SAHİBİNE MESAJLAR
Taner ULUTAŞ
20 Temmuz 2015 Pazartesi 16:36
Sayın Faiz Sucuoğlu Turizm Bakanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Duyduğumuza göre hasta olan Turizmi iyileştirmek için çantanızı alarak bakanlığa gitmişsiniz. Aman Sayın Bakanım. Yaman Sayın Bakanım, bu yeni bir doğum değil, bugüne kadar genle bakanlar Turizmi 9 doğurttu. Eh sizde Turizmin içinde doğdunuz, büyüdüğünüz için Turizmi bir doğum uzmanı olarak 10’ncu defa doğurtacaksınız. Hayırlısı olsun. ** Sayın Ersin Tatar eskiden bizler Mücahitlik yaptığımız sıralarda A 4 vardı. Su ile soğuyan ‘Durdura’lardan da bahsediliyordu. Bakıyorum Şarjörü takmış ve daramalı tüfek gibi ortalığı darayıp duruyorsunuz. Göz, gez, arpacık diyerek Allah ne verdiyse parti marti gözetmeksizin kurşunu fında ediyormuşsunuz. Aman dikkat et bakanlık koltuğunu daradın un ufak ettin. Bukez parti başkanlık koltuğu da bu daramalardan nasibini almasın ** Sayın Sunat Atun, daha siftah bismillah demeden sana yönelik yaylım ateşleri başladı. Çevrenin kırık ve çıkıklarını düzelteceğim iddiası ile gelen kırıkçı ve çıkıkçı bakanımızın kırıkları kangrene, çıkıkları da beter hale getirerek bay bay dedi. Kişinin yaptığı iştir aynası lafa bakılmaz derler. Eskiden yaptığınız işi görüp bu meyve ağacı yine iyi meyveler verecek diye düşünenlerin ağacı taşlaması bence normaldir. Ama asıl normal olmayan kanatlarınız altına aldıklarınızın sizin kanatlarınızı yolmaya çalışmasıdır. ** Sayın Kemal Dürüst, tam bölgedeki oy deposu konumundaki insanların kapsama alanından çıkarken, bakanlığın kapsama alanına girmeniz zamanlama açısından mükemmeldi. Şener hocanın ‘Kemaneci’den bakan olmaz iması sanırım size yönelik bir açıklama değildi. Benim bildiğim siz kemancı değil flütçüydünüz değimli? ** Sayın Şener Elcil YÖDAK ile ilgili son göndermeyi ‘Saray’a yolladınız. Bilmiyorum Saray kulağındaki tıkacı biraz gındırır ve söylediğinizi duyarsa GÖKÇE isimli KUŞ Ökseye yakalanır. Haaa kusura bakmayın ama bir yanlışınızı düzeltmek durumundayım. Sayın Dürüst Keman uzmanı değil. Flüt uzmanıdır. Keman resitali yerine ‘Flüt’ resitali verir. Yani biz eskilerin dediği gibi ‘Zurna’ çalar. Ama müsadenizle zurnanın son deliği mi yoksa ilk deliğimi olacağını yakında göreceğiz. ** Sayın Kaan Kaner öncelikle Yenicami başkanlığın hayırlı ve uğurlu olsun. Binbir türlü işin arasında başkanlığı kabul etmen büyük fedakârlık. Kulüp başkanlığı zor zenaat Kaan. Önce zamanından dilim dilim keser kulübe verirsin. Sonra cebine bir musluk bağlar, kulübün kasasına boca edersin. En sonunda da bu büyük fedakârlıklar sonunda beste ve güftesi namınıza düzenlenen ‘Küfürlü Hicaz’ faslından nağmeleri dinlersin. Ama Yenicami sevgisi nedeni ile bunlara katlanılır be Kaan. ** Sayın Ali Başman bu yıl Lig Şampiyonluğu tacını takacak KKTC Güzellik Kraliçesi bizim olacak diyormuşsun. Vallahi güzellik kraliçesini kim istemez başkan. Ama geçtiğin yerlere dikkat et. Özellikle kapı yanından geçerken gözlerini dört aç. Kapı arkasında Yenicami saklanmış seni bekliyor. Sen geçerken badyayı atıp Güzellik kraliçesini kapıp kaçacakmış diyorlar. Bizden söylemesi. Sayın Hasan Sertoğlu adın gibi sert ve kimseyi takmadan kararlar almaya devam ediyorsun. Futbolda devrim yapmak için geldin ve yapmaya da devam ediyorsun. Hariçten gazel okuyanlara aldırmadan yeni bir karara daha imza attın. Başkan ”Önüne çıkana engel dersen, takılıp düşersin; basamak dersen, bir basamak yükselirsin” sen engelleri boş verip basamakları çıkmaya devam ediyorsun. Boş ver yola devam et. ** Sayın Özdemir Tokel, hayrola Sayın Serdar Denktaş ile ipler kopma noktasına gelmiş diyorlar. Serdar Denktaş Alayköy’de alarma geçerken, sen de karşı cephede kırmızı alarmda bekliyormuşsun. Ekonomi bakanı değişti. 