SANER: RUM TARAFI DÜNYAYA KIBRIS SORUNU 1974’TEN SONRA BAŞLAMIŞ GİBİ AKSETTİRİYOR

Başbakan Ersan Saner, Kayıp Şahıslar Komitesi Kıbrıslı Türk Üyesi Hakkı Müftüzade’yi kabul etti.

Kabulde konuşan Müftüzade, pandemi döneminde çalışmalarda bazı duraksamalar yaşandığını ifade ederek, Mart ayı sonrası ise çalışmaların yeniden hız kazandığını kaydetti.

Müftüzade, komitenin iki toplumlu olması nedeniyle, kazıların Rum arkeologlarla birlikte sürdürüldüğünü anımsatarak, şu anda 7-8 yerde kazıların devam ettiğini ve 6 kişiye ait kalıntıya ulaşıldığını söyledi.

Müftüzade, kazılara hız vererek, daha fazla kalıntıya ulaşılması için çalışmaya devam edeceklerini de dile getirdi.

Başbakan Ersan Saner de, Müftüzade’ye yeni görevinde başarılar dileyerek, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin; Kıbrıs Türk halkının 1963-1974 yılları arasında yaşadığı sıkıntıların gün yüzüne çıkmasında çok büyük bir görev üstlendiğini söyledi.

Başbakan Saner, Rum tarafının, Cenevre görüşmelerinde tüm dünyaya Kıbrıs sorunu 1974’ten sonra başlayan bir sorunmuş gibi aksettirdiğini vurgulayarak, “Ancak kayıp şahıslar dediğimiz şahıslar Kıbrıs Türk tarafında özellikle 1963 yılından sonra ve 1964 yılında da Birleşmiş Milletler’in tek taraflı olarak Kıbrıslı Rumları, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sahibi olarak ilan etmesi sonrasında ortaya çıkan ve 1974’e kadarki süreç içerisinde kaybolan vatandaşlarımızdır. Rumların ise ağırlıklı olarak kayıpları olduğunu iddia ettikleri nokta, 1974 Mutlu Barış Harekatı’nda çarpışma sırasında hayatlarını kaybeden insanlardan oluşmaktadır” dedi.

Müftüzade’den, 1963-1974 yılları arasında hayatını kaybeden Kıbrıslı Türklerin, Kayıp Şahıslar Komtesi’ndeki raporlara göre durumlarıyla ilgili bilgi isteyen Saner, bunun yanı sıra komiteden ayrı talepleri daha olduğunu söyledi.

Saner, Kıbrıslı Türk Milletvekili Cengiz Ratip’in 1962’de kaybolduğunu anımsatarak, o günden bu yana hiçbir emaresine rastlanmadığını dile getirdi.

Saner, “Parlamentoda olan bir Kıbrıslı Türk milletvekilinin kayıp olması, tabi ki hiçbir Kıbrıslı Türk vatandaşımızın kayıp olmasının kabul edilmesi mümkün olmamakla birlikte, devletin kendisine vatandaşının haklarını koruması, onların dertlerini parlamentoya taşıması konusunda da dokunulmazlık zırhı vermiş olmasına rağmen kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Bu çerçevede Kayıp Şahıslar Komitesi’nin ivedi bir girişim yapmasını, çünkü konu bilhassa şahsım tarafından da AKPA toplantılarında Avrupa İnsan Hakları Komiseri’ne de, Genel Kurul’da sözlü olarak sormama rağmen, bu konuda tarafıma herhangi bir bilgi ulaşmamıştır” dedi.

Kayıp Şahıslar Komitesi Türk üyesinin, kayıp milletvekili konusunda özellikle girişim yapmasını arzu ettiğini ifade eden Başbakan Saner, “İnanıyorum ki bu konudaki çalışmalarınızın neticesini ileriki süreçte bizlerle paylaşarak durumun ne olduğunu tüm halkımızla paylaşabileceğiz” dedi.

Başbakan Ersan Saner, kabulü sırasında Rum lider Nikos Anastasiadis’e de çağrıda bulundu;

“1962 yılında kaybolan Türk milletvekilimiz için ne yapacaklar? Anastasidis’ten bunu özellikle duymak istiyorum”

Müftüzade de şöyle dedi:

Müftüzade, bu konunun gündemde olduğunu kaydederek, 2-3 kez kazı yapıldığını, ancak Ratip’le ilgili kalıntıya ulaşılamadığını söyledi.

Bu konuyla ilgili bir girişimleri daha olacağını belirten Müftüzade, pandemiden dolayı Güney’e geçişlerin olamaması nedeniyle konunun bekletildiğini, ancak bu konuda çaba harcamaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.