ŞEHİT ER ALLAHVERDİ KILIÇ ANILDI

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde askerlik görevini yerine getirirken, 8 Eylül 1996 tarihinde nöbet sırasında Rum askerleri tarafından vurularak şehit edilen Piyade Er Allahverdi Kılıç, şehit edilişinin 25’inci yıl dönümünde düzenlenen törenle anıldı.

Güvercinlik’te Allahverdi Kılıç’ın şehit edildiği nöbet kulübesinin önünde düzenlenen törene, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, 28.Tümen Komutanı Tuğgeneral Taner Uysal, UBP Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre, Gazimağusa Kaymakamı Kemal Serpal, Beyarmudu Belediye Başkanı İlker Edip ve Allahverdi Kılıç’ın ailesinin yanı sıra bazı dernek temsilcileri, askeri ve sivil yetkililer ile vatandaşlar katıldı.
Protokol sırasına göre çelenklerin konulması ile başlayan tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile devam etti.
Törende daha sonra Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Genel Başkanı Gürsel Benan ve 4. Piyade Alay Komutanlığı’ndan Piyade Üsteğmen Sami Özbayrak konuşma yaptı.
Tören, din görevlisi tarafından dua okunmasının ardından sona erdi.
BENAN
Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benan törende yaptığı konuşmada, 8 Eylül 1996 tarihinde nöbet sırasında Rum askerleri tarafından vurularak şehit edilen Piyade Er Allahverdi Kılıç’ı bir kez daha saygı ve rahmetle andı.
Şehit ve gazilere minnet ve şükran duygularını ifade etmenin en büyük görevleri olduğunun altını çizen Benan, Anavatan Türkiye ile birlikte yıllarca sürdürülen görkemli bir mücadelenin sonucu olarak KKTC’nin kurulduğunu ifade etti.
Şehitler vererek, sahip olunan cumhuriyeti korumak ve kollamanın en büyük görevleri olması gerektiğini vurgulayan Benan, “Kıbrıs Türkü’nün adadaki varlığını yok sayan propaganda karşısında asla kararsızlık göstermeyeceğiz. Batının adadaki Türk varlığını hiçe sayan baskıları önünde asla boyun eğmeyeceğiz” dedi.
Kıbrıs Türkü’nün sürdürülmekte olan davada haklı ve eskiye göre daha güçlü olduğunu dile getiren Gürsel Benan, Anavatan Türkiye’nin 20 Temmuz 1974’te adaya müdahale etmesiyle, Türk ordusu sayesinde adaya barış geldiğini kaydetti.
Türkiye ve Türk ordusunun adadaki barışın en güçlü ve güvenilir garantisi olduğuna vurgu yapan Benan, Mutlu Barış Harekâtı ile yalnız Türklerin değil Rumların da can, mal ve güvenliklerinin koruma altına alındığını söyledi. Adaya gelen Türk askeri ile Kıbrıs adasında 47 yıldır barış ve huzurun hâkim olduğunu ifade eden Benan, bugün Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet olduğunu vurguladı.
Egemen eşitlik temelinde Türkiye’nin garantörlüğü altında iki devletli çözümün müzakere edilmesinin zamanının geldiğini belirten Benan, “Artık adada diplomasi oyunlarına tahammülümüz kalmamıştır. Kıbrıs meselesinde tek mağdur vardır o da yıllardır yok sayılan hakları gasp edilen Kıbrıslı Türklerdir” şeklinde konuştu.
Kıbrıs Türk halkının barışın hâkim olduğu bir dünya arzuladığını dile getiren Benan, masa başında Kıbrıs’ta var olan gerçeklerin dikkate alındığı bir çözüm için çaba sarf edildiğini söyledi. Yapılacak bir anlaşmanın temelinin KKTC’nin temeline dayanması gerektiğini dile getiren Benan, “Rumlar, Kıbrıs’ı alıp kaçamayacaklarını, AB yoluyla Yunanistan’a bağlamayacaklarını, Kıbrıs’ta Türk’e hükmedemeyeceklerini anladıkları zaman uzlaşma olanakları kendiliğinden doğmuş olacaktır” dedi.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Hangi İstiklal vardır ki yabancıların nasihatleri ile planlarıyla yükselebilsin. Tarih böyle bir olayı kaydetmemiştir” sözünü de hatırlatan Benan, şehitlere seslenerek, geçmişi asla unutmayacaklarını, vatan aşkıyla bayrak uğruna, cumhuriyet yolunda hep dimdik ayakta duracaklarını belirtti.
“Ne toprağımızdan, ne bayrağımızdan ne de Anavatan Türkiye’den asla vazgeçmeyeceğiz” vurgusu yapan Benan, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve bütün şehitleri rahmetle, gazileri şükran ve minnetle andı.

ÖZBAYRAK
Piyade Üsteğmen Sami Özbayrak da konuşmasında, şehitler ve gaziler vererek, sahip olunan devleti ve cumhuriyeti korumak ve kollamanın mücahit olarak en başta gelen görevleri olduğunu belirtti.
Vatan savunması görevini azim, inanç ve kararlılıkla gerektiğinde hiç düşünmeden canlarını feda ederek, yerine getirmeye devam edeceklerini vurgulayan Özbayrak, “Ne mutlu bizlere ki bugün özgür vatanın, onurlu bir cumhuriyetin ve dalgalanan bir bayrağın sahibiyiz” dedi.
“Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ve Mutlu Barış Harekâtı olmasaydı bugün kendi kaderimizi tayin etme hakkımız, egemenliğimiz, siyasi eşitliğimiz ve devletimiz olmayacaktı” vurgusu yapan Özbayrak, “Kendi devletimizde kendi yöneticilerimizi değil sadece azınlık temsilcilerini seçecektik, Enosis uygulamaları sonucunda da yok olacaktık” ifadelerini kullandı.
Dünyaya seslenen Sami Özbayrak, yıllardır süren ve Kıbrıs Türkü’nün adadaki varlığını yok sayan Rum propagandası karşısında asla kararsızlık göstermeyeceklerini ve batının adadaki Türk varlığını hiçe sayan baskıları karşısında boyun eğmeyeceklerini belirtti. Özbayrak, “Çünkü biz davamızda haklıyız aynı zamanda da güçlüyüz” dedi.
Kıbrıs Türkü’nün haklarını sonuna kadar koruyacaklarının altını çizen Sami Özbayrak, “Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi bağımsızlık bizim en yüksek karakterimizdir” şeklinde konuştu.
20 Temmuz 1974’te Türkiye’nin uluslararası garantörlük hakkını kullanarak, yüzyılın en haklı, en meşru harekâtını gerçekleştirdiğine vurgu yapan Özbayrak, Kıbrıs Türkü’nün en temel hakkı olan yaşam hakkının güvence altına alındığını, adaya barışın getirildiğini kaydetti.
“Gerekirse bağımsızlık uğrunda daha nice Allahverdileri şehit vererek, dimdik ayakta durmaya, haklarımızı savunmaya devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” diyen Özbayrak, vatan topraklarını canları pahasına, “ölürsek şehit, kalırsak gazi” anlayışıyla korumaya, al bayrağı göklerde dalgalandırmaya devam edeceklerini belirtti. 
Vatan toprakları uğruna canlarını feda eden tüm şehitleri rahmetle, gazileri şükranla anan Sami Özbayrak, “En son Türk askeri kalıncaya kadar kutsal vatan toprakları korunacak, şanlı bayrağımız şehitlerimizin ebedi istirahatgahları üzerinde dalgalanmaya devam edecektir” dedi.