1. Alayköy Meydan muharebesini bu nedenle kazanabilirsin. Eeee serde nede olsa eski UBP’li olmak var. Sevgili Özdemir Atalarımız bir insana tamamen güvendiğinizde iki sonuçtan birini elde edeceğiniz kesindir. Ya yaşam boyu dost, ya hayat boyu bir ders der. Sanırım sende dersini fazlası ile aldın. ** Sayın Ünal Üstel çok değerli annenizi kaybetmişsiniz. Merhumeye Tanrıdan rahmet, sizlere de sabır dilerim. Sayın Üstel hayat, bir fotoğraf makinesi objektifi değil. Ne yazık ki; her karesinde gülemiyorsun. Bazen de insanı işte böyle ağlatır. ** Sayın Hürrem Tulga, son zamanlardaki açıklamalarınız tam yerinde ve tamda zamanındaydı. Hükümete aç gözünü uyandır canını esnaf elden gidiyor yollu mesajınız cuk diye yerine oturdu. Ama anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az misali anlarlarsa tabi. ** Sayın Afet Özcafer dürüst ve çalışkan bir kadın milletvekili olarak millet sizi ve sizin gibi bastığı yerden ses getiren siyasetçileri yeşil altlı mum ile arıyor. Bankada Müdür, Diyanellos Sigara Fabrikasından bozma Meclisi Mebusanda Milletvekilliği derken, milletin yaptığı büyük hata sonunda vekillikten ayrıldınız. Yerinize gelenler birkaç kişi hariç yerinizi dolduramadı. Meclisi Mebusanın kapsama alanından şimdilik kaydı ile çıkmış olabilirsiniz. Ama Milletin kapsama alanından henüz çıkmadınız. Millet sizin gibi dik duran özü sözü bir kadın milletvekillerine hasret kaldı. ** Sayın Okyay Sadıkoğlu, Ramazan ayı boyunca verdiğiniz iftar yemekleri Allah katında çok makbüle geçti. İftara gelip oruç bozanlar size hayır dualarını koyarken onların gönül hanelerinde müstesna bir yere yerleştiniz. Müslümanlığı araç olarak kullanan şov meraklılarına Müslümanın nasıl olması gerektiğini gösterttiniz. Kar tanelerinin bir birine zarar vermeden yol alabileceğini birkez daha ispat ettiniz. Kutlarız. ** Sayın Tügen Çelik, geçtiğimiz günlerde ma aile gittiğiniz restoran sahibine hesabı kardeşiniz Şükrü Burağan’ın ödeyeceğinizi dile getirdiniz. Bizim Minik Kuşlar ödemenin Şükrü yerine sizler tarafından yapıldığını söyledi. Arkanızda dağ gibi duran babanız benim param var gerekeni yapar öderim demesine karşın hayır baba ben ödeyeceğim diyerek ısrar etmişsiniz. Ödemenin yapılması için sabaha kadar mutfaktan çıkmadığınız ve dağ gibi biriken gap gacak ne varsa yıkadığınız söyleniyor. Bu defa sizi bizim restorana bekliyoruz. Malum her gece gap gacak dağ gibi oluyor da. ** Sayın Hasan Nihat Erduran Şafak Nöbeti ile ilgili olarak Şehitlerimize gazilerimize can borcumuzdur açıklamanızı okudum. Peki evlatlarını, babalarını, eşlerini o gün kaybeden şehit çocuklarımıza bir borcumuz yokmu? Birileri Çıkartma Plajında şarkılar türküler söylerken şehit ailelerimiz yas içinde kaybettiklerine dua etmiyormu? Peki o gece fener alayı düzenlense, Çıkartma Plajında ilahiler ve dualar okunarak şehitlerimizin ruhunu şad etsek daha doğru olmazmı? Yoksa illa birilerinin şarkılar eşliğinde tepinmesi ve birilerinin de Şafak Nöbeti adı altında şovmu yapması gerekir? ** Sayın Hasan Recep Şafak Nöbetindekilerine atıfta bulunarak siz sefa sürerken onlar toprak olmuşlar. Onlara saygınız varsa, barış yapınız; ne şehitler olsun,ne de gaziler..Bunun içinde elinize geçirdiğiniz haksız ganimetlerin bir kısmını geri vermeniz gerekiyor..Bu kadar da açgözlülük ve ırkçılık olmaz mesajınız cuk diye yerine oturdu. Anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az Hasan gardaş. FIKRA
Böyle Soruya Böyle Cevap
Renkli kişiliği ve düşük not vermesi ile öğrencileri arasında özel bir üne sahip olan felsefe öğretmeni, sınav yapacağı gün öğrencilere, önce kâğıt ve kalemlerini hazırlamalarını söyledi, sonra da sandalyesini kaldırıp masanın üzerine koydu. Sonra: “Sınav sorumu soruyorum” dedi. “Bu sandalyenin var olmadığını kanıtlayınız.” Sıfırcı felsefe öğretmeni, sınav kâğıtlarını okuduktan sonra, bu konudaki ününe gölge düşüreceğini bilmesine rağmen, hayatında ilk kez bir öğrencisine yüz üzerinden yüz vermek zorunda kaldı. Öğrencinin sınav kâğıdında yalnızca şu iki sözcük yer alıyordu: “Hangi sandalyenin?” GÜNÜN FOTOĞRAFLARI GÜLÜMSETEN FOTOĞRAF
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.