Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa milletvekili Ersin Tatar, “ Rum liderliğinin hala Türk ve Türkiye düşmanlığı yaptığına” dikkati çekti ve “ Rum Temsilciler Meclisi’nin PKK’nın terör örgütü listesinden çıkarılması, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması kararını” kınadı

Tatar, “ Türkiye ile dost olmayan, Türkiye’nin düşmanlarına, hele hele terör örgütlerine destek veren Rumlar’ın Kıbrıs Türk Halkı ile samimi bir ortaklık istediğine inanmanın imkansız olduğunu” vurguladı.

Ersin Tatar açıklamasında şunları kaydetti:

“ Rum tarafının Kıbrıs görüşme süreci, Kıbrıs Türk Halkı’nın Türkiye konusundaki hassasiyeti umurunda bile değil. Bunun en açık örneği Rum Temsilciler Meclisi’nin terör örgütü PKK ve ele başı Abdullah Öcalan konusunda aldığı son karardır.

Rum tarafı sırf Türkiye’ye düşmanlık olsun diye 10 binlerce kişinin ölümüne neden olan bir terör örgütüne destek çıkmaktan bile geri kalmıyor. Oysa bilmelidirler ki Türkiye’ye düşmanlık yapmak demek Kıbrıs Türkü’ne düşmanlık yapmak demektir.

Rum tarafı terörizme destek çıkmakla insanlığa karşı da suç işlemektedir. Terörizmin hangi gerekçe ile olursa olsun masum gösterilemeyeceğini, desteklenmemesi gerektiğini bile göz ardı eden Rum tarafının gün gele Kıbrıs Türk Halkı’ne ne yapabileceği iyi düşünülmelidir.

O yüzdendir ki bizler, hiç bir koşulda, Türkiye’nin Kıbrıs’ta gerektiği kadar asker bulundurması ve Kıbrıs Türkü’nün can ve mal güvenliği söz konusu olduğunda tek taraflı askeri müdahalede bulunabilmesi konusunda kesin ısrarlıyız. Bu konuda en küçük bir taviz verilmesini, esnekliklik gösterilmesini asla benimsemeyiz.

Kimse kimseyi kandırmasın. Rum tarafı barışa hazırlanmıyor. Bunun bariz göstergelerinden biri de Rum Milli Muhafız Ordusu’na 3 bin profesyonel asker alınması işlemlerinin görüşmelerin devam ettiği, 2016 yılı sonuna kadar bir antlaşmaya varılmasının hedeflendiği bir dönemde sonuçlandırılmasıdır.

Rum tarafı hidrokarbon yatakları konusunda da Kıbrıs Türk tarafı ile Türkiye’ye düşmanlık yapmakta, tahrikkar bir tutum izlemektedir. Anastasiades bir taraftan Sayın Akıncı ile görüşme masasında oturmakta diğer taraftan Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Alanı’nda yer alan bir parsel için ihaleye çıkma kararı almakta, Kıbrıs Türk tarafının tüm uyarı ve önerilerini ise kulak ardı etmektedir.

Bu nasıl bir barış sürecidir ki, Rum tarafı ortağı olması muhtemel Kıbrıs Türk Halkı ile onun büyük değer verdiği Türkiye’ye hidrokarbon olayında düşman muamelesi yapmakta, gerçekler ortadayken Mısır ve İsrail’i de işin içine katarak bizlerin aleyhine gelişmeler yaratmayı planlayabilmektedir.

Bu nasıl bir barış arayışıdır ki Rum lideliği profesyonel bir ordu için oldukça yüksek sayılabilecek sayıda asker alıyor?

Bu nasıl barış sürecidir ki Rum Temsilciler Meclisi PKK terör örgütüne destek kararı alabiliyor?

Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı en kısa sürede bu soruların yanıtlarını Kıbrıs Türk Halkı’na ve Türkiye kamuoyuna vermelidir”