamalıydı. Açıkçası orada olan tepkiyi tam anlamı ile anlayabilirim. Önceden iyi organize olunan, muhtar ile köy sakinleri ile iyi bir diyalog ortamında ziyaret gerçekleşseydi, Kıbrıs’ın AKEL Genel Sekreteri’nin bu ortak acıyı yerinde görmek, bu köylülerin ve savaşın acılarını paylaştığını bildirmek, Rumların bu toplu mezarları görmezden gelmediğini vurgulamak istendiği söylense, sonuç bu şekilde olmayacaktı. Üstelik, provokasyon yapmak isteyebilecek, olaya müdahil olmaya çalışacak ve tepki göstereceklere bu kez köylüler en sert şekilde yanıt verecekti. Kıbrıs’ta barışa, çözüme ve farklılıklarımıza sahip çıkmamız gereken bir dönemdeyiz. Hal böyle olunca barışa katkı yerine çatışma kültürüne fırsat veriliyor. Diyalog penceresini açtığımız zaman sorunları çok daha kolay aşabileceğimize inanıyorum